Yeni narkotik yasası yolda; polisin eli güçlenecek!

Kıbrıs Postası - Rüstem Tüccar

Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu'nun kurulmasının ardından birçok çalışmaya imza attıklarını belirten Karaokçu, uyuşturucuyla mücadelede toplum olarak polis teşkilatından büyük beklentileri olduğunu ancak mevcut yasanın, polis yetkilerini kısıtladığını ifade etti.

Karaokçu, yeni yapılacak yasal düzenlemeyle, polis teşkilatının uyuşturucuyla mücadele konusunda daha da güçlendirileceğine ve en kısa sürede bu yasanın yürürlüğe gireceğine dikkat çekti.

Yasanın değişmesi için çalışmalara başladıklarını vurgulayan Karaokçu, "Yeni geçecek 3 yasanın hazırlığı içindeyiz. Bu yasalar, dünyada narkotikle mücadele eden tüm ülkelerin olmazsa olmazı denebilecek Teknik Takip Yasası, Muhbir Yasası ve Kontrollü Teslimat Yasası'dır. Polisin narkotik konusunda yetki alanını genişletecek dolayısıyla da daha başarılı sonuçlar elde edilebilecek bir yasa bütünüdür. Polisin, narkotik konusunda güçlendirilmesi gerekir" ifadelerini kullandı.

Karaokçu, "Toplumda hep 'polis, çoluk çocuğu yakalıyor ama esas uyuşturucu tacirlerini yakalayamıyor' diye bir algı var. Açıktır ki polisimiz elinden geleni yapıyor ve son zamanlarda çok ciddi operasyonlarla başarılı işlere el atıyorlar ancak dediğim gibi mevcut yasa, polisin bir yere kadar gitmesine olanak tanıyor" diye konuştu.

Aileleri de uyaran Karaokçu, anne babaların çocuklarını iyi gözlemlemeleri gerektiğine vurgu yaparak, "Aileler, çocuklarına yeterli ilgiyi, sevgiyi göstermelidirler. Eğer çocukları madde bağımlısı olmuşsa, onlara, kendilerine sırt çevirmeden ve onları anlayarak yardımcı olmaya çalışmalıdırlar" dedi.

Yapılan araştırmalar sonucu alkol, sigara ve uyuşturucu kullanım yaşının ilkokullara kadar düştüğünü ifade eden Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu Başkanı Hasan Karaokçu, "Özellikle sigara ve alkol kullanım oranı çok yüksektir. Bu da evinde anne babasını sigara-alkol kullandığını gören çocukta merak uyandırıyor ve denemek istiyor" diyerek bu konudaki çalışmalarından bahsetti.

"Bilinç, önce anne babada oturmalı; daha sonra çocuğa aktarılmalı"

Karaokçu, "Ailelere yönelik eğitim programları hazırladık. Bilincin önce anne babada oturması, daha sonra çocuğa aktarılması lazım. Bu da anlatarak değil; göstererek olur. Aileler mümkün oldukça çocuklarının yanında sigara alkol gibi maddeleri kullanmasınlar. Çünkü ev içinde bunu gören çocuk, dışarıda bunu aramaya başlar" diyerek, ailelere uyarıda bulundu.

Günümüzde çocukların bu maddelere çok kolay ulaşabildiğini ifade eden Karaokçu, "Özellikle sosyal medyanın çocuklar tarafından bu kadar yaygın ve denetimsiz kullanılması, bilinç düzeyi güçlü olmayan çocukları kötü etkiliyor" dedi.

"Esas yapılması gereken, sokakların uyuşturucudan arındırılması"

"Maalesef sokaklardaki uyuşturucu ticaretini önlemede ülke olarak yeterince başarılı değiliz. Esas yapılması gereken, sokaklardaki temizlik ve ülkeye giren uyuşturucu denetiminin artırılmasıdır" diye konuşan Karaokçu, uyuşturucuyla mücadelede toplum olarak polis teşkilatından büyük beklentileri olduğunu ancak mevcut yasanın, polis yetkilerini kısıtladığını ifade etti.

Karaokçu, "Toplumda hep 'polis, çoluk çocuğu yakalıyor ama esas uyuşturucu tacirlerini yakalayamıyor' diye bir algı var. Açıktır ki polisimiz elinden geleni yapıyor ve son zamanlarda çok ciddi operasyonlarla başarılı işlere el atıyorlar ancak dediğim gibi mevcut yasa, polisin bir yere kadar gitmesine olanak tanıyor" diye konuştu.

