İÇ HABERLER
okuma süresi: 10 dak.

Talat: "Anastasiadis oy beklentisi içinde böyle bir tavır sergiliyor"

Talat: "Anastasiadis oy beklentisi içinde böyle bir tavır sergiliyor"

Kıbrıs Rum tarafının müzakere sürecinde aldığı ENOSİS kutlama kararının yanlış olduğunu belirten ikinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Anastasiadis'in Rum tarafında yapılacak seçimlerde oya ihtiyacı olması nedeniyle böyle bir tavır sergilediğini iddia etti.

Yayın Tarihi: 27/02/17 07:50
okuma süresi: 10 dak.
Talat: "Anastasiadis oy beklentisi içinde böyle bir tavır sergiliyor"
A- A A+
Kıbrıs Postası - Cansu Yarışan

Kıbrıs Rum tarafının müzakere sürecinde aldığı ENOSİS kutlama kararının yanlış olduğunu belirten ikinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Anastasiadis'in Rum tarafında yapılacak seçimlerde oya ihtiyacı olması nedeniyle böyle bir tavır sergilediğini iddia etti.

Kıbrıslı Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis'in ise müzakerelerde olumsuz bir tavır sergilediğini ve Anastasiadis'e köstek olduğunu kaydeden Talat, Rum tarafının siyasi eşitliği ve etkin katılımı kabul etmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Kıbrıslı Türklerinin geleceğini görememesinin en büyük sorun olduğunu kaydeden Talat, Kıbrıslı Rumların ekonomik sıkıntılar yaşamasına rağmen gelecek belirsizleri olmadığını ve sadece Güneyi değil Kuzeyi de vatan olarak gördüklerini ifade etti.

Radyo Vatan'da Levent Özadam'ın hazırlayıp sunduğu Serbest Kürsü programına konuk olan ikinci Cumhurbaşkanı, CTP Eski Başkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs konusunda gelinen noktayı değerlendirdi.

Yürütülen müzakerelerde Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın ilerlemeler kaydettiğini belirten Talat, Anastasiadis'in partisinin ENOSİS kutlama kararana karşı çıkmamasının ve Anastasiadis'in görüşmelerden kapıyı çarparak çıkmasının kabul edilebilir bir tavır olmadığını ifade ederek, Anastasiadis'in yaklaşan seçimlerde oy kazanmak amacıyla böyle bir tavır sergilediğini söyledi.

Kıbrıslı Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis'in müzakere sürecinde olumsuz bir tavır sergilediğini ve Anastasiadis'e köstek olduğunu kaydeden Talat, siyasi eşitliğin ve etkin katılımın kabul edilmesi gerektiğine vurgu yaparak bir toplumun diğer toplum üzerinde bir şey empoze edememesi gerektiğini açıkladı.

Kıbrıslı Türklerinin geleceğini görememesinin en büyük sorun olduğunu kaydeden Talat, Kıbrıslı Rumların ekonomik sıkıntılar yaşamasına rağmen gelecek belirsizleri olmadığını ve sadece güneyi değil kuzeyi de vatan olarak gördüklerini ifade etti.

"GELDİĞİMİZ NOKTA KÖTÜ BİR NOKTA DEĞİL, GELİNEN NOKTA KÖTÜDÜR"

2008 yılı sonuna doğru Kıbrıs Cumhuriyeti eski Başkanı Dimitris Hristofyas ile başlattıları müzakerelerin 2010 yılında bittiğini belirten Talat, bu dönemde birçok yakınlaşma kâğıtlarının hazırlandığını kaydetti. Eroğlu'nun döneminde ise herhangi bir ilerleme olmadığını ifade eden Talat, "Akıncı göreve gelince üzerinde çalıştığımız noktaları yeniden ele alarak üzerine yenilikler ekledi. Bu yıl 3-5 yıllık bir çabadır. Bunun heba edilmemesi için elimizden gelenin yapılması lazım. Geldiğimiz nokta kötü bir nokta değil, gelinen nokta kötüdür" şeklinde konuştu.

