İÇ HABERLER
okuma süresi: 16 dak.

Cumhurbaşkanı Akıncı: "2016 çözüm için hepimizin ortak hedefidir"

Cumhurbaşkanı Akıncı: "2016 çözüm için hepimizin ortak hedefidir"

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, 2016'nın çözüm için bir hedef olarak belirlendiğini ifade ederek "Bu hepimizin hedefi. Türkiye bu hedefi de sonuna kadar destekliyor. Dolayısıyla girdiğimiz bu yolda, bu hedefe varmamızı zorlaştıracak davranışlardan da sakınmak gerekiyor" dedi.

Yayın Tarihi: 01/09/16 08:19
okuma süresi: 16 dak.
Cumhurbaşkanı Akıncı: "2016 çözüm için hepimizin ortak hedefidir"
A- A A+

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, 2016'nın çözüm için bir hedef olarak belirlendiğini ifade ederek "Bu hepimizin hedefi. Türkiye bu hedefi de sonuna kadar destekliyor. Dolayısıyla girdiğimiz bu yolda, bu hedefe varmamızı zorlaştıracak davranışlardan da sakınmak gerekiyor" dedi.

TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da "Türkiye olarak bugüne kadar müzakere sürecine tam destek verdik. Sayın Cumhurbaşkanı'nın ve baş müzakerecinin, müzakere heyetinin yürüttüğü sürece destek verdik" dedi.

Cumhurbaşkanı Akıncı ile Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, heyetler arası çalışma toplantısının ardından basın açıklaması yaparak soruları yanıtladı.

"DAHA ALMAMIZ GEREKEN MESAFE VAR"

Sözlerine, Çavuşoğlu'nu KKTC'de görmekten duyduğu memnuniyeti ifade ederek başlayan Cumhurbaşkanı Akıncı "Son günlerde sıkça buluşma fırsatı bulduk" dedi.

Her vesileyle bir araya geldiklerinde ana gündem maddesinin Kıbrıs müzakere süreci olduğuna vurgu yapan Akıncı, "Dolayısıyla hangi noktada olduğumuzu kendileriyle bir kez daha değerlendirme fırsatı bulduk" diye konuştu.

Akıncı konuşmasına şöyle devam etti:

"Kendileri de Yunan Dışişleri Bakanı ile yaptıkları görüşme hakkında bizleri bilgilendirdiler. Hedefimiz 14 Eylül'e kadar sürdüreceğimiz bu yoğun müzakere sürecini başarıyla tamamlayıp New York'ta BM Genel Sekreteri ile birlikte, Sayın Anastasiadis'in de olacağı üçlü bir zirveyi gerçekleştirmek ve tabii ki ondan sonra garantörlerin de katılacağı Bürgenstock tipi bir araya gelişi sağlayabilmektir. Bunun için yapılması gerekenler var. Bugüne kadar süreçte epey ilerleme sağlandı. İyi gelişmeler var. Zorluklarımız da var. Gerçekçi tabloyu ben her zaman söylemekte sakınca görmem. Sonuca ulaşmak için daha almamız gereken mesafe var. İyi niyetle, politik kararlılıkla ve tarihsel bir sürecin içerisinde olduğumuzun bilinciyle bu yolda ilerliyoruz. 2016'yı çözüm için bir hedef olarak belirledik. 2016 sonuna kadar çözümü sağlamak istiyoruz. Bu hepimizin hedefi. Türkiye bu hedefi de sonuna kadar destekliyor. Dolayısıyla girdiğimiz bu yolda, bu hedefe varmamızı zorlaştıracak davranışlardan da sakınmak gerekiyor. Örneğin, doğalgaz araştırmalarında aceleci davranmak ve hepimizin ortak zenginliği olan bu zenginliği makul bir zamanla yerine ve hep birlikte bunu planlayıp yapmak, hepimizin bu zenginliği paylaşmak yerine sürece zarar verecek şekilde adımlar atmanın doğru olmadığını değerlendiriyorum. Bu süreci düşünmek ve bunu sonuçlandırmak yerine gelecek seçimleri hesaplamak anlayışının yanlış olduğunu değerlendiriyorum. Bu yönde bütün çabaları hep 2016 sonunu hedefleyerek, ona odaklanarak tamamlamamız gerektiğini düşünüyorum. Bu anlamda sonuçta halkımıza gönül huzuru içerisinde onaylayabileceği, özgürlük, eşitlik ve güvenlik içerisinde yaşanabilecek yeni federal birleşik bir Kıbrıs'ı, iki kesimli, iki toplumlu bir Kıbrıs'ı, siyasal eşitlik içerisinde iki kurucu devlete dayalı bir Kıbrıs'ı sağlayabileceğimizi umut ediyorum. Tabii bu halkın kararıyla olacak. Her iki taraftaki toplumların referandumundan evet oyu almasıyla sağlanacak. O nedenle de her zaman söylüyorum. Biz iki tarafın da kabul edebileceği bir çözüm için uğraşıyoruz."