"Yeni yasa ile polis, uyuşturucu ile mücadele konusunda güçlendirilecek"

Yasanın değişmesi için çalışmalara başladıklarını vurgulayan Karaokçu, "Yarın da komite toplantısı var. Yeni geçecek 3 yasanın hazırlığı içindeyiz. Bu yasalar, dünyada narkotikle mücadele eden tüm ülkelerin olmazsa olmazı denebilecek Teknik Takip Yasası, Muhbir Yasası ve Kontrollü Teslimat Yasası'dır. Polisin narkotik konusunda yetki alanını genişletecek dolayısıyla da daha başarılı sonuçlar elde edilebilecek bir yasa bütünüdür. Polisin, narkotik konusunda güçlendirilmesi gerekir" ifadelerini kullandı.

"Madde bağımlısı kişilerde aile desteği çok önemli"

Ailelere de bu noktada büyük görev düştüğünü ifade eden Karaokçu, "Anne babalar çocuklarını iyi gözlemlemeli ve anlamaya çalışmalıdırlar. Çocuklarına yeterli ilgiyi, sevgiyi göstermelidirler. Eğer çocukları madde bağımlısı olmuşsa onlara sırt çevirmeden ve kendilerini anlayarak yardımcı olmaya çalışmalıdırlar" dedi.

"Toplum, ön yargılı olmak yerine bilinçlenmeli

Karaokçu, en büyük tehlikelerden birinin de toplumdaki ön yargı olduğuna dikkat çekerek, "Toplumumuzda maalesef 'madde bağımlısı kişiler kötü insanlardır' algısı var. Bu da madde bağımlısı kişilerin toplum eliyle hayatlarının karartılmasına yol açıyor. Biz bu konuda ciddi bir adım attık ve çalışmalarımız da sürüyor. Mart ayında temelleri atılacak kapsamlı bir tedavi merkezi projemiz var. Özellikle Başbakan Hüseyin Özgürgün bu konuda çok hassas ve konunun yakın şekilde takipçisidir" ifadelerini kullandı.

"Uyuşturucu bağımlısı kişinin yeri hapishane değil; rehabilitasyon merkezidir"

Geçtiğimiz yıl ilk adımı attıklarını ve beş altı madde bağımlısı çocuğu ailelerinin de desteğiyle rehabilitasyon sürecine aldıklarını söyleyen Karaokçu, "Sonuçlarında da çok memnunuz çünkü uyuşturucu bağımlısı kişinin yeri hapishane değil; rehabilitasyon merkezidir. Üstüne basa basa söylüyorum, madde bağımlısı olmakta utanılacak bir şey yoktur. Bu çocukların toplumdan dışlanmaya değil; topluma kazandırılmaya ihtiyacı vardır. Madde bağımlısı çocukların aileleri de çocuklarından utanmasınlar, sırt çevirmesinler, kendi yöntemlerini kullanmak yerine tedavi yolunu seçsinler, çocuklarına destek olup el birliğiyle bu hatayı telafi edip çocuklarını hayata kazandırsınlar. Aksi takdirde çocuklarını kendi elleriyle uyuşturucu tacirlerinin eline bırakmış olurlar. Toplum olarak yapmamız gereken, bu çocukları içimize almamızdır" diyerek, toplumu daha hassas olmaya ve daha fazla bilinçlenmeye davet etti.

"Medya organları daha hassas davranmalı"

Bu konuda bir diğer sorumlunun da medya kuruluşları olduğunu belirten Karaokçu, "Medya kuruluşları ve basın organları, madde bağımlısı kişileri deşifre etmemelidir. Bu şekilde hem bağımlı çocuklar hem de aileleri mağdur oluyor. Çocukların bu şekilde hayatı kararıyor. Medyanın bu konuda daha hassas olması gerekir. Bu şekilde deşifre edilmeleri insan haklarına da aykırıdır. Kimse, özellikle de çocuk yaştaki bireyler, madde bağımlısıdır diye sayfa sayfa açık resim ve isimleriyle deşifre edilmemelidir" dedi.

"Komisyon olarak çalışmalarımıza devam edeceğiz"

Komisyon olarak polis akademisine gidecek polis adaylarından gardiyanlara, öğretmenlerden toplumun tüm kademelerinde yer alan görevlilere, madde bağımlılığıyla ilgili bilinçlendirmeye devam edeceklerini ifade eden Karaokçu, "İnanıyorum ki hem geçecek yasalar ile hem de toplumun bilincinin artmasıyla madde bağımlılığı sorununu en aza indirgeyeceğiz" temennisinde bulundu.