Akay: "Eşit statü yok Sayın Başbakan!"

Başbakan mı yanlış, belge mi? Eşit statü yok. KKTC'deki futbolu yönetme sorumluluğunu üstlenen KTFF'nin bir başka devlet kurumuna katılmasına Başbakan olarak onay vermiş durumundasınız" diye konuştu

Akay, KOP'un, KTFF aracılığıyla KKTC'de futbolu denetleyen bir kurum haline geldiğine dikkat çekerek, "AB, Kıbrıs Cumhuriyetinin kuzeyde etkisi yoktur derken, KTFF, KOP'a tüm Kıbrıs üzerinde, KKTC coğrafyası da dahil olmak üzere etkili olma yetkisini vermiştir. Bu durumun görüşme masasına doğrudan etkisi olacaktır. Masada Eroğlu veya her kim olursa olsun bunun aksini savunması güçleşmiştir" dedi.

"Hiçbir devlet kendi kurumlarının bir başka devlete katılmasına göz yumamaz" diyen Akay, "Başbakanın KTFF'nin duruşuna destek veren bir açıklama yapması, Başbakan ve Başbakan Yardımcısı bir kez daha aynı olguyla ilgili farklı yorumlarda bulunmasına neden oldu. Biriilişkileri askıya alıyorum derken, diğeri KTFF doğru yolda dedi. Bu konuda maalesef Başbakanın yanlış olduğunu düşünüyorum" dedi.

Kıbrıs Postası - Eniz ORAKCIOĞLU

KTFF'nin KOP sürecini, imzalanan anlaşmayı, Başbakan ve Başbakan yardımcısının görüşlerini Kıbrıs Postası'na yorumlayan Sosyolog Kudret Akay, "KOP maalesef KTFF aracılığıyla KKTC'de futbolu denetleyen bir kurum haline gelmektedir." "Eşit statü yok Sayın BaşbakanKKTC'deki futbolu yönetme sorumluluğunu üstlenen KTFF'nin bir başka devletin kabul etseniz de etmeseniz de Kıbrıs Cumhuriyeti bir başka devlet kurumuna katılmasına Başbakan olarak onay vermiş durumundasınız" gibi ifadeler kullandı.

Bir Orams davasıyla bir de KTFF aracılığıyla oldu…

Sosyolog Kudret Akay,

Avrupa Birliği KKTC coğrafyasını "areas in which the Government of theRepublic of Cyprus does not exercise effective control" yani "Kıbrıs Cumhuriyeti'nin etkili kontrolü dışındaki bölge" olarak tanımlayarak bu bölgelerde Kıbrıs Cumhuriyetinin kontrolü/etkisi yaptırımı olmadığını belirtir.

Buna rağmen Oram's davasından da hatırlanabileceği gibi AB hukukuna dayanarak Orams çifti İngiltere'deki evlerini kaybetmekle karşı karşıya kalmışlardı.

Yani Lefkoşa'da Rum (Kıbrıs Cumhuriyeti) Mahkemesinin kararı, Kıbrıs Cumhuriyeti aracılığıyla uygulanamamasına rağmen, AB hukuku kullanılarak,Oramsların İngiletere'deki evlerine el konulması gündeme gelmişti.

KOP maalesef KTFF aracılığıyla KKTC'de futbolu denetleyen bir kurum haline gelmektedir.AB, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kuzeyde etkisi yoktur derken, KTFF KOP'a tüm Kıbrıs üzerinde,KKTC coğrafyası da dahil olmak üzereetkili olma yetkisini vermiştir.Anlaşmanın problemlerinden bir tanesi budur. Bunun görüşme masasına doğrudan etkisi vardır. Umarım anlaşmayı hazırlayan ve imza koyan taraflar da bunu farkederek anlaşmaya bu geçici düzenleme sadece Futbolla ilgili olup, Kıbrıs'taki politik meselelere emsal temsil etmeyip 'adada bir nihai çözüm bulunana kadar geçerlidir' şeklinde bir madde koymuşlardır.Ancak KTFF'nunKOP'u tüm Kıbrıs üzerinde yetkili kurum olarak görmesi bir kez kabul edilmiştir. Masada Eroğlu veya her kim olursa olsun bunun aksini savunması güçleşmiştir. Bu durum 'futbolun kendi kuralları vardır' şeklinde basit bir açıklamayla geçiştirilemez.Olası bir çözümde Kıbrıs Türk Devletinin kendi futbolunu kendi kurumları aracılığıyla yönetme olasılığı artık zayıflamıştır.Tabii bu konu siyasi tercih konusudur ayni zamanda. Çözüm sonrası bir Kıbrıs Türk Milli takımının oluşmasını ister misiniz istemez misiniz sorusuna vereceğiniz cevaplar bu konuda takınacağınız tavrı belirler zaten" dedi.

