IMF'den İngiltere'ye uyarı

Uluslararası Para Fonu IMF'nin, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkma ihtimaline yönelik olarak yaptığı uyarı İngiliz basınında öne çıkan konulardan.

Panama Belgeleri'nin etkileri de gazetelerde yer bulmaya devam ediyor.

Guardian, Panama Belgeleri sızıntısının ardından, 28 ülkeden vergi müfettişinin bugün Paris'te bir araya gelerek uluslararası bir soruşturma başlatacağını yazıyor.

Soruşturmayı "emsalsiz" olarak tanımlayan Guardian, müfettişlerin dünyadaki offshore trafiğine yönelik belgeleri inceleyeceğini ve mücadele için uluslararası bir strateji belirlemeye çalışacaklarını belirtiyor.

Gazete 11.5 milyon sayfa içeren belgelerde yaklaşık 210 bin şirketin adının geçtiğine dikkat çekiyor.

IMF'den İngiltere'ye uyarı

Financial Times, İngiltere'de süren Avrupa Birliği'nden çıkma tartışmalarına yönelik olarak Uluslararası Para Fonu IMF'den gelen uyarıyı ilk sayfasından duyuruyor.

IMF'nin, İngiltere'de Haziran ayında yapılacak olan AB üyeliği referandumunu, şu an dünyanın ekonomik istikrarı için en büyük risklerden biri olarak gördüğü belirtiliyor.

Gazete IMF'ye göre, referandumda İngiltere'nin AB'den çıkmasına karar verilirse, bunun İngiliz ve dünya ekonomisine çok ciddi zarar verebileceğini yazıyor.

Guardian aynı konuyla ilgili makalesinde, İngiltere Başbakanı David Cameron ve Maliye Bakanı George Osborne'un, IMF'nin bu açıklamasına arka çıkan mesajlar gönderdiklerine dikkat çekiyor.

Gazetenin haberinde şu ifadeler kullanılıyor:

"Maliye Bakanı Osborne, AB'den çıkılmasının, gelir ve istihdama kötü etkileri olacağını belirtiyor.

[...] AB'den çıkılmasını savunan bir grup ise Osborne'u IMF'den, İngiltere'nin ekonomisini zedelemesini istemekle itham ediyor. Grup, referandumun ekonomide belirsizlik yarattığına dair belirgin bir kanıt olmadığına dikkat çekiyor."

'Türkler ve Suudiler, Batı'dan uzaklaşıyor'

Guardian gazetesinin önemli yazarlarından Simon Tisdall, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz'in Türkiye ziyaretini inceleyen bir analiz kaleme almış.

Makale ziyaretin şatafatına ve yapılan masraflara dikkat çekilerek başlıyor.

Ankara'da yaşanan bombalı saldırılarının hatırlatıldığı yazıda, "Ziyaret öncesi 300 Suudi güvenlik görevlisi Ankara'ya giderek kralın gelişi için hazırlık yaptı" deniyor.

Tisdall, Suudi Kralı'nın kalacağı otelin tüm odalarının Suudilere ayrıldığına ve tüm camların kurşun geçirmez camlarla değiştirildiğine dikkat çektikten sonra Erdoğan'ın da "hesapsızca para harcanan" bir sarayda yaşadığını yazıyor. Makale şöyle devam ediyor:

"Türkiye'nin modern sultanı olarak da anılan Erdoğan ile Suudi Kralı arasında birçok benzerlik bulunuyor. İkisi de Suriye lideri Beşar Esad'ı devirmek istiyor. Ayrıca ikisi de Suriye ve Irak'taki terörü bitirmek istediklerini söylüyor...

Erdoğan, bölgesel güç mücadelesinde rakip olan Şii İran'a karşı Suudilere sempati duyuyor. İdamlar nedeniyle Tahran'ı eleştirdi, ancak Suudi Arabistan Ocak ayında Şii din adamı Nimr al Nimr ve 46 kişiyi daha idam ettiğinde hiçbir eleştiride bulunmadı.

Kral Selman gibi Erdoğan da otoriter hareketleri ve hak ihlalleri nedeniyle Avrupalı ve ABD'li siyasetçi ve kuruluşların eleştirilerini alıyor. [...] Sonuç olarak ikisi de geleneksel müttefikleri olan Batı'dan uzaklaşıyor."

Tisdall, Kral Selman bin Abdülaziz'in 14-15 Nisan'da İstanbul'da katılacağı İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi'nde Sünni ülkeleri kendi arkasında toplamaya ve Erdoğan ile Mısır'ın askeri rejimini uzlaştırmaya çalışacağını belirtiyor.

Tisdall, konuştuğu Türk uzmanların, Suudi Arabistan ile daha yakın askeri ve ticari ilişkilerin, Erdoğan'ın yeni İslamcılığını, anti demokratik ve Batı'ya meydan okuyan söylemlerini körükleyebileceğine dikkat çektiklerini yazıyor.

'Kilis'teki protestocular Suriyelileri hedef aldı'

Times gazetesi, son günlerde Suriye'den Kilis'e atılan roket sayısının artmasının ardından, kentte protesto gösterisi yapıldığını, bazı göstericilerin Suriyelilere ait dükkanlara saldırdığını yazıyor.

Suriye'de savaşın başlangıcından bu yana 120 bin Suriyelinin Kilis'e yerleştiği, yerel halkın kentte azınlık konumuna düştüğü belirtiliyor.

Times, son günlerdeki gelişmelerden yola çıkarak, Türkiye'nin, Avrupa Birliği ile imzaladığı anlaşma gereğince, Suriyeli mültecileri geri almaya hazır olup olmadığı sorusunu soruyor.

Haberde anlaşma karşılığı Türkiye'ye verilen ilk 3 milyar euroluk fon ile inşa edilen mülteci kampının Kilis yakınlarında olduğuna, ancak güvenlik endişeleri nedeniyle açılışının ertelendiğine dikkat çekiliyor.

Gazete, mültecilere kapılarını açması nedeniyle Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilen Kilis'te dünkü protestolara kadar tansiyonun yüksek olmadığını belirtirken, Times'a geçen ay konuşan Kilis Belediye Başkanı'nın kentin mülteci nüfusuyla baş etmekte zorlandığını ve daha fazla mülteciyi kaldıramayacağını söylediğini hatırlatıyor.

'İnternette kadın yazarlara daha çok hakaret mesajı gönderiliyor'

Guardian, internet sitesindeki haberlere okuyucular tarafından yapılmış olan 70 milyon yorumu incelediği araştırmanın sonuçlarını duyuruyor.

Gazetenin araştırmasına göre, altına hakaret içeren ya da konuyla ilgisiz yorumlar yapılan her 10 makalenin 8'inin yazarı kadın... Kalan 2'sinin yazarları ise siyah erkek.

Dikkat çeken bir başka bulgu da, hakaret ve taciz mesajı gönderilen kadın yazarların siyah ya da Asyalı olduğu...

Gazete bu ve benzeri verilerin, okuyucuların yorumlarda, seçilen konulardan bağımsız olarak direkt yazan kişinin kimliğini ve medyadaki çeşitliliği hedef aldığı iddialarını desteklediğini belirtiyor.