Akim'den El-Sen'e: "Ayağımıza kurşun sıkarsınız"

KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Akim ise 1 yıldır süregelen çalışmaların son adımı olan görev değişiminin toplu iş sözleşmesi gereği senidka ile gerçekleştirilen toplantıda istişare edildiğini ancak son kararın yönetimde olduğunu kaydetti. Akim, "Kurumun geleceği için elzemdi" dediği görev değişimi konusunda sendikanın süresiz greve gitmesinin kurumun ayağına kurşun sıkmak olacağını kaydetti.

Kurumun özerkleşmesi mücadelesine de işaret ederek, "Elim taşın altında" diyen Akim, "Böyle durup dururken özerkleştirme olmaz. Bunun kavgası var, mücadelesi var, bedeli de vardır. Öderseniz olacak. Ben onu yapıyorum. Umarım ve beklerim ki sendikanın tüm üyeleri de olaya benim gibi yaklaşırlar ve dayanışma içinde oluruz" dedi.

Kıbrıs Postası - Meryem EKİNCİ

EL-SEN Başkanı Çağlayan Cesurer, toplu iş sözleşmesinin KIB-TEK Yönetimi tarafından ihlal edilerek, sendikayla istişarede bulunulmadan bazı çalışanlarının görev yerlerinin değiştirildiğini ifade ederek, bugün saat 11.00'de KIB-TEK Genel Merkezi'ne uyarı amacıyla siyah çelenk konulacağını, uyarının dikkate alınmaması halinde ise yarından itibaren süresiz grevin de dahil olduğu eyleme gidileceğini bildirdi.

EL-SEN Başkanı Çağlayan Cesurer yaptığı yazılı açıklamada şöyle dedi:

"KIB-TEK halkımızın sahip olduğu ve çalışanların EL-SEN çatısı altında canlarını da avuçlarına alarak çalıştığı kurumumuzdur. KIB-TEK'te taraflar arasında imzalanmış bir toplu iş sözeşmesi vardır ve bu Toplu İş Sözleşmesi tarafları bağlar. Taraflardan herhangi biri toplu sözleşme ile düzenlenen konularda 'ben yaptım oldu' anlayışı ile hareket edemez. Kurumda çalışanlar ortada ciddi bir neden yokken huzursuz edilmektedir. Bir süredir KIB-TEK Yönetim Kurulu Kurum Müdürü'ne verdiği talimatlarla bir kısım çalışanın görev yerlerini 'geçici' olarak değiştirdiğini belirten yazılar yazarak çalışanlar arasında haklı tepki doğmasına neden olmuştur. Özelleştirme söylemleri ile zaten huzursuz olan çalışanlar bir de böylesi uygulama ile karşılaşınca çalışma şevkini yitirmektedir. Tüm bunlardan da önemlisi taraflar arasındaki toplu iş sözleşmesi KIB-TEK yöneticileri tarafından tek taraflı ihlal edilmiştir. Sendikamızla herhangi bir istişare yapılmadan doğrudan hayata geçirilen bu uygulamalar ile üyelerimizin görev yerlerinin değiştirilmesine sessiz kalamayız. Toplu İş Sözleşmesinin tek taraflı ihlaline göz yumamayız. Çalışanların ekonomik ve sosyal haklarını korumak ve meşru her yolla Anayasa, ilgili yasa ve toplu iş sözleşmemiz hükümleri ışığında ne geçmişte, ne bu gün ne de gelecekte direnmekten vaz geçmemiştik. Bu gün de vaz geçmeyeceğiz. Bizim beklentimiz KIB-TEK Yönetiminin yaptığı yatırımlar , teknolojik gelişme düzeyini yakalama ve kurumun verimli ve sürdürülebilir bir yapıda çalışması için gereğini yapmaya devam etmesidir. EL-SEN olarak bu yöndeki çabalarına desteğimiz tamdır. Ancak iş çalışanlara gelince "bildiğini okuma" hakkını kimseye vermedik ve vermeyeceğiz. Bunu sözlü ve yazılı olarak mevcut Kurum yöneticilerine de birçok kez aktardık. Belli ki sendika ve çalışanları ciddiye almamaktadırlar. KIB-TEK yöneticilerini uyarmak için 2 Aralık 2015 Çarşamba günü (bugün) saat 11:00 de bu uygulamalarından ötürü sendika yöneticileri oarak KIB-TEK Genel Merkezi'ne konacak siyah çelenk ile bu uygulamayı protesto edecek ve kendilerini 'tek taraflı' uygulamalarından geri dönmeye davet edeceğiz. Bu uyarımız da yeterince dikkate ve ciddiye alınmadığı takdirde 3 Aralık 2015 Perşembe (yarın) gününden itibaren süresiz grev dahil meşru her yolla haklarımıza sahip çıkılacağını kamuoyumuzun bilgisine getiririz."

