EKONOMİ & FİNANS
okuma süresi: 8 dak.

Günlük Piyasa yorumunuz Kıbrıs Postası'nda...

Günlük Piyasa yorumunuz Kıbrıs Postası'nda...

Günlük Piyasa yorumunuz Kıbrıs İktisat Bankası farkıyla Kıbrıs Postası'nda...

Yayın Tarihi: 19/11/15 09:09
okuma süresi: 8 dak.
Günlük Piyasa yorumunuz Kıbrıs Postası'nda...
A- A A+

USD/TL kurunda 2,86 seviyesinde bulunan önemli teknik seviye dün akşam kırıldı. İlk hedef 2,80 – 2,82 aralığı olabilir

İçerde gözler her an açıklanması beklenen kabinede olmaya devam ediyor

Piyasalar FED'in Aralık ayında faiz artırımına gitme ihtimalini dün akşamki tutanaklar ardından % 72 ile fiyatlama başladı

Dün akam açıklanan FED'in 27-28 Ekim toplantısına ait tutanaklar her ne kadar yeni bir bilgi içermese de, FED kanadında politika yapıcıların nerdeyse 10 senedir artmayan ve son yedi yıldır sıfıra yakın seyreden faiz oranlarını Aralık ayında artırmaya hazır oldukları yönünde söylem ve rehberliklerini bir kademe daha artırdıklarına şahit oluyoruz. Piyasa cephesinde ise FED tutanakları öncesinde % 64 seviyesinde olan Aralık ayına yönelik vadeli faiz artırım beklentisinin % 72 seviyesine çıktığını görüyoruz. Tutanaklar öncesinde konuşan Atlanta FED Başkanı Dennis Lockhart küresel piyasaların FED'in faiz artışlarını ertelemek zorunda kaldığı Ağustos ayındaki çalkantıdan buyana toparlandığını belirtti. Yavaş yavaş piyasların da Aralık faiz artırımına kendisini alıştırmaya başladığını söyleyebiliriz. Haliyle, ABD cephesinin % 0 faiz politikasından kurtulma yönünde istek gelişmiş ekonomiler açısından büyüme yönünde güçlü bir sinyal olarak yorumlansa da, dış finansmana muhtaç gelişmekte olan ülke para birimleri için ise biraz sıkıntılı bir duruma işaret ediyor. Aralık ayında faiz oranlarında yapılacak bir artırımın ilk etkisinin piyasalar üzerinde satış baskısı ve doların kuvvetlenmesi yönünde bir etki yaratabileceğini düşüsek de, FED'in deniz aşırı ülkekerde devam eden zayıf seyre paralel faiz artrırımı ardından rehberliğini yine güçlendirerek faiz artışlarınn seri artırım anlamı taşımadığı yönünde yeni bir yol haritası benimseyeceğini ve piyasa yansımasını sınırlayabileceğini düşünüyoruz. Türkiye cephesinden konuya bakıldığına ise haliyle FED etkisinin Türkiye üzerinde de negatif bir etki doğurmasını beklesek de, güçlü dolardan ziyade küresel faiz hadlerinin çok artmamasının daha önemli bir gösterge olacağını düşünüyoruz. Bu bağlamda, büyüme için dış finansmana ihtiyacı olan Türkiye'nin küresel faiz oranlarında yükseliş olmaması kaydı ile süreçten daha az yara alacağını düşünüyouruz. Bu noktada FED'den faiz artırımı gelse de, piyasaların barometresi olarak görülen ABD 10 yıl vadeli tahvil faizlerinin % 2,26'lı seviyelerinde çok artamdan kalması, Türkiye açısından oldukça olumlu bir gerçekleşme olacaktır.

