Sinirlioğlu 'yan oda' diplomasisi için geliyor

Kıbrıs Postası - Ulaş Barış

Kasım ayının başında İsviçre'de yapılması beklenen Kıbrıs müzakerelerinin en çetrefilli başlığı olan toprak toplantısı öncesinde son derece ilginç gelişmeler yaşanıyor.

Rum Basınının geçtiğimiz Perşembe günü yayınladığı haberlerde yeni görevine dün başlayan Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu'nun da toprak toplantısında Kıbrıslı Türk heyette yer alacağı ileri sürülmüş, geçen 48 saatlik sürede ise söz konusu iddiaya Kıbrıslı Türk makamlardan herhangi bir yorum gelmemesi dikkat çekmişti.

Kıbrıs Postası'nın üst düzey bir güvenilir kaynaktan edindiği bilgiye göre ise Sinirlioğlu'nun söz konusu toplantıya dahil edilmek istenmesinin toprak meselesi ile ilgili değil, garantiler ile ilgili olduğu öğrenildi.

Gazetemize konuşan kaynak "Sayın Sinirlioğlu'nun toprak konusundaki görüşmelerde masada olması söz konusu değildir. Ancak eğer bu konudaki muhatabı Yunanlı temsilci orada bulunursa, toprak toplantısının yapıldığı odanın yan odasında, Türkiye ile Yunanistan'ın daha önceden görüşmeye başladıkları bu konulara devam etmeleri çok yararlı olur" diye konuştu.

Aynı kaynak "eğer Yunanlı muhatabı gelmezse Sinirlioğlu'nun gelmesi de söz konusu olmaz. Bu konuda Rum tarafının gerekli adımı atmasını bekliyoruz. Cumhurbaşkanı Akıncı daha önceden defalarca Türkiye ve Yunanistan'ın söz konusu garanti toplantılarını yapmasının yararlarını vurgulamıştı. Ancak Rum tarafı işi ağırdan alma tutumuna devam etmek istemektedir. Bu tutumları değişmelidir" ifadelerini kullandı.

Kıbrıs Türk tarafının görüşmelerin düzeyini artırma konusunda kararlı olduğunu kaydeden kaynak "bu bağlamda toprakla birlikte güvenlik ve garantilerin de paralel şekilde görüşülmesi çözüme ulaşmamızı çabuklaştıracaktır. Sinirlioğlu'nun Kıbrıs konusunda en donanımlı kişilerden olduğu da açıktır. Türk tarafının bu konuda isteği olmuştur çünkü amacımız bütünlüklü çözüme bir an önce ulaşmaktır" dedi.

Toprak toplantısının çok büyük bir ihtimalle İsviçre olacağının da altını çizen kaynak, Avusturya ya da Finlandiya'da yapılma ihtimalinin de göz ardı edilemediğini belirterek "eğer bu ülkeler ısrarcı olursa ve liderlerde bu konuda hem fikir olursa neden olmasın" ifadelerini kullandı.