İÇ HABERLER
okuma süresi: 5 dak.

Özgür: "Basın özgürlüğü ile ekonomik gelişme arasında ciddi bir ilişki var"

Özgür: "Basın özgürlüğü ile ekonomik gelişme arasında ciddi bir ilişki var"

Maliye Bakanı Birikim Özgür, Türkiye'de Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklanmasını üzerine basın özgürlüğü ile ekonomik kalkınma ilişkisini irdeledi. Özgür, demokrasi, insan hakları, basın özgürlüğü ve benzeri değerlerin gelişmesiyle ekonomik gelişme arasında ciddi bir ilişki olduğunu vurguladı.

Yayın Tarihi: 30/11/15 11:51
okuma süresi: 5 dak.
Özgür: "Basın özgürlüğü ile ekonomik gelişme arasında ciddi bir ilişki var"
A- A A+

Kıbrıs Postası

Maliye Bakanı Birikim Özgür, Türkiye'de Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklanmasını üzerine basın özgürlüğü ile ekonomik kalkınma ilişkisini kişisel bloğunda irdeledi.

Özgür'ün kişisel bloğunda yazdığı yazı şöyle:

"Türkiye'de Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklanmasının ardından Kıbrıs'ta Türkiye ile sağlıklı ilişkilerin öneminden söz edenlerin sessizliğe büründüğü ve Türkiye'de yaşanan olumsuzlukları eleştirmekten imtina ettiği yönünde birtakım görüşler gündeme gelmektedir.

CTP'lilerin sıklıkla ifade ettiği şekliyle, demokrasi, insan hakları, basın özgürlüğü ve benzeri değerlerin gelişmesiyle ekonomik gelişme arasında ciddi bir ilişki vardır.

Bunun aksini iddia edenler ise tarihsel süreç içerisinde kimi otoriter rejimlerin yakaladığı hızlı ekonomik büyümeleri örnek göstermekte ve bu ilişkiyi reddetmektedir. Biz bu görüşe iki nedenle katılmamaktayız:

Birincisi, yasama-yürütme-yargı ayırımının yapılamadığı, yargı bağımsızlığının olmadığı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğünün kısıtlandığı, hesap verebilirlik ve denetime açıklık ile ilgili sıkıntıların baş gösterdiği, uzlaşı kültürünün gelişemediği, bireysel hakların korunamadığı hatta aksine devletin korunması adı altında bireysel hakların kısıtlandığı, azınlık haklarının korunamadığı ve yasalar önünde herkesin eşit olmasının sağlanamadığı ülkelerde ekonomik gelişme için günümüzde büyük önem taşıyan ekonominin siyasetten soyutlanması olgusunun gelişmesi de beklenemez. Bir başka deyişle, demokrasinin sağlıklı işlemediği bir ülkede bağımsız kurulların oluşturulabileceği, ekonomik kararların bağımsız yargısal denetiminin gerçekleştirilebileceği, Merkez Bankası'nın bağımsız olacağı ve benzeri odağında özerkliğin yer alması beklenen birtakım ekonomik yapılanmaların oluşturulabileceği konjonktür de şekillenemez. Korku kültürünün hâkim olduğu koşullarda, ekonomik kalkınmanın gereği olan yapısal dönüşümleri hayata geçirmek bir o kadar daha zorlaşır ve hiçbir bağımsız kurum tam anlamıyla bağımsız olamaz.

İkincisi, demokrasisinde ciddi defalar olan bir ülke hiçbir biçimde yatırımcılara cazip görünemez. Demokrasi karnesi kırık olan bir ülkede iç çatışma algısı güçlenir ve buna paralel olarak tek partili iktidar dönemlerinde dahi siyasi istikrar algısı zayıflar. Bu nedenle özellikle bölgemizdeki ülkelerde hukuk, demokrasi, eğitim ve ekonomide ihtiyaç duyulan yapısal dönüşümler adım adım hayata geçirilebilirse ancak ekonomi istenilen düzeylerde hareketlenebilir.

Biz Kıbrıs'ta bu bakış açısıyla siyaset yürütüyoruz.

Ekonomik gelişimimiz için Türkiye ile sağlıklı ilişkilerin önemi ise yadsınamaz bir gerçekliktir.

Demokrasimizi ve ekonomimizi geliştirmek için yürüttüğümüz icraatlar esnasına kamu bütçe açığımıza Türkiye'nin yaptığı katkılara, altyapı yatırımlarımıza ve reel sektörümüzün gelişmesine dönük hibelere ihtiyacımız çok büyüktür.

Bu ihtiyacımızı inkâr etmezken, bu ihtiyacımıza paralel olarak Özker Özgür'ün "Türkiye hapşırdığında biz nezle oluruz" tezini de aklımızdan çıkarmadan, Kıbrıs Türk demokrasisinin her geçen gün daha da gelişmesini sağlamak amacıyla ülkemizde başta ifade ve basın özgürlüğü olmak üzere demokrasimizi ilgilendiren her konuda aşırı hassas ve duyarlı bir yaklaşım sergilemekteyiz.

Bu hassasiyetimizin yanı sıra, Türkiye demokrasisi geliştikçe yukarıda belirttiğim iki sebepten ötürü Türkiye ekonomisinin de daha hızlı gelişebileceğini düşünmekte ve bunun da yine yukarıda tespit edilen Türkiye ile sağlıklı ilişkilere duyduğumuz ihtiyaca binaen bizim demokrasimizin ve ekonomimizin gelişme imkânlarını artıracağı bilinciyle, kuşkusuz, Türkiye'de de temel özgürlüklerin her bir birey tarafından doyasıya tecrübe edilebileceği koşullar oluşmasını temenni etmekteyiz.

Bu anlayışla, Can Dündar ve Erdem Gül'e geçmiş olsun der, en kısa zamanda özgürlüklerine kavuşmalarının evrensel demokrasi değerlerinin bir gereği olduğu yönündeki düşüncemi ifade etmek isterim…"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.