Akim: "İdarenin aldığı bir tedbirdir"

KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Akim ise, EL-SEN yer değiştirmelerin toplu iş sözleşmesi çiğnenerek yapıldığından hareketle süresiz grev uyarısında bulunması konusunda Kıbrıs Postası'na yaptığı açıklamada, toplu iş sözleşmesinin çalışanlarının yer değiştirme işlemleri konusunda yönetimin sendikayla istişarede bulunmasını ifade ettiğini, kendilerinin de bu istişarede bulunduğunu belirterek, ancak son sözün yönetimde olduğunu ve 1 yıldır süren çalışmalar sonucunda yapıldığını kaydetti.

Akim şöyle konuştu:

"Ben bu uygulamayı yapmadan önce hem istişare ettim hem de toplantı yaptım. Sendika ve tüm bölge, şube sorumluları beraber toplantı yaptık. Bunun niçin yapıldığını gerekçeleriyle ifade ettim ve geri adım atmayacağımı da duyurdum . Kurumun daha etkin ve verimli çalışabilmesi adına gerekli bir adımdı. Sendika olarak olur vermeleri çok önemli değil. Toplu iş sözleşmesi idare olarak sendikanın olurunu alacaksın demiyor. Sendikanın görüşü ne olursa olsun ben gereğini yapabilirim. İdaredenin aldığı bir tedbirdir. Eğer yönetim kurulu bu kurumun yönetimi için atanmışsa, her adımında sendika yönetecekse, yönetim kuruluna gerek yoktur. Toplantı dün (önceki gün) yapıldı. Yer değiştirmeler bugün (dün) yürürlüğe girdi."

"Benim bu yöneticilere başka yerde ihtiyacım var"

Yer değiştirmeleri yapılanların aralarında sendika yöneticilerinin de olduğu şube amirleri olduğunun altını çizen ve kjurumun geleceği açısında bu yer değişiminin önemli olduğu üzerinde duran Akim, "Benim bu yöneticilere başka yerde ihtiyacım vardı. Ben bu sendikacıları cezalandırmadım, horgörmedim, aşağılamadım, işlerinden etmedim. Sadece kurum adına daha etkin, daha verimli olunabilmesi, kurumun geleceğine yönelik tedbir amacıyla yapıldı. Elzemdi. Eğer siz bir yerde görev yapıyorsanız ve bazı sorunların üstesinden gelemezsiniz, başkasını yerinize vermek gerekir. Arkadaşlarımız başarısızdır demeye içim varmıyor. Bu süreç içerisinde arkadaşlar yorulmuş, bunalmış olabilir ama biz tüm bunları yapmak zorundayız. Çalışmalar 1 yıldan beridir yoğun olarak sürdürülmektedir. Sendika bunları hep biliyor"dedi.

"Kurumun geleceğine kurşun sıkarlar"

Akim süresiz greve gidilmesinin kurumu nasıl etkileyeceğinin sorulması üzerine ise şöyle konuştu:

"Sendika greve giderse onun hakkıdır ama sendika bu gerekçeden dolayı greve gidecekse hem kendine, hem yönetim kurulunun ayağına, hem de kurumun geleceğine kurşun sıkarlar.

Sendikanın benim yanımda olduğunu düşünüyorum. Sorunları aşarken sendikayla beraber çalıştık. Sendika da benim gibi sadakatle, samimiyetle sorunlara eğilip, katkı koymalıdır. Bunu beklerim."

"Benim elim zaten taşın altındadır"

Sendikadan yapılan yazılı açıklamada özelleştirme söylemleri ile rahatsız olan çalışanları bu durumun daha da huzuruz ettiğinin ifade edildiğinin anımsatılması üzerine ise Akim, başta kendisinin özelleştirmeye karşı olduğunu ve özerk bir KIB-TEK için elini taşın altına koyduğunu ifade ederek, sendikanın da bunu yapması gerektiğini kaydetti.

Özerkleştirme kavgasının 700 çalışanın kavgası olduğunu ifade eden Akim, şöyle dedi:

"Sendika yöneticileri bu kurumun özelleştirmesine karşı duracağımı bilirler. Sorumluların yerini değiştirmekle bu kurumun özelleştirilmeyeceğini biliyorlar. Tam tersine özerkleştirilmesi için kavga veriyorum. Eğer bu olacaksa herkes elini taşın altına koymak zorunda. Benim elim zaten taşın altındadır. Böyle durup dururken özerkleştirme olmaz. Bunun kavgası var, mücadelesi var, bedeli de vardır. Öderseniz olacak. Ben onu yapıyorum. Umarım ve beklerim ki sendikanın tüm üyeleri de olaya benim gibi yaklaşırlar, dayanışma içinde oluruz ve bu kurumu aydınlığa çıkarırız. Ama bu sadece benim kavgam değil, 700 çalışanın kavgasıdır, ekmeğidir. Hem siyaseti hem tarafları ikna ettim. Bu kurumu kurtardım ben"