"MAVROYANNİS, OLUMSUZ BİR ROL OYNUYOR"

Kıbrıslı Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis'in müzakere sürecinde olumsuz bir tavır sergilediğini ve Anastasiadis'e köstek olduğunu kaydeden Talat açıklamalarına şöyle devam etti: "Siyasi eşitlik konusunda benim dönemimde Hristofyas ile yaptığımız çalışmada Rum tarafı siyasi eşitliğimizi ve etkin katılımımızı tanıyordu. Ancak Anastasiadis bu noktada zaman zaman kabul etme eğilimine girdiği noktaları müzakerecisi bozuyor. Edindiğim bilgilerle gördüğüm budur. Andreas Mavroyannis olumsuz bir rol oynadığı ve liderine köstek olduğunu görüyorum. Anastasiadis kendisi doğrudan bir teknisyen değil. Mavroyannis en başından beri bu sürecin müzakerecisidir. Kıbrıs sorunun birikimi onda. Zaman zaman görüşlerini ortaya çıkardığı için görüşmelerde sorun yaratıyor, etkin katılımı engellemeye çalışıyor. Genel Sekreterin hazırladığı raporların Güvenlik Konseyi tarafından onaylandığı ve böylece BM'nin parametresi haline gelen, BM raporunda bugüne kadar siyasi eşitlik sayısal eşitlik değildir ama siyasi eşitlik bütün süreçlere karar alma süreçlerine etkin katılım demektir ve bir toplumun diğer toplum üzerinde bir şey empoze edememesi demektir. Uygun çatışma çözüm noktalarının formüllerle süreci tıkamamasıdır der BM Raporu ve Güvenlik Konseyi bunu onaylar"

"EN ÖNEMLİ KONU GÜVENLİK VE GARANTİLER"

Müzakereler sürecinde önemli 2 konu olduğuna dikkat çeken Talat, bu konulardan birinin toprak konusu diğerinin ise garantiler ve güvenlik konusu olduğunu belirterek, güvenlik ve garantiler konusunun bütün konulardan önemli olduğunu ifade ederek, "Bize kalan 2 şey var, biri topraktır bu daha az önemlidir bana göre. Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye bir an önce uluslararası konferansın toplanmasını istiyor ancak Kıbrıs Rum tarafı uluslararası konferanstan kaçıyor. Haritayı görmedim ama benim bildiğim Güzelyurt'un içinde olmadığı Annan Planı'na benzeyen bir haritadır. 28.7'ydi Annan Planı, 29.2 arasındaki fark nedir bilmiyorum. En önemli konu güvenlik ve garantilerdir. Güvenlik ve garantiler bir ara formülle çözümlenebilir ama sıfır garanti sıfır asker gibi yaklaşımlarla tıkanıklık olur. Bu demektir ki Türkiye Cumhuriyeti adadan gitsin, işgalcidir ve bundan sonra Türkiye'ye yer yok demek. Böylece bölgede en önemli oyuncu dayak yiyerek adadan çıkacak ve bunu kabul edecek, kabul edilemez… Anastasiadis'e de söyledim Türkiye'nin razı olmadığı bir çözüm mümkün mü diye sordum, mümkün değil dedi" şeklinde açıklamalarına devam etti.

"ANASTASİADİS'İN OY İHTİYACI VAR"

Rum tarafındaki Çevreciler, Vatandaşlar İttifakı, ELAM, DİKO ve EDEK gibi partilerin güvenlik ve garanti konusunda büyük gürültüler çıkardığını kaydeden Talat, Anastiadis'in buna kapıldığını ve seçimlerde oya ihtiyacı olduğu için onlara teslim olduğunu söyledi.

"ELAM VE DİSİ'NİN BU TAVRI OLMASAYDI DAHA İYİ OLURDU"

Süreçte, Yunanistan'ın tutumunun olumsuz olduğunu belirten Talat, Yunanistan'ın Rum tarafını da kışkırttığını ifade ederek, "Yunanistan pazarlıklarını artırmak mı istiyor yoksa garanti konusuna tamamen karşı mı bilmiyorum. Ancak şu anda 5'li konferansın önemi haritaların sunulması. Harita görüşülmesinin hemen akabinde güvenlik ve garantiler ele alındı. Önemli tabular yıkıldı harita verme tabusu ve uluslararası konferans nasıl olacağı kesinleşti. Bu nedenle daha net bir durumdayız. ELAM'ın bu hareketi ve DİSİ'nin tavrı olmasaydı daha iyi olurdu, ancak şu anda tam kaotik ortam yaratıldı. Bana göre bir aymazlık var" dedi.