"HER İKİ TOPLUMUN DA GÜVENLİK İÇERİSİNDE YAŞAMASINI İSTİYORUZ"

'Güvenlik' dendiğinde sadece kendilerini düşünmediklerine dikkat çeken Akıncı, her iki toplumun da güvenlik içerisinde yaşamasını istediklerini belirtti.

"Eşitlik dediğimizde her iki tarafın eşitliğini anlıyoruz. Özgürlük dediğimizde, herkesin bu adada yaşamasını anlıyoruz" diye konuşmasını sürdüren Akıncı, ancak bu şartların sağlandığında barış, huzur ve adaletin gerçekleşeceğinin altını çizdi.

Akıncı açıklamalarına şu şekilde devam etti:

"ÇAVUŞOĞLU SÜRECE BÜYÜK BİR DESTEK VERİYOR"

"Bu büyük uğraşıya Türkiye Cumhuriyeti büyük destek veriyor. Onun Sayın Cumhurbaşkanı, hükümeti ve o hükümetin Dışişleri Bakanı olarak Sayın Çavuşoğlu büyük bir destek veriyor. O desteğini büyük bir içtenlikle söylüyor. Buna bir kez daha tanıklık ettik. Ben sayın bakana bu desteği için teşekkür ediyorum ve elbirliğiyle bu süreci sadece Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar için Türkiye ve Yunanistan'ın ilişkilerinin de daha iyiye ve daha güzele gidebilmesi için ve sadece onunla da sınırlı değil, bölgemize çok ihtiyaç duyduğumuz güzel bir örneği yaratmak için sonuna kadar uğraşılarımızı sürdüreceğiz. Temenni ederim ki bu karşılıksız kalmayacak ve güneyden de aynı karşılığı görerek bu olumlu gelişmeyi el birliğiyle sağlayacağız."

"VERİMLİ GÖRÜŞMELER YAPTIM"

Çavuşoğlu da konuşmasına "Bugün bakanlığım ile KKTC Dışişleri Bakanlığı'nın birlikte gerçekleştirdiği bilişim ve dijital arşivleme projesinin açılışı için adaya geldim. Esasen bu amaçla iki defa planlama yapmıştık ama değişik gelişmelerden sonra maalesef gerçekleştirememiştik. Bugün bu vesile ile KKTC'de bulunmaktan ve Sayın Cumhurbaşkanı tarafında da kabul edilmekten büyük bir mutluluk duydum. Sayın Cumhurbaşkanımızla görüşmemizden önce Başbakan Hüseyin Özgürgün, Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş ve Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile de görüşmelerde bulundum ve son derece verimli görüşmeler oldu" diyerek başladı.

Bugün açılışı yapılan projenin esasen bilginin kolay ulaşılabilmesi, doğru bir şekilde elde edilmesi ve KKTC belgelerinin modern bir ortamda arşivlenmesi, dijital bir ortamda saklanabilmesi ve ulaşmak isteyenlerin kolayca ulaşabilmesi bakımından önemli olduğuna dikkat çeken Çavuşoğlu "Bu tür desteğimizi devam ettireceğiz. KKTC'nin alt yapısını güçlendirmek için özellikle Dışişleri Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti olarak bundan sonraki süreçte de desteğimiz devam edecek" diye konuştu.

"HASSAS BİR DÖNEME GİRDİK"

Kıbrıs müzakere sürecinde hassa bir döneme girildiğini dikkat çeken Çavuşoğlu "Müzakerelerin yoğunlaştığı bir ortama girdik. Sayın Cumhurbaşkanı'nın Ankara ziyareti, yine İstanbul'da Sayın Cumhurbaşkanımız ile görüşmesi ve bugünkü yaptığımız görüşmeler bu bakımdan önemlidir" dedi.

Çavuşoğlu şöyle devam etti:

"BUGÜNE KADAR MÜZAKERE SÜRECİNE TAM DESTEK VERDİK"

"Türkiye olarak bugüne kadar müzakere sürecine tam destek verdik. Sayın Cumhurbaşkanı'nın ve baş müzakerecinin, müzakere heyetinin yürüttüğü sürece destek verdik. Esasen 11 şubat 2014'te çerçevesi belirlenen ve kalıcı, adil bir çözüm için yola çıkılan süreçte Türkiye her zaman herkesten bir adım önde oldu. İçinde bulduğumuz bu hassas dönemde de Türkiye Cumhuriyeti olarak aynı desteği vermeye devam edeceğiz. Zorlu konular var, Türkiye konusu var, güvenlik konusu var, mülkiyet konusu var, garanti konusu var. Bunların bazılarını 5li formatta görüşeceğiz ama gayri resmi formatta bu konularda da fikir alışverişinde bulunmanın artık faydası var diyoruz. Yunanistan Dışişleri Bakanı Niko Koçias ile Girit adasında bir araya geldik. Daha önce kendisi İstanbul'a gelmişti, gayri resmi bir şekilde birçok konuda ikili ilişkilerimizle ilgili konular dahil Kıbrıs konusunda görüş alışverişinde bulunduk ve bunların çok faydalı olduğunu düşünüyoruz."

