İÇ HABERLER
okuma süresi: 8 dak.

Eroğlu: "Kıbrıs Türkü, Türkiye'nin etkin ve fiili garantisinin olmadığı bir antlaşmaya 'evet' diyemez"

Eroğlu: "50 yıldır vazgeçmelerini bekliyoruz"

3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, "Rum komşularımız bilmelidir ki; Kıbrıs Türkü asla Türkiye'nin etkin ve fiili garantisinin olmadığı bir antlaşmaya 'Evet' diyemez" dedi.

Yayın Tarihi: 30/07/16 14:05
okuma süresi: 8 dak.
Eroğlu: "50 yıldır vazgeçmelerini bekliyoruz"
A- A A+

Eroğlu, Kıbrıs Rum tarafının, "Kıbrıs Türk halkını masada tutarak statükoyu sürdürme oyununa" artık izin verilmemesi gerektiğine de vurgu yaparak, "2016 yılı sonuna dek bir uzlaşma sağlanamazsa Anavatan Türkiye ile istişare içinde KKTC halkının tüm kesimleri ile diyalog kurularak gidilecek yeni yol belirlenmeli ve yeni bir strateji, yeni bir atılım programı ile yola devam edilmelidir" görüşünü dile getirdi.

Rum tarafının masada ortaya koyduğu tutuma bakıldığı zaman niyetlerinin; "Kıbrıs Türk halkını 1974 öncesine götürmek" olduğunu gördüğünü ve "Kıbrıs'ta barışçı bir antlaşma sağlanması adına üzüldüklerini" belirten Eroğlu, Kıbrıs'ta bulunacak bir anlaşmanın iki halka da büyük yarar sağlayacağına inandığını, ancak bunun Kıbrıs Türk halkının haklarından vazgeçmesi ve Rum dayatmalarına boyun eğmesi ile sağlanamayacağını, sağlanmaması gerektiğine vurgu yaptı.

3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs'ın Türkler tarafından fethinin 445'nci, Türk Mukavemet Teşkilatı'nın (TMT) kuruluşunun 58'nci ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı'nın kuruluşunun 40'ncı yıldönümleri dolayısıyla mesaj yayınladı.

Eroğlu 1 Ağustos mesajında şunları kaydetti:

"1 Ağustos; Kıbrıs'taki Türk varlığı açısından büyük önem taşıyan bir tarihtir. 1 Ağustos 1571'de Kıbrıs'ın Türkler tarafından fethi ile o zaman da kaynayan bir kazan halinde olan Ortadoğu'da Haçlı seferleri durdu, Osmanlı İmparatorluğu ve İslam Dünyası yüzyıllar sürecek olan rahat bir nefes alma fırsatını buldu.

Kıbrıs'ın fethi ile Ada'da Türk varlığı başladı ve yüzyıllar boyunca bu topraklarda karşılıklı anlayış, adalet hüküm sürdü, Ortodoks Rumlar hiç tatmadıkları gelişmeleri yaşadı. Kıbrıs'ın 1878'de Osmanlı elinden çıkarak İngilizlerin yönetimine geçmesi İngilizlerin Ortadoğu'ya hakim, stratejik bir Ada'nın ele geçirilmesi, Osmanlı İmparatorluğu'nun geriletilmesi, Rusların sıcak sulara inişinin engellenmesi hedeflerinin bir sonucudur.

Kıbrıs Türk Halkı 1878'den itibaren zor günler yaşamaya başladı ancak hiç bir zaman benliğini, özgürlük istencini yitirmedi, Rumların adanın Yunan hegemonyasına sokulması çabaları karşısında baş eğmedi.

Rumların 1931 isyanındaki ana gayeleri, 1950 halkoylamasını yaparken akıllarındaki hedef adanın Yunanistan'a bağlanması idi.

Yunanistan 1954'te Kıbrıs halkının self determinasyon hakkı için Birleşmiş Milletlere başvururken çeşitli nedenlerle Ada nüfusunun büyük çoğunluğunu ele geçiren Rumların oyları ile adayı kendisine bağlamayı amaçlıyordu."

Eroğlu, 1955 yılında ise adada Yunanistan'ın dürtmesiyle "Kıbrıslıların Milli Mücadele Örgütü" anlamına gelen EOKA terör örgütünün kurulduğunu, Kıbrıs Türklerinin ise 1 Ağustos 1958'de direniş için "Türk Mukavemet Teşkilatı"nı oluşturduğunu anımsattı.

