KÜLTÜR-SANAT
okuma süresi: 8 dak.

Karagöz: "Henüz sanatın, müziğin ve trionun farkına varılamadı"

Karagöz: "Henüz sanatın, müziğin ve trionun farkına varılamadı"

Kıbrıs Postası'na evinin kapılarını açan Evren Karagöz ile müziği ve sanatı konuştuk. Sohbetimizin başında, piyano akortu ve bakımını yapan usta kendini tanıtıyor, piyano ile nasıl tanıştığını anlatıyor.

Yayın Tarihi: 13/09/15 14:13
okuma süresi: 8 dak.
Karagöz: "Henüz sanatın, müziğin ve trionun farkına varılamadı"
A- A A+

Yıllara meydan okuyan bir yapı; Piyano

"Müzik öğretmeni olduğum için şanslıyım. Ve biliyorum ki zor bir meslek seçtim. Her zaman örnek olmak zorundasınız. Kısacası ahlaklı olmak zor zaanattır. Zor olan ise her zaman doğru olandır. Hak ettiğiniz değeri mutlaka birgün bulursunuz. Ben her zaman doğru olun, dürüst olun ve net olun diyorum. Öğrencilerime her zaman Che Guevara'nın sözünü hatırlatırım. 'Makul ol, imkansızı iste'" diyor müzik öğretmeni, piyano akortu ve bakımını yapan usta Evren Karagöz...Kıbrıs Postası'na evinin kapılarını açan Evren Karagöz ile müziği ve sanatı konuştuk."Aküstik piyanonun tuşlarının ağırlığı ve çalma zevki başka hiçbir yerde yok" diyen Karagöz, piyanonun yıllara meydan okuyan bir yapısı olduğunu söylüyor...

Deniz ABİDİN - Kıbrıs Postası

Kıbrıs Postası'na evinin kapılarını açan Evren Karagöz ile müziği ve sanatı konuştuk. Sohbetimizin başında, piyano akortu ve bakımını yapan usta kendini tanıtıyor, piyano ile nasıl tanıştığını anlatıyor.

Evren Karagöz, 1970 yılında İstanbul'da doğmuş, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi müzik eğitimi şan bölümünden mezun olduktan sonra , 1997 yılında yüksek lisansını eğitim bilimleri üzerine yaptı. Mozarterum Üniversitesi Orff Schulwerk bölümünden sertifika alan Karagöz, 2009 yılında Avusturya Sazburg'a gitti. Piyano üzerine akort, bakım, onarım ve taşıma alanında eğitim aldı. Prof. Dr. Cemalettin Göbelez'den dersler alan Karagöz, 8 yıldır bu işi yapıyor. "Birçok piyano taşıdım, yeniledim, restore ettim" diyen Karagöz, var olan usta Salih Miralay'ın vefat etmesi üzerine Kıbrıs'ta bu eğitimi vermeye başladığını söylüyor. Karagöz, bas gitar, gitar ve piyano çalıyor...

Kuzey Kıbrıs yanında Güney'de de hizmet veren Evren Karagöz,festival ve konserlerde piyano akartu ve bakımı konusunda aranılan tek isim halini almış...

"Henüz sanatın, müziğin ve trionun farkına varılamadı"

Kendini müziğe, sanata adamış, adeta bir piyano aşığı olan Evren Karagöz, piyanonun güzelliğini ve çalma zevkini şu sözlerle anlatıyor.

"Aküstik piyanonun tuşlarının ağırlığı ve çalma zevki başka hiçbir yerde yoktur. Elektronik piyano son zamanlarda her yerde popüler oldu. Ancak aküstik tiyatronun yerini tutamaz. Taşıma zorluğu ve hacminden doğan büyüklük zor olsa da elektronik piyanoda, aküstik piyanonun zevkini alamazsınız. Yıllara meydan okuyan bir yapısı vardır. Sesi doğaldır, organiktir, tamiri daha kolaydır. Sahne zevki daha güzeldir. Elektronikte sesler sunidir ve bir o kadar da gerçek değildir"

Piyanonun büyüsünü dinlerken, ülkemizdeki sanattan konu açılıyor. "Maalesef ülkenin şartları ve imkanlardan dolayı henüz sanatın, müziğin ve trionun farkına varılamadı" diyen Evren Karagöz, "İş felsefe boyutuna geldiğinde yüzeysel kalıyor"diyor ve şöyle devam ediyor:

"Müzik öğretmeni olduğum için şanslıyım. Ve biliyorum ki zor bir meslek seçtim. Her zaman örnek olmak zorundasınız. Kısacası ahlaklı olmak zor zaanattır. Zor olan ise her zaman doğru olandır. Hak ettiğiniz değeri mutlaka birgün bulursunuz. Ben her zaman doğru olun, dürüst olun ve net olun diyorum. Öğrencilerime her zaman Che Guevara'nın sözünü hatırlatırım. 'Makul ol, imkansızı iste'"

"Müzik, edebiyat, resim ve heykel iç içe geçmiş bir sarmaldır"

"'Expromte' adında trio kurdukve 8 yıldır devam ediyoruz. Birçok konser verdik. Mozart, Beethoven, Haydne'den triolar çaldık. Geçen yıl ise tango konseri verdik. Ama maalesef ülkenin şartları ve imkanlardan dolayı henüz sanatın, müziğin ve trionun farkına varılamadı. İstenilen düzeyde değil. İnsanlar sanata, müziğe meraklı ama iş biraz derine inmeye geldiğinde, yani felsefe boyutuna geldiğinde çok yüzeysel kalıyor. "Kıbrıs'ta buluştuk" adı altında bir CD oluşturduk. 2012 yılında çıkan bu CD ilgi görmedi. Kimse farkında bile değil"

"Müzik, edebiyat, resim ve heykel iç içe geçmiş bir sarmaldır. Felsefi boyutta tüm bunların birarada bulunduğu bir konser vermek için can atıyoruz. Kıbrıs'ta sanatçıya ve müzisyene ilgi yok. Türkiye'den gelen birçok müzisyenin başımızın üstünde yeri var, ancak Kıbrıs'taki müzisyenin dışarda durması ve ilgilenilmemesi düşündürücü. CD'si yok, kibi yok, buraya gelip konser veren birçok sanatçı olduğu iddia edilen kişiler var. Gerçek yerli müzisyenlerin değeri bilinmiyor. Bellapais'ta konserler veriyoruz, bizi sadece İngilizlerin ve yabancıların dinlemeye gelmesi de düşündürücüdür"

"Biz birey olmadan toplum oluyoruz"

Müzik eğitimine küçük yaşta başlamanın önemli olduğunu söyleyen Evren Karagöz, kulak eğitiminin önemine işaret etti ve 6-7 yaşın uygun olduğunu söyledi. Karagöz, "Müzik hayatın her alanında var"diyor.

"Küçük yaşta başlayan müzik ve kulak eğitimi çok faydalıdır. 6-7 yaş çok uygundur. Notada kulaktan başlamalıdır. Basit melodiler ve tekerlemeler, basit ritimsel çalışmalar çocukların müziğe olan ilgisini artırabilir. Ancak, müzikte devamlılık çok önemlidir. Çocuklara klasik müzik dinletilmelidir. Bol bol konserlere gitmek gerekir. 3 yaşına kadar çocuklara televizyon izletilmemelidir. Çünkü çocuklar dış etkenlerden çok etkilenir. Bilinç altına yerleşir. Biz birey olmadan toplum oluyoruz"

"Eğitim ve müzik politikamız yok"

"Müzik, sanat ve bilimin bir parçasıdır"diyen Karagöz, "Müzik yan uğraş olamaz" diyor ve şöyle anlatıyor: "Hem mühendisim hem de müzisyenim diyemezsiniz. Almanya'da bombalar altında ezilen Frankfurt'da ilk inşaa edilen opera binasıdır. Biz bu durumda değiliz. Eğitim ve müzik politikamız yok. Almanya'yı yine örnek gösterecek olursam, Müzik Bakanlığı var. Ayrıca, Hollanda ve Fransa'da da olduğunu biliyorum. Sadece Köln'de 36 adet yerli koro var"

"Sanata olan ilginin artması için önce kafa yapımızı değiştirmemiz gerekiyor" diyen Karagöz, müziğe de spor gibi popüler kültür gibi önem verilmesi gerektiğini söylüyor. Karagöz sözlerini şöyle sürdürüyor:

"Müzik yaşamın her safhasında var. Müzik, çok şeyi değiştiriyor. Birçok hayatı da...Eskiden köy enstitüleri vardı. Yaşamın temel kuralları ve felsefesi anlatılırdı. Aydınlanma dediğimiz olay buydu.Şimdi bunlar kalmadı. Belki bu şekilde sanat ve kültür yaygınlaştırılabilirdi"

"Estetik kaygılarla yaratılmış her türlü girişim"

Müziğin ruhsal ve psikolojik olarak insanı değiştirdiğini söyleyen Karagöz, müzik ve ritim olmazsa olmaz diyor..."Aç ve susuz kalabilirsiniz, ama insan en zor anında müziğe sarılır. Nazi kamplarında insanlar hep birlikte şarkı söyleyerek birbirlerine kenetlenirlerdi"

"Estetik kaygılarla yaratılmış her türlü girişimdir, sanat" diyen Karagöz, teknik açıdan bakıldığında müziğin matematiksel olduğunu söylüyor.

"Yanlış bir nota hemen farkedilir. Aküstik zorluklar vardır. Teknik bir hata hemen farkedileceğinden herkesin aynı psikolojiye sahip olması gerekir"

"Piyanoların altı ayda bir bakımı yapılmalı"

Piyanonun bakımının son derece önemli olduğunu anlatan Evren Karagöz, piyanoların altı ayda bir bakıma ihtiyacı olduğunu söylüyor. Bugüne kadar birçok piyano bakımı, onarımı ve taşımasını yaptığını söyleyen Karagöz, ülkede piyanoya rağbet olduğunu, müzik okulları ve akademi sınavları nedeniyle piyano ve müzik derslerine ilginin arttığını da ifade ediyor.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.