Üstel: "UBP'nin göz göre göre eriyip bitmesine göz yummayacağız"

Dün sabah bir televizyon programına katılan Üstel şöyle konuştu;

TÜZÜK YETERİ KADAR TARTIŞILMADI

Daha demokratik bir yönetim için 6 Haziran tarihinde tüzüğü yeniledik ancak yeteri kadar tartışmaya açılmadığı 5 ilçeden görüş alınmadığı için partinin sevk ve idaresini belirleyen tüzük örgütlerde sindirilmedi.

Aceleye getirilen ve pişmeyen, yeteri katar tartışılmadan yürürlüğe konan tüzük de şimdi büyük tartışma konusu olmaya devam ediyor.

BİR POLİSİ BİLE ÜYE YAPTILAR

Ülke çapında örgüt başkanlarının haberi olmadan yapılan tüzük tartışmaları yoğunlaştırırken haberi olmadan üye yapılan bir kişinin halen polis teşkilatında çalışıyor olması ciddiyetsizliği gösterdiği kadar düşündürücüdür de. Örgüt başkanlarının haberi bile olmadan biraz da can havliyle sahte imza kullanarak yoğun bir üye yazımı parti içi demokrasiye büyük darbe vuracak niteliktedir.

ÜYE FORMU VERMEDİLER

Parti kurultayında oy kullanacak üyeler belirlenirken üye yazımına son 5 gün kala formların bittiğini söylediler ve ilçelere göndermediler. Ama aynı zamanda kendileri üye yapmaya devam ettiler. Son gün olan 15 Ağustos Cumartesi günü ilçe binalarını açmadılar normal kağıda yapılan başvurular ise geçersiz sayıldı. Ama bize form yok derken kendileri aynı bölgelerce yüzlerce kişiyi üye yaparak adaletsiz bir yönetim anlayışı sergilediler.

UBP SON ÜÇ SEÇİMDE ERİME SÜRECİ YAŞIYOR

Önce genel seçimler sonra yerel seçimler ve son olarak da Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde alınan sonuçlar da gösteriyor ki partimiz hızlı bir şekilde erime sürecine sokulmuştur.

Ama ne yazık ki parti başkanı ve üst düzey yöneticiler bu süreci görmemezlikten gelerek anti demokratik uygulamalarla erime sürecini kendi elleriyle hızlandırdılar. Aksine son üç seçimi de göz önüne alarak ve gerekli dersleri çıkararak partiyi önce daha demokratik bir yapıya kavuşturup sonra da önünü açmaları gerekiyordu.

SEÇİMDEN KORKMAYA GEREK YOK

Seçimlerin adı ne olursa olsun hepsinin de amacı daha fazla demokrasi ve halkın iradesini ön plana çıkarmaktır.

Ülke genelinde yapılan seçimler toplumumuza demokrasi, enerji ve hareketlilik getirir.

Aynı durum partiler için de geçerlidir ve 31 Ekim'de yapılacak olan kurultayın asıl amacı koltukları korumak değil aksine parti yapısını güçlendirmek olmalıdır.

Ama görünen odur ki bizde örgütlerin berhava edilerek onların yetkisi ve iradesine el konulmuştur bu da üzücü ve düşündürücüdür.

BİZA YAKIN OLANLARIN PEŞİNE DÜŞTÜLER

Ne yazıktır ki genel başkanımız ve ona yakın olan çevreler kendilerine oy vereceğini düşünenleri üye yaparken bize oy verecek olan partililerimizi hem listeden dışlama gayreti içine girdiler hem de onlara baskı yaparak tehditlere varan açıklamalarıyla tabanı hayretler içine düşürdüler.

"Ünal Üstel'in peşinde gidersiniz size parti içinde görev vermeyiz" diye göz korkutmaya çalışmak son çırpınışlarının bir göstergesidir. Halen bize yakın olanları sorgulamaktadırlar, esnaf olanlara iş vermemekle tehditler savurmaktadırlar. Aksini yapıp rakiplerine saygılı olup dışlama değil de kucaklama yoluna gitseler bundan kendileri de kazançlı çıkacaklardır.

PARTİ GAZETESİNİN AYIBI

Parti içinde yaşanan antidemokratik uygulamalar ne yazıktır ki parti gazetesine de sıçramıştır.

Gazetemiz yönetimine verdikleri talimat ile genel başkan dışında hiçbir adayın haber ve açıklamalarının yayınlanmaması yönünde alınan tavırda göstermektedir ki panik içindedirler.

31 Ekim tarihinden sonra göreve geldiğimizde bir yayın organı olan parti gazetemizde de büyük değişimler yaparak orada da demokrasiyi birinci sıraya yerleştireceğiz. Gazetemiz sadece partinin ve partililerin değil tüm görüşlere açık bir hale getirilecektir.

GENEL BAŞKANIN SORUMLULUĞU BÜYÜK

2012 yılında yapılan kurultayda şu anda genel başkanımız, divan başkanlığı yaparken tarihi bir hata ile İrsen Küçük'ü genel başkan ilan etmiş ve partiyi mahkeme sürecine ittirmişti. Oysa kurultayı ikinci tura bıraksa bu kadar sıkıntılı bir kurultay yaşamayacaktır. Şimdi de aynı hatalarına bir yenisi ekleyerek antidemokratik uygulamalara göz yummakta bir kez daha mahkeme sürecinin yaşanmasına kapıyı açık bırakmaktadır. Umarız geçmişte yaptığı hataları da göz önünde bulundurarak bu kez parti iradesinin önüne geçmekten vazgeçer…

KAZANACAĞIZ

31 Ekim 2015 tarihinde yapılacak olan kurultayda kazanacağımızdan hiç kuşkumuz yoktur.

Çünkü parti tabanından gelen mesajlarda bunu rahatlıkla görebilmekteyiz.

Biz kazanırsak sadece biz değil partimiz kazanacaktır bu toplum kazanacaktır.

UBP'yi eski günlerine döndürmek için gecemizi gündüzümüze katarak çalışacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın.

Şunu herkes bilecektir ki UBP bu hükümetin küçük ortağı değildir olmayacaktır da…

Sırf hükümete girmek için bakanlıkların içi boşaltılarak kabul edilen bu hükümet modelini parti tabanımız içine sindirememiştir.