KSP: "Kıbrıs'ta barış ve anlaşma arayışı içinde olduğu gösterilen hiçbir belirti yok"

İşçiler, Emekçiler

Mustafa Akıncı'nın 27 Nisan'da Kıbrıs Türk Toplum lideri (ve KKTC Cumhurbaşkanı) olarak seçilmesiyle, Kıbrıs sorununun yaklaşık 60 yıllık tarihinde şimdiye dek emsali hiç görülmemiş düzeyde çözüm umutları pompalanmıştır. Ancak taraflar, süregelen toplumlararası görüşmelerde mevcut konumlarını korumaktadır. Aralarında en küçük bir yakınlaşma dahi gerçekleşmemiştir.

İki toplum liderinin birlikte sosyal faaliyetlerde bulunması son tahlilde yumuşama acçısından olumlu olmasına rağmen hiçbir somut ilerlemeye işaret etmemektedir.

İki liderin daha ilk görüşmelerinde ilan ettikleri güven yaratıcı önlemler bile, barikatlardan geçişlerde yapılan küçük bir düzenlemenin dışında henüz yaşama geçirilememiştir.

Partimiz BM şemsiyesi altında yapılan görüşmelerde Kıbrıs için samimi bir çözüm arayışı içinde olunduğuna inanmamaktadır. Kıbrıs'ın yakın çevresini kan gölüne ve taş devrine çeviren Anglo-Amerikan emperyalizminin Kıbrıs'ta bir barış ve anlaşma arayışı içinde olduğunu gösteren hiçbir belirti yoktur.

Yapılmaya çalışılan, büyük emperyalist güçlerin çıkarları uğruna, özellikle İsrail kara sularında bulunan doğal gaz ve petrolün Türkiye üzerinden Avrupa'ya en ucuz yoldan aktarılması için bir takım düzenlemelerdir.

Bunu yaparken de Anglo-Amerikan emperyalizmi ve Türkiye'nin çıkarlarına uygun bir dizi anlaşmalar, ekonomik bakımdan çökertilmiş Kıbrıs Cumhuriyeti'ne empoze edilmeye çalışılmakta ve Kıbrıs'ın bölünmüşlüğü korunurken, kuzeyinin de uluslararası temaslara açık olabileceği 'Tayvan modeli' olarak da adlandırılan bir uzlaşma sağlanmaya çalışılmaktadır.

Böylesi emperyalist çözüm planlarının Kıbrıs halkından çok emperyalist güçlerin çıkarlarına hizmet edeceği kuşkusuzdur.

Emperyalist güçlerin ve onların yerli işbirlikçilerinin halkımızın beklentileriyle 60 yıldan beri dalga geçmeleri, sürekli bir şekilde halkımızla alay edercesine sahte barış gösterilerine devam etmeleri kabul edilemez.

Ülkemizde, adil ve kalıcı bir barışı ancak birbirini karşısına alan değil, birbiriyle dayanışma içinde; ülkemizin ve halkımızın bütününün çıkarlarını gözeterek ve emperyalist güçlere karşı mücadele içinde Kıbrıs'ın Rum ve Türk halkı birlikte gerçekleştirecektir. Bu emperyalist çözüm planlarını reddeden, işçi ve emekçilerimizin çıkarlarını on planda tutan, halkımızın ve ülkemizin bütünlüğünü ve emperyalist barbarlık sisteminin zayıflatılmasını ve çökertilmesini öngören devrimci bir barış olacaktır. Bu barış anti-emperyalist birleşik cephe hükümetiyle gerçekleşecektir.

1 Eylül Dünya Barış Günü'nde Kıbrıs'ta iki toplum lideri bir kez daha buluşuyorlar. Bu buluşmalardan Kıbrıs halkı adına elle tutulur bir sonuç beklemediğimizi ilan ediyoruz.

Halkımızı, boş ümitler peşinde koşmak yerine, bir kez daha, Kıbrıs Sosyalist Partisi etrafında anti-emperyalist mücadeleye davet ediyoruz!

Emperyalist çözüm planlarına hayır!

Bölünmüşlüğe ve işgallere son!

Yaşasın Birleşik, Bağımsız ve Doğrudan Demokratik Kıbrıs!