Schulz: "Bazı AB üyelerinin gerekli sorumluluğu üstlenmemesi nedeniyle trajedi yaşandı"

Son birkaç ayda, yasa dışı insan kaçakçılığı operasyonları yoğunlaştı. Yalnızca 28 Ağustos'ta, Avusturya polisleri otobanın kenarındaki bir kamyonda 71 göçmenin cesedini buldu. Ayrıca Libya'nın sahilinde bulunan bir gemide 105 göçmenin öldüğü fark edildi. İtalya'nın deniz polisleri ise Sicilya adasında 683 kaçakçıyı kurtardı.

Söz konusu kaçakçıların çoğunluğu çatışmaların sürdüğü Batı Asya ve Kuzey Afrika bölgelerinden gelen kişilerden oluşuyor. Suriye ve Libya dahil bölgedeki bazı ülkelerde devam eden siyasi çalkantılar nedeniyle mülteciler, can güvenliğini tehlikeye atarak Akdeniz ve Türkiye üzerinden Avrupa'nın güneyine kaçmaya çalışıyor. AB ülkeleri arasında, göçmen krizinin çözülmesi için birçok kez toplantı düzenlense de, konuya ilişkin fikir birliğine ulaşılamadı.

"Bazı AB üyeleri mültecilerin sorumluluğundan kaçıyor"

Martin Schulz, önceki gün yaptığı açıklamada, göçmen krizinin ciddi boyutlara ulaşma sebebini AB'ye değil, birkaç AB üyesinin yanlış politikasına bağladı. Schulz, söz konusu ülkelerin kotaya göre mültecilerin kabul edilmesi doğrultusunda sorumluluk almadığı ve AB'nin göçmen sorununa ilişkin politikayı oluşturmasını engellediğini de kaydetti. Avusturya dahil Doğu Avrupa ülkeleri ve İngiltere, 2015 yılının haziran ayında düzenlenen AB zirvesinde, kotaya göre mültecilerin kabul edilmesine ilişkin önergeyi reddetmişti.

Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius dün yaptığı açıklamada, Avusturya başta olmak üzere Doğu Avrupa ülkelerinin mültecilere karşı sergilediği tavrın AB değerlerine aykırı olduğunu ifade etti. Fabius, yalnız Fransa ve Almanya değil, başka AB ülkelerinin de mültecileri kabul etmesi gerektiğini vurguladı.

Ekonomik gelişme seviyesi bakımından Batı Avrupa ülkelerine yetişemeyen Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya ve Avusturya dahil Doğu Avrupa ülkeleri, mülteciler için uygun koşullara sahip değil. Zira mültecilerin yoğunlaşması, bu ülkelerin kentlerindeki ortamın kötüleşmesi ve asayiş sorununun ciddileşmesine yol açıyor.

Diğer yandan 2015 yılında 140 bin mülteci ile Avusturya, en çok mülteciyi kabul eden AB üyelerinden biri oldu. Avusturya yönetimi kendi çıkarlarını korumak ve mültecilerin geçişini engellemek için Sırbistan'la sınır bölgesinde 175 kilometre uzunluğunda bir parmaklık inşa ederek bölgeye polis takviyesi yaptı. Gelecekte, AB'nin göçmen krizini çözmek için daha büyük çaba göstermesi gerekecek.