Ülke siyasetinde yaşanan gelişmeler İngiliz basınının gündeminde...

Bugünkü İngiliz gazetelerinin tümünün manşetlerinde ülke siyasetinde yaşanan son ve çarpıcı gelişmeler var. İktidardaki Muhafazakar Parti'nin yeni lideri Theresa May bugün başbakanlık görevini David Cameron'dan devralacak. Ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin lideri Jeremy Corbyn ise partisinin milletvekillerinden 51'inin desteğine ihtiyaç duymaksızın yeniden genel başkanlığa aday olabilecek.

Guardian'ın manşeti, "May'in, kabinesinde daha fazla kadını görevlendirme hamlesi".

Theresa May, 26 yıl sonra İngiltere'nin ilk kadın başbakanı olacak. Guardian, bu akşam resmen göreve başlayacak May'in, hükümette kadın-erkek eşitsizliğini düzeltmeyi amaçladığını belirtiyor. Gazetenin haberine bakılırsa, kadın bakanların oranı yüzde 50'ye yakın olacak.

Guardian'a göre May, bazı önemli bakanlıklara kadınları getirmeyi düşünüyor. Bu noktada adı geçen isimlerin başında ise ona yakın isimlerden, Enerji Bakanı Amber Rudd ile uluslararası kalkınmadan sorumlu Devlet Bakanı Justine Greening geliyor.

'Maliye ve Dışişleri bakanları yer değiştirebilir'

Guardian, Maliye Bakanı George Osborne'un koltuğunun da tehdit altında olduğunu, Osborne'un Dışişleri Bakanı olabileceğini belirtiyor.

Financial Times gazetesi de ilk sayfasındaki haberde, Muhafazakar Parti'nin milletvekillerince desteklenen Dışişleri Bakanı Philip Hammond'un yeni Maliye Bakanı olmasının beklendiğini belirtiyor.

Ancak gazete, Philip Hammond'un mali disipline ve serbest piyasanın önemine dayalı görüşlerinin Theresa May'inkilerle çeliştiğine, May'in kemer sıkma dönemine son verip kapitalizmi dizginlemek istediğine dikkat çekiyor.

'May'in rakibi Leadsom da hükümette olabilir'

i gazetesinin manşeti de, "May'in kabinesinde öncelik kadınlar".

Gazeteye göre Amber Rudd ve Çalışma Bakanı Priti Patel'in yanı sıra, May'in Muhafazakar Parti'de genel başkanlık yarışındaki son rakibi olan ancak Pazartesi günü adaylıktan çekilen Andrea Leadsom da, hükümette önemli görevler üstlenebilir.

i gazetesi, May'in Leadsom'a hükümette önemli bir görev vererek, AB referandumu sonrası partisinde bütünlüğü sağlamak istediğini vurguluyor.

23 Haziran'daki referandumdan yaklaşık yüzde 52 oyla, İngiltere'nin AB'den ayrılması (Brexit) sonucu çıkmıştı. İktidardaki Muhafazakar Parti'yi neredeyse ikiye bölen referandum kampanyasında May düşük bir profil çizse de Brexit'e karşı çıkmış, Leadsom ise Brexit'e destek vermişti.

Times: Amber Rudd önemli bir görev üstlenecek

Times gazetesi ise ilk sayfasındaki haberde Enerji Bakanı Amber Rudd'un, yeni kabinede en önemli üç bakandan biri olacağı iddiasında bulunuyor.

Gazeteye göre, sadece 6 yıldır milletvekili olan 52 yaşındaki eski yatırım bankacısı ve gazeteci Rudd; ya Maliye, ya Dışişleri, ya da May'i yerine İçişleri Bakanı olacak.

Times da, halen hükümette 22 bakanın yedisinin kadın olduğunu, Theresa May'in kabinede kadın-erkek dağılımını dengelemeye çalışacağını belirtiyor.

Daily Telegraph gazetesinin birinci sayfasında ise görevi May'e devretmeye hazırlanan David Cameron'la yapılmış bir mülakat var.

AB referandumundan çıkan Brexit sonucu sonrası istifa kararı alan Cameron'ın şu sözleri, gazetenin manşeti:

"Görevden ayrılırken, insanların daha güçlü bir ülke göreceklerini umuyorum."

David Cameron bugün Avam Kamarası'nda son kez Başbakan olarak milletvekillerinin sorularını yanıtlayacak. Daha sonra eşi Samantha Cameron ve çocukları Nancy, Elwen ve Florence ile birlikte Başbakanlık Konutu'ndan ayrılacak.

Cameron, konutun önünde gazetecilere açıklama yaptıktan sonra yine eşi ve çocuklarıyla birlikte Buckingham Sarayı'na gidecek ve Kraliçe 2. Elizabeth'e istifasını sunacak.

Kraliçe 2. Elizabeth daha sonra saraya, Theresa May ile eşi Philip May'i çağıracak ve Theresa May'i yeni hükümeti kurmakla görevlendirecek.

'İşçi Partisi'nde bölünme riski'

Times gazetesinin bugünkü manşeti ise "Corbyn'nin isyancıları yenmesinin ardından, İşçi Partisi'nde bölünme riski".

Gazete, "ılımlı" olarak nitelendirdiği İşçi Partililerin, "solcu" Corbyn'in yeniden genel başkan seçilmesi halinde, partilerinin bölüneceğine inandıklarını belirtiyor.

İşçi Partisi Ulusal İcra Komitesi dün 14'e karşı 18 oyla, Corbyn'in yine başkan adayı olması için, partinin en az 51 milletvekili ya da Avrupa Parlamentosu üyesinin desteğine ihtiyacı olmadığı hükmüne varmıştı. Partide genel başkanlık seçiminin, Eylül ayı sonuna dek yapılması bekleniyor.

Geçen yıl parti üyelerinin büyük desteği ile seçilen Corbyn hakkında İşçi Partisi meclis grubunda oylanan güvensizlik önergesine 172 milletvekili destek vermiş, Corbyn'e destek veren milletvekillerinin sayısı ise 40'ta kalmıştı. Bu gelişme sonrası 51 milletvekilinin desteğini aldığını söyleyen Angela Eagle genel başkanlığa aday olduğunu açıklamıştı.

Daily Telegraph gazetesine göre, Corbyn'i görevden uzaklaştırmayı uman İşçi Partisi'nin milletvekilleri, Ulusal İcra Komitesi'nin dün yaklaşık 6 saat süren bir toplantının ardından açıkladığı karar ile ağır bir yara aldı.

Guardian gazetesinin ilk sayfasında ise Jeremy Corbyn'in dünkü toplantıya gelirken çekilmiş bir fotoğrafı var:

"Genel başkanlık seçiminde Corbyn'in adı oy pusulasında olacak" diyen Guardian, haberinde, İşçi Partisi liderinin şu sözlerine de yer vermiş:

"Önemli tüm konulara değineceğimiz bir kampanya yürüteceğiz. Bu ülkede hala eşitsizlik ve yoksulluk var. Ulusal Sağlık Hizmetimizin özelleştirilmesine son verilmesi gerek.Ülke çapında gençlere gerçek anlamda umut ve fırsat vermek lazım."

Jeremy Corbyn dün Angela Eagle'ın ofislerinden birine düzenlenen saldırıyı kınamış, kendisinin de geçmişte ölüm tehditleri aldığını söylemişti.

Guardian, Corbyn ve Eagle dışında, İşçi Partisi'nin eski Galler Sözcüsü Owen Smith'in de genel başkan adayı olmasının beklendiğini belirtiyor.