Mustafa Alkan'dan "Gezici"ye eleştiri!

Televizyon programı yapımcısı Mustafa Alkan, "Er Meydanı" adlı web sitesinde yazdığı bir yazı ile son günlerde KKTC'de yaptığı seçim anketleriyle gündeme gelen "Gezici Anket Şirketi"ni eleştirdi.

Alkan yazısında, ülkede yapılan anketleri gerçekçi bulmadığını ifade etti.

Mustafa Alkan'ın yazısı şöyle:

"Seçim zamanı yaklaştı ya…

Yiyiciler yine meydanlarda.Fırsat bu fırsat. Tutan tuttuğunu öpüyor.

Kimisi oyunu satıyor, kimisi anketini.

Anketini satanlardan birisi de bu gezici.

Anket yapıyormuş. Elinde veriler, açıklıyor.

Geçtiğimiz pazartesi günü yapmış olduğu yeni bir anket sonucunu daha açıkladı.

Bu ülkede yapılan anketleri gerçekçi bulmadığımı bundan önceki yazı ve söylemlerimde defalarca dile getirmiştim.

Onu geçelim.

Sonuçta yüz tane anket yayınlarsanız, bir tanesi tutar ve siz de "sonucu bildim" diye ortalarda gezinebilirsiniz. Bu ülkede bu numaraları yiyecek enayileri de bulabilirsiniz. Bunda bir sorun yok.

Peki, sorun nerede?

Buyurun inceleyelim.

1. UBP Lefkoşa milletvekili Sayın Ersin Tatar, bu gezicinin bundan önceki anket sonuçları açıklandığında küplere binmişti. Nedeni şuydu: Bu gezici, sonuçları açıklamazdan önce Tatar'a yıldızının parlak olduğunu ve ilk beşte göründüğünü söylemiş. Sonuçlar açıklanmış. O da ne? Ersin Bey listede yok. Ersin Bey telefonlara sarılmış, bu geziciyi aramış. Demiş ki "Hani ben ilk beşteydim?" El cevap, "Bizim çocuklar bir hata yapmış Ersin Bey, mutlaka telafi edeceğim."
   Sonuç:
   Pazartesi açıklanan ankette Ersin Bey'e öyle methiye düzmüş ki bu gezici, vallahi Ersin Bey kendi kendini bu kadar övemez, utanır. Ama bu arkadaş utanmamış. "Hatasını" telafi etmiş.
   Nasıl ama?
2. Pazartesi açıklanan ankette bir diğer dikkat çekici nokta ise şu:
   Katılımcılara "2013 milletvekilliği genel seçimlerinde oyunuzu nasıl kullandınız?" diye sorulmuş.
   Lütfen buraya dikkat:
   Çıkan sonuçlar "ne tesadüftür ki" 2013 Genel Seçim sonuçlarıyla neredeyse tamamen uyuşur şekilde çıkmış.
   Yahu, okulda kopya çekerken bile bazı soruları bilerek yanlış işaretlersin ki kopya çektiğin anlaşılmasın. Bu arkadaş ona bile zahmet etmemiş, 2013 sonuçlarını kopyalayıp yapıştırmış, bize de son anketin sonuçları olarak açıklamış.
   İnanılır gibi değil…
3. Bu gezici belli ki Kıbrıs'ı mesken tutmuş. Biz memleket olarak Mevlana gibiyiz. Kimseyi geri çevirmeyiz. Ülkemize gelmek isteyen buyursun gelsin. Yalnız bu kadar sık Kıbrıs'a gelmesine rağmen, bir şeyi henüz öğrenememiş. Onu da biz öğretelim kendisine ki öğrensin:
   Bak yiğidim, burası küçük memlekettir. İnsanlar birbirini tanır, tanımazsa bile bilir. Memlekette "nelerin döndüğünden" haberdardır. Ama belli ki sen bunu daha öğrenememişsin. O yüzden yapmış olduğun anketin sponsorlarını açıklamıyorsun. Seni anlıyorum. Sen de şunu anla:
   Bu memleket senin sponsorlarının kimler olduğunu da, hatta sponsorlarının sponsorlarını da iyi bilir!
   O yüzden bu konuyu geçiyorum.

Benim senden bir ricam var yiğidim…
Bize anketörlerinin kimler olduğunu açıkla. Bu anketi 18 kişiyle birlikte yaptığını söylemişsin. Kimdir bu 18 kişi, isimleri nedir, Kıbrıslı mıdırlar, bir zahmet bize bunları açıkla da bilelim. Maaşlarıydı, sosyal yatırımlarıydı, vergileriydi… Ben ona karışmam. Onu devlet bilir.
Ama üç günde 4267 kişiyle görüşen bu süper kahramanları bizden esirgeme yiğidim.

4. Anketinde siyasete yön verebilecek kişileri de açıklamış bu gezici yiğidim.
   Güldüm geçtim.
   Zaten kamuoyu da neyin ne olduğunu gayet iyi biliyor.
   Yalnız bir şeyi merak ettim:
   Koskoca KKTC siyasetine yön verecek kişilerden bazılarını biz tanımıyoruz. Kim olduklarını bilmiyoruz.
   Kim bunlar?
   Yoksa acaba her şeyi bilen gezici, bu kişilerden bazılarının ismini bile doğru yazmaktan aciz mi?
5. Bu gezici Serdar Denktaş ile de polemiğe girmiş.
   Serdar Bey, bu gezicinin, anket yapıp yayınlaması ve sonuçta da kendi partisini birinci sırada göstermesi için 500 bin Euro para istediğini söyledi. Aralarında böyle bir konuşma geçti mi, onu kendileri bilir.
   Lakin bu gezicinin Serdar Bey'e verdiği yanıt çok ilginç. Diyor ki "evet buluştuk ama kendileri bizden bir araştırma istemedikleri için fiyat vermedik. Zaten Serdar Bey konuşamayacak kadar içkiliydi."
   Bak yiğidim…
   Bir kere, Serdar Bey seni bardağa koyar, içer, ruhun bile duymaz. Kaldı ki konuşamayacak durumdaysa sana randevu vermez. Hem mademki konuşamayacak kadar içkiliydi, bu dediklerini nasıl konuştunuz acaba?
   Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan…
   Neyse…

Sonuç olarak yiğidim, sana tavsiyem iş yapacağın memleketi de insanını da iyi tanı.

Gün gelir devran döner, o sponsorcukların seni iki dakikada satar, madara olursun.
Bu sefer değil gezmeye, yemeğe bile gelemezsin buralara.
Bu da kulağına küpe olsun.

Not: Aslına bakarsanız bu gezici gibiler bizim müstahakkımızdır. Bu kadar üniversitenin, bu kadar iletişim mezununun olduğu bir ülkede, tarafsız, bağımsız, dürüst ve güvenilir tek bir kamuoyu araştırma şirketi bile yoksa, aha bu gezici gibiler bize az biledir!"