"FİFA üyeliği için UEFA üyeliği şarttır"

Akay, gündeme hep FİFA'nın geldiğini vurgulayarak,"Hâlbuki FİFA üyeliği için UEFA üyeliği şarttır.Bu konu ise gündeme hiç gelmemiştir. Nedeni ise açık ve nettir; KOP UEFA üyesidir. KTFF,KOP'a üye olacağından ayrıca bir üyelik tartışmasına girilememiştir. İşte bu da gelecekte yani çözüme ulaşıldığı takdirde Federal Kıbrıs'ta futbolun nasıl örgütleneceğinin önceden belirlendiği göstermektedir.Eğer bu protokolün içerisine nasıl ki 'adada bir nihai çözüm bulunana kadar geçerlidir'ibaresi konmuşsa, bunun devamında da bir antlaşama veya çözüm sonrasında liderlerin ve toplumların kabul etmesi halinde KTFF'nin UEFA üyeliğine KOP'un itiraz etmeyeceği yazılmış olmalıydı. Eğer bu olsaydıMüzakere masasında bunu talep edebilecek, çözüm sonrasında KTFF Kıbrıs Türk futbolun tek temsilcisi olarak dünyadaki yerini almasının önü açılacaktı" şeklinde konuştu.

"Futbolun nasıl yönetileceği tüzüklerle belirlenmiştir"

Her sporun olduğu gibi futbolun da kendi kuralları olduğunu belirten Akay, " Ancak zaman zaman bu kuralların 'öyle herkesin anladığı türden olmadığı' imasında mesajlar verilmektedir. 'Futbol başka iştir arkadaşlar'denilerek 'siz anlamazsınız' mesajı verilerek 'futbol kuralları' hakkında bir bilinmezlik bir mistifikasyon yaratılmak istenmektedir.Tabii ki futbolun oyun kurallarından bahsetmiyoruz. Futbolu yönetenleri bilmeleri gereken oyun kuralları onların uzmanlık alanıdır. Ancak futbolun nasıl yönetileceği ise tüzüklerle belirlenmiştir. Tüzükler de içeriğine göre birçok disiplinin uzmanlık alanına girer.

"UEFA'ya üye olabilmek için BM tarafından tanınmalıyız"

Akay sözlerine şu şekilde devam etti; "

UEFA tüzüğünün 5.1 maddesi "Membership of UEFA is open to national football associations situated in the continent of Europe, based in a country which is recognised by the United Nations as an independent state, and which are responsible for the organisation and implementation of football – related matters in the territory of their country." Şeklindedir. Yani UEFA'ya üye olabilmek için BM tarafından tanınan bir devlet olmanız şartı vardır.

İşte bu madde KTFF'nin şu an önünde olan bir engeldir. Çünkü KKTC BM üyesi değildir.

Ancak yine UEFA tüzüğünün 69. Maddesi ise ;

"Art. 5 does not apply to the following member associations:

England, Scotland, Northern Ireland, Wales, Faroe Islands and Gibraltar" şeklindedir.

Yani BM tarafından hiç biri bağımsız ülke diye tanımlanmayan bütün bu ülkeler/bölgeler UEFA üyesidirler.

Benzeri bir durum doğrusunu isterseniz hem şimdi ve özellikle de çözüm sonrası olası bir şeydi. Şimdi olabilmesi için KOP'un buna evet demesi, çözüm sonrasında oluşabilmesi içinse müzakerelerde masaya gelmesi şarttı."

