Çavuşoğlu, su konusundaki eleştirileri yanıtladı; "Yasa beş kez tadil edilip yürürlüğe sokulmadı"

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu, CTP'nin su ile ilgili yapmış olduğu basın açıklamasını yanıtladı. Çavuşoğlu, KKTC Su Temin Projesi çerçevesinde adaya ulaşan suyun fiyatının belirlenmesi sonrasında özellikle ana muhalefet partisi CTP'nin suyun pahalı olduğu yönünde dile getirdiği görüşleri değerlendirdi. Çavuşoğlu, 2007 yılında hükümette bulunan CTP'nin ilgili tüzükte gündeme getirdiği değişiklikle kuyulardan su çekip elektrik parasını ödeyen belediyeler için su fiyatlarını 0.50 TL bütün masraflarını devlet tarafından karşılayan belediyeler için teslim edilen suyun fiyatını 1.10 TL ve Türkiye'den taşınarak gelen su ile arıtma tesislerinden elde edilen suyu kullanan belediyelere de suyun 1.50 TL'na çıkarılmasını gündeme getirdiğini hatırlattı. Çavuşoğlu, söz konusu tüzüğün Bakanlar Kurulu'ndan geçtikten sonra dört kez ertelenerek dönemin hükümetinin kararsızlığını gösterdiğini belirtti. O dönemde fiyatları güncellemek adına yaptığı tüzüğü hangi bileşenlerle yapmış

YASA BEŞ KEZ TADİL EDİLİP YÜRÜRLÜĞE SOKULMADI

Bakan Çavuşoğlu yaptığı yazılı açıklamada, "Su İşleri Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasası (39/1988, 27/1989, 31/1993 ve 24/1994 Sayılı Yasalar) 14. (6) Madde Altında Yaptılan Tüzük ile 22 Mayıs 2007'de su fiyatlarının dönemin hükümeti tarafından kuyulardan su çekip elektrik parasını ödeyen belediyeler için su fiyatlarını 0.50 TL bütün masraflarını devlet tarafından karşılayan belediyeler için teslim edilen suyun fiyatını 1.10 TL ve Türkiye'den taşınarak gelen su ile arıtma tesislerinden elde edilen suyu kullanan belediyelere de suyun 1.50 TL'ye çıkarılmasını ve bu kararın resmi gazetede yayınlanmasıyla yürürlüğe girmesinin öngörüldüğünü belirten Çavuşoğlu, ancak kararın beş kez ertelenerek günün sonunda 2009 genel seçimlerine gidilme kararı alınınca ise bu kararını iptal ederek eski fiyat uygulamasına dönülmesini kararlaştırmıştır. Çavuşoğlu, bahsi geçen yasanın 31 Mayıs'ta tadil edilerek, 1 Ocak 2008'de yürürlüğe girmesine karar verildiğini, ardından 9 Nisan 2008 de tekrardan tadil edilerek 1 Temmuz'da yürürlüğe girmesine karar verildiğini belirtti. Çavuşoğlu, 25 Temmuz 2008'de bir tadilat daha yapılarak yürürlüğe giriş tarihinin 1 Eylül 2008'e ertelendiğini belirterek, 13 Ekim 2008 tarihinde yapılan son tadilatla bu rakamların ortadan kaldırılarak, mevcut fiyatlara geri dönüldüğü ve kuyulardan su çekip elektrik parasını ödeyen belediyeler için su fiyatının 0.10 TL, bütün masraflarını devlet tarafından karşılayan belediyeler için teslim edilen suyun fiyatının 0.25 TL ve Türkiye'den taşınarak gelen su ile arıtma tesislerinden elde edilen suyu kullanan belediyelere de suyun 0.35 TL olmak üzere mevcut fiyatların uygulanmaya devam edildiğini kaydetti.

CTP'NİN ÖNERDİĞİ RAKAMLAR ENFLASYON ORANINDA ARTMASI HALİNDE BUGÜN BELİRLENEN RAKAMDAN FARKLI OLMAZDI

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu, su fiyatlarında yapılması düşünülen artışın gerçek rakamların hesaplanmasıyla ortaya çıkarıldığının muhakkak olduğunu, ve eğer bu fiyatlar doğruysaydı niye geri dönüldü diye sordu. Bakan Çavuşoğlu, 2007 yılında yapılması öngörülen tüzük değişikliğiyle belirlenen su fiyatlarının enflasyon rakamlarına uygulanması halinde o dönemde 50 kuruş olarak öngörülen fiyatın 2015'te 1.03, 1.1 TL olarak öngörülen fiyatın 2.26 TL ve 1.50 TL olarak öngörülen fiyatın da 3.08 TL'ye tekabül edeceğini vurgulayarak, bu rakamlar ortadayken Türkiye'den gelen su için öngörülen fiyatın pahalı bulunmasına anlam veremediğini belirtti. Arıtmadan veya Türkiye'den balonlarla getirilecek suyun 3.08 TL'ye tekabül ettiğini belirten Çavuşoğlu, su temin projesi kapsamında adamıza ulaşan ve çok daha kaliteli olan bu suyun 2.30 TL'ye belediyelere ulaştırılmasının pahalı bulunmasının gerçekçi olmadığını söyledi.

