Burcu: "Müzakerelerde çok ciddi bir ilerleme sağlandığı için İsviçre'ye gidiyoruz"

Kıbrıs Postası - Ahmet Vamık

BRT 1'de Levent Kutay'ın sunumu ile yayınlanan Haber Toplantısı programının bugünkü konuğu Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu'ydu müzakere sürecinde gelinen aşamalar, önümüzde iki toplumu da ilgilendiren süreç ve iki toplumu da bekleyen tehlikeler konusunda önemli açıklamalarda bulunan Burcu, Kıbrıs sorununun çözümüne olan inancını yineleyerek özellikle çözümsüzlüğün kimseye yarar sağlamayacağına vurgu yaptı.

"17 AYLIK SÜREÇTE CİDDİ BİR ÜRETİM OLDU"

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın önderliğinde iyi niyetle ve sonuca odaklı olarak gece gündüz çalıştıklarını dile getiren Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, "ete kemiğe bürünen" gelişmeler olduğunu ifade etti. 17 aylık süreçte ciddi bir üretim olduğunu kaydeden Burcu, "uzlaşıya vardığımız, konuşup da sonuca varamadığımız ve henüz hiç konuşmadığımız konular var" diyerek, müzakere sürecinde çok ciddi bir ilerleme sağlanmamış olsaydı İsviçre'de kamp formatındaki müzakere toplantısının gerçekleşmesinin mümkün olmayacağının altını çizdi.

"BEŞLİ GÖRÜŞMENİN TARİHİ İSVİÇRE'DE BELİRLENECEK"

İsviçre'de 3 adımlık bir süreç olacağına değinen Barış Burcu, ilk aşamada yarı anlaşılmış ve hiç anlaşılmamış konularda tamamen uzlaşı sağlanılmasının hedeflendiğini, ikinci aşamada toprak konusunun temel kriterlerinin konuşulacağını ve üçüncü aşamada ise müzakere sürecinin sonuca götürecek olan beşli görüşmenin tarihinin belirleneceğini dile getirdi.

"BEŞLİ GÖRÜŞME TARİHİ BELİRLENMEDEN HARİTA KONUSU GÜNDEME GELEMEZ"

Toprak konusunun iki aşamada konuşulacağını söyleyen Burcu, ilk aşamada sadece temel kriterler üzerinde olacağını ve beşli görüşme tarihi belirlenmeden harita konusunun gündeme gelmeyeceğini vurguladı. "Beşli görüşme tarihi belirlendiği anda harita üzerinden toprak konusunu özlü olarak görüşmeye başlayacağız" diyen Burcu,"çözüm süreci konusunda umutluyum ama umut tek başına yeterli değil, çaba, istek, iyi niyet ve çözüm odaklı olmak lazım" dedi.

"HRİSTODULİDİS DÜN AKŞAM YENİ BİR AÇIKLAMA YAPARAK HATASINI DÜZELTTİ"

Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis'in dün yaptığı açıklamaların Kuzey'de, İsviçre'de sadece toprak konusunun konuşulacağına dair yanlış bir algı yaratacak nitelikte olduğunu belirten Barış Burcu, "bu hatayı düzeltmek için dün gerekli açıklamaları yaptık. Zaten Sayın Hristodulidis'te ilerleyen saatlerde yeni bir açıklama yaparak bu hatasını düzeltti" dedi.

"BİZİM BAŞKA BİR "B" PLANIMIZ YOKTUR"

"Bizim bütün hedefimiz ve uğraşımız 2016 yılında bir çözüme ulaşmaktır. Başka bir "b" planımız yok. Biz bu olmazsa ne olura odaklanırsak ve bu 45 günlük süremizde çözüme ulaşmaya odaklamazsak işte o zaman felaket olur" diyen Barış Burcu, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın çözüm sürecinin 2017'ye sarkması halinde süreci ne gibi tehdit ve tehlikeler beklediğine dair defalarca yaptığı açıklamayı hatırlattı.

"BİRİ TOPRAKLARIMIZI ALIP BİR YERE GÖTÜRMEYECEK"

"İsviçre'de büyül bir al-ver olur mu" sorusuna "tabiki" yanıtını veren Barış Burcu, "al-ver dediğiniz zaman ortada bir alışveriş olması lazım ama bir şey alıp verdiğimiz yok. Biri topraklarımızı alıp bir yere götürmeyecek her şey zaten Kıbrıs'ta kalacak. Ne uzlaşı sağlanacaksa bu bölgenin ve tüm Kıbrıs'ın iyiliği için olacak. Biri alıp gidecek, biri kapıp götürecek gibi bir anlayışla müzakere yürütmüyoruz" vurgusu yaptı.

"MÜZAKERELER 1977'DEN BERİ SİYASAL EŞİTLİK TEMELİNDE YÜRÜTÜLÜYOR"

Siyasal eşitliğin mutlak olduğunu dile getiren Barış Burcu, 1977'den beridir müzakerelerin siyasal eşitlik temelinde yürütüldüğünü hatırlattı. "Biz siyasal olarak eşit bir toplumuz ve müzakerelerde bunu tartışmıyoruz. Biz bu siyasal eşitliğimizi tüm başlıklara nasıl entegre edebileceğimizi müzakere ediyoruz" diyen Burcu, müzakere sürecinin çok büyük bir çark olduğunu ve bu çarkında irili ufaklı dişlileri olduğunu söyledi.

"MÜZAKERE MASASINDA ESPRİLİ ANLAR OLSA DA ZAMAN ZAMAN GERGİN ANLARDA YAŞANIYOR"

İki toplum liderinin müzakere sürecine liderlik ettiğini fakat müzakere sürecine katkı koyan 12 farklı konuda kurulmuş komite olduğunu belirten Burcu, bu komitelerin ilgilendikleri konularda fikir ve çözüm önerisi ortaya koyduğunu ve bunları müzakerecilere ilettiğini ve müzakerecilerinde bu önerileri toparlayarak Başkanlara sunduğunu ve bu önerilerin müzakere masasında tartışıldığını kaydetti. Müzakere görüşmelerinde toplumların çıkarlarının söz konusu olduğu için zaman zaman gergin anlarda yaşandığını söyleyen Barış Burcu, masada keyifli ve esprili anlarda yaşandığını ve gerginlik olduğu zaman mola verilip yeniden bir araya gelindiğini aktardı.

"SİYASİ PARTİLER İSVİÇRE'DE YER ALMAYCAK"

İsviçre yolculuğu öncesinde liderler düzeyinde bir görüşme olmayacağını açıklayan Barış Burcu, müzakereciler düzeyinde Salı ve Çarşamba günü iki görüşme gerçekleşeceğini ve bu görüşmelerin İsviçre toplantısına hazırlık çalışması niteliğinde olacağını dile getirdi. Burcu, müzakere sürecindeki heyetin geniş bir heyet olduğunu ve bu heyetin tamamıyla İsviçre'de olacağını açıkladı. Burcu, siyasi partilerle yapılan istişare sonucunda siyasi parti temsilcilerinin İsviçre'de olmayacağını ve son aşamaya ulaşılması halinde siyasi parti temsilcilerinin son aşamada yer alacağını vurguladı.

"BİZ RUMLARDAN DAHA LAİK BİR TOPLUMUZ"

"Müzakere masasını kurduysak ve iyi niyetliysek, karşımızdakileri de iyi niyetli olarak görmek ve buna inanmak zorundayız" diyen Barış Burcu, Kıbrıslı Rumlardan daha laik bir toplum olduğumuzu sözlerine ekledi. Burcu, "dinin bizim toplumumuzda siyasete ve topluma bir müdahalesi yoktur fakat Rumlarda kilisenin toplum üzerinde ve siyasette büyük etkisi vardır. Bizim eğitim sistemimiz de Rumlara göre daha barışçıl bir yapıya sahiptir. Bizim eğitim sistemimiz şoven insanlar yetiştirmiyor. Bunun için iki eğitim sendikamız KTÖS ve KTOEÖS'ü gönülden tebrik ediyorum. Maalesef Rumların eğitim sisteminde Kıbrıslı Türkleri düşman olarak görmelerini sağlayan bir yapı var."

"GARANTİLER KONUSU İSVİÇRE'DE FİKİR JİMNASTİĞİNDEN ÖTEYE GİDEMEZ"

İsviçre'de 6 başlığında görüşüleceğini vurgulayan Barış Burcu, garantiler konusunun İsviçre'de fikir jimnastiğinden öteye geçemeyeceğinin altını çizdi. Burcu, garantiler konusunun uluslar arası bir anlaşma olduğunu ve garantiler konuşulurken tüm imzacıların bir arada olması gerektiğini bu yüzdende beşli konferansa gitmenin zaruri olduğunu sözlerine ekledi. İsviçre toplantısından sonra bir aylık bir zaman kalacağını belirten Barış Burcu, bu yüzden İsviçre toplantısından çok kısa bir süre sonra beşli toplantının gerçekleşmesi gerektiğini ifade etti.

"DIŞARIYA BİLGİ SIZMADIĞI SÜRECE BASININ İSVİÇRE'DE OLMASI SORUN DEĞİL"
Gizli görüşmelerin olduğu bir ortamda dışarıya bilgi sızmadığı sürece basının İsviçre'de yer almasının bir sakıncası olmadığını söyleyen Barış Burcu, önemli olanın niyet olduğunu ve kötü niyet olduğu takdirde basının orda olup olmamasının bir şeyi değiştirmeyeceğini ifade etti.

"BEN SPEKÜLATÖRLERİ TERÖRİSTE BENZETİYORUM"

"Biz daha harita konuşmadan eline harita alıp köy köy dolaşanlar ve felaket tellallığı yapanlar var. Unutmasınlar ki 'bilgi demiri keser'. Ben spekülatörleri teröristlere benzetiyorum. Canlı bomba gibi etrafta ne olduğu, sonucunun ne olacağı umursanmadan bombayı patlatıyorlar. Fakat elinizde düzenli bir orduda olduğu gibi tankınız topunuz varsa teçhizatınız sağlamsa bir gecede tüm spekülatörleri temizlersiniz. Elinizde gerçek bir anlaşma metni ile halkın karşısına çıkıp tüm gerçekleri topluma açıkladığınız zaman bu teröristleri yok edersiniz."

"HALKIMIZIN GÖNÜL RAHATLIĞIYLA KABUL EDECEĞİ BİR ANLAŞMA OLACAK"

"Ben liderimize güveniyorum" diyen Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, olumlu bir anlaşmaya imza atılacağını ve referandumda "evet" kararı çıkacağına olan inancını yineledi. Tüm toplumun artık partiler üstü düşünmesi gerektiğini ve parti rozetlerini çıkararak olaylara bakması gerektiğini belirten Barış Burcu, "bizim hakkımızı, hukukumuzu, güvenliğimizi, eşitliğimizi içeren bir anlaşma fırsatı olacaksa Cumhurbaşkanımızın ileri bir adım atacağına ve halkımızın gönül rahatlı ile bu anlaşmayı kabul edeceğine inanıyorum" dedi.

"BİZİM CUMHURBAŞKANI AKINCI İLE HUKUKUMUZ ÇOK ESKİLERE DAYANIYOR"

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile kişisel hukukunun çok eskilere dayandığını söyleyen Barış Burcu, Akıncı ile siyasi hukukunun ise BDH dönemine dayandığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı olduğu ve Lefkoşa Belediye Tiyatrosu'nun kurulduğu dönemde kendisinin de belediye tiyatrosunda yer aldığını söyleyen Burcu, bu dönemlerde Cumhurbaşkanı Akıncı ile samimiyetlerinin geliştiğini sözlerine ekledi. Burcu, "genelde aynı ama özelde farklı siyasi kökenden geliyoruz. Ben CTP kökenliyim Cumhurbaşkanı Akıncı ise TKP kökenli. Daha sonra BDH'da bir araya geldik" dedi.

"TOPLUMA KARAR VERMESİ İÇİN YETERLİ SÜRE TANINACAK"
"Toplumun neye hayır, neye evet diyeceğini çok iyi kavrayabileceği bir süre mutlaka tanınacak. Referanduma gidilmeme gibi bir olay asla söz konusu değil. Referanduma mutlaka gidilecek ve toplumlara yeterli süre tanınacak."

"YAKALADIĞIMIZ FIRSATI KÜÇÜK HESAPLARA HEBA ETMEMELİYİZ"

"Bizi son aşamaya taşıyacak bir aşamaya doğru gidiyoruz. Eğer gerçekten bunu olumlu sonuçlandıracak bir fırsat yakalarsak bu fırsatı küçük siyasi farklılıklara ve küçük hırslara heba etmemeliyiz."

"BİR 42 YIL DAHA BU ŞEKİLDE YAŞAYAMAYIZ ATEŞ KIBRIS'A DA SIÇRAYA BİLİR"

"Artık öyle bir dünya da yaşıyoruz ki iki kutuplu dünya düzeni çöktü fakat henüz yeni bir dünya düzeni oluşmadı. Her an bir yangın çıkabiliyor ama bu yangını söndürecek itfaiyeci kalmadı. Biz 42 yıl boyunca çözümsüz bir şekilde ama birbirimize zarar vermeden yaşamayı başardık. Bir 42 yıl daha böyle yaşarız rahatlığında olmasın kimse. İçinde bulunduğumuz bölge yangın yeri gibi. Ateş buraya da sıçrayabilir. Gaz konusunun da bir gerginlik yaşanırsa bunun nerede duracağını bilemeyiz. Bu yüzden çözümü sağlayarak ateşi Kıbrıs'tan uzak tutmalıyız."