Havlu atmadı, partide misyonu olacak...

Kıbrıs Postası - Vatan MEHMET

"Nasıl bir misyon?" sorusu karşısında ise Talat "buna parti karar verir. Şu an bir şey söyleyemem. Yeni tüzükle birlikte bir sürü işimiz var. Mesela parti okulu olacak… Yeni tüzükle eğer uygulamayı başarabilirsek parti yeni bir çehreye kavuşacak…" diye konuştu.

Talat, kurultayda tek aday olarak ibrenin Genel Sekreter Erhürman'ın dillendirilmesi üzerine Kıbrıs Postası'nın "tabanda Sayın Erhürman'ın teşkilatçı olmayışı, parti içindeki mâzisinde fiilen omuz omuza siyasi bir mücadelede yer almayışı endişelere neden oluyor mu?" sorusu üzerine ise "Parti örgütünden gelmemiş olması doğrudan (önemli değil)… Erhürman'a bu işte destek olacak bir sürü insan var. Ayrıca teşkilatları geziyoruz. O da geziyor. Ayrıca çok deneyim kazandı. Sonuçta adaylardan biridir" ifadelerini kullandı.

Talat, isim vermeksizin daha önce ifade ettiği diğer potansiyel adaylarla "bizzat" görüştüğünü, kurultayın partinin bütünlüğü görüntüsü açısından "tek adayla" yapılacağına ilişkin mutabakata varıldığını da yineledi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi'nde (CTP) geçtiğimiz hafta sonu Tüzük Kurultayı ile birlikte Genel Başkanlığa aday olmayacağını açıklayan Genel Başkan Mehmet Ali Talat, "havlu attı" yorumlarına katılmadığını kaydederek partide yeni yapılanma kapsamında misyonları olacağına işaret ederek partisinin kendisini görevlendireceğini ifade etti.

Bir gurup gazeteci ile dün CTP Genel Merkezi'nde buluşan 2. Cumhurbaşkanı, CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, yeni dönemde, yeni parti yönetiminin de arzu etmesi ile misyonunun devam edeceğini; kendisinin hem eski kuşak hem de yeni kuşakla çok yakın ilişkileri olduğunu kaydetti.

"Nasıl bir misyon?" sorusu karşısında ise Talat "buna parti karar verir. Şu an bir şey söyleyemem. Yeni tüzükle birlikte bir sürü şeyimiz var. Mesela parti okulu olacak… Yeni tüzükle eğer uygulamayı başarabilirsek parti yeni bir çehreye kavuşacak…" diye konuştu.

"HAVLU ATTI DENDİ AMA… "

Genel Başkan Mehmet Ali Talat şöyle konuştu; "Basında değişik yazılar gördüm… Mesela havlu attı dendi. Ya da başaramadı, erken bıraktı ve sair… Ama konu öyle değil: Ben göreve gelirken hedeflerimi ortaya koydum. Partinin çok zor günler yaşadığını gördüm. Parti içi kavgaların çok rahatsız edici olduğunu gördüm. Bunların disiplinsizlik olduğunu ve bir an evvel sona ermesi gerektiğini düşündüm. Parti bütünlüğü dışında hareket etmenin büyük zararlar vereceğini söyledim. Ben, parti içi birliği bütünlüğü sağlamak için geliyorum dedim ve manifestomda da 'parti politikalarına ilişkin görüşlerimin yanı sıra partide daha fazla katılımın olabilmesi için üye sistemine geçilmesi gerektiğini söyledim. Kadınların siyasette daha fazla yer alması gerektiğini söyledim. Disiplinin de tesis edilmesi gerektiğini söyledim… Parti içi meselelerin medyada tartışılmaması gibi ilkeleri de ortaya koydum. Bunların çok büyük bir kısmına ulaştık biz parti olarak…

Parti içi kavgaların kısa sürede tamamen bitmesi beklenmez ama şu anda kavga eden yoktur. Parti merkezi, diyalogdadır, sıkıntı yoktur… Geldiğimiz noktada -ülkedeki siyasete güvensizlik gibi- konjonktürü de değerlendirdiğimizde artık benim bu aşamada bu görevimin sona ermesi gerektiği kanaatine vardım…"

"MESUDUM… HEM DE ÇOK…"

"Peki, son tahlilde mesut musunuz?" sorusunu ise Talat "tabi ki… Hem de çok mesudum.Gelip 5 sene parti başkanlığı yapacağımı düşünmezdiniz herhâlde… Böyle bir niyetim hiçbir zaman olmadığım gibi baskın bir seçimde vekil adayı da olmayacağımı ifade ettim. Partiye dönerken kendim için bir makamdır diye düşünmedim. Derdim partideki yanlış karar ve uygulamaların değişmesi gerektiği fikri…

Başka şeyler de… Mesela partinin çok büyük (maddi) borçları vardı. Bunu çok büyük ölçüde azalttım. Büyük tasarruflar da yaptık. Baskın bir seçimde parti borçlanamayacak durumda iken şimdi çok rahat bir seçimin masraflarını göğüsleyebilecek noktaya geldi…"

"YENİ PARTİ YÖNETİMİ ARZU EDERSE MİSYONUM DEVAM EDECEK"

Talat partide misyonunun süreceğini ifade etti.

Talat "Bu yeni dönemde, yeni parti yönetimi de arzu ederse misyonum devam edecek… Ben eski kuşakla yeni kuşakla da aslında çok yakın ilişkileri olan birisiyim" dedi.

"Nasıl bir misyon?" sorusu karşısında ise "buna parti karar verir. Söylediğim resmi bir görev değil. Şu an bir şey söyleyemem. Yeni tüzükle birlikte bir sürü işimiz var. Mesela 'Parti Okulu' olacak… Yeni tüzükle eğer uygulamayı başarabilirsek parti yeni bir çehreye kavuşacak…" ifadelerini kullandı.