"2008 DE POPÜLİST BİR YAKLAŞIMLA SU KAYNAKLARINI HEBASINA GÖZ MÜ YUMULDU"

Çavuşoğlu açıklamasında "2007 yılında defaaten oluşturulan su birim maliyet fiyatları ile 2008 yılında yapılan çalışmada oluşturulan birim fiyatlar arasında 10 – 15 kata kadar farklılıklar bulunmaktadır. Bu farklılığın nereden kaynaklanmakta olduğu mutlaka tartışılmalıdır. Hangi kıstaslar kullanılmış ve çok kısa bir süreçte bu kadar büyük farklılıklar nasıl oluşmuştur. Hangisi doğru, hangisi bilimsel bir çalışma ürünüdür. Yoksa su gibi kıymetli bir metanın heba edilmesine bilerek ve istenerek göz mü yumlmuştur? 2007 yılında o günün şartlarına göre daha mantıki olan rakamlar 2008 yılında su kaynaklarımızın hoyratça kullanılmasına olanak veren popülist bir yaklaşımın sonucu mudur?" ifadelerine yer verdi.

"DEVLETİN SÜREKLİLİĞİ AÇISINDAN 2 MART ANLAŞMASINA BAĞLI KALINDI"

Tarım ve Doğal Kaynalar Bakanı Nazım Çavuşoğlu, 02 Mart 2016 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Hüümeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti arasında imzalanan "Su Temini ve Yönetimine İlişkin Hükümetlerarası Anlaşama"nın hükümetler değişse dahi devletin sürekliliği açısından hükümet ve bakanlık tarafından devam niteliği kabul edilerek, hareket noktası oluşturulduğunu belirtti. Bahse konu protokole bağlı oluşturulan geçiş hükümleri başlıklı 22. Madde uyarınca idare ile belediyler arasında abonelik sözleşmesinin imzalanarak hayata geçirilmesinin öngörülmüş olduğunu belirten Çavuşoğlu, "bakanlığımız bunu da görev kabul ederek abonelik sözleşmesinin bir an önce hayata geçirilmesi amacıyla hareket etmiştir" dedi.

"HALKIN DAHA FAZLA MAĞDUR OLMAMASINI GÖZETTİK"

Susuzluk çekilen ülkemizde halkın daha fazla mağdur olmaması amacıyla herhangi bir fark gözetilmeksizin ülkemizde su konusunda söyleyecek sözü, görüşü ve katkısı olabilecek tüm şahıs ve birimlerle bir araya gelinerek kaybedilen zaman da dikkate alınarak süratle hareket edildiğini belirten Çavuşoğlu, çok kısa süre içerisinde protokol ve abonelik sözleşmelerinin hazırlanıp ilgili paydaşların bilgi, görüş ve önerilerine şeffaf bir yaklaşımla aktarıldığını kaydetti.

MALİYETE DAHİL EDİLEN KISTASLAR

Bakan Çavuşoğlu, geçiş dönemi belediye depolarına teslim edilecek 2.30 TL suyun birim fiyatı kapsamında suyun ülkemize giriş yaptığı noktadan itibaren oluşacak tüm içme suyu yatırımları, işletme, bakım, onarım, tamir, yenileme, tamamlama, personel, enerji, yedek parça, sarf malzemesi, gibi kıstaslar maliyete dahil olduğunu belirtti. Gelen suyun içme suyu standartlarına sahip olması, kesintisiz olacak olması, mevcut uygulamadaki bir çok maliyet unsurunun da ortadan kalkmasına neden olabilecek olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, maliyet hesaplanırken bu unsurların da dikkate alınmasının gereklilik oluşturduğunu ifade etti.

"BELEDİYELERİN ÖZERK YAPSININ KORUNMASI İNANCINDAYIZ"

Çavuşoğlu açıklamasının devamında "Belediyelerin özerk yapısının korunması gerektiği inancıyla bu konuda başlangıçta tartışılan tek tarife sisteminin belediyelere müdahale olacağı kanaatiyle bundan vaz geçilmesi, yerel yönetimlerin özerkliğine saygı olarak, demokratik bir anlayış biçimi olarak algıladığımızdan bu yönlendirmeyi yapmama düşüncesindeyiz. Belediyelerimizin süreç içerisinde içine girebilecekleri muhtemel sıkıntıları öngörebilmek için tüm belediyelerimize maliyet hesaplarını belgeli bir şekilde bizlere iletmelerini talep etmemizin motivasyonu işaret edildiği gibi belediyelerin geleceklerine dair gailemizin bir sonucudur. Bu konuda belediyelerimizin görüş, öneri ve uygulamadan doğacak aksaklığın giderilmesi için bizlere görüş ve önerilerini sunmaları için teleb yazımız kendilerine elektronik ortamda iletilmiştir" dedi.