"UEFA temsiliyeti tehlikeye girdi"

Şimdiki durumu KOP'un reddettiğini söyleyen Akay, "KTFF'nin bir bölge federasyonu olarak UEFA içerisinde yer almasına karşı çıkmaktadır. KOP'un şartı bellidir; Gel bana katıl.Ancak KTFF'nin UEFA temsiliyeti çözüm sürecinde masada kolaylıkla elde edilebilecek bir hakken, şimdi bu da tehlikeye girmiştir; KTFF, KOP'un Kıbrıs'ın tümü üzerindeki yetkisini kabul etmiştir.Birleşik Krallık BM'de tanınan bir devlet ama altında tam 5 tane özerk yani bağımsız kendi bölgelerindeki futboldan kendi başlarına yetkili federasyon var. İskoçya ve diğer 4 ülke bağımsız bir ülke olmamalarına rağmen UEFA içerisindeki yerlerini alabilmişler, kendi idari sınırları içerisindeki kendi federasyonları oluşturmuşlardır.Faroe adaları Danimarka'ya bağlı bir bölge, bağımsız BM içerisinde temsiliyeti olmayan bir bölge ama o da UEFA içerisindeki yerini alabilmiş. KTFF için takip edilmesi gereken örnek buydu" diye konuştu.

"Umarım "kaçak geçişler," gündeme getirmiyordu"

"Kıbrıs Cumhuriyeti kimlik ve pasaportlarını alan kişiler kendi "haklarını" kullandılar. Alamayanlar ise umursanmadı. "Onların" hakları yoktu deyip omuz silkelendi. Tamamıyla "bireysel" olan "haklar" kullanıldı. Bu örnekten yola çıkarak "KOP" macerasının nereye varacağını düşünmeye çalışın lütfen..." sosyal medyada bu ifadeyi kullanan Akay'ın Kıbrıs Postası'nın yaptığı açıklamada şunları söyledi; "Sertoğlu'nun geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada bununla ilgili bazı cümleler kullanıldı. Örneğin Pile'den Güneye geçip futbol oynayan anne ve/veya babası Türkiye doğumlu sporcuların varlığı gibi. Umarım, AB raporlarına (Yeşil Hat Tüzüğü raporları) kontrolsüz geçişler şeklinde yansıyan olguya referans yapmıyordu. Belli ki bazı konularda yanlış yönlendiriliyor veya bilgilendiriliyor. Umarım Sayın Sertoğlu AB tarafından "kaçak geçişler" diye nitelendirilen olguyu gündeme getirmiyordu.Bireysel haklarını kullanarak Kıbrıs Cumhuriyeti kimliğini almakla, bir ülkede (KKTC) devletin futbolun organizasyonunu yasalar çerçevesinde teslim ettiği kurumun, bir başka devletin kurumuna katılımı arasında dağlar kadar fark vardır. Ancak bu olayın sonucu olarak da bazı benzerlikler ortaya çıkacaktır. Bu da bizim KKTC vatandaşı olarak Rumların ise "yerleşik" olarak tanımladıkları toplumla ilgilidir."

"Hayal kırıklığına doğru yelken almış gidiyoruz"

"Bir zamanlar "umudumuz Erdoğan" diye slogan atanları hatırlıyorum. Şimdilerde ise "umudumuz KOP" diye slogan atanlar var. Çoğunlukla ayni kişiler bunlar. Ne zaman kendi umdumuzun öznesi olmayı başaracağız acaba?" şeklinde konuşan Akay,

"Kıbrıs Türk futbolunun dünyaya açılması fikri haklı olarak toplumun birçok kesiminde heyecan yaratmıştır. Ancak bazen bu heyecanla vaat edilenle gerçekleşebilecek olan arasındaki farka maalesef gözlerimizi kapatıp, heyecanın kendisiyle yaşamayı tercih ediyoruz. Tabii gerçeklikler değişken ve sürekli heyecanlar ise geçicidirler. Bir başka hayal kırıklığına doğru yelken almış gidiyoruz gibime geliyor" ifadelerini kullandı.

