TÜRKİYE
okuma süresi: 7 dak.

Erdoğan: "İnanın bizi sevmiyorlar"

Erdoğan: "İnanın bizi sevmiyorlar"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İSEDAK toplantısında İslam ülkelerine seslendi, "Dışarıdan gelenler İslam coğrafyasının petrolünü, altınlarını, elmaslarını, ucuz iş gücünü, çatışmalarını, kavgalarını, anlaşmazlıklarını seviyorlar. İnanın bizi sevmiyorlar" dedi.

Yayın Tarihi: 27/11/14 15:30
okuma süresi: 7 dak.
Erdoğan: "İnanın bizi sevmiyorlar"
A- A A+

30. İslam Konferansı Örgütü Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) Toplantısı'nın açılışına katılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ekonomik anlamda iyi olan İslam ülkelerinin insani anlamda tarihin en kötü dönemlerinden birini yaşadığını söyledi. Sözlerine İslam ülkeleri arasındaki gelir adaletsizliğinden bahsederek başladı.

"Hepimiz bir Allah'a inanıyoruz, hesap gününe inanıyoruz. Kendimize, nefsimize, vicdanımıza izah edebilsek bile bu gelir uçurumunu hesap gününde, o yüce mahkemede izah edebilmenin yolu yoktur. Hepimiz günde birkaç hurma ile açlığını bastıran bir peygamberin ümmetiyiz."

Erdoğan konuşmasına İslam ülkelerinin özeleştiri yapması gerektiğini söyleyerek devam etti: "İslam coğrafyası tarihinde hiç olmadığı kadar kanla, gözyaşıyla, çatışmayla anılır hale geldi. Hemen her gün bir ülkede yeni bir Kerbela'ya şahit oluyoruz. Mescitlerimizde Müslüman olduğunu iddia edenler tarafından alçakça katliamlar yapılıyor. En kutsal mekanlarımızdan Mescid-i Aksa gözlerimizin önünde barbarların postallarıyla çiğneniyor. Sesimiz çıkıyor mu? Konuşabiliyor muyuz? Gerek içimizdeki gerek dışarıdan gelecek sorunları durduracak ve barışı tesis edecek güce sahibiz. İstersek Irak'ta akan kanı durdurmak mümkün olabilir, Suriye'de çocukların ölmesinin önüne geçilebilir. Filistin'in yalnızlığı ayıbına son verilebilir. Bizim sorunlarımızı dışarıdan biri değil, sadece biz çözebiliriz."

"DAHA NE KADAR MAZERETLERE SIĞINACAĞIZ?"

"Dışarıdan gelenler İslam coğrafyasının petrolünü seviyorlar, altınlarını seviyorlar, elmaslarını seviyorlar, ucuz iş gücünü, çatışmalarını, kavgalarını, anlaşmazlıklarını seviyorlar. İnanın bizi sevmiyorlar. Dışarıdan gelip yüzümüze dost gibi görünenler bizim, çocuklarımızın ölüsünü seviyorlar. Buna daha ne kadar tahammül edeceğiz? Daha ne kadar mazeretlere sığınacağız? Şii olmak Suriye'de öldürülen çocukları seyretmeye bahane olabilir mi? Sünni olmak türbelere yapılan saldırıları, terör örgütlerini, seçilmiş yöneticilerin darbeyle yönetimden uzaklaştırılmasını, hakkını arayanların sokakta öldürülmesini meşrulaştırabilir mi? Ne olur şöyle kenara çekilip manzaraya bir bakalım; kim kazanıyor, kim kaybediyor? Ölümlerden, çatışmalardan kazanan kim? Aramızdaki sorunlardan kazanç sağlayan kim? Bu soruların cevaplarını verebilirsek, adım atabilirsek işte o zaman çözümün fitili tutuşturulmuş demektir."

"DÜNYA 5'TEN BÜYÜK AMA 5'E MAHKÛM"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler'e yönelik eleştirisini de sürdürdü. İslam İşbirliği Teşkilatı'nın adım atmasını istedi.

