İÇ HABERLER
okuma süresi: 6 dak.

Gürcafer: "Devlet müteahhit firmaya sahip çıkmalı"

Gürcafer: “Devlet müteahhit firmaya sahip çıkmalı”

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, Gazimağusa'da yaşanan kanalizasyon sorununa ilişkin müteahhit firma ile Avrupa Birliği Destek Ofisi arasındaki anlaşmazlığın AB kurumlarına taşındığını belirterek, KKTC devleti ve yetkililerine söz konusu inşaat şirketine sahip çıkması çağrısında bulundu.

Yayın Tarihi: 07/07/15 06:00
okuma süresi: 6 dak.
Gürcafer: “Devlet müteahhit firmaya sahip çıkmalı”
A- A A+

Gürcafer, Gazimağusa'daki kanalizasyon sorunu konusunda basında çıkan haberlerle ilgili yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, Avrupa Birliği Destek Ofisi tarafından 2009 yılında açılan ihale sonucu yerel bir inşaat şirketinin kanalizasyon şebekesinin yapım işlerini üstlendiğini anlatan Gürcafer, o tarihten bugüne yaşanan süreçle ilgili detaylı bilgi verdi.

Gürcafer'in verdiği bilgiye göre, kanalizasyon şebekesinin tamamlanmasından sonra yaşanan sorunlar nedeniyle başvurulan Uluslararası Tahkim Kurulu, AB'nin müteahhit firmaya 5 milyon 400 bin Euro ödeme yapmasına, projenin hatalı olduğuna, Avrupa norm ve standartlarına uygun yapılmadığına atıfta bulundu; yüzde 65 AB'yi, yüzde 35 müteahhit firmayı sorumlu tuttu.

Ancak AB yetkililerinin bu kararı tanımayacaklarını ve bir üst kurula müracaat edeceklerini bildirdiklerini anlatan Gürcafer, firmaya sahip çıkılması çağrısı yaptı.

"GÖRÜŞ AYRILIĞI YAŞANDI, MUKAVELE FESİH EDİLDİ"

Süreci baştan itibaren anlatan Gürcafer, kanalizasyon şebekesi yapım işlerinin gereken sürede tamamlandığını ancak bazı olumsuzluklar yaşandığını, bu sorunların müteahhit firmadan mı yoksa projeden mi kaynaklandığı ve düzeltmelerin bedelinin kimin tarafından karşılanması gerektiği konusunda görüş ayrılığı olduğunu kaydetti.

Yaptırılan ek işlerle ilgili herhangi bir ödeme yapılmamış olmasından dolayı, tamiratların yapımının müteahhit firma tarafından durdurulduğunu belirten Gürcafer, bunun üzerine mukavelenin AB yetkilileri tarafından tek taraflı olarak fesih edildiğini ifade etti.

Müteahhit firmanın alacaklı olduğu yaklaşık 1 milyon Euro meblağa ek olarak 1 milyon 68 bin Euro değerindeki banka teminat mektubuna da el konulduğunu belirten Gürcafer, gelinen noktada tarafların soruna çözüm bulabilmek için 10 Nisan 2014 tarihinde Londra'daki Uluslararası Tahkim Kurulu'na gittiğini anımsattı.

Kurulun konuyu inceleyerek kararını yazılı olarak bildirdiğini belirten Gürcafer, kararda yüzde 65 AB ve yüzde 35 müteahhit firmanın sorumlu tutulduğunu kaydetti.

Gürcafer, kararla ilgili şunları kaydetti:

"AB'nin müteahhit firmaya 5 milyon 400 bin Euro ödeme yapmasına, AB'nin müteahhidin teminat mektubuna yasaya aykırı bir şekilde el konulduğuna, AB tarafından ihale edilerek yabancı bir proje bürosu tarafından hazırlanan ve vizelenmeden uygulamaya konulan projenin hatalı olduğuna, yeterli eğim olmadığına, sağlıklı zemin etüdü yapılmadan hazırlandığına ve toprak sıkıştırma spesifikasyonlarının Avrupa norm ve standartlarına uygun yapılmadığına atıfta bulunmuş, netice olarak %65 AB'yi, %35 müteahhit firmayı sorumlu tutmuş, hüküm vermiştir. Ayrıca bundan böyle yapılması gereken tamiratların yapımı esnasında ortaya çıkacak maliyetin karar oranında ödenmesine, yani toplam tamirat bedelinin %65 AB tarafından %35 müteahhit firma tarafından ödenmesine hüküm vermiştir."

"CCTV GÖRÜNTÜLEME KARARI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ"

AB ile Gazimağusa Belediye yetkililerinin firmanın yüzde 35 sorumluluğunu dikkate almadan firmanın bilgisi dışında, şebekeye CCTV (kapalı devre kamera) görüntüleme yapma hazırlıkları içinde olduklarını belirten Gürcafer, bu uygulamanın uluslararası tahkim kararlarına uymayacağından yeniden gözden geçirilmesini talep etti.

"KARARI TANIMADILAR"

AB yetkililerinin kurul kararını tanımayacaklarını ve bir üst kurul olan İstinaf'a (arbitration) müracaat edeceklerini bildirdiklerini belirten Gürcafer, bu yapılsa dahi kurul kararında belirtilen 5 milyon 400 bin Euro'nun inşaat şirketine ödenmesi zorunluluğunun bulunduğunu kaydetti.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Konu hakkında hukukçularımızdan almış olduğumuz görüşe ek olarak, Avrupa Birliği Ombudsmanı'nın 17/02/2015 tarihli ve FIDIC direktörünün 18/03/2015 tarihli yazıları da arbitration öncesinde DAB kararındaki bedelin müteahhidimize ödenmesi gerektiğini teyit etmiştir.

Sonuç olarak KKTC de faaliyet gösteren AB Destek Ofisi yetkililerinin DAB kararının uygulanması durumunda karşı karşıya kalabilecekleri şahsi sorumluluklarından kurtulabilmek adına hukuku ihlal ettiklerini düşünmekteyiz ve yine değerlendirmelerimizin AB yetkililerince de teyit edilmiş olduğunu görmekteyiz. Bu durumda yalnız bize değil, tüm organları ile KKTC devletine düşen görevin ülkemizin köklü kuruluşlarından olan şirkete sahip çıkılması olduğunu düşünmekte ve beklemekteyiz."

KKTC devleti ve yetkililerine söz konusu inşaat şirketine sahip çıkması çağrısında bulunan Gürcafer, "Sivil toplum örgütü olarak esas misyonu Kıbrıs Türk toplumunu AB'ye yanaştırmak olan AB Destek Ofisi'nin bu yanlışta ısrar etmesinin toplumu yakınlaştırmanın tersine, uzaklaştırdığı düşüncemi üzülerek belirtmek isterim" ifadesini kullandı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.