İÇ HABERLER
okuma süresi: 7 dak.

Özsağlam: "Vakıf mallarında karar yetkisi siyasi erkte değil"

Özsağlam: "Vakıf mallarında karar yetkisi siyasi erkte değil"

CTP Dış İlişkiler Sekreteri, Akademisyen Muhittin Özsağlam, "Kıbrıs'ta Vakıf Malları ve Çözüm Süreci" başlığı altında kaleme aldığı köşe yazısında "Vakıf mallarının siyasilerin iradesi altında olmadığına" işaret ederek Doç.Dr Ali Dayıoğlu'nun altını çizdiği "vakıf mallarının devlet yetkililerinin kararlarıyla satışının veya takas edilmesinin mümkün olmadığı" görüşünü nakletti.

Yayın Tarihi: 06/05/16 10:46
okuma süresi: 7 dak.
Özsağlam: "Vakıf mallarında karar yetkisi siyasi erkte değil"
A- A A+
Kıbrıs Postası - Vatan MEHMET

Türkiye'nin vakıfları AİHM kararları neticesinde ilgili 'azınlık cemaatlerine' iade etmek durumunda kaldığına işaret eden Özsağlam, "İlgili vakıf malları konusunda siyasi erkin karar verme yetkisine sahip olmadığını müzakere sürecinde de anımsamalıyız. Evkaf'a ait mülklerin uluslararası hukuk çerçevesinde korunması önemli bir husus. Aynı şekilde diğer cemaatlara ait vakıf mallarına da saygı gösterilmesi konusunda hassas davranmalıyız" diye yazdı.

CTP Dış İlişkiler Sekreteri, Akademisyen Muhittin Özsağlam, "Kıbrıs'ta Vakıf Malları ve Çözüm Süreci" başlığı altında kaleme aldığı köşe yazısında "Vakıf mallarının siyasilerin iradesi altında olmadığına" işaret ederek Doç.Dr Ali Dayıoğlu'nun altını çizdiği "vakıf mallarının devlet yetkililerinin kararlarıyla satışının veya takas edilmesinin mümkün olmadığı" görüşünü nakletti.

Türkiye'nin vakıfları AİHM kararları neticesinde ilgili 'azınlık cemaatlerine' iade etmek durumunda kaldığına işaret eden Özsağlam, "İlgili vakıf malları konusunda siyasi erkin karar verme yetkisine sahip olmadığını müzakere sürecinde de anımsamalıyız. Vakıf malları konusunda AİHM'de alınan emsal kararlar neticesinde vakıf mallarının satışı (yerine aynı değerde bir mülk konması şartıyla) veya başka cemaatların vakıflarıyla takasları ancak ilgili vakıfların karşılıklı rızalarıyla olabilmektedir... Diğer bir deyişle siyasal erkin kararıyla bu mümkün değildir" diye yazdı.

Özsağlam, "Türkiye'nin vakıfları AİHM kararları neticesinde ilgili 'azınlık cemaatlerine' iade etmek durumunda kaldığına işaret eden Özsağlam, "İlgili vakıf malları konusunda siyasi erkin karar verme yetkisine sahip olmadığını müzakere sürecinde de anımsamalıyız. Evkaf'a ait mülklerin uluslararası hukuk çerçevesinde korunması önemli bir husus. Aynı şekilde diğer cemaatlara ait vakıf mallarına da saygı gösterilmesi konusunda hassas davranmalıyız" dedi.

Kıbrıs'ta 2220 vakıf…

Özsağlam'ın yazısı şöyle; "2009'da dönemin Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Başbakanı Ferdi Sabit Soyer ve Vakıflar İdaresi Müdürü Hatice Çavlan tarafından başlatılan, daha sonra UBP-DP hükümetleri tarafından da devam ettirilen vakıflara ve mülklerine dair çalışma geçtiğimiz günlerde sonuçlandı.

Vakıflar İdaresi Müdürü İbrahim Benter, çalışmanın özünü kamuoyuyla paylaştı.

Araştırmaya göre 1878 öncesi adanın yüzde 14'ü vakıf malıydı. Araştırma süresince 1571-1974 dönemine ait 443 kütük defteri ve 8 milyonun üzerinde belgenin incelendiği ve bu çerçevede de 2220 vakfın Kıbrıs'ta mevcut olduğu ortaya çıktı (bkz. http://www.evkaf.org/site/sayfa.aspx?pkey=150 ).