"BM şu ana kadar bütün yaşananlara karşı acaba bir çözüm üretti mi? Bu yapıda adalet var mı? BMGK'nın daimi üyelerinden bir tanesinin hayır demesi bütün meseleleri kilitlemeye yetiyor. Bu beş daimi üye içinde bir tane İslam ülkesi var mı? Kıtalar orada temsil edilebiliyor mu? Avrupa, Asya, Amerika… Tablo ortada. Mezhebi ve dini anlamda yapı tek yapı. Bir tane Müslüman ülke orada yok. Adaletin olmadığı bir yapı dünyaya güven telkin edebilir mi? Geçici üyelerin bir anlamı var mı? Buradan bir adalet bekleyemezsiniz. Unutmayın, dünya 5'ten büyüktür ama ne yazık ki dünya şu an 5'e mahkûm. Dünyayı bundan kurtarmamız gerekiyor. BM'nin ciddi anlamda bir reforma ihtiyacı var. İslam İşbirliği Teşkilatı üyeleri ne zaman adım atacak? Buralarda stratejilerimizi gözden geçirmemiz lazım. BM'nin reforme edilmesi konusunda ciddi adımları atılması lazım. Neticesi olmayan değil, olan toplantılar yapmamız lazım."

"İNSANİ VE İSLAMİ NAZARLA BAKIYORUZ"

Erdoğan, Türkiye'nin hiçbir ülkenin toprak bütünlüğü ve içişlerinde gözü olmadığını da tekrarladı. İslam ülkelerine birlik ve beraberlik çağrısı yaptı: "Türkiye olarak hiçbir ülkenin toprak bütünlüğüne, iç işlerine bir niyetimiz asla yoktur. Bölgedeki hiçbiri meseleye çıkar amaçlı değil, insani ve İslami nazarla bakıyoruz. Tarihinin en kötü günlerini yaşayan İslam coğrafyasında krizlerden çıkışın yegane şartı birlik ve dayanışmadır. İnanın ne mesele varsa çözer, sorunların üstesinden geliriz. Yeter ki bir ve beraber olalım, Allah'ın ipine sımsıkı sarılıp birbirimize kardeş olalım. Kimin ne şahsi, mezhebi meselesi varsa bunu bir kenara bırakmalı. Bölgenin refahı ve barışı için çaba harcamalıdır. BM çocukların ölümüne seyirci kalırken İslam İşbirliği Teşkilatı buna seyirci kalamaz. Tek ihtiyacımız olan ittifak, birlik ve kardeşlik hukukunun gereğini yerine getirmektir."

"HEDEF YAPILDIM"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika kıtasının Müslümanlar tarafından keşfedildiğini söylemesi üzerine hedef alındığını da savundu.

"1. Dünya Savaşı'nın 100. Yılına dikkat çektiğim için Batı medyasının en ağır eleştirilerine maruz kaldım. Amerika kıtasına Kolomb'dan önce Müslümanların ulaştığını söyledim. Hem Batı medyası hem de içimizdeki yabancılaşmış kompleksliler tarafından hedef yapıldım. Müslümanlara 'geri' yaftası yapıştıranlar ırkçılık konusundaki eleştirilerimizi duymazdan geliyorlar. Bizim barıştan söz etmemizden rahatsız oluyorlar. Petrol uğruna canlara hatta çocuklara kıyanlardan olamayız, terörün yanında duramayız. Irkçılığın, anti-semitizmin karşısındayız. Onlara karşı da birbirimize karşı da tepkisiz olamayız. Suskunluğun mazereti olamaz. Dünyada bulabiliriz ama hesap gününde, hesap gününün sahibi karşısında hiçbir mazeret geçerli olmayacaktır. Iraklı, Suriyeli masum çocukların katilleri kadar katillere susanların da yakasında mazlumların eli olacaktır."

İslam ülkeleri arasında finansman gücünün yeterince değerlendirilemediğini de söyleyen Cumhurbaşkanı, "İSEDAK Menkul Kıymetler Borsası'nın yanı sıra, Gayrimenkul Kıymetler Borsası da kurmalı" dedi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.