"TÜRKİYE OLARAK 3'LÜ VE 5'Lİ FORMATTA TOPLANTILARIN GERÇEKLEŞMESİNİ ARZ EDİYORUZ"

"Esasen 5li formatta alacağımız kararlar konusunda da karşılıklı pozisyonların gayri resmi bir ortamda en azından beyin jimnastiği şeklinde bulunulması bence faydalıdır" diye konuşan TC Dışişleri Bakanı, konuşmasına şu şekilde devam etti:

"Hepimizin amacı kalıcı bir barış, kalıcı bir çözüm ve iki tarafın Sayın Cumhurbaşkanı'nın da az önce teyit ettiği çerçevede ve şartlarda huzur içinde, barış içinde yaşamasını sağlamaktır. Bunun için güven artırıcı adımlar, tedbirler dahil her türlü katkı vermeye hazırız. Bir an evvel bu çabaların sonuç getirmesini istiyoruz. Ve bir ana evvel 3lü ve 5li formatta toplantıların gerçekleşmesi ve bu fırsatın artık kaçırılmamasını arz ediyoruz."

"GELECEK NESİLLERE BİR SORUN BIRAKMAMIŞ OLURUZ"

"Türkiye Cumhuriyeti olarak. Sayın Cumhurbaşkanı Ankara'da ve İstanbul'da Sayın Cumhurbaşkanımızla yaptığı görüşmelerde de müzakerelerin seyri ile ilgili detaylı bilgiler verdiler. Keza baş müzakereci Özdil Nami arkadaşımız da bugün ve daha önceki görüşmelerimizde bizleri bilgilendirdiler ve artık bu fırsatın kaçmaması gerektiğini BM de söylüyor, biz de söylüyoruz. 2014'te önemli bir fırsatı kaçırdık. Sadece bir çözüm değil, bu bölgenin potansiyeli ile ilgili birçok fırsatı kaçırdık ama önümüze çıkan bu fırsatı değerlendirirsek bence en azından gelecek nesillere bir sorun bırakmamış oluruz. Her zaman söylediğimiz gibi bu son fırsat penceresini hep birlikte iyi değerlendirelim. Her iki tarafın kabul edeceği bir çözüm konusunda biz TC olarak desteğimizi vermeye devam edeceğiz. Zorlu bir süreç, kolay değil o yüzden Sayın Cumhurbaşkanı'na ve müzakereyi yürüten arkadaşlara da kolaylıklar ve başarılar diliyoruz. Bugünkü nezaket için de ayrıca çok teşekkür ediyorum.

ÇAVUŞOĞLU: HEM YAZILI HEM DE TOPLANTILARDA BİLGİLENDİRME YAPILIYOR

Çavuşoğlu "Müzakerelerden haberdar olmadığınız herhangi bir husus var mı? Lefkoşa ile Ankara arasında herhangi bir konuda görüş ayrılığı var mı? Müzakerelerin yürütülmesinde herhangi bir endişe duyuyor musunuz? Genel şuan vardığımız noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?" yönündeki bir soruya, "Müzakerelerin seyri ile ilgili Ankara ve Lefkoşa arasında iyi bir diyalog var ve bilgilendirme açısından herhangi bir eksiklik yoktur" yanıtını verdi.

Hem yazılı bir şekilde hem toplantılarda bilgilendirme yapıldığına dikkat çeken Çavuşoğlu, "Diğer taraftan tabii garanti ile ilgili yapılan bazı negatif açıklamaların Kıbrıs Türk halkı üzerinde olumsuz etkilerini de görüyoruz. Esasen biz özellikle Yunanlı dostlarımızdan sonuna kadar yani 5li formata kadar bu konuda açıklama yapmamalarını da rica etmiştik, bunun negatif etkileri de var. Bu süreçte tabii ki Türk halkının endişelerini de iyi anlayıp gidermek lazım ama biz bunu söylerken güvenlikle ilgili Sayın Cumhurbaşkanı'nın da söylediği gibi her iki tarafın her iki halkın da madem barış ve huzur içerisinde yaşayacak, güvenlikle ilgili bir endişesinin olmaması gerekir. Burada bencil de davranmıyoruz. Ama garanti ile ilgili konularda gereksiz açıklamaların, bugüne kadarki açıklamaların son derece yersiz olduğunu ve bizim için bu anlamda da Kıbrıs Türk halkının talebi önemli kriter olacaktır. Bunu da zaten söylüyoruz" dedi.

