Sonay Adem'den eski partisi CTP'ye çok sert eleştiri: "Bir insanın onuruyla bu kadar oynanmaz!"

Kıbrıs Postası - Rüstem Tüccar

Geçtiğimiz günlerde Cumhuriyetçi Türk Partisi'nden istifa edip Toplumcu Kurtuluş Partisi Yeni Güçler'e katılan Sonay Adem, parti içinde hem bireysel hem de örgütsel yara almaya başladıklarını ifade ederek, "Dolayısıyla biz de bu adımı atarak 'Yeter, bu kadar kardeşim, bir insanın onuruyla bu kadar oynanmaz' diyerek en azından kendi yaralanma durumumuza bir son verdik" dedi.

Geçtiğimiz günlerde, Cumhuriyetçi Türk Partisi'nden (CTP) istifa eden eski bakanlardan Sonay Adem, CTP'de uzun yıllar mücadele eden birisi olarak, partinin 1974'ten sonra yeniden örgütlenme sürecinde önemli görevlerde bulunduğunu ifade etti.

Güven Arıklı'nın Kıbrıs Genç TV'de hazırlayıp sunduğu "Haftaya Bakış" programına katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı Sonay Adem, 70'li yıllardan bugüne, parti içindeki mücadelelerini inkar etmenin doğru olmayacağını vurgulayarak, CTP'nin, tarihi geçmişi itibarıyla her zaman gönlünde olacağını ifade etti.

Belli bir noktadan sonra siyasal mücadelede farklılaşmaların meydana geldiğini aktaran Adem, "Nitekim bugünlere gelmemizde 2011-2012'lerden sonra artarak devam eden çok ciddi görüş farklılıklarının oluşmaya başlamasının büyük etkisi olmuştur. Her şeye rağmen, bu noktaya gelene kadar, görüş farklılığı oldu diye bir partiden ayrılmak doğru bir tavır değil diye düşünüyordum. Dolayısıyla, uzun yıllar bu mücadelenin siyasal bir mücadele olduğunu kabul ederek, parti içinde görüşleri hep savundum'' ifadelerini kullandı.

"KİMSEYLE KİŞİSEL SORUNUMUZ YOK, OLMADI, OLMAYACAK"

Adem, parti içindeki kopuşun ideolojik farklılıklardan kaynaklanan bir kopuş olmadığını da vurgulayarak,"Elbette süreç içinde ideolojik farklılıklar ortaya çıkmıştır, keskinleşmiştir ama bütün bunlara rağmen CTP'den ayrılmam, ideolojik nedenlere dayanmamaktadır" şeklinde ifade etti.

Parti içindeki bazı kişilerin, istifaların nedeninin belli şahıslar arasındaki bireysel kavgalara dayandığını söylemesinin kamuoyunu yanılttığını ifade eden Adem, "Benim ve istifa eden diğer arkadaşlarımın herhangi bir arkadaşımızla kişisel meselesi kesinlikle yoktur, olmadı ve bundan sonra da olmayacak" dedi.

İdeolojik farklılıkların tartışılmasının parti içinde engellendiğine dikkat çeken Adem, bu konuda gerekli tartışma ortamının kısıtlanması nedeniyle bir yere kadar gelindiğini ve tıkanıklık yaşandığını ifade etti.

"PARTİ İÇİNDEKİ SİYASAL MÜCADELE OLANAKLARI İMKANSIZLAŞTI"

Gayriahlaki bir çerçevede parti üyelerinin parasal olanaklarla sevk edilmeye başlanması veya kamu gücünden yararlanarak parti içinde örgütlenme durumunun ortaya çıkarılmasının parti içinde ciddi problemlere yol açtığını aktaran Adem, "Buna ne sol ne de sağ partiler tenezzül etmelidir. Edilirse işte böyle bir pozisyonla karşı karşıya kalınması kaçınılmazdır" diyerek, parti içindeki siyasal mücadele olanaklarının imkansızlaştığını vurguladı.

"BİR İNSANIN ONURUYLA BU KADAR OYNANMAZ"

Parti içinde hem bireysel hem de örgütsel olarak yara almaya başladıklarını söyleyen Adem, "Dolayısıyla biz de bu adımı atarak 'Yeter, bu kadar kardeşim, bir insanın onuruyla bu kadar oynanmaz' diyerek, en azından kendi yaralanma durumumuza bir son verdik" dedi.

"ARAÇ ÖNEMLİDİR AMA ESAS ÖNEMLİ, AMAÇTIR... HAKARETE UĞRAMAYI ARTIK KABUL ETMİYORUZ"

Toplumcu Demokrasi Partisi Yeni Güçler'e katılımıyla ilgili olarak da değerlendirmelerde bulunan Adem, "Eğer siyaset yapmak isterseniz elbette araç önemlidir ama esas önemli, amaçtır. Biz araca değil; amaca, ideallere bağlı olunması gerektiğine yürekten inanan insanlar olarak elimiz kolumuz bağlı hakarete uğramayı artık bu noktadan itibaren kabul etmiyoruz" diye açıkladı.

Kamuoyuna istifa ile ilgili nedenleri elbette açıklamak zorunda olduklarını aktaran Adem, "Fakat kimseyi rencide etmeden, isim vermeden, şapkamızı aldık çıktık. Onlara da başarılar diledik. Parti yönetimi de bize teşekkür etti. Ben istifa etmeden genel başkanla da görüştüm, ikili görüşmeler sırasında bana söylenenleri elbette paylaşamam ancak uygar bir şekilde, karşılıklı iyi dilekler sunularak ayrıldık" diye konuştu.

"TKP YG, GENİŞ BİR PERSPEKTİFTİR"

TKP Yeni Güçler'in konseptinin, eklektik olmayan, ayrı bir siyasi parti olduğunu ifade eden Adem, "Partimiz, solun her iki damarından gelen insanların oluşturacağı yeni bir siyasal güçtür. Toplumdaki yeni dinamiklerin siyasete kazandırılmasına dönük geniş bir perspektiftir" ifadelerini kullandı.

Partinin, ayrıca, kendini siyasal arenada ifade edememiş tüm toplumsal kesimleri kucaklayacak önemli bir platform olacağını ifade eden Adem, "Ümit ederim ki önümüzdeki günlerde çok daha güçlü bir şekilde gelişecek ve siyasete damgasını vuracaktır" dedi.

"PARTİ İÇİNDE YENİ KOPUŞLARIN OLMASI KAÇINILMAZDIR"

Kendi ideallerinden bugüne kadar hiçbir şekilde bir sapma yapmadığını aktaran Adem, bu ideallerini gerçekleştirmek amacıyla siyasi hayatına farklı camiada ama aynı ideallerle devam edeceğini ifade etti.

CTP ile bakış açılarında önemli bir farklılık meydana geldiğini aktaran Adem, "Dolayısıyla ben arkadaşlara kendi kulvarlarında başarılar dilerim ama CTP içinde şu anda benim gibi düşünen çok sayıda insan vardır. Onlar da yakında farklılaşan yapıyı göreceklerdir" diyerek, parti içinde yeni kopuşlar olmasının kaçınılmaz olduğunu ifade etti.

CTP'YE 'YOLSUZLUK VE USULSÜZLÜĞE KARŞI TUTUM' ELEŞTİRİSİ

CTP'den kopuş nedenlerinden önemli birinin de CTP'nin ilkesel olarak, son derece hassas olduğu yolsuzluk ve usulsüzlük meselelerinde son yıllarda izlediği tutumla, kendi tutumunun arasında uçurumlar bulunması olduğunu ifade eden Adem, "Partinin tutumuyla benim bu konudaki tutumumun yan yana bile gelmesi mümkün değildir" dedi.

Bunun sonucunda birlikte mücadele etmelerinin imkansız hale geldiğini aktaran Adem, "CTP bu konularda hep çok titiz olmuştur, tüm usulsüzlük konularının üzerine gitmiştir ancak son yıllarda CTP, bundan kaçmaya başlamıştır" ifadelerini kullandı.

"BÖYLE BİR KARA LEKEYİ ALNIMDA TUTMAM, TUTAN VARSA, KENDİSİNİN YOLU AÇIK OLSUN"

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hangi renkte olursa olsun, herhangi bir sol parti taşeronlaşmayı ithal edip orada uygulamaya koyarsa, o zaman dükkanı kapatıp gitmemiz gerekir" diyen Adem, bunun gayriahlaki bir durum olduğunu, idealleri emek sömürüsünü ortadan kaldırma temeline dayalı CTP'nin böyle bir uygulamayı ithal eder durumda olmasının kendi görüşüyle taban tabana zıt olduğunu ifade etti.

Adem, son olarak, CTP'nin iktidar olduğu son dönemde gerek Sağlık Bakanlığının, gerekse üniversitelerin taşeronlaşmayla doldurulduğunu vurgulayarak, "Böyle bir kara lekeyi ben alnımda tutmam, tutan da varsa yürüsün, yolu açık olsun" diyerek sözlerine son verdi.