EKONOMİ & FİNANS
okuma süresi: 9 dak.

Balıkcı: "Kötü niyetli 10 firma yasayı kullanıyor; yargı da sapla samanı ayıramıyor"

Balıkcı: "Kötü niyetli 10 firma yasayı kullanıyor; yargı da sapla samanı ayıramıyor"

Ülkenin varlıklı ve kötü niyetli olan ama ticaretini sürdüren, halkın mevduat yoluyla verdiği paralarla imalat makinası alarak sosyal medya hesaplarından yurt dışı gezilerinden kareler paylaşan, adı şöhretli ve çok az sayıda olan kişilerin, Borçların Yeniden Yapılandırılması Yasası'nı kullandığını anlatan İktisat Bankası Genel Müdür Yardımcısı Tayfun Balıkcı, yargının sapla samanı ayıramadığını, dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir surette anapara borcun dahi sıfırlanma noktasına geldiğini söyledi.

Yayın Tarihi: 28/04/16 07:59
okuma süresi: 9 dak.
Balıkcı: "Kötü niyetli 10 firma yasayı kullanıyor; yargı da sapla samanı ayıramıyor"
A- A A+

Yasa nedeniyle tahsilat kabiliyetinin tamamen ortadan kalktığını kaydederek bu anlamda siyasileri de uyaran Balıkçı, sorun diye anlattıkları dertlerinin bireysel vatandaş kredileri ile ilgisi olmadığını, 10 tane firma ile uğraştıklarını ama şimdi de mevcut yasanın yetmemesi gerekçesiyle "yeniden yapılsın" kampanyası başlatıldığını iddia etti.

Balıkçı, "İhtisas mahkemeleri de yok. Hangi hukuk siteminde ana-para borç sıfırlanabilir. Yanlış iş mi yapıldı ceza ver… Faiz mi çok, sil… 'Yalan beyânın' cezası yok. İcra-İnkâr Tazminatı denen bir şey var dünyada… Biz de o da yok. 'Ben o gün burada değildim, yurtdışındaydım' dedin mi bitti. Milyonlarca TL kredi çekenlerden söz ediyorum ve bu güçlü kişilerin güçlü avukatları 'abi ben yasayı iyi okudum 10 yıl oyalarım' diyerek işleri yürütüyor" diye konuştu.

Kıbrıs Postası- Vatan MEHMET

Ülkenin varlıklı ve kötü niyetli olan ama ticaretini sürdüren, halkın mevduat yoluyla verdiği paralarla imalat makinası alarak sosyal medya hesaplarından yurt dışı gezilerinden kareler paylaşan, adı şöhretli ve çok az sayıda olan kişilerin, Borçların