İÇ HABERLER
okuma süresi: 5 dak.

Din-Gör-Sen, Özgürgün'e "yanlıştan dön" çağrısı yaptı, Akıncı'ya "adil duruşu için" teşekkür etti

Din-Gör-Sen, Özgürgün'e "yanlıştan dön" çağrısı yaptı, Akıncı'ya "adil duruşu için" teşekkür etti

Din Görevlileri Sendikası, Din İşleri Başkanı Talip Atalay'ın görevden alınması isteminden dolayı Başbakan Özgürgün'ü eleştirdi, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'ya ise "kurumsal istikrarı bozacak bir adımın atılmasını engellediği için" teşekkür etti.

Yayın Tarihi: 20/09/17 13:00
okuma süresi: 5 dak.
Din-Gör-Sen, Özgürgün'e "yanlıştan dön" çağrısı yaptı, Akıncı'ya "adil duruşu için" teşekkür etti
A- A A+

Din Görevlileri Sendikası, Din İşleri Başkanı Talip Atalay'ın görevden alınması isteminden dolayı Başbakan Özgürgün'ü eleştirdi, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'ya ise "kurumsal istikrarı bozacak bir adımın atılmasını engellediği için" teşekkür etti

Sendika tarafından yapılan açıklama şöyle:

"Malumunuz olduğu gibi, 21 Ağustos 2017 tarihinde çıkan haberlerde, Başbakanımız Hüseyin Özgürgün'ün Cumhurbaşkanımız Mustafa Akıncı'ya gönderdiği, Din İşleri Başkanımız Prof. Dr. Talip Atalay'ın görevden alınmasını isteyen yazısı önce bazı haber siteleri, daha sonrada basın yayın organları aracılığıyla gündeme taşınmıştı.

Başbakanlığa ait bir yazının daha Başbakanlıktan çıkar çıkmaz, gideceği adres olan Cumhurbaşkanlığına ulaşmadan internet sitelerinde yayınlanması tartışmalara neden olmuş, herkes gibi bizleri de şaşkınlığa sürüklemiştir. En önemlisi de resmi yazışmaların bu denli hızlı ortalığa saçılmasını devlet ciddiyetiyle bağdaştıramadığımızı belirtmek isterim.

Söz konusu gelişmelerle ilgili bir açıklama yapmadan önce, Din Görevlileri Sendikası olarak bizleri son derece şaşırtan bu girişimin nedenlerini anlamaya, anlamlandırmaya çalıştık. Bu girişimi haklı kılacak düzeyde tatmin edici, net bilgilere ulaşamadık.

Gizli gizli kulis yapanlara ek olarak, son bir haftadır, ilahiyat mezunu bile olmayan bir arkadaşımızın din işleri başkanı olmak için ayrıştırıcı dille, etik olmadığına inandığımız kampanyalarına hep birlikte şahit oluyoruz. Din İşleri Başkanlığı manevi seciyesi yüksek yönetici isteyen bir makamdır. Din İşleri Başkanını görevden aldırıp, onun yerine geçmek için akla hayale gelmeyecek yöntemlere başvurulmasını dinen ve ahlaken uygun bulmadığımızın altını çizmek isteriz. İlahiyat mezunu dahi olsa dinen ve ahlaken uygun davranışlar sergileyemeyenleri Kıbrıs Türk Halkı manevi önder, müftü olarak görmez. Bizlerde, manevi konuda örnekliğini kaybetmiş kişileri, kurumun başında yönetici olarak görmek istemeyiz.

Konuyla ilgili, KKTC Din Görevlileri Birliğinin geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamayı dikkatle okuduk. Her satırına katılıyoruz. Sendikamızda, bazı çevrelerin, ibretlik bir biçimde "Bizden biri Müftü olsun" söylemiyle gazetelerinde, internet sitelerinde ve sosyal medyada kampanya başlatmaları, İslam dini, evrensel değerler, Kıbrıs tarihi ve ülke gerçekliği ile çelişen, birlik ve beraberliğimizi tehdit eden son derece yanlış, tehlikeli, talihsiz bir teşebbüstür. Bu söylemlerle yapılan girişimler, örgütlü olduğumuz Kurumun ruhuna terstir. Etnik, coğrafi vb. ayrımcılık sosuyla süslenmiş, "aynılar" arasında "karşıtlık" oluşturacak öneriler her şeyden önce ayıptır ve Müslüman Kıbrıs Türkünün en köklü kurumuna haksızlıktır.

Din Görevlileri Sendikası olarak, Din İşleri Başkanı Talip Atalay'ın bütün faaliyetlerini yakından takip ediyoruz. Bugüne kadar ülkemizin, insanımızın çıkarlarına ters düşecek bir faaliyetine rast gelmedik.

Din İşleri Başkanlığının Kıbrıs'taki dini liderler ile sürdürdüğü iletişim bazı çevrelerce eleştirilmektedir. Kıbrıs Türkünün haklarına halel getirilmeden, vakur şekilde ve diğer ilgili kurumlarımızla koordineli biçimde ortaya konan çalışmaları kıymetli buluyoruz. Bu çalışmaların artırılarak devam ettirilmesinden yanayız.

Sadece ülkemiz için değil tüm dünyada huzur ve barış içerisinde yaşamanın yegane yolunun karşılıklı konuşma, iletişim kurma olduğuna inanıyoruz. Din İşleri Başkanı Atalay'ın patika yollara sapmadan, ülkemizin yetkilileriyle istişare ederek, doğrudan muhataplarıyla iletişim kurmasının doğru ve son derece kıymetli bir davranış olduğu kanaatindeyiz.

Göreve geldiği günden beri yakın çalıştığımız Talip Atalay, Kurumsal kimliğin oluşması açısından olduğu kadar, çalışanların kurumlarıyla bağlarını güçlendirme anlamında da oldukça başarılı çalışmalara imza atmıştır.

Sivil Toplum Kuruluşları hükümetlerin karşıtları değil, partnerleridir. Yöneticilerin kararlarının geniş toplum kesimlerince kabul görmesi, kararın o alandaki sivil toplum örgütüyle eşgüdüm içerisinde alınmasıyla doğru orantılıdır. Maalesef bu konuda karar üretilirken Din Görevlileri Sendikasının görüşüne ihtiyaç duyulmamıştır. Bu bizleri üzmüştür.

Camiamızda şaşkınlıkla ve üzüntüyle karşılanan bu girişimin, Sayın Başbakanımızca yeniden gözden geçirilip, yanlışta ısrar edilmeyeceğine inanıyor, böyle olacağını umuyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanımız Mustafa Akıncı'ya ilkeli, adil duruşu ve kurumsal istikrarı bozacak bir adımın atılmasını engellediği için, temsil ettiğim camia ve şahsım adına teşekkür ediyorum. "

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.