İÇ HABERLER
okuma süresi: 15 dak.

Eski Rektör'den DAÜ çalışanlarına şok mail!

Eski Rektör'den DAÜ çalışanlarına şok mail!

Doğu Akdeniz Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Abdullah Y. Öztoprak, rektörlük görevince yaptığı icraatları anlattığı ve kendi görevi bıraktıktan sonra rektör vekili olarak atanan Prof.Dr. Necdet Osam'ın şahsına yönelik yaptığı eleştirileri yanıtladığı bir maili tüm DAÜ çalışanlarına gönderdi. Öztoprak, DAÜ çalışanlarına gönderdiği mailde Rektör Vekili Osam'a ağır eleştirilerde bulunurken, üniversitenin mali konularına da parmak bastı. Osam'ın çalışanların oyu ile değil de siyasilerin ataması ile rektör vekili olduğunu vurgulayan Öztoprak, DAÜ'yü özerk ve demokratik bir yapıya kavuşturacak yasa tasarısının yasalaşmasına olan ihtiyacı vurguladı.

Yayın Tarihi: 29/09/15 16:50
okuma süresi: 15 dak.
Eski Rektör'den DAÜ çalışanlarına şok mail!
A- A A+

Kıbrıs Postası - Özel

DAÜ Eski Rektörü Prof. Dr. Abdullah Y. Öztoprak'ın DAÜ çalışanlarına gönderdiği mailin tamamı şöyle:

"Değerli DAÜ Çalışanları,

Rektör Vekili Prof.Dr. Necdet Osam'ın Üniversite dışı ortamlarda ve özellikle üniversite içinde yönetici ve çalışanlar ile yaptığı bazı toplantılarda, Rektörlük yaptığım dönemi karalamak amacıyla, hakikatleri yansıtmayan bilgilendirme yaptığı bilgime gelmektedir. Rektörlük görevinden ayrıldığım günden beri, sonrasında gelişecek polemiklerle Üniversitemizde huzurun bozulmaması ve Üniversitemizin gereksiz polemiklerle yıpratılmaması adına bu mesnetsiz eleştiri ve suçlamaları sineye çekerek sessiz kalmayı, dolayısı ile basına ve sizlere herhangi bir açıklama yapmamayı tercih ettim. Ancak giderek azalması beklenen bu saldırılar bir türlü bitmemekte, ve özellikle her siyasi hareketlilik döneminde nedense yeniden şiddetlenmektedir. Sayın Rektör Vekilinin çalışanların oyu ile değil de siyasilerin ataması ile elde ettiği koltuğunu şahsıma atfettiği yanlış bilgilerle koruma gayreti üzücü ve düşündürücüdür. Şahsımın bu saldırılardan olumsuz etkilenmemesi mümkün değildir. Ben şahıs olarak Üniversitemin huzuru adına bunları sineye çekebilirim. Ancak gerçekler ortada dururken Üniversitemde çalışanların ve kamuoyunun aldatılmasını içime sindirememekteyim. Üniversitemi sorunlu göstermemek adına basın yayın kuruluşlarından gelen bütün röportaj ve program tekliflerini reddettim. Ancak en azından sizlerin doğruları bilme hakkınız olduğu inancımdan yola çıkarak bu yazıyı kaleme almak zorunda kaldım.

Sayın Osam yaptığı toplantılarda "batmış bir üniversite", hatta 'Kıbrıs Türk Hava Yolları" gibi bir kurum devraldığını ve "kendi icraatları ile üniversiteyi kurtardığını" iddia etmektedir. Hakikatın böyle olmadığını biz DAÜ'lüler bilmekteyiz. Bu noktadan hareketle aşağıdaki bilgilerin hatırlanmasını arzu etmekteyim.

Rektörlük görevi yürüttüğüm 5 akademik yılda yapılan önemli icraatlara kısaca bir göz atalım:

  1. 2009-2010 Ekim ayında DAÜ maaşlarını zamanında ödeyemeyen bir kurum durumundaydı. 2009-2010 ile 2013-2014 akademik yılları arasındaki 5 yıl içinde, DAÜ çalışanları ile birlikte alınan tedbirler sonucunda, üniversite bütçesi "denk bütçe" olarak gerçekleştirilmiştir. Denk bütçe yıl içindeki gelirlerle giderlerin denk olması demektir. Yani bu süre içinde üniversiteye ek bir borç getirilmemiştir. Maaşlar hep zamanında ödenmiştir. Kendi kaynaklarımıza ek olarak TC Büyükelçiliğinden toplam 60 milyon TL civarında katkı alınarak üniversite altyapısı geliştirilmiştir.
  2. TL bazında olan yabancı öğrenci öğrenim harçları dolara çevrilerek, ilerideki muhtemel döviz kuru değişikliklerinden Üniversite bütçesinin olumsuz etkilenmesi kısmen önlenmiştir; ki bu öngörümüzün ne kadar gerçekçi olduğu bugünlerde çok iyi görülmektedir.
  3. TC Büyükelçiliğinden alınan katkılarla ve borçların faizleri de ödendiğinden reel değer olarak üniversite borçlarında büyük düşüş sağlanmıştır. 2009-2010 bütçe yılı başında yaklaşık 43 Milyon TL (o zamanki kurla 29 Milyon dolar) borç vardı. Borç 2013-2014 bütçe yılı sonunda 14 Milyon dolara kadar düşürülmüştür. Görevden ayrıldığımız 2014 Ekim ayında Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Salih Katırcıoğlu'nun Rektörlük adına gönderdiği 11.2014 tarihli mesajında da belirttiği gibi Üniversitenin bankalara 5 kuruş borcu olmadığı gibi kasasında 4 milyon 8 yüz bin TL nakit parası vardı.
  4. 2010 yılı içinde 11 bin seviyesine düşen öğrenci sayısı 2014-2015 akademik yılı başında 19 bin rakamını aşmıştır. Bu dönem içinde hem KKTC, hem TC, hem de yabancı uyruklu öğrenci sayısında her yıl düzenli olarak artış sağlanmıştır. 1500 civarında olan yabancı öğrenci sayısı 7000 sayısını aşmıştır. DAÜ, öğrenci kayıtlarında KKTC üniversiteleri arasında 5 yıl boyunca her alanda (KKTC, TC, yabancı uyruklu) açık ara birinci olmuş ve "amiral gemisi" pozisyonunu herkese kabul ettirmiştir. Bugün, 2010 yılında iş azlığı nedeniyle ödeneksiz izne çıkarılan personel geri alınmışsa bunun nedeni öğrenci sayısındaki bu artıştır.
  5. 2010-2014 yılları arasında üniversitemizde YÖK onaylı 59 yeni program açılmıştır. Bu yeni bölümlerin açılması öğrenci sayısının artırılmasında önemli rol oynamıştır. 2014-2015 akademik yılında toplam öğrencinin %30'u bu programlara kayıtlı idi. Bu yeni programlar açılmasa DAÜ öğrenci nüfusu 13 bin seviyesinde kalacaktı.
  6. 5 yıllık süre içinde doktoralı öğretim elemanı sayısında kayda değer bir artış olmamasına rağmen 'Web of Science' tarafından taranan dergilerde yayınlanan makale sayısı %50 artış göstermiştir.
  7. 2009 yılına kadar üniversitemizde toplam 3 program uluslararası akreditasyon almışken Ekim 2014 itibarı ile alınan akreditasyonların sayısı 26'ya çıkmış ve 23 programın akreditasyon süreci de devam etmekteydi. Akreditasyon süreci devam eden programların büyük çoğunluğu da bugün akreditasyon süreçlerini başarı ile tamamlamışlardır. YÖK'den 59 programın onayının alınması ve diğer dış akademik veya mali desteklerin sağlanması kaliteye verdiğimiz bu önem sayesinde gerçekleşmiştir.
  8. 5 yıllık süre içinde, bir önceki dönemden kalan ve yarım inşaat olarak yıllarca bekletilen Rektörlük, Öğrenci İşleri, Mali ve Personel İşleri binaları ile Kültür ve Kongre Sarayının inşaatları tamamlanmıştır. Bu bağlamda, DAÜ hem yeni binalara kavuşmuş hem de "DAÜ batıyor" imajı veren çirkin görüntülerden kurtulmuştur. Bunlara ilaveten 6 yeni bina, 13 kapsamlı bina tadilatı yapılmıştır.
  9. 5 yıllık süre içinde akademik birimlerimize 27 yeni laboratuvar kazandırılmıştır. Yurtlar ve çok sayıda sınıf modernize edilmiştir. Sınıfların tümünün modernize edilmesi için kaynak sağlanmıştır.
  10. Toplumsal duyarlılık bağlamında "Engelsiz Kampus" projesi başlatılmış, kampusumuz büyük oranda engelli öğrencilerimize de servis verecek duruma getirilmiştir.

