İÇ HABERLER
okuma süresi: 8 dak.

Akansoy: "Kapılarla ilgili yaşanan belirsizlikten ilgili tüm taraflar sorumludur"

Akansoy: "Kapılarla ilgili yaşanan belirsizlikten ilgili tüm taraflar sorumludur"

Mustafa Akıncı ve Nikos Anastasiadis arasında 28 Mayıs 2015'de açıklanan ve taraflar arasındaki güveni artıracak önlemlerden birisi olan Derinya ve Aplıç kapılarının açılması konusundaki belirsizlikler sürerken konu geçtiğimiz hafta içinde Türk ve Rum siyasi parti temsilcilerinin bölgeye yaptığı ziyaret sonrası yeniden alevlendi.

Yayın Tarihi: 30/04/17 09:10
okuma süresi: 8 dak.
Akansoy: "Kapılarla ilgili yaşanan belirsizlikten ilgili tüm taraflar sorumludur"
A- A A+

Kıbrıs Postası - Ulaş Barış

Mustafa Akıncı ve Nikos Anastasiadis arasında 28 Mayıs 2015'de açıklanan ve taraflar arasındaki güveni artıracak önlemlerden birisi olan Derinya ve Aplıç kapılarının açılması konusundaki belirsizlikler sürerken konu geçtiğimiz hafta içinde Türk ve Rum siyasi parti temsilcilerinin bölgeye yaptığı ziyaret sonrası yeniden alevlendi.

Ziyaretlerin ardından bir açıklamada bulunan ve Derinya Kapısının açılması için uzun süredir mücadele eden Mağusa İnisiyatifi tarafları 'yeterli siyasi irade ve istek göstermemekle' suçlarken Kıbrıs Postası'na konuşan Eski İçişleri Bakanı Asım Akansoy bugün yaşanan belirsizlikten tüm tarafların sorumlu tutulması gerektiğini kaydetti.

Yaşan belirsizlikle ilgili en baştan AB'den sağlanacak olan finansman konusunda ağır bürokratik engeller yüzünden çok değerli zamanın yitirildiğini söyleyen Akansoy, kapılarla ilgili teknik komitenin başında BM'nin bulunduğuna da işaret ederek söz konusu belirsizliğin giderilmesi için BM'nin de irade koyamadığını belirtti.

Akansoy söz konusu iradesizliğin Rum tarafında da ortaya konulduğunun çok belli olduğunu kaydederek "yani Rumlar gerekli iradeyi gösterdi de Türk tarafı bu konuda irade göstermedi demek doğru olmaz. Rumların da gerekli isteği, iradeyi göstermediği ortadadır. Kıbrıs Türk tarafı ise samimiyetle elinden geleni yapmıştır ancak gerekli siyasi irade yeterince gösterilemedi" dedi.

Bakanlığı süresince kapılarla ilgili askeri makamlardan herhangi bir baskı görüp görmediği konusundaki soruya Akansoy "bana öyle bir baskı olmadı. Cumhurbaşkanlığına da olduğunu düşünmüyorum. Hatta askeri makamlar kapalı Maraş için yol boyunca duvar olmasını istedi ancak gerek biz ve gerekse de Sayın Akıncı bunun olamayacağını söyleyince geri adım attı. Yani yaşanan bu gecikme ile ilgili ille de şu ya da bu makam sorumludur demiyorum. Bence durum içinde yaşadığımız bu kötü statükonun kötü bir sonucu olarak değerlendirilebilir" dedi.

Bu konuda isteksizlik gösteren bir diğer tarafın ise UBP-DP hükümeti olduğunu belirten Akansoy "özellikle bölge vekillerinin 'kapı açılsa ne olur? Bundan Mağusa esnafı değil Rum esnafı yararlanacak' şeklinde son derece yanlış bir görüş içerisindedirler. Böyle olunca biz görevden gidince kapılar konusundaki gecikmeler daha çok artmıştır çünkü özellikle Dışişleri Bakanlığının bu konuda çok isteksiz olduğunu biliyoruz. Hükümet tarafının kapılar konusunda istekli olduğunu hiç düşünmüyorum.

Derinya ve Aplıç tartışmaları yeniden alevlendi

Mustafa Akıncı ve Nikos Anastasiadis arasında 28 Mayıs 2015'de açıklanan ve taraflar arasındaki güveni artıracak önlemlerden birisi olan Derinya ve Aplıç kapılarının açılması konusundaki belirsizlikler sürerken konu geçtiğimiz hafta içinde Türk ve Rum siyasi parti temsilcilerinin bölgeye yaptığı ziyaret sonrası yeniden alevlendi.

Ziyaretlerin ardından bir açıklamada bulunan ve Derinya Kapısının açılması için uzun süredir mücadele eden Mağusa İnisiyatifi tarafları 'yeterli siyasi irade ve istek göstermemekle' suçlarken Kıbrıs Postası'na konuşan Eski İçişleri Bakanı Asım Akansoy bugün yaşanan belirsizlikten tüm tarafların sorumlu tutulması gerektiğini kaydetti.

