DÜNYA
okuma süresi: 6 dak.

Nazi faşizmine destek veren ülkeler belli oldu

Nazi faşizmine destek veren ülkeler belli oldu

İkinci Dünya Savaşı'nda kazanılan zaferin önümüzdeki yıl kutlanacak olan 70. yıldönümü vesilesiyle Rusya Federasyonu tarafından BM Genel Kurul Toplantısı'nda gündeme getirilen ve nazi faşizminin yüceltilmesine yönelik eylem ve propagandaları kınayan karar taslağına ilişkin olarak gerçekleştirilen oylamada ABD, Kanada ve Ukrayna ret oyu kullandı.

Yayın Tarihi: 24/11/14 16:09
okuma süresi: 6 dak.
Nazi faşizmine destek veren ülkeler belli oldu
A- A A+

Rusya Federasyonu'nun oylamaya sunduğu karar tasarısına BM üyesi 193 ülkenin 115'i destek verirken sadece 3 ülke; ABD, Kanada ve Ukrayna karşı yönde oy kullandı. İçerisinde AB üyesi ülkelerin de bulunduğu 55 üye ülke ise çekimser kalmayı tercih etti.

Dileyen herkesin internet üzerinden kolayca erişebileceği karar taslağı metni, açık bir dile sahip olması ve tuzak niteliğindeki hiçbir alt maddeye sahip olmaması ile dikkat çekiyor. İkinci Dünya Savaşı esnasında gerçekleştirilen soykırım faaliyetlerini reddeden girişimleri kınayan karar metni, ırk ayrımını esas alan tüm sosyal ve siyasi hareketlerin engellenmesi adına kabul edilmiş olan uluslararası sözleşmelerin tanınması ve hükümlerinin yerine getirilmesi hususlarını da içermekte. Nazi hareketlerinin ve Nazi Almanyası'ndaki SS'in sonradan kurulma iki askeri kolundan biri olan Waffen-SS'in yüceltilmesine yönelik faaliyetlerden duyulan endişenin ifade edildiği belgede, metinde ifade edilen tüm unsurların İkinci Dünya Savaşı'nın hemen müteakibinde kurulan Nürnberg Uluslararası Askeri Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararlar esas alınarak oluşturulmuş olan BM prensiplerine uygun olduğuna da ayrıca dikkat çekiliyor.

Rusya Parlamentosu'nun üst kanadı Federasyon Konseyi'nin Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Senatör Andrey Klimov, özellikle son yıllarda birtakım ülkelerin BM'nin bu prensiplerine aykırı hareket ettiğini, Ukrayna Ulusal Muhafız Birliği'ne mensup askerlerin üniformalarında gamalı haç taşıdıklarını, Baltık ülkelerinde kutlanan Faşist İşgalcilerden Kurtuluş Günü'nün ulusal yas ilan edildiğini ve bu olumsuz gelişmelerin sadece Moskova'yı değil, aynı zamanda diğer dünya ülkelerini de endişeye sevk ettiğini söylüyor ve yalnızca Kiev, Ottawa ve Washington'un günümüzdeki nazi faşizminden rahatsız olmadığını da sözlerine ekliyor:

''ABD ve bu ülkenin sadık müttefikleri olan Kanada ve Ukrayna'nın bir araya gelmek suretiyle oluşturmuş oldukları troykanın uluslararası kamuoyundan çok daha farklı bir gerçeklik anlayışına sahip olduğu su götürmez bir gerçektir. Ukrayna diasporasının son derece kuvvetli olduğu ve ülke yönetimine doğrudan etki ettiği Kanada'yı anlıyorum. Ancak faşist Nazi Almanyası'na karşı İkinci Dünya Savaşı'nda çarpışan, savaşın sona ermesinin ardında kurulan Nürnberg Uluslararası Askeri Ceza Mahkemesi'ne iştirak eden ve Hitler ideolojisi ise aktif mücadele içerisinde olduğunu da açıkça beyan eden ABD'nin özellikle Obama iktidarında bu kadar farklı bir tavır sergilemesini ise anlamakta büyük güçlük çekiyorum. ABD yönetimi son zamanlardaki icraatları ile fiilen Banderacı ve Waffen-SS'çi faşistlerle aynı safta yer almıştır. BM Genel Kurulu'ndaki oylamadaki tavırları bu durumun açık bir kanıtıdır''.

Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko'nun kısa bir süre önce yaptığı açıklamada Rusya ile topyekun bir savaşa hazır olduklarını söylediğini anımsatan Senatör Klimov, buradaki topyekun kavramından kastın tüm yöntem ve metotların kullanılması olduğunu ve bu terminolojinin de bizzat Hitler'e ait olduğunun altını çiziyor. Kendi çıkar ve menfaatleri için çaktırmadan her şeyi yapmaya hazır olan Avrupa'nın ise tıpkı geçtiğimiz yüzyılın 30'lu yıllarında olduğu gibi kafasını kuma gömmeyi tercih etmekte olduğunu söyleyen Klimov, böyle bir devekuşu politikasının hiç de iyi sonuçlar vermeyeceği kanaatinde:

''Benzer bir politikanın ne gibi sonuçlara mal olduğu İkinci Dünya Savaşı esnasında net bir şekilde anlaşılmıştır. Birtakım ırkçı-ayrımcı siyasi akımları bünyesinde barındıran fikirlere kucak açan ve bunların büyüyüp kök salmasına ve genişlemesine izin veren Avrupalılar, Hitler'i büyütmek ve parlatmak suretiyle Sovyetler Birliği'ni abluka altına alabileceklerini hesap etmişlerdi. Ama çok fena yanıldılar ve hepsi birden kucaklarında büyüttükleri faşist akımların işgali altında inim inim inledi. Görünen o ki bugün gelinen noktada da tarih bir kez daha tekerrür etmektedir''.

Daha kısa bir süre öncesine kadar gündeme gelmesinin dahi mümkün olamayacağı düşünülen ve kara veba olarak adlandırılan faşizm belası, geçtiğimiz 20. yüzyılın ortalarında yenilgiye uğratılmış, yargılanmış ve mahkum edilmiştir. Ancak mevcut konjonktürde; hem de İkinci Dünya Savaşı'nda kazanılan zaferin önümüzdeki yıl kutlanacak olan 70. yıldönümünün arifesinde yeniden hortlamaya başladığı maalesef görülmektedir ve bu yeniden diriliş bazı ülkeler tarafından da açıkça desteklenmektedir. Rusya tarafından BM Genel Kurul Toplantısı'nda gündeme getirilen karar taslağı ise faşizme kucak açan politikaların ne gibi sonuçlara sebep olabileceği konusunda bir uyarı niteliği taşımasının yanı sıra, Nürnberg Uluslararası Askeri Ceza Mahkemesi'nin kararlarının önemini ve dokunulmazlığını da bir kez daha hatırlatmaktadır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.