Gürcafer: "MİK Başkanı, YİM'e Merkezi İhale Komisyonu aleyhine beyan verdi"

Kıbrıs Postası - Ahmet Vamık

Güzelyurt Hastanesi ihalesinin şaibeli bir ihale olduğunu iddia eden Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, "Siz idare olarak tüzüğe aykırı bir şekilde ihale şartnamesinde değişiklik yapıyorsunuz. Bu, resmen yasayı ve tüzüğü çiğnemektir" dedi.

"Biz bu yaşananlar sonrası boykot ve eylem kararı aldık" diyen Gürcafer, "Bizim derdimiz, tüm üyelerimizin eşit ve adil bir şekilde yarışarak ihale kazanmasıdır. Bize düşen, üyelerimiz arasında haksız rekabet olmasını engellemektir" şeklinde konuştu.

Merkezi İhale Komisyonu Başkanı'nın devletin menfaatlerini korumak yerine Yüksek İdare Mahkemesi'nin, Merkezi İhale Komisyonu aleyhine karar üretmesi için beyan verdiğini açıklayan Cafer Gürcafer, "Bu, bir usulsüzlüğün yasal zemine oturtulmasıdır" açıklamasında bulundu.

Güzelyurt Hastanesi binasının yapımı için çıkılan ihale, adeta yılan hikayesine döndü. Tartışmalara neden olan ve Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği'nin baskıları sonucunda iptal edilen ihalenin iptali, mahkemeye taşındı. İhaleyi kazanan firma Kofalı İnşaat, Merkezi İhale Komisyonu'na (MİK) dava açarak, ihalenin iptal kararını geri çevirdi. Merkezi İhale Komisyonu, Yüksek İdare Mahkemesi'nin (YİM) kararı sonrası ihaleyi yeniden Kofalı İnşaat'a verdi. Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer ise yaşanan gelişmeler sonrası adeta ateş püskürerek, Merkezi İhale Komisyonu'na yönelik ağır ithamlarda bulundu.

"YENİ KAMU İHALE YASASI'NDA TÜM KRİTERLER BELİRLENDİ"

16 Haziran'da yeni Kamu İhale Yasası ve Yapım İşleri Tüzüğü'nün hayata geçtiğini belirten Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, "Bu tarihten sonra gerek kamuda Merkezi İhale Komisyonu'nun nasıl oluşacağı, hangi kriterlere göre ihalelerin değerlendirileceği gerekse KİT'lerin hangi koşullar ve şartlar altında ihale açabileceği bu yasada belirlendi" dedi.

"İHALE ŞARTNAMESİ, YASA İLE TÜZÜK ARASINDA UYUMSUZLUĞA NEDEN OLDU"

Güzelyurt Hastane binası ihalesinin de bu yasa sonrası açıldığını kaydeden Cafer Gürcafer, ihalenin Sağlık Bakanlığı tarafından açıldığının altını çizdi. Planlama ve İnşaat Dairesi kontrolörlüğünde açılan ihalede, ihale şartnamesine, tek seferde 16.500 metrekare iş bitirme belgesi olan müteahhitlerin ihaleye katılabileceği şartının konulduğunu söyleyen Cafer Gürcafer, 19/98 sayılı Kayıt ve Denetim Yasası'na göreyse birinci sınıf yapı karnesine sahip tüm müteahhitlerin istedikleri ihaleye katılabileceği maddesinin yer aldığını ve bunun da yasa ile tüzük arasında bir uyumsuzluğa sebep olduğunu, böyle durumlardaysa tüzüğe değil; yasaya göre hareket edildiğini belirtti.

"YASAYA AYKIRI BİR ŞEKİLDE İHALE ŞARTNAMESİ HAZIRLANDI"

Şartnameye konulan bu maddenin müteahhitler arasında haksızlığa neden olduğunu ve ihaleye katılabilecek firmaları ciddi oranda sınırladığını söyleyen Gürcafer, "Müteahhitlerin ellerinde birinci sınıf yapı karneleri olmasına ve yasanın kendilerine "istediğiniz ihaleye katılabilirsiniz" hakkını vermesine rağmen, bu uygulama ile 19/98 sayılı Kayıt ve Denetim Yasası'na aykırı bir ihale şartnamesi hazırlandı" diyerek, müteahhitlerin bu şartnameye büyük tepki gösterdiğini ve bu tepki üzerine Müteahhitler Birliği olarak ülke menfaati adına ihale şartlarının iyileştirmesi için ilgili bakanlığa talepte bulunduklarını ifade etti.

"BASKILAR SONUCUNDA ŞARTNAMEDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINI SAĞLADIK"

Birliğin talebi sonrası Ulaştırma Bakanlığı'nın bir zeyilname yayınlayarak ihale şartnamesinde değişiklik yaptığını ve ihale teklifleri için ek süre verdiğini söyleyen Cafer Gürcafer, yapılan değişiklik ile tek seferde değil; toplamda 16.500 metrekare iş bitirme belgesi olan müteahhitlerin ihaleye katılabileceği şekilde düzenleme yapıldığını ve 16 müteahhitin bu kritere uygun olarak ihaleye katılabileceğini tespit ettiklerini dile getirdi.

"TEKLİF SÜRESİNİN KAPANMASINA BİR GÜN KALA ZEYİLNAME YAYINLADILAR"

İhale teklif sürecinin kapanmasına bir gün kala habersiz bir şekilde ihale şartnamesinin değiştirildiğini ve tek seferde 16.500 metrekare iş bitirme şartının yeniden şartnameye konduğunu açıklayan Cafer Gürcafer, "Kamu İhale Yasası'nın 30'uncu fıkrasının 2'nci maddesine göre idare olarak şartnamede yapılacak değişikliği en geç ihale kapanma tarihinden 6 iş günü önce yapabilirsiniz. Ayrıca bu yapılan şeffaflık ilkesine de aykırıdır. Bunu yapmakla 14 - 15 müteahhitin ihaleye katılma hakkı olmasına rağmen ihaleyi kazanma şanslarını sıfırladılar ve adeta adrese teslim bir ihale şartnamesi hazırladılar" şeklinde konuştu.

"İKİ MÜTEAHHİT FİRMA BOYKOT KARARINA UYMADI"

İhalenin bu şekilde açılması sonrası ihalenin tekrarlanması yönünde Maliye Bakanı Serdar Denktaş ile görüştüklerini ve Müteahhitler Birliği olarak, söz konusu ihaleye teklif verilmemesi için tüm üyelerine boykot çağrısı yaptıklarını belirten Cafer Gürcafer, 16.500 metrekare iş bitirme belgesine sahip iki müteahhit firmanın boykot kararına uymayarak ihaleye teklif verdiklerini belirtti ve "Şaibe işte burada başlıyor" iddiasında bulundu.

"GÜZELYURT HASTANESİ İHALESİ ŞAİBELİ BİR İHALEDİR"

Söz konusu ihalenin şaibeli bir ihale olduğunu iddia eden Cafer Gürcafer, "Siz idare olarak tüzüğe aykırı bir şekilde ihale şartnamesinde değişiklik yapıyorsunuz, bu resmen yasayı ve tüzüğü çiğnemektir. Müteahhitler Birliği bu yasa dışılığa ortak olmamak adına bu ihaleye teklif verilmemesi yönünde karar üretiyorken birileri bu ihaleye teklif veriyorsa şaibe kimdedir? Merkezi İhale Komisyonu Başkanı ile ihaleye teklif veren müteahhitler arasında yakın ilişkiler olduğuna dair dedikodular var" dedi.

"İDARECİLER HERKESE KARŞI EŞİT MESAFEDE DURMALI"

"Biz bu yaşananlar sonrası boykot ve eylem kararı aldık" diyen Cafer Gürcafer, "Bizim derdimiz, tüm üyelerimizin eşit ve adil bir şekilde yarışarak ihale kazanmasıdır. Bize düşen, üyelerimiz arasında haksız rekabet olmasını engellemektir. Bugün başta olan siyasilere yakın birileri vardır, yarın farklı siyasiler başa gelir, onlara yakın birileri vardır. Bizimse tek bir derdimiz var: Hükümette kim olursa olsun herkese karşı eşit mesafede olsunlar" uyarısında bulundu.

"MİK BAŞKANI'NIN YAPTIĞI MEŞVERETLEŞMEDİR"

İhale sonrası, Başbakan Hüseyin Özgürgün, Maliye Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş ve Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu ile görüşerek ihalenin yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmesi gerektiğini belirttiklerini ve bunun ardından ihalenin iptal edildiğini aktaran Cafer Gürcafer, "İhaleyi kazanan müteahhit firma, Yüksek İdare Mahkemesi'ne başvurarak Merkezi İhale Komisyonu'na dava açtı. Merkezi İhale Komisyonu Başkanı ise Başsavcılığa, "Bizim aleyhimize hüküm verilmesine bir itirazımız yoktur" yönünde beyan verdi. Merkezi İhale Komisyonu'nun bu yönde beyan vermesi sonrası mahkeme, mevzuat gereği, konuyu dinlemeden iptal kararının kaldırılması yönünde karar üretti. Bu açıkça meşveretleşme (hile) değil de nedir? Soruşturulması gereken nokta budur ve devlet, ciddi şekilde töhmet altındadır. Yargının, Başbakanlığın, Maliye Bakanlığı'nın, Sayıştaylığın, Ombudsman'ın devreye girerek bu konuyu araştırması gerekiyor" dedi.

"USULSÜZLÜKLERİNİ YASAL ZEMİNE OTURTTULAR"

Merkezi İhale Komisyonu Başbakanı'nın devletin menfaatlerini korumak yerine Yüksek İdare Mahkemesi'nin, Merkezi İhale Komisyonu aleyhine karar üretmesi için beyan verdiğini açıklayan Cafer Gürcafer, "Bu, bir usulsüzlüğün yasal zemine oturtulmasıdır" şeklinde konuştu. "Biz bu işin peşini bırakmayacağız" diyen de Cafer Gürcafer, "Adeta davalı taraf gidip davacı lehine tanıklık etti ve mahkemeyi bilerek kaybetti. Bu, mahkeme tutanaklarında bire bir yer alıyor. Mahkemenin ihalenin iptal kararını bozması sonrası bugün (dün) toplanan Merkezi İhale Komisyonu, ihaleyi yeniden aynı müteahhite verme yönünde karar üretti.

"DEVLETİ 2.5 MİLYON TL ZARARA UĞRATTILAR"

İhalenin 12 milyon TL'ye Kofalı İnşaat firmasına verildiğini fakat ihale bedelinin normal şartlar altında en fazla 9.5 milyon TL olduğunu açıklayan Cafer Gürcafer, devletin zarara uğratıldığının altını çizdi. "İhaleye daha fazla firma girme şansı olsaydı, ihale teklifleri daha düşük oranda olacaktı ve ben iddia ediyorum ki bu ihale yeniden açılsa en az 2.5 milyon TL altı bir bedele verilir" diyen Gürcafer, ihale keşif bedelinin 12 milyon TL olduğunu ve normal şartlar altında tekliflerde sunulan kırım bedelinin en fazla 9.5 milyon TL olması gerektiğini ifade etti.

"DEVLETİ BİLEREK NEDEN ZARARA UĞRATTIKLARINI AÇIKLASINLAR"

Gürcafer, "Müteahhitler Birliği'ni karalamayı da göze alarak bu ihaleyi neden yüksek bedele ilgili müteahhide verdiklerini ve devleti 2.5 milyon TL zarara uğrattıklarını açıklasınlar. Biz Sayıştaylığa da, Başsavcılığa da, Ombudsmana da gideceğiz ve gerekirse sokağa döküleceğiz" uyarısında bulundu.