Kıbrıs'ın dini liderleri çözüm çağrısı yaptı...

Kıbrıs Postası - Ulaş Barış - TAK

Kıbrıs'taki dini temsilciler, "Ada'daki siyasi uzlaşmazlığın çözülmesini temin ederek yeniden birleşmesini sağlamada herkesin tarihi bir sorumluluğu olduğunu" yeniden "teyit" etti.

İsveç büyükelçiliği himayesinde çalışmalarını sürdüren Kıbrıs Barış Sürecinde Dini Yol Ofisi, bugün dini temsilciler adına ortak açıklama yayımladı.

Crans-Montana'da yarın başlayacak müzakereler nedeniyle yayımlanan açıklamada, Ada'daki 5 dini temsilcinin "Crans-Montana'dan çıkacak başarılı bir sonucun, kabul edilemez statükoyu sona erdirmesi, adadaki toplumların birbirlerinin insan hakları, temel hakları ve farklı kimliklerine saygıyı sağlaması" için dua ettiği ifade edildi.

İsveç Büyükelçiliği himayesinde 2011'den beri toplantılarını sürdüren grup açıklamasında adadaki statükoyu kabul edilemez olarak niteleyip insan hak ve özgürlüklerine saygılı bir çözüm istediklerini vurguladılar. Çözümün 2 bölgeli 2 toplumlu siyasi eşitliğe dayalı ve BM kriterleri ışığında olması gerektiğine işaret eden grup sürece destek belirtti.

Açıklamaya göre, Başpiskopos II. Hrisostomos, Din İşleri Başkanı Talip Atalay, Maronit ve Ermeni Kiliseleri Başpiskoposları Youssef Souief ve Khore Doğramaciyan, Kıbrıs Latin Kilisesi'nin başı Peder Jerzy Kraj, varılacak bir anlaşmanın "BM Güvenlik Konseyi kararları ve doruk antlaşmaları temelinde iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı federasyon" şeklinde hayata geçmesi gerekliliğini vurguladılar.

Dini temsilciler açıklamalarında, "Kıbrıs'ın dinin siyasi uzlaşmazlıklara kurban edilmediği, Rumların, Türklerin, Ermenilerin, Maronitlerin, Latinlerin, Hristiyan ve Müslüman halklarla diğer inançların tam bir özgürlük ve uyum içinde yaşayıp, çalışıp, dini inançlarını yerine getirdiği adaletli bir barış cenneti olması için; 'iletişim, işbirliği, birlikte yaşamaktan' başka bir alternatifin bulunmadığını" vurguladılar.

Dini temsilcilerin, düzenli bir araya gelmek, birbirlerini dinleyip saygılarını sunmak yönündeki taahhütlerini sürdürecekleri de kaydedilen açıklamada, "Dini temsilciler pratik çözümler bulmaya, güven yaratmaya ve başarmaya, birbirlerini tanıma ve anlamaya yönelik çalışmalara devam edecekler" denildi.

Ortak açıklamada, birlikte çalışıp farklılıkların üstesinden gelme yönünde arayış içinde olmak ve birbirini desteklemenin; şüpheye karşı inancı, nefrete karşı sevgiyi, umutsuzluğa karşı ümidi yaymanın "inanç insanlarının" yükümlülükleri olduğu vurgulandı.