"SİNEK DE KÜÇÜK AMA MİDE BULANDIRIR"

Rum Meclisi'nde olanları anlatan Talat, sözlerine şöyle devam etti: "Anlatıldığına göre komitede ELAM tarafından çarşamba gün konu gündeme geliyor, orada AKEL hariç DİSİ de olumlu yaklaşıyor. İşin ne olduğunu tam anlamadan ve belki doğal düşünceleri gereği onay veriyor. Cuma konu meclise geliyor, ancak ne AKEL'de ne DİSİ'de konu tartışılıyor. Yani parti içinde bir anlaşma yok, ancak Cuma gün gündeme geldiği zaman DİSİ birkaç olumlu oy verince bölünmüş gibi olmasın diye, çekimser oy veriyor. Rum tarafı işin bu noktaya geleceğini düşünmeden böyle bir tavır ortaya koyuyor. Sinek de küçük ama mide bulandırır. Buradan nasıl çıkılacak bilmiyorum"

"ANASTASİADİS'İN KARARI ONAYLAMA VE ONAYLAMAMA YETKİSİ YOK"

Anastasiadis'in tavrının çok kötü olduğunu ifade eden Talat,bu yasama yılı içinde ENOSİS kutlama kararının geri çekilemeyeceğini kaydederek, "Anastasiadis'in kararı onaylama ve onaylamama yetkisi yok çünkü kanun değil bu. Onlar teknik olarak çıkmazda. Ancak DİSİ yeni bir önerge yaparsa ve okuldaki programları düzenleme yetkisi olan Eğitim Bakanı önerge sunarsa, Anastasiadis yürürlüğe koymayacağız diyerek bu işi tatlıya bağlayacak. Gerçekleşir mi bilemem... Akıncı'nın başka tavra girmesi mümkündü ancak kapıyı vurup çıkmak konusunda ben de aynısını yapabilirdim. Bu yüzden yanlıştır demek yerine müzakereleri iki tarafında bu şekilde sürdürmesi yanlış diyebilirim. Ancak Rum tarafının tavrı kabul edilecek bir şey değil. Sorumluluk Rum tarafındadır. Bizim taraf yeniden başlaması için nasıl tavır sergilemesi gerek karar verecek olan Cumhurbaşkanı ve ekibidir" şeklinde konuştu.

"RUM TARAFINA GÖRE TÜM SORUNUN BAŞI TÜRKİYE'DİR"

Rum tarafında seçim kampanyasının neredeyse başladığını belirten Talat, sözlerine şöyle devam etti: "Bu noktada sorunlar çözülebilecek mi? Kavgalı ara verilmesin ki tekrar kaldığı yerden devam edebilsin. Türkiye Cumhuriyeti'nin Kıbrıs meselesinden etkileneceğini düşünmüyorum ama Rum tarafına göre tüm sorunun başı Türkiye'dir. Zor durumda olan şu an Anastasiadis'tir. Bu kötü olaydan bir şekilde kurtulması lazım bunun Türk tarafını tatmin etmesi Anastiadis'i yerle bir etmemesi lazım. Çalışıp formüller edinmesi en iyi çıkış yoludur"

"KIBRISLI TÜRKLERİN EN BÜYÜK SORUNU GELECEĞİ GÖREMEMESİ"

Kıbrıslı Türklerinin geleceğini görememesinin en büyük sorun olduğunu kaydeden Talat, "Bu nedenle ben Kıbrıs Türkü'nün bütünlüğünden endişe ederim. Kıbrıs Rum tarafı ekonomik anlamda büyük bir sıkıntı yaşadı hala daha bugün Kıbrıs Rum tarafında toplumsal bir dağılma yoktur. Kıbrıs Türklerinin bu topraklara sahip çıkamamasının nedenini gelecek sorunu olduğu içindir. Kıbrıslı Rumların gelecek belirsizleri yok, topraklarını vatan olarak görüyor hatta sadece güneyi değil kuzeyi de vatan olarak görüyor. Bu yüzden Kıbrıs Türkleri tarafından çözümsüzlüğün sürdürülebilir konu olduğunu düşünemiyorum. Çözümsüzlüğün daha da zarar vereceğini düşünüyorum" açıklamalarında bulundu.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.