Anavatan Türkiye ile birlikte verilen mücadele sonucu Kıbrıs Türk halkının 1960 yılında kurulan "Kıbrıs Cumhuriyeti Devleti"nin Kıbrıs Rum Halkı ile siyasi eşitliğe sahip kurucu ortağı olduklarını ifade eden Eroğlu, şöyle devam etti:

"Ancak Rumların hedefi değişmediği, hala adayı Yunanistan'a bağlama ülküsünden ayrılmadıkları için kurulan ortaklık devleti 21 Aralık 1963'teki silahlı Rum saldırılarıyla yıkıldı. Çok acılar çektik, toplu mezarlara gömüldük, 103 köyümüzü terk etmek zorunda kaldık, göçmen olduk ama Enosis'e geçit vermedik. 1968-1974 yılları arasındaki toplumlar arası görüşmelerde bozulan ortaklığın yeniden kurulması için yapıcı rol oynadık ancak Rumların aklında-fikrinde Enosis olmaya devam etti.

15 Temmuz 1974'teki Rum-Yunan darbesi pervasızca atılmış kesin hedefi Enosis olan bir adımdı. 20 Temmuz 1974'te başlayan Kıbrıs Türk Barış Harekatı bizi Yunan egemenliğinden, toplu mezarlardan kurtardı, üzerinde devlet kurduğumuz, özgürce, güven içinde yaşadığımız bir toprak parçasına kavuşmamızı sağladı. Tarihi gerçekler bunlardır…"

3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs Türk halkının "asla kindar" ve hiç kimsenin özgürlüğünde, toprağında gözü olmadığına vurgu yaparak, "Bizim istediğimiz Kıbrıs'ta, kendi devletimiz çatısı altında özgürlük ve güven içinde yaşamaktır" dedi.

Eroğlu, bu nedenle Kıbrıs Türkü'nün tarihi gelişmeleri ve gerçekleri bilmesi, anlatması ve gelecek nesillere aktarılması gerektiğine vurgu yaparak, 1 Ağustos 1976'da Türk Mukavemet Teşkilatı'nın görevini başarı ile tamamladığını ve tarihteki yerini almasından sonra yasa ile; barışı sürdürmek, halkın özgürlüğünü ve güvenliğini sağlamak için Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı'nın kurulduğunu kaydetti.

"50 YILDIR VAZGEÇMELERİNİ BEKLİYORUZ"

Kıbrıs Türk halkının 50 yılı aşkın bir süredir Rum komşularının Enosis hayalinden vazgeçmesi, kalıcı, yaşayabilir bir anlaşma beklentisi ile görüşme masasında bulunduğuna da dikkat çeken Eroğlu, şöyle devam etti:

"50 yılı aşkın bir süredir Rum tarafının bizim siyasi eşitliğimizi kabul etmesini, bu adada kendileri kadar egemen, kendileri kadar huzur ve güven içinde yaşama hakkımız olduğunu idrak etmelerini bekliyoruz ama hala olumlu bir yaklaşım göremiyoruz.

Hala, Rum tarafının masada ortaya koyduğu tutuma baktığımız zaman niyetlerinin bizleri 1974 öncesine götürmek olduğunu görüyor ve Kıbrıs'ta barışçı bir antlaşma sağlanması adına üzülüyoruz.

Rum komşularımız bilmelidir ki Kıbrıs Türkü asla Türkiye'nin etkin ve fiili garantisinin olmadığı bir antlaşmaya evet diyemez. Rum lider Nikos Anastasiades ve ekibinin Kıbrıs Türk Kurucu Devleti'ni eyalet statüsüne indirgeme çabaları, iki kesimliliği yok etmek için başvurdukları oyunlar 11 Şubat 2014'te benimle Sayın Anastasiades tarafından imzalanan ortak açıklamayla bağdaşmamaktadır.

Kıbrıs'ta bir antlaşmaya gidilmesinin bölgemize ve iki halka büyük yarar sağlayacağına ben de inanıyorum ancak bu Kıbrıs Türk Halkı'nın haklarından vazgeçmesi, Rum dayatmalarına boyun eğmesi ile sağlanamaz. Sağlanmamalıdır.

Kıbrıs Rum tarafının bizi masada tutarak statükoyu sürdürme oyununa artık izin verilmemelidir. 2016 yılı sonuna dek bir uzlaşma sağlanamazsa Anavatan Türkiye ile istişare içinde KKTC halkının tüm kesimleri ile diyalog kurularak gidilecek yeni yol belirlenmeli ve yeni bir strateji, yeni bir atılım programı ile yola devam edilmelidir."

3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, mesajının sonunda; "Dünden bugüne bu topraklardaki varlığımız, özgürlüğümüz ve güvenliğimiz için mücadele ederken canlarını kaybeden tüm şahitlerimizi rahmet, gazilerimizi şükranla anıyor halkımızın 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı'nı candan kutluyorum" dedi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.