"Eşit statü yok Sayın Başbakan"

Güneyden gelen açıklamaların Sertoğlu'nu zor durumda bırakacak gibi göründüğüne dikkat çeken Akay, "Diğer yandan ilgili Bakanlık bazı kararlar vermek durumunda kalacak. Umarım taraflar oturup konuyu bir kez daha görüşürler. Hiçbir devlet sonunda kendi kurumlarının bir başka devlete katılmasına göz yumamaz veya "normal" devletler yummaz diyeyim. Ancak geçtiğimiz gün yapılan bu söyleşi hemen sonrasında Başbakan Yorgancıoğlu'nun KTFF'nin duruşuna destek veren bir açıklaması medyaya düştü.Başbakan ve Başbakan Yardımcısı bir kez daha ayni olguyla ilgili farklı yorumlarda bulundular, farklı tepkiler gösterdiler. Biri "ilişkileri askıya alıyorum derken" diğeri "KTFF doğru yolda" dedi. Yine bir KKTC klasiği gerçekleşmiş oldu. Bu konuda maalesef Başbakan yanlış. Keşke o doğru olsaydı, keşke "eşit statüde" bir mutabakattan bahsedebilseydik. Keşke daha ileriye gidip "mutabakatın eşitliği" gibi anlaşılmaz tümceler kullanacağımıza, futbolu eşit statülerde yöneteceğiz diyebilseydik. Ancak…Eşit statü yok Sayın BaşbakanKKTC'deki futbolu yönetme sorumluluğunu üstlenen KTFF'nin bir başka devletin kabul etseniz de etmeseniz de Kıbrıs Cumhuriyeti bir başka devlet kurumuna katılmasına Başbakan olarak onay vermiş durumundasınız.

"Başbakan mı yanlış, belge mi?"

Sosyolog Kudret Akay sözlerine şu şekilde devam etti; "Bazen duyduklarıma inanasım gelmiyor. KTFF, Tüm Kıbrıs üzerinde futbolun idare edilmesinden KOP'un sorumlu olduğunu kabul eden belgeye imza atarken Başbakan 'eşit statüden' bahseder.

Başbakan mı yanlış belge mi?Başbakan olarak KOP'un tüm Kıbrıs üzerinde futboldan sorumlu olmasını kabul ediyorsanız bunu da çıkıp açıklıkla söyleyeceksiniz.

Buna eşit statü gibi bir kavram uydurmak olmaz. Ya karşısınız ya değilsiniz…

Bu belge eşit statüyü göstermez. Bu belge KOP'un yıllardır istediği ama bir türlü kabul ettiremediği statüyü KTFF'ye tescilletirir. Başbakan; KTFF, Zürih'te varılan eşit statüdeki ortak mutabakatın yerine getirilmesi sürecinin başlatılacağını ifade etmiştir.

KTFF ise; KOP, FIFA ve UEFA'nın üyesi olup Kıbrıs'taki futbolun idare edilmesinden ve uluslararası aktivitelerin organizasyonundan sorumludur' dedi.Sayın başbakan bunun neresi eşit statü?Eşit statü; KOP ve KTFF Kıbrıs'taki futbolun idare edilmesinden ve uluslararası aktivitelerin organizasyonundan beraberce sorumludurlar. Keşke bir gün bu duruma ulaşabilseydik."Top of Form

"Keşke ortak bir lig kurabilseydik"

Akay sözlerine şu şekilde son verdi;, "Kıbrıs'ta futbolun birleşmesiyle ilgili sorunum yok. Sorunum eşitlikle ilgili, eşit olmayan bir şeyi eşitmiş gibi göstermek doğru değil. Şu koşullar altında herhangi bir Kıbrıs Türk futbolcu Güney'de herhangi bir takımda futbol oynayabilir ve şartlar müsaitse oynamalıda. Aynı şekilde KOP'ta lisansı olan bir futbolcuda KTFF'ye bağlı kulüplerde futbol oynayabilmeli. Bu şartlarda buna en çok ben sevinirim, ama keşke bunu kurumsal düzeye de çekebilsek ve Rum Takımları ile ortak bir lig kurabilseydik. Kurulacak Federal Kıbrıs'ta Annan planında kullanıldığı ismiyle 'Kıbrıs Türk Devletini' Kıbrıs Türk Devleti vatandaşlarının, 'Kıbrıs Rum Devletinin' o devletin vatandaşlarının yönetmesinden ve Federal Kıbrıs'ı da eşit statüde ortak yönetmekle ilgili hiçbir sorunum yok. Aksine çözümün burada yattığını düşünmekteyim. Bence oraya da varmak için bütünlüklü bir çözümü beklemek de zaman kaybıdır. Bu parametreler etrafında her iki topluma da barışı inşa etme şansı tanınmamalı. Futbol bu alanlardan bir tanesi olabilir.