Kıbrıs'ı hâlâ keşfedemediler... Hürriyet yazarından büyük gaf: 1974'te Kıbrıs'ın alınmasıyla...

Hürriyet yazarlarından Mehmet Özdoğan'ın kaleme aldığı son 'Kıbrıs yazısı' da, tıpkı Gülse Birsel'in yayınlanan yazısında olduğu gibi bir dizi hatalar ve eksiklikler içeriyor.

Kıbrıs Postası'na ulaşan yurttaşlar, 'Kıbrıs'ı tanıtma sürecini' yakında takip ettiklerini ifade ederek, Hürriyet gazetesinde ülkeye dair çıkan yazıları dikkatle incelediklerini, yapılan hatalar karşısında adanın bilinmeden, tanınmadan ve anlaşılmadan bir projeye girişildiğini ve hataların da buradan kaynaklandığını ifade ettiler.

MAGUSA DEĞİL, MAĞUSA...

Eleştirilerinin Kıbrıs Postası vasıtasıyla duyurulmasını isteyen yurttaşlar, Mehmet Özdoğan'ın Kıbrıs'a dair yazısında olumlu yanların bulunduğunun gözardı edilemeyeceğini fakat Kıbrıs'ın Türkiye'deki aydın, entelektüel bir gazete yazarının gözünde dahi nasıl bir önyargıyla yer ettiğinin dikkat çektiğini vurguladılar.

"Emrullah Turanlı'nın sözümona tanıtma projesi için önce ülkedeki şehirlerin isimlerinin doğru bilinmesi gerekmez mi?" çıkışında bulunan vatandaşlar, Özdoğan'ın tanıtım yazısında Mağusa'nın 'Magusa' şeklinde yazılmasını eleştirdiler. "Başka ülkelerdeki şehirlerin isimleri konusunda böyle bir sorun yaşanmazken, Kıbrıs kentlerine dair Lefkoşe, Magosa, Mağosa gibi bir söyleniş biçimi nereden kaynaklanıyor?" diye soran tepkili vatandaşlar, bir gazete yazarının tanıtımını yaptığı ülkedeki en büyük şehirlerden birinin adını yanlış yazmasının kabul edilemez olduğunu ifade ettiler.

TÜRKİYE, KIBRIS'I 1974'TE ALMIŞ...

Yazısının devamında Kapalı Maraş'ın doğal güzelliği ve geçmişteki turistik başarısından övgüyle söz eden Özdoğan'ın, 'Kıbrıs'ın 1974'te alındığı' şeklindeki tespiti de yine yurttaşlar arasında tepkiye neden oldu. Tanıtımını yapmak istedikleri bir ülkenin tarihine hakim olmadan kaleme alınan yazıların ve verilen demeçlerin halkın maneviyatında kırılmalara neden olduğuna dikkat çeken vatandaşlar, Türkiye'nin adaya müdahalesinin garanti anlaşmaları çerçevesinde doğan bir sonuç olduğunu ve Türkiye hükümetleri nezdinde dahi 'Kıbrıs'ı aldık' şeklinde resmi bir söylem oluşturulmamışken bir yazarın Kıbrıs'ın alındığı algısına nasıl sahip olduğunu anlayamadıklarını ifade ettiler.

"KAPI-PENCERE AÇIK YATTIĞIMIZ GÜNLER ÇOK GERİDE KALDI MEHMET BEY..."

"Sn. Özdoğan, ülkenin yıllar içerisinde geçirmiş olduğu değişimin farkında değil. 30 yıl öncesindeki asayiş olaylarını 2017 yılına uyarlayarak bir Kıbrıs tahlili yapmaya çalışıyor ancak bu tahlil gerçekleri yansıtmıyor diyen yurttaşlar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hürriyet yazarı Özdoğan, 'adaya girdiğiniz anda polis memurundan sokak satıcısına herkesin size nasıl içten bir "Merhaba" dediğini gözlerinizle göreceksiniz, kalbinizde hissedeceksiniz' derken elbette haklıdır. Kıbrıslı Türkler güleryüzlü, hoşgörülü, misafirperver bir halktır. Ancak yazısının devamında dile getirdiği, '43 senede bir elin parmağını geçmeyecek kadar vukuat çıktığı, hırsızlığın olmadığı, evlerin kapılarının açık, güven dolu bir cennet olduğu' noktasında biraz geçmişte kalmış görünüyor. O günler epey bir zamandır hasretle anılıyor. Suç olaylarının yok denecek kadar az olduğu zamanlar geride kaldı. Artık kavgasından hırsızlığına, tecavüzünden uyuşturucusuna kadar birçok suç hayatın ta içinde, gözümüzün önünde cereyan ediyor. Özdoğan, bir toplumun sosyal yaşantısı üzerine tahlilde bulunmadan önce o toplumu incelemesi gerekirdi. Kulaktan dolma 'kapımız penceremiz açık yatarız' cümlelerini bugüne uyarladığı zaman gerçeği yansıtmayan bir tablo ortaya çıkıyor. Ne kadar iyiniyetli olunursa olunsun, eğer bir ülke ve halk tanıtılacaksa, gerçek bir araştırma yapılmak zorundadır".

KIBRIS'I ÖVÜP İNŞAAT ŞİRKETİNE TEŞEKKÜR ETMEK...

Yazısını bir inşaat şirketine teşekkür ederek bitiren Özdoğan'ın tavrının anlaşılması güç bir tavır olduğuna da dikkat çeken yurttaşlar, "Yazının sonuna Kıbrıs'ın tarihi, doğal ve insani güzellikleriyle ne alakası olduğu anlaşılmayan bir şekilde, bir inşaat şirketine teşekkür ibaresi konulması, bu tür yazıların güvenirliğini ve sağlıklı duruşunu da bozmaktadır" şeklinde yorumda bulundular.