Benter açıklamasını yaparken ilgili çalışmanın müzakere sürecine de fayda sağlayacağını belirtirken, elde edilen verilere-kanıtlara ve uluslararası hukuka, mahkeme kararlarına başvurulacağının altını çizdi (Bkz. http://www.evkaf.org/site/sayfa.aspx?pkey=150 ).

Benter göreve geldikten sonra Evkaf'ın esas misyonuna, yani vakıfların esas işlevine önem vermeye başladı...

Bu çerçevede ilgili çalışmanın da titiz bir şekilde devam ettirilmesini sağladı... Benter'in ortaya koyduğu veriler ve iddialar oldukça önemli. Benter Maraş'a dair de verileri dillendiriyor, oradaki mevcut vakıflara gönderme yapıyor...

Detaylara boğulmadan konunun özüne dönmekte yarar var..."

"Vakıf malları konusunda siyasi erkin karar yetkisi yok"

"Vakıf malları konusunda Türkiye'nin yanı sıra, eski Osmanlı topraklarındaki bugünkü devletlerin de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) nezdinde başları derde girmiştir...

Türkiye özellikle 1936 yılındaki beyannamesine dayanarak el koyduğu vakıfları AİHM kararları neticesinde ilgili 'azınlık cemaatlerine' iade etmek durumunda kalmıştır... Özellikle 2009'dan itibaren ilgili vakıf mallarının iade süreci hızlanmıştır... Örneğin, Fener Rum Erkek Lisesi Vakfı'nın 2007'de sonuçlanan davasında, AİHM Türkiye'nin 910 bin Euro tazminat ödemesine veya ilgili mülkü iade etmesine hükmetti...

Vakıf mallarının gerçek değerinin tespiti ve bu bağlamda, ilgili vakıf mallarının muhataplarının (Vakıflar İdaresi-VYK) rollerine ilişkin dostum Doç.Dr Ali Dayıoğlu'nun görüşüne başvurdum.

Dayıoğlu vakıf mallarının devlet yetkililerinin kararlarıyla satışının veya takas edilmesinin mümkün olmadığının altını çizdi. Dayıoğlu ilgili vakıf mallarının geleceklerinin belirlenmesinin ancak ilgili vakıfların idareleri (Vakıflar İdaresi-VYK) tarafından gerçekleştirilebileceğine vurgu yaptı...

Bu safhada Vakıflar İdaresi'nin yani yönetiminin konumunu da konuşmakta yarar var sanırım. Diğer bir deyişle ilgili Vakıflar İdaresinin (Evkaf) cemaat mensupları tarafından seçilmesi daha uygun olmaz mı? Diye bir soruyu da sormadan edemiyorum kendime... Kısacası siyasal iktidarların gölgesinden kurtulma süreci...

Dönelim İbrahim Benter'in açıkladığı çalışmaya ve müzakere sürecine etkisine...

İlgili çalışma ve Dayıoğlu'nun vurguladığı noktalar müzakere sürecinde önemsenecek nitelikte, Dayıoğlu da iç hukuk yollarının tüketiminden sonra Vakıflar İdaresi'nin eldeki verilerle-envanterle AİHM'e başvurabileceğini belirtiyor...

İlgili vakıf malları konusunda siyasi erkin karar verme yetkisine sahip olmadığını müzakere sürecinde de anımsamalıyız. Diğer bir deyişle vakıf malları konusunda AİHM'de alınan kararlar emsal teşkil eden nitelikte kararlar. Bu kararlar neticesinde ilgili vakıf mallarının satışı (yerine aynı değerde bir mülk konması şartıyla) veya başka cemaatların vakıflarıyla takasları ancak ilgili vakıfların karşılıklı rızalarıyla olabilmektedir... Diğer bir deyişle siyasal erkin kararıyla bu mümkün değildir...

"Mülkler hayır amaçlı kullanılmaları için vakfedilmişlerdir"

İbrahim Benter önemli bir süreci başlatıyor, bu sürecin barışa hizmet edecek şekilde ve ilgili vakıf mallarının-mülklerinin korunmasıyla sonuçlanmasını diliyorum... Unutmayalım ki, vakfedilen mülkler hayır amaçlı kullanılmaları için vakfedilmişlerdir... Benter'in "Vakıf" kavramına ilişkin hassasiyet gösteren bir kişiliğe sahip olması önemli bir artı...

İlgili vakıf mallarının başka amaçlar doğrultusunda ele alınmaması dileğiyle...

Not: Vakıflar İdaresine (Evkafa) ait mülklerin uluslararası hukuk çerçevesinde korunması önemli bir husus. Aynı şekilde diğer cemaatlara ait vakıf mallarına da saygı gösterilmesi konusunda hassas davranmalıyız."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.