AKINCI: GÖREVE GELDİĞİM ANDAN İTİBAREN TUTANAKLAR HİÇ KAPANMADI

Cumhurbaşkanı Akıncı ise "Rum lider Anastasiadis bugün yaptığı açıklamada görüşmelerin tutanaklarını bugün itibari ile Rum siyasi partilere açıldığını söyledi. KKTC'de bugüne kadar siyasi partilere açık olmadığı dönemler oldu mu?" yönündeki bir soruya şu yanıtı verdi:

"Göreve geldiğim andan itibaren hiç kapanmadı, sürekli ilgili makamlara gidiyor Meclis dahil. Milletvekilleri onları görme ve okuma şansına sahip, parti başkanları da aynı şekilde ve diğer makamlara da gidiyor. En azından kendi dönemimle ilgili olarak böyle bir kapalı gün dahi, saat dahi olmadı ancak benden önceki dönemlerde de kapalı olduğunu tahmin etmiyorum. Tutanaklar bizde her zaman şu kayıtla açık olmuştur. Bunlar tabii ki müzakere süreçleri ile ilgili hassas belgelerdir. Bu belgelerin çarşaf çarşaf basında yayınlanmaması gerekir. Zaman zaman bu konularda bazı sızmalar oldu hatta o sızmaların biraz da eksik ya da abartılı biçimde yansıdığını da görüyoruz, şu gazete veya bu gazete demiyorum ama. Güneyde de oluyor, bizde de oluyor. Olmaması gerekir, bu hassas dönemde mutlaka görüşme sürecini korumamız lazım. Bittiği zaman halka yeterli zaman dilimi tanınacağını, herkesin neyi oylayacağını bilerek sandığa gideceğini akıldan çıkarmamamız lazım. Alelacele bir referandum düşünmüyoruz. Hele bugün referandum da olmayacak diye bir haber de vardı galiba gazetelerimizden bir tanesinde. Kesinlikle böyle bir şey söz konusu değildir. Biraz önce Sayın Bakan'ın da atıfta bulunduğu 11 Şubat 2014 belgesinin çok açık ve net bir maddesi vardır ki her iki tarafta da anlaşma metni mutlaka halkın onayına sunulacaktır dolayısıyla orda da bir yanlış anlama olmasın diye bunu söyledim."

"BİRLİK BERABERLİK İÇİNDE BU SÜREÇ GÖTÜRÜLMELİDİR"

Bir gazetecinin "Az önce konuşmanızda da bahsettiniz, çok hassas bir dönemden geçildiğinden bahsettiniz. KKTC hükümeti ile Sayın Cumhurbaşkanımız arasında son dönemde bazı karşılıklı açıklamalar oldu, hükümet Sayın Cumhurbaşkanı'na bilgi vermediğini, tutanaklarla ilgili sıkıntılar yaşadıklarından bahsetti. Siz bu tartışmaların hassas bir dönemde yapılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki sorusuna Çavuşoğlu, Her" şeyden önce doğrudur hassas bir süreçteyiz ve her iki tarafın da sorumlu davranması gerekiyor. Rum tarafı mesela adanın tek sahibi gibi davranmamalı özellikle doğal gaz rezervleri ile ilgili" dedi.

Ama Türk tarafında da farklı görüşler olabileceğini, referanduma gidildiği zaman vatandaşların da farklı görüşleri olabileceğini belirten TC Dışişleri Bakanı, "2004'te referanduma giderken siyasi partiler ya da siyasi partilerin liderleri arasında farklı görüşler vardı, adada vardır Türkiye'de de vardı. Ama Farklı görüşleri oturup görüşmek lazım, konuşmak lazım, iyi anlatmak lazım, anlamak lazım ve gereksiz gerginliğe de dönüştürmemek lazım" diye konuştu.

Demokrasilerde farklı görüşlerin olduğunu, hele gele böyle hassas bir konuda olabileceğini belirten Çavuşoğlu, "Ama bizim temennimiz hem Türkiye'de hem de Türk tarafında birlik beraberlik içinde bu sürecin götürülmesidir" dedi.

Çavuşoğlu, "Ve Türkiye'de bu birlik beraberlik var, daha önceki gelişlerimizde de gördük, Siyasi partilerle de burada bir araya geldik hem ben hem başbakanımız, hem o günkü başbakanımız, hem Cumhurbaşkanımız. Adada da birlik beraberliği gördük, bundan sonraki süreçte de bu birlik beraberliği görmek isteriz, tartışmaların içine de girmeyiz" şeklinde konuştu.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.