GENEL SEKRETER ERHÜRMAN TEŞKİLATÇI MI?... "ERHÜRMAN'A BU İŞTE DESTEK OLACAK BİR SÜRÜ İNSAN VAR"

Genel Başkan Talat, Kasım'dan önce bir tarihe çekilmesi için gayret edildiği öğrenilen kurultayda tek aday olarak ibrenin Genel Sekreter Tufan Erhürman'ın dillendirilmesi üzerine Kıbrıs Postası'nın "tabanda Sayın Erhürman'ın teşkilatçı olmayışı, parti içindeki mâzisinde fiilen omuz omuza siyasi bir mücadelede yer almayışı endişelere neden oluyor mu?" sorusu üzerine ise "Parti örgütünden gelmemiş olması doğrudan (önemli değil)… Erhürman'a bu işte destek olacak bir sürü insan var. Ayrıca teşkilatları geziyoruz. O da geziyor. Ayrıca çok deneyim kazandı. Sonuçta adaylardan biridir." ifadelerini kullandı.

"HER PARTİ ÜYESİ ADAY OLABİLİR; O AYRI BİR ŞEY"

"Her parti üyesi aday olabilir.. O ayrı bir şey" diyen Talat, partinin birliği ve bütünlüğü açısından tek adaylık konusunda olası potansiyel adaylarla mutabık kaldığını yineledi.

Genel Başkan Mehmet Ali Talat, "Benim aday olmamla bir sürü insan çıkıp aday olmak için yarışabilirdi. Bu da partiyi yeniden dağınıklığa götürebilirdi. Bun engellemek için tek aday dedik hep birlikte tartışarak" dedi.

"ELAM'IN KIBRIS SORUNU ÇÖZÜLÜRKEN YASAKLANMASI GEREKİR"

Talat, Kıbrıs Postası'nın sorusu üzerine ELAM'ın Güney Kıbrıs'ta meclise girmesi ile seçimde ortaya çıkan tablonun verdiği resme ilişkin bir değerlendirme de yaptı.

"Irkçı ELAM'ın Kıbrıs Sorunu çözülürken yasaklanması gerekir" diyen Talat öte yandan Güney'de parlamento seçimleri neticesinin olası referandum bakımından bir fikir verip vermediğine ilişkin ise ortaya bir plan çıkmadıkça bu nabzın tutulamayacağına işaret etti.

Talat'ın "Mesela Kıbrıs Türk toplumuna sorsan herkes çözüm ister… 'Çözüm olacak mı, inanıyor musun?' desen CTP'lilerin bile önemli bir kısmı inanmaz… Yani metin çıkmadan bu konuda netlik yoktur " ifadelerini kullanması dikkat çekti.

Talat, ELAM'ın Mayıs 2014'te Güney Kıbrıs'ta konferans verdiği sırasında "havai fişekle saldırıya uğramasının hatırlatılması" üzerine Rum Polis Genel Müdürünün görevden alınmasına rağmen yargı sürecinin neticesiz kaldığına dikkat çekti ve ELAM'ın geçtiğimiz hafta sonu meclise girebilmesi hakkında şöyle konuştu; "ELAM, Kıbrıs Sorunu çözülürken yasaklanması gereken bir partidir… Irkçı bir parti, Birleşik Kıbrıs'ta faaliyette olmamalıdır. Avrupa'da nasıl ki ırkçı partiler bazı ülkelerde ya yasaktır ya da kısıtlama altındadır öyle olmalı… Kontrol altında olmayan ülkelerde de büyük zararlar vermeye devam ediyorlar. Üstelik bizde ırkçı parti, Avrupa'da 'bütün olan' bir ülkede olduğundan daha tehlikeli.. Etkisi, bizim bölünmüş bir ülkede -ki birleşik Kıbrıs olsa da iki taraf- barış tamamlanıncaya kadar; 'O Türk'tür, O Rum'dur' diye ayrıma uğramayıncaya kadar tehlikeli…"

"IRKÇI ELAM SADECE SAYISAL OLARAK DÜŞÜNÜLEMEZ"

"Bana da bir Kıbrıslı Türk olduğum için saldırdılar…Apoelciler, Kıbrıslı Türk arabası gördüğünde Kıbrıslı Türk olduğu için saldırırlar… İçinde kim var bilmezler ve fark da etmez… ELAM sadece sayısal olarak düşünülemez. Türkiye'de mesela kaç tane canlı bomba vardır. Toplasan belki 50 tane… Ya da dünyada kaç tane.. Ama yarattıkları yıkım!...O gün bana (Güney'deki konferans sırasında) yanıcı madde (maçlarda kullanılan fişek) attılar.. O yanıcı madde patlayıcı da olabilirdi… Eğer ki öyle olsa idi bugün biz burada değildik… Ve üstelik kameramızı polis aldı ve kırdı…"

"SORSAN CTP'LİLERİN BİLE ÖNEMLİ BİR KISMI ÇÖZÜM OLACAĞINA İNANMIYOR"

Öte yandan Talat, Güney'de parlamento seçimleri neticesinin olası referandum bakımından bir fikir verip vermediğine ilişkin ise ortaya bir plan çıkmadıkça bu nabzın tutulamayacağına işaret etti.

Mehmet Ali Talat, "Kıbrıs Sorununun çözüm modeli ortaya çıkmadan bu konuda kesin bir teşhis yapamayız… Mesela Kıbrıs Türk toplumuna sorsan herkes çözüm ister… 'Çözüm olacak mı, inanıyor musun?' desen CTP'lilerin bile önemli bir kısmı inanmaz… Yani metin çıkmadan bu konuda netlik yoktur " değerlendirmesini yaptı.