Apostolos Andreas Manastırı tadilatının birinci aşamasında sona gelindi

UNDP'ye göre manastırın restorasyonuyla, Kıbrıslı Rumlarla Kıbrıslı Türkler arasında kültürel mirasın korunması ve himaye edilmesi bağlamında devam etmekte olan güven yaratma sürecine katkıda bulunmak amaçlanıyor.

Şu ana kadar biten çalışmalar arasında çatı çalışmaları, sağlamlaştırma çalışmaları, taş işleri, orijinal tahta zemin alt katmanının iyileştirilmesi ve yeniden kurulması, paslanmaz çelik kurulumu ve bağlantı çubukları, elektrik kabloları ve elektrik tesisatı bulunuyor.

Devam etmekte olan iyileştirme çalışmaları arasında, bayanlar bölümü (ek bir kademe yapılması, kemerler eklenmesi ve merdiven kurulması), kapıların ve pencerelerin tamir edilmesi, yenilerinin yapılması, güney ve batı ek binalarında tavan işleri, kuzey ek binalarında çatı işleri, batı ek binalarında zemin işleri, güney ek binalarda balkon ve dış zemin yapımı, batı, doğu ve güney dış cephede derz ve sıvama işleri, kilise çevresinde zemin çalışmaları, çan kulesi yapımı ve tamiri, elektrik kabloları ve teçhizatı, ses ve alarm sistemleriyle su tesisatı ve yangın söndürme mekanizmalarının yapımı bulunuyor.

Balkonun zemininde daha önce kullanılarak çalışmalar yapılıyor.

Restorasyon için tasarımları hazırlayan Patras Üniversitesi mimarı ve danışmanı Diomedes Myriantheas, kilisenin merkez bölümündeki zeminin ve manastırın merkez kapısındaki diğer süslemelerin kemerin ortaya çıkması için kaldırıldığını anlattı.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) mühendisi Ali Çağlar da, kullanılabilecek her şeyin tamir edildiğini, tamir edilemeyecek durumdaysa değiştirildiğini söyledi.

Myriantheas, manastırın güney tarafıyla denge olması için kuzey tarafa, aynı zamanda kiliseyi koruyacak ve bütün yapıya ek koruma sağlayacak yeni bir temel inşa edildiğini belirtti.

Çan kulesi kaldırıldı ve yeni taşlar kullanılarak yeniden kuruldu.

Burada ikonastazın restorasyonu, kapılar ve pencereler için marangozluk çalışmaları yapılıyor, manastırın ikonlarının tamiri için de bir laboratuvar çalışıyor.

Basını karşılayan UNDP Program Müdürü Tiziana Zennaro, projenin başladığı 2014'ten bu yana basının bu ziyaretinin üçüncü ziyareti olduğunu, projenin kültürel miras alanındaki işbirliğinin bir örneği olduğunu vurguladı.

Zennara, "Manastırın yeniden hayat bulduğunu görmek bizi gururlandırıyor. UNDP'nin Kültür Miras Teknik Komitesi'yle birlikte restorasyonunda sağladığı kolaylıklarla ilgili ilerlemeyi teslim etmeliyiz" dedi.

Tiziana Zennara, ihaleye gidilmesi için teknik belgelerin hazırlanmasına yönelik tasarımcıların işbirliğinde 2. aşamanın başlamasının planlandığını da bildirdi.

Eylül 2013'te UNDP-PFF, Kıbrıs Kilisesi ve Evkaf İdaresi'yle Apostolos Andreas Manastırı'nın Restorasyonu'yla ilgili her biri 2,5 milyon avro olan iki katkı anlaşması imzalamıştı. Kültürel Miras Teknik Komitesi UNDP-PFF'ye projeyi uygulama çağrısı yapmıştı. Dört aşama da Yunanistan'ın Patras Üniversitesi tasarımlarına uygun olarak yürütülecek.

Kültürel Miras Teknik Komitesi`nin Kıbrıslı Rum Eş Başkanı Takis Hadjidemetriou ise, bunun sadece bir anıtın restorasyonu olmadığını, burada bir tarih yazıldığını söyledi.

Hadjidemetriou, UNDP desteğinde Teknik Komite'nin restorasyonun bu aşamaya gelmesi için dört yıl harcadığını, şimdi Apostolos Andreas Manastırı'nın tarihinin yazılacağını, böylelikle Kıbrıslı Rumlarla Kıbrıslı Türklerin ortak işbirliğiyle yarının Kıbrıs'ına birçok umut mesajı verileceğini ifade etti.

Komitenin Kıbrıslı Türk Eş Başkanı Ali Tuncay da, manastırın restorasyonunun başlaması için altı yıldan beri bir suçlama oyunu oynandığını kaydetti.

Tuncay, "Sanıyorum komitenin çalışması her iki tarafa da işbirliği yapabileceklerini ve birçok iyi sonuç alabileceklerini göstermiştir. Bu anıt sadece Kıbrıslı Rumların değil Kıbrıslı Türklerin de anıtıdır, bizim mirasımız, insanlığın mirasıdır" şeklinde konuştu.

Ali Tuncay, (Kıbrıslı Türklerin mallarından sorumlu) Evkaf ve Kıbrıs Kilisesi'ne, her birinin manastırın restorasyonu için yaptıkları 2,5 milyon avroluk yardım için teşekkür etti.

Manastırın ikonları, hacılar için geçici olarak bir şapele dönüştürülen salonda tutuluyor ve Türk istilasından bu yana manastırı koruyan Peder Zacharias Georgiou'nun gözetiminde bulunuyor.