Mamalı: "Hükümet, halkı döviz krizinin kelepçesinden kurtarmalı"

Gün geçtikçe yaşanmakta olan döviz krizi büyüyerek halka vurmaya devam etmektedir. Hükümet ve meclis ise bu durum karşısında "çaresizlik oyunu" oynamaya devam etmektedir. Halk hükümetin duyarsızlığı nedeniyle döviz borcu altında ezilmeye ve alacaklıların insafına terk edilmiş bulunmaktadır.

"TL" cinsi para birimi nedeniyle sürekli kriz halinde yaşayan halkımız, bir de kendi seçtiği yöneticilerin görmezden gelmesiyle ekonomik darboğazda zay olmaya teslim edilmiştir.

Ülkede borç verici kurumlar büyük oranda banka ve finans kuruluşlarıdır. İnsanlarımız bu kurumlardan altına imza attıkları sözleşmelere bağlı olarak borç almaktadırlar. Bu sözleşmeler ile birçok ağır koşullar borçlulara yükletilmektedir. Kısacası borçlular bu tür ağır sözleşmeler altında borca karşı "kelepçelenmektedir".

Bu tip Kelepçeleme veya Boğazlama Sözleşmeleri ile güçsüz olan borçlu tarafın ekonomik faaliyet özgürlüğü aşırı derecede zayıflatılmakta ve alacaklının kölesi haline getirilmektedir. Kısacası bugün dövizle borçlanan insanlarımızın ekonomik özgürlük ve varlığı ciddi bir tehlike altına girmiş bulunmaktadır.

Bu ekonomik yıkıma karşı döviz borçlularını koruyucu tedbirleri alabilmek için Anayasamız meclise ve yürütme organına açık yetki vermiştir. Halkını düşünen ve samimi olan hükümetin Anayasa'nın 46(2) maddesinin kendilerine vermiş olduğu bu yetkiyi zaman kaybetmeden kullanmaları gerekmektedir.

Anayasa'nın 46(2) maddesinde "Sözleşmelerden doğan hak ve yükümlülükler kamu yararı, kamu düzeni, sosyal adalet ve ulusal güvenlik gibi nedenlerle yasa ile düzenlenebilir ve kısıtlanabilir" denmektedir. Bu madde açık bugün yaşanmakta olan döviz krizinin gerekçe gösterilerek ağır sözleşme şartlarının borçlu lehine kısıtlanabilmesine olanak tanımaktadır.

Bu anayasal yetkiyi kullanacak olan hükümet, sözleşmelerdeki fahiş oranlarını aşağıya çekerek, bileşik faiz uygulamasını hafifleterek, ekonomik realiteler çerçevesinde kur sabitlemesi yaparak, borç taksitlerinin miktarını makul seviyeye düşürerek ve taksit ödemelerini de faizsiz olarak en az 4-5 ay erteleyerek krize karşı insanların mahvolmasının önüne geçebilecek, halkı bu kriz ortamında koruyup kollayabilecektir.

Eğer bu devletin meclisi sosyal adalet ilkesine ve devletin fert için var olduğuna inanıyorsa halka nefes aldıracak bu yasayı olağanüstü hızla hazırlayıp derhal yürürlüğe koyması gerekmektedir.

HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ HAREKETİ

(a). Av. Barış Mamalı - Başkan