Özetle, güçlü doların değil, yükselecek küresel faizlerin daha öldürücü bir etki yaratabileceğini düşünüyoruz. Türkiye açısından şu anda cereyan eden diğer iki önemli unsurun da altını çizmek gerekiyor. Birinci konu petrol fiyatları. Küresel talebin düşük seyretmesine ve üretimin piyasa payı kaybetmemek için hız kesmemesine paralel haliyle arz talep koşulları brent cinsi petrolün varil fiyatını dün 40 doların altına itti. Petrol fiyatlarında görülen geri çekilme, net enerji ithalatçısı olan Türkiye'nin enerji faturasını aşağıya çekeceği gerçeğinden hareketle önemli bir gösterge olarak takip ediyoruz. Elbette, düşük petrol fiyatlarının üretici şirket ve ülkeler üzerinde ciddi anlamda satış baskısı veya iflası gündeme getirmemesi kaydı ile. İkinci bir konu ise EUR/USD paritesindeki gelişmeler. Dün de bültenimizde belirttiğimiz üzere, zayıf Avrupa ekonomileri ve düşük enflasyona karşı hatta elim Paris terör saldırısı ardından Aralık ayında Avrupa Merkez Bankası'nın mevduat faiz oranını % -0,2 seviyesinden % -0,3 seviyesine çekeceği ve aylık 60 milyar eur tutarında olan tahvil alım programının hem tutar hem de vadesini uzatacağı; öte yandan kabaca 5 hafta sonra FED'in de faiz artırımına gideceği beklentisi EUR/USD paritesini aşağıya itmeye devam ediyor. 100 birim ihracat yapmak için 60 birim girdi malı kullanan, ithalatı dolar ihracatı EUR olan Türkiye açısından EUR/USD paritesinin koşar adım parite yani 1 EUR = 1 USD seviyesine doğru yönelmesi aslında iyi bir gelişme değil. Bu bağlamda, Türkiye'de bugün veya yarın artık açıklanması beklenen kabinenin bizzat sağlıklı bir büyüme patikasına Türkiye'yi tekrar oturtacak reformist bir vizyon ile göreve gelmesi bekleniyor. Hatta kabinenin içinde mini kabineler barındırarak güvenlik, ekonomi, hukuk, innovasyon ve sanayi gibi önemli konularda proaktif bir ufka ait kişilerden oluşması ve işi Merkez Bankası faiz tartışmaları veya Başkanlık gibi konular ile toplumu germek yerine uzlaştırıcı ve icraat yapacak bir vizyon ile Türkiye'yi yeniden sağlıklı bir patikaya oturmak olmalıdır. Dün akşamki tutanaklarda da açık bir şekilde görüldüğü üzere, FED'in gemisi çoktan limandan çıktı. Bu gemi er yad ageç yelken açacaktır. Biz diğer gemiler veya dalga boyuna bakmak yerine kendi gemimizi güçlendirmeye odaklanmalıyız. Şoklara karşı sağlam duran ve yabancı girişlerinin azalmayacağı bir Türkiye'nin FED'in faiz politikasından kısa vadede pek de ürkmesine gerek olmadığını düşünüyorum.

FED'in tutanakları ardından sabah saatlerinde Asya piyasalarında ılımlı bir seyir görüyoruz. Gösterge endeks Tokyo borsası % 1 yukarda işlem görürken, güne Avrupa borsalarının da artıda başlamasını bekliyoruz. Aşağıdaki grafikten de görüleceği üzere, USD/TL kuru son günlerde ılımlı havanın ağır basması ile günlerdir ön plana çıkardığımız ve 100 günlük ortalamaların da geçtiği 2,8600 seviyesini aşağı yönlü kırarak 2,8490 seviyelerine kadar geri çekildi. Gecelik kapanışın 2,86 seviyesinin altında olmasını önemsiyoruz. 2,86 seviyesinin altında kalabilmesi ve havanın bozulmaması kaydı ile 2,80 - 2,82 aralığına varan bir geri çekilme görebileceğimizi düşünüyoruz. Nihayetinde, kabinenin çok da süpriz yapmaması durumunda daha da aşağı seviyelere doğru bir gidişatı konuşabileceğimizi düşünüyoruz. Dün, borsa cephesinde Babacan isminin ekonomi takımının başında olmayacağı yönünde bazı spekülasyonlara paralel borsa ıstanbul kazanımlarını koruyamayarak günü düşüşle kapatmıştı. Bugün düşüşün geri alınacağını düşünüyoruz. Unutlmamalıdır ki, Sn. Babacan'ın bakan olduğu dönemde de sıklıla Merkez Bankası'nın faiz politikası tartışıldı. Bu nedenle isimlerden daha fazla kabinenin vizyon ve icraatları ön planda olacaktır. Makroekonomik cephede ise günün ilk yarısında açıklanacak Euro bölgesi cari açık ve İngiltere perakende satışlar verisi; günün ikinci yarısında ise Phildelphia FED endeskleri takip edilebilir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.