Akansoy: "6 aylık görev süremde elimden geleni yaptım"

Akansoy "benim İçişleri Bakanlığım dönemim 6 ay sürdü ve o dönemde kendi adıma elimden geleni yaptığımı düşünüyorum. O dönemde kapılara bir çok ziyaretlerde bulundum ve her iki kapı için mücadele eden sivil toplum örgütleri ile görüştüm. Dışişleri, Cumhurbaşkanlığı, Askeri makamlar ve İçişleri Bakanlığı arasında gerekli koordinasyon sağlıklı şekilde sağlandı. Bana göre gecikmenin ilk başladığı yer kapılar için gereken finansmanın AB'den sağlanacak olmasıydı. Bu durum maalesef bizi AB'nin bürokratik gecikmeleri içine soktu ve çok zaman kaybedildi" ifadelerini kullandı.

'Söz konusu kaynak AB yerine başka şekilde sağlanabilir miydi?' sorusunda ise Akansoy "memleketin mali durumu pek de iyi değil. Dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı kaynağın AB'den bulunmasının daha iyi olacağını düşündü. Yanlış düşündüler demek istemiyor ama bu bize dediğim sebeplerden çok zaman kaybettirdi" diye konuştu.

"Askeri makamlar duvar çekilmesi konusunda geri adım attı"

Bakanlığı süresince kapılarla ilgili askeri makamlardan herhangi bir baskı görüp görmediği konusundaki bir başka soruya da Akansoy "bana öyle bir baskı olmadı. Cumhurbaşkanlığına da olduğunu düşünmüyorum. Hatta askeri makamlar kapalı Maraş için yol boyuncaduvar olmasını istedi ancak gerek biz ve gerekse de Sayın Akıncı bunun olamayacağını söyleyince geri adım attı. Askerler güvenlik endişesi yaşanan konularda gereken uyarıları yaptılar ancak son sözü sivil irade söyledi. Yani yaşanan bu gecikme ile ilgili ille de şu ya da bu makam sorumludur demiyorum. Bence durum içinde yaşadığımız bu kötü statükonun kötü bir sonucu olarak değerlendirilebilir" dedi.

"BM gereken iradeyi ortaya koyamadı"

Birleşmiş Milletlerin de (BM) gerekli inisiyatifi almadığını söyleyen Akansoy "halbuki kapılar için kurulan teknik komitenin başında BM temsilcisi vardır. Bu durumda BM daha çok inisiyatif alabilir miydi? Bana göre alabilirdi ama nedense böyle bir irade ortaya konmadı. Mesela Derinya Kapısında gelinen son noktada iki taraf arasında kalan bölgede 150 metrelik bir boşluk vardır. Bu bölge ara bölgededir BM kontrolündedir. Ancak orayı kimin yapacağı konusunda tartışmalar sürmektedir. BM bu noktaya devreye girse konuyu çözebilir diye düşünüyorum" dedi.

CTP Gazimağusa Milletvekili Akansoy söz konusu iradesizliğin Rum tarafında da ortaya konulduğunun çok belli olduğunu kaydederek "yani Rumlar gerekli iradeyi gösterdi de Türk tarafı bu konuda irade göstermedi demek doğru olmaz. Rumların da gerekli isteği, iradeyi göstermediği ortadadır" dedi.

"Hükümetin kapılar konusunda gailesi bile yok"

Bu konuda isteksizlik gösteren bir diğer tarafın ise UBP-DP hükümeti olduğunu belirten Akansoy "özellikle bölge vekillerinin 'kapı açılsa ne olur? Bundan Mağusa esnafı değil Rum esnafı yararlanacak' şeklinde son derece yanlış bir görüş içerisindedirler. Böyle olunca biz görevden gidince kapılar konusundaki gecikmeler daha çok artmıştır çünkü özellikle Dışişleri Bakanlığının bu konuda çok isteksiz olduğunu biliyoruz. Hükümet tarafının kapılar konusunda istekli olduğunu hiç düşünmüyorum. Halbuki gerekli irade ortaya konsa Derinya Kapısı hemen açılabilir" dedi.

Akansoy "hükümetin bu konudaki bir diğer mazereti de 'Derinya açılırsa Aplıç da aynı anda açılmalı' konusudur. Derinya'nın işleri Aplıç'ın işlerinden çok daha kolay ve şu anda açılma noktasındadır. Ancak Aplıç'ta özellikle Rum tarafından kaynaklanan gecikmeler yüzünden açılması gelecek seneye kalmıştır. Halbuki Derinya çok daha erken açılabilir ama dediğim gibi hükümetin kapı açmak gibi bir gailesi ya da isteği olduğunu sanmıyorum" diye konuştu.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.