Şimdi de bir yıla yakın bir süre Rektör Vekili olarak görev yapan Sayın Necdet Osam'ın icraatlarına bakarak şahsıma yaptığı eleştirilerin yersizliğini anlamaya çalışalım:

  1. Sayın Necdet Osam'ın görev yaptığı süre içinde gelir artırıcı hiçbir icraat yapılmamıştır. Tam aksine icraatlarıyla veya yerine getirmediği icraatlarla Üniversitenin gelirlerinde büyük bir düşüşe sebep olmuştur. Bu icraatların bazıları aşağıdaki gibidir.
    1. 2013-2014 akademik yılında 27 Milyon TL olan KKTC devlet katkısının, 30 Milyon TL olması bekleniyordu ve Maliye Bakanlığı ile 2010 yılında imzalanmış protokola rağmen mevcut yönetimin ilgisizliği ve takipsizliği nedeniyle KKTC Bütçesine 21 Milyon katkı konmuş ve DAÜ 9 Milyon TL zarara uğratılmıştır.
    2. 2014 yılında 22 Milyon TL olan TC Büyükelçiliği katkısı 2015 yılında 5.5 Milyona düşürülmüştür. Bu katkının da çok düşük bir oranda gerçekleştirildiği, yıl sonuna kadar kullanılamazsa kullanılmayan paranın kaybedileceği bilinmektedir.
    3. Siyasi baskılar sonucunda üniversitenin kaynaklarından bazı işadamlarına haksız kazanç sağlanmıştır. Basına da zaman zaman yansıdığı gibi başsavcılığın aksi görüşüne rağmen ihtilaf içinde olunan bir müteahhitle, hukuk yollarının tüketilmesi denenmeden mahkeme dışı anlaşma yapılarak bu müteahhide haksız ödeme yapılmıştır. Ayrıca yap-işlet-devret usulüne göre yapılmakta olan bir inşaatın sözleşmesi değiştirilerek hiç bir zorunluluk yokken Üniversitenin alacağı yıllık işletme bedelinde % 30 indirim yapılmıştır. Bunlara benzer diğer bazı ödemelerin yapıldığı bilgimize gelmektedir. Bu haksız ödemelerin toplamının DAÜ'ye maliyeti 2014-15 yılı için 4 Milyon TL civarında olduğu tahmin edilmektedir.
    4. Siyasi baskılar sonucunda ihtiyaç olmayan birçok birime 'hizmet alımı' adı altında çok sayıda (100 civarında) istihdam yapılarak üniversitenin bütçesine gereksiz yük getirilmiştir.
    5. Önceki dönemlerde bol burs verildiğinden ve artık "abidik, gubidik" burs verilmeyeceğinden bahseden Sayın Osam varolan burs politikalarına ek olarak %25 olan 1. Tercih bursunu da %50'ye çıkararak verilen burs miktarını da artırmıştır. Popüler ve dolması kesin olan bazı programlarda da "1. Tercihe %50 Burs" uygulaması yaparak gereksiz şekilde gelir kaybına sebep olmuştur.
  2. 2014/2015 akademik yılı içinde hiçbir yeni program açılmamıştır. Her ne kadar Sayın Osam kaliteyi yükseltmek amacıyla yeni program açmadıklarını iddia etse de YÖK'e birçok program götürülmüş ancak onay alınamamıştır. "Kaliteyi yükseltmek adına" gerekçesi de ayrıca yönettiği Üniversiteye açıkça hakarettir. Bugüne kadar açılan yeni programlar "kalitesiz" miydi?
  3. ÖSYM kanalıyla 2015 yılında DAÜ'ye yerleştirilen TC uyruklu öğrenci sayısında önemli bir düşüş olmuştur. Şu ana kadar LYS, LYS ek yerleştirme ve DGS ile DAÜ'ye yerleşen öğrenci sayısı 2670'tir. (DGS ek yerleştirme halen gerçekleşmemiştir.) Bir önceki yıl bu sayı 3296 idi. Yani DAÜ'ye Türkiye'den yerleştirilen öğrenci sayısında %19 düşüş olmuştur. Aynı koşullarda öğrenci alan YDÜ'ye %35.8 artışla 4011 öğrenci, Lefke'ye de %16.8 artışla 2049 öğrenci yerleştirilmiştir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne Türkiye'den rekor öğrenci yerleştirildiği bu yılda DAÜ'ye yerleştirilen öğrenci sayısında düşüş olması üzücüdür. DAÜ bütün yerleştirme türlerinde birinci olma durumunu kaybetmiş, bazı yerleştirmelerde 2., bazı yerleştirmelerde de 3. Duruma düşmüştür.

Yeni öğrenci sayısındaki bu düşüş bu yıl toplam öğrenci sayısında gözle görülür bir düşüşe sebep olmayacaktır, ancak bu eğilim devam ettiği takdirde DAÜ'yü yine kötü günler beklemektedir.

  1. 2014-2015 Akademik yılı içinde hiçbir önemli proje veya bina inşaatı başlatılmamıştır. Hatta kaynağı daha önceki dönemde TC kaynaklarından sağlanan Kuzey Kampüsü Merkezi Ek Derslik projesi 2015 yılı içinde başlatılamadığından bu amaçla ayrılan kaynak kaybedilecektir. Yine bizim zamanımızda başlatılan ve en geç 1 yıl içinde bitirilmesi planlanan Eğitim Fakültesi binasının tadilatı "müteahidle uyuşmazlık var, hukuk yollarının tüketilmesi bekleniyor" gerekçesi ile durdurulmuştur. "Niçin 5 yıl önce bitmiş bir binanın müdeahhidi ile hiç bir hukuki zorlama yokken hukuk yolları tükenmeden anlaştınız da acilen bitmesi gereken binanın müteahhidi ile anlaşmadınız?" diye sormamız gerekmez mi?
  2. Sayın Osam'ın "Rektör yetkisi" kullanarak Üniversite içinde akademik ve yönetsel birimlere yapmış olduğu atamalarda esas aldığı tek kriter "yandaşlık" olmuştur. Muhalif olduğu düşünülen yönetsel ve akademik birim amirleri görevlerinden alınmıştır. Yandaş olmadığı düşünülen çalışanlara her türlü mobbing yapılmaktadır. Bu öyle bir noktaya gelmiştir ki bizlere selam veren çalışanlar ya makama çağrılarak ya da telefonla aranarak "niye selam verdiği" sorgulanmaktadır. DAÜ böylesi mobbingi tarihinde hiç görmemiştir. Yapılan basın açıklamalarında "Üniversiteye huzur geldi" denilirken aslında yalnızca yandaşlara huzur getirilmiştir.

Peki Osam yönetiminin başarısız icraatlarına rağmen neden DAÜ bütçesinde sıkıntı yaşanmamıştır?

Bütçede sıkıntı yaşanmamasının nedeni, Osam yönetiminin dışında olan gelişmelerdir.

Bunlar:

  1. Dolar kurundaki artış. 2014-2015 Akademik yılı Bütçesi uzmanlardan alınan görüşler doğrultusunda kurun ortalama 2.2 olacağı varsayılarak hazırlanmıştı. Dolar kuru geçen akademik yıl içinde bu rakamın çok üstünde gerçekleşmiştir. Bunun DAÜ'ye 6-7 Milyon TL'nin üzerinde ek gelir getirdiği tahmin edilmektedir. (Önceki dönemde bu olasılık öngörülerek yabancı öğrencilerin ücreti dolara çevrilmişti, bu değişiklik olmasa bu gelir olmayacaktı.)
  2. Beklenenin üzerinde öğrenci sayısı. 2014-2015 Akademik yılı bütçesi Ağustos ayı içinde hazırlanmış ve öğrenci sayısının 18 bin 5 yüz civarında olacağı öngörülmüştü. Ancak 2014-15 akademik yılı için yapılan öğrenci bulma çalışmaları oldukça verimli olmuş ve öğrenci sayısı 19 bini aşmıştır. Üniversiteye beklenenin 500 üzerinde fazla öğrenci gelmesi Üniversiteye fazla gelir sağlamıştır. Bu miktarın 4-5 Milyon civarında olduğu tahmin edilmektedir.
  3. KKTC Hükümetinin aldığı karar doğrultusunda yılda iki defa maaşlara yansıtılan enflasyon oranındaki artış 2014 yılı için maaşlara daha düşük oranda yansıtılmıştır. Bu da personel giderlerinin beklenenin altında gerçekleşmesine sebep olmuştur. Bunun da DAÜ'ye yansıması 4-5 Milyon TL olmuştur.
  4. DAÜ kaynaklarından gerçekleştirilmesi öngörülen yatırımların büyük çoğunluğu gerçekleştirilmemiştir. Yani bu yıl içinde Üniversiteye çok az miktarda bilgisayar, laboratuvar cihazı alınmıştır. Devraldığı kaliteli eğitimi sürdürdüğünü iddia eden Osam Yönetimi bu davranışı ile üniversitenin vermiş olduğu kaliteli eğitimin seviyesini koruyamamıştır.

Üniversitemizde yaşanan bu olumsuzlukların başlıca nedeni siyasilerin sürekli müdahaleleri sebebiyle DAÜ'nün bir türlü sağlıklı bir yapıya kavuşamamasıdır. Ümit ederiz ki bu sefer siyasiler sözlerinde durur ve meclisin gündeminde olan DAÜ'yü özerk ve demokratik bir yapıya kavuşturacak yasa tasarısı yasalaşır.

Selam ve saygılarımı sunar, 2015-16 Akademik yılının DAÜ için hayırlı olmasını dilerim.

Prof. Dr. Abdullah Y. Öztoprak

Not: Sayın Osam'ın hazırlatmış olduğu 2015-16 Bütçesi son anda elime geçti. Çok detaylı inceleme şansım olmadı. Ancak bende bıraktığı ilk izlenim, tamamıyla muhtemel rektörlük seçimine yönelik, populist bir bütçenin hazırlandığı yönündedir."

İlgili haber:

DAÜ-SEN'den Öztoprak'a: "Seni rektör yaptırmayacağız"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.