Elif Çağlar hafta sonu Kıbrıs'ta konserler verecek

Elif Çağlar'a Kıbrıs konserinde, ülkemizin başarılı müzisyenlerinden piyanoda Tolga Erzurumlu, bas gitarda Cahit Kutrafalı eşlik ederken, davulda ise Atalay Altınok yer alacak...

İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde jazz bölümünde kompozisyon ve ardından New York'ta jazz performansı üzerine Yüksek Lisans eğitimi alan Elif Çağlar, bu süreç içerisinde, ünlü jazz müzisyenleri Michael P. Mossman, Antonio Hart ve ismi jazz efsaneleri arasında geçen vokalist Sheila Jordan ile calışma fırsatını buldu. Aynı zamanda şehrin çeşitli kulüplerinde sahne aldı. Çağlar, 2006 yılında Türkiye'ye döndü, müzik kariyerine Türkiye'de devam ediyor...

Kıbrıs Postası – Çağdaş ÖĞÜÇ

Benim için oldukça keyifli ve heyecan verici bir röportaj oldu; işte Elif Çağlar'ın sorularıma verdiği yanıtlar...

Çağdaş Öğüç: Önce klasik bir soru: Müzik hayatına nasıl girdiniz? Hikayeniz nedir?

Elif Çağlar: Klasik şekilde çocukluğumdan gireyim ben de, sürekli müzik dinliyor ve odamda hayali konserler veriyordum. Lisede müzik dersleri ve okul orkestrasıyla performanslar, arkadaşlarla stüdyolarda çalmalar, evde sürekli şarkı yazmalar derken eğitimimi bu yönde sürdüreceğim belli oldu. Daha sonra İstanbul Bilgi Üniversitesi'nin caz bölümünde kompozisyon ve ardından New York'ta caz performansı yüksek lisansı dönemi var. Türkiye'ye dönünce de şarkıları artık kaydetmek gerekliliğini hissettim, gerisi albümler ve konserler...

Ç.Ö: Her sanatçı beste hazırlarken birşeylerden ilham alır... Siz nelerden besleniyorsunuz?

Elif Çağlar: Ben de yaşadıklarımdan ya da hiç yaşamadıklarımdan, doğadan ya da objelerden, yani kısacası kendimi limitlemeden hayatın içindeki her şeyden ilham alıyorum. Hikayeler her yerde, onların ortaya çıkmasını her şey tetikleyebilir.

Ç.Ö: 2013'te hem Türkiye'de hem de Kıbrıs'ta gerçekleşen Blues Festivali (Blues Festival 24) kapsamında bir albüm çıktı. O albümde sizin de imzanız var. Kökleri bizlere göre çok farklı bir yerden gelen Blues müzik içerisinde, etnik bir ses tonu ile katkınız hepimizi şaşırttı. Sizden nağme duymaya pek alışkın değiliz. Yakıştırmadık da değil hani... Süreç nasıl gelişti?"Bluestanbul"un hikayesi ne?

Elif Çağlar: "Blues ile Birlikte Hayata" projesinde, Pozitif'in teklifi üzerine yer aldım. Eski Türkçe şarkıların ve Chicago blues kökenli bestelerin, yerel müzisyenler tarafından çalınacağı bir kültürel köprü projesiydi. "Bluestanbul"u bu çalışma için özel olarak yazdım, geleneksel blues formuyla bizim nağmeleri sade şekilde aynı şarkıda birleştirip, bir İstanbul hikayesi anlatmak için.

Ç.Ö: Jazz müzik ile müzik kariyerine başlayan bir çok sanatçı zaman içerisinde çizgisinden saptı. Siz, yıllardır bu çizginizi koruyor, herşeye rağmen müziğinizi kitlelere ulaştırmaya çalışıyorsunuz. Popüler kültürün hakim olduğu bir coğrafyada jazz müzik yapmak cesaret isteyen bir iş. Bunu yaparken ne gibi zorluklar yaşıyorsunuz?

Elif Çağlar: Mekan ve festivallerin az sayıda olmasından, eğitim eksikliğine birçok zorluğun yanı sıra yer yer ön yargıyla da karşılaşmak gibi, bir sürü madde sayabilirim. Ama zor diye başka yöne sapamayacak kadar aşıksanız işinize, o aşk size azim veriyor ve devam ediyorsunuz.

Ç.Ö: Sahnede performansınızı sergilerken unutamadığınız bir anınız var mı?

Elif Çağlar: Bilal Karaman ile verdiğimiz bir konserde herkesin "Say where you're at" şarkısına ilk kez eşlik etmesini hiç unutamam, bir süre söyleyemedim şarkıyı, gözlerim doldu.

Ç.Ö: Jazz vokali deyince aklınıza gelen ilk kadın vokaller?

Elif Çağlar: Tabii ki Ella Fitzgerald başta olmak üzere Sarah Vaughan, Billie Holiday, Carmen McRae, Nina Simone, Anita O'Day en fazla etkinlediğim isimler.

Ç.Ö: New York'ta Sheila Jordan ile çalıştınız. Hayranlığınızı biliyoruz... Onunla çalışmak nasıl bir deneyimdi?

Elif Çağlar: Rüya gibiydi. Ağzından çıkan her yorumun, her sözün kıymeti büyük. Kendine has tavrıyla herkesten farklı hala, hiçbir zaman popülarite için kendinden ödün vermedi ve caz tarihine geçti. Tam bir ilham kaynağı.

Ç.Ö: Genç jazz'cılar için önerileriniz var mı ve Kıbrıs'taki dinleyicileriniz için son söz...

Elif Çağlar: Zorluklardan korkmasınlar ve lütfen, lütfen enstrümanlarına zaman ayırsınlar. Sadece okula gitmek demek değil eğitim, her zaman etraflarındaki imkanları araştırıp ne öğrenebilirim merakında olsunlar, rehavete kapılmasınlar, hep gelişmeye ve yenilikler aramaya açık olsunlar. Kıbrıs'ta eminim harika bir dinleyici olacak, sosyal medyadan hep güzel davetler, istekler alıyorduk gelmemiz konusunda, sonunda olduğu için çok mutlu ve heyecanlıyım.

Ç.Ö: Zaman ayırıp sorularımı cevapladığınız için çok teşekkür ederim.

Elif Çağlar: Ben de çok teşekkür ederim, sevgilerle... :)

Kıbrıs konserleri 11 ve 12 Mart'ta

Elif Çağlar'ın Kıbrıs konserleri 11 Mart Lefkoşa The Gospel Pub'da ve 12 Mart Girne Chimera Bar'da gerçekleşecek.

Girişin 30 TL olacağı gecede rezervasyon için 0533 850 04 05 numaralı telefon aranabilecek.

Elif Çağlar kimdir?

1998-2002 seneleri arası, İstanbul Bilgi Üniversitesi Müzik Bolümü'nde; Ali Perret, Can Kozlu, Aydın Esen, Randy Esen, Nükhet Ruacan, Neşet Ruacan, İmer Demirer, Selen Gülün gibi Türkiye'nin önde gelen caz müzisyenlerinin yanı sıra, Butch Morris ve Ricky Ford'un da öğrencisi olarak, "Caz Kompozisyonu" üzerine eğitim aldı.

Ayrıca Klasik Türk Müziği dalında Timur Selçuk ile bir sene kompozisyon teknikleri çalıştı. 7.Uluslararası İstanbul Caz Festivali'nde, Roxy Müzik Ödülü'nü kazanmış olan grubu Bağdat Avenue ile birlikte sahne aldı.

Kendi bestesinin de bulunduğu Bağdat Avenue, "1-10" albümünün çıkışının hemen ardından, müzikal calışmalarını sürdürmek amacıyla New York'a gitti.

Queens College bünyesindeki The Aaron Copland School of Music[1]'te, "Caz Performansı" dalında master yaptı. Bu süreç içerisinde, ünlü caz müzisyenleri Michael P. Mossman, Antonio Hart ve ismi caz efsaneleri arasında geçen vokalist Sheila Jordan ile calışma fırsatını buldu. Aynı zamanda şehrin çeşitli kulüplerinde (55 Bar, Nublu, The C-Note, the Knitting Factory, Soul Cafe...) sahne aldı. Okulundan, Claire Bennett Moringiello '72 ödülünü alarak mezun oldu. 2006 Ağustos'ta İstanbul'a döndü. NU-DC Records etiketiyle, tamamı İngilizce, söz ve müziği kendine ait olan M-U-S-I-C isimli ilk albümü ile dinleyiciler ve eleştirmenler tarafından beğeni topladı. Albümün ilk klibi Circus Love isimli parçaya, stop-motion, rölyef teknikleriyle, FILMILY animasyon ekibi tarafından çekildi.