İÇ HABERLER
okuma süresi: 6 dak.

Özsağlam: "Bu yöntemle ilerleme sağlanamıyor: Maraş ve Limanlar gibi GYÖ'ler zorlanmalı"

Özsağlam: "Bu yöntemle ilerleme sağlanamıyor: Maraş ve Limanlar gibi GYÖ'ler zorlanmalı"

Lefke Avrupa Üniversitesi Uluslararası İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Muhittin Tolga Özsağlam, ENOSİS Krizini değerlendirerek gelinen aşamada mevcut metodun ilerleme sağlamaktan yoksun olduğuna dikkat çekerek limanların açılması ya da Maraş gibi Güven Yaratıcı Önlemlerin zorlanması gerektiğini söyledi…

Yayın Tarihi: 15/02/17 08:00
okuma süresi: 6 dak.
Özsağlam: "Bu yöntemle ilerleme sağlanamıyor: Maraş ve Limanlar gibi GYÖ'ler zorlanmalı"
A- A A+
Kıbrıs Postası

Lefke Avrupa Üniversitesi Uluslararası İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Muhittin Tolga Özsağlam, ENOSİS Krizini değerlendirerek gelinen aşamada mevcut metodun ilerleme sağlamaktan yoksun olduğuna dikkat çekerek limanların açılması ya da Maraş gibi Güven Yaratıcı Önlemlerin zorlanması gerektiğini söyledi…

Müzakerelerde 43 yıldır devam eden yöntemle sonuç alınamayacağının artık anlaşılması gerektiğini vurgulayan Özsağlam, " Bu yöntemle çözüm de ortaya çıkmıyor, ilerleme de sağlanamıyor. Bence artık Güven Yaratıcı önlemler daha çok zorlanmalı. Belki limanların açılması ya da Maraş gibi farklı açılımlar olur. Kıbrıs Türk tarafının kendi uluslararası ilişkilerini artırması gerekir" değerlendirmesini yaptı.

Levent Kutay'ın sunduğu BRT Haber Toplantısı Programı'nda değerlendiren Özsağlam'a göre söz konusu ENOSİS kararı ve süren kriz, müzakere sürecini fiilen sekteye uğratabileceği gibi taraflar arasındaki güven bunalımını da artırması bakımından pek çok sakınca içeriyor.

"20 Temmuz başka bir şey ENOSİS bambaşka bir şey" diyen Özsağlam, söz konusu kararla, Güney Kıbrıs'ın şimdiden seçim havasına girdiğinin görülebileceğini ifade ederek, DİSİ'nin karara çekimser kalarak dolaylı yoldan destek verdiğini ve böylece radikal sağın oyunu almaya çalıştığını söyledi.

Lefke Avrupa Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Muhittin Tolga Özsağlam, kararın müzakere sürecini sekteye uğratabileceğini söyledi.

Taraflar arasında güven bunalımın artacağını belirten Özsağlam, 43 yıldır devam eden müzakere yöntemiyle sonuç alınamayacağının görüldüğünü ifade etti.

Lefke Avrupa Üniversitesi Uluslar arası İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Muhittin Tolga Özsağlam, ENOSİS Krizini, Levent Kutay'ın sunduğu BRT Haber Toplantısı Programı'nda değerlendirdi.

Rum Meclisinin kararının gerek iki lider gerekse ilk halk arasındaki güven bunalımını artırdığını belirten Özsağlam, "Evet şu an bir kriz vardır ve bu da güven krizidir. Daha fazla tırmanmadan sonlanması gerekir" dedi.

DİSİ'de Anastasiadis ile şimdiki Genel Başkan arasında uzun süredir liderlik sorunu ve başkanlık seçimleri için adaylık tartışması olduğuna, işaret eden Özsağlam, "bu karara hangi kanat karar vermiştir bu tam bir soru işareti. Ama en büyük hayal kırıklığı, çözüm sürecini götüren, savunan iki büyük siyasi partiden DİSİ'nin desteği ile geçmesidir. Üstelik, Kıbrıslı Türklerle sürekli ilişki içinde olan Meclis Grubu Başkanı Nikos Tornaridis rol oynamıştır" diye konuştu.

Kararın kabul edilemez olduğuna vurgu yapan Özsağlam, " Bu karar duygusal da olsa stratejik de olsa çok kötü bir girişim. Ortak bir devlete giderken federal kültürün noksan olduğunu göstermiştir. Empati eksikliği var. Birleşik Kıbrıs için yapılan müzakereleri unutturuyor ya da masanın çökmesi için yapılıyor" yorumunu yaptı

Kararın, 20 Temmuz kutlamaları ile ilişkilendirilmesi ile ilgili yorumlara karşılık da Özsağlam, 20 Temmuz'a yol açan faktörün ENOSİS zihniyeti olduğunu hatırlattı.

Özsağlam, " 20 Temmuz başka bir şey ENOSİS bambaşka bir şey" dedi.

Kararla, Güney Kıbrıs'ın şimdiden seçim havasına girdiğinin görülebileceğini kaydeden Özsağlam, DİSİ'nin karara çekimser kalarak dolaylı yoldan destek verdiğini ve böylece radikal sağın oyunu almaya çalıştığını söyledi.

Gerek Cumhurbaşkanı gerekse de Meclisin açıklamalarının son derece makul, gerçekçi ve diplomatik olduğunu dile getiren Özsağlam, " Eğer biz şimdi çıkıp, 'Denktaş bize bir tarihte Anavatan'a bağlanalım dedi ve biz de o günü her yıl kutlayacağız' deseydik Rum tarafı ne yapardı acaba? Hele Müzakerelerin bu aşamasında" şeklinde konuştu

"EİDE NE YAZIK Kİ DE SOTO YA DA HOLBROOK KADAR ETKİN BİR İSİM DEĞİL"

Kararın müzakerelere yönelik etkisi ile ilgili olarak da Özsağlam, aslında BM Özel Danışmanı Eide'nin etkili olması gerektiğini ama Eide'nin ne yazık ki De Soto ya da Holbrook kadar etkin bir isim olmadığına vurgu yaptı

Müzakerelerde gelinen aşamanın iyi bir nokta olmadığını belirten Özsağlam, halen önemli başlıklarda açıkta kalan konular olduğunu, Rum tarafının dönüşümlü başkanlığı henüz kabul etmediğini hatırlattı

Özsağlam, bu kararın ardından müzakerelerin büyük bir sekteye uğrayacağını düşündüğünü ifade etti.

"ZİRVELERDE KOMİTE TOPLANMAZ"

Özsağlam, " zaten Cenevre ve Mont Pelerin'e 5 başlıkta anlaşılmadan gidilmesinin çok verimli olmayacağını daha önce de söylemiştim. Zirvelerde komite toplanmaz. Bu tür zirveler son siyasi mührün vurulacağı zirveler olmalıydı. Garantilerin görüşüleceği son zirve olmalıydı" dedi.

"Mart'ta referandum" denildiğinde bunun olamayacağını söylediklerini ancak çok eleştiri aldığını hatırlatan Özsağlam, zamanın kendisini haklı çıkardığını ifade etti.

Müzakerelerde 43 yıldır devam eden yöntemle sonuç alınamayacağının artık anlaşılması gerektiğini vurgulayan Özsağlam, " Bu yöntemle çözüm de ortaya çıkmıyor, ilerleme de sağlanamıyor. Bence artık Güven Yaratıcı önlemler daha çok zorlanmalı. Belki limanların açılması ya da Maraş gibi farklı açılımlar olur. Kıbrıs Türk Tarafı'nın kendi uluslar arası ilişkilerini artırması gerekir. Kıbrıs Türk Tarafı ticaret, turizm ve altyapı alanında ödevlerimizi yapmalıyız. Müzakereler dursun demiyorum ama çözüm için çeşitli yöntemlere başvurulmalı. Bizler de ilişkilerimizi izole etmeden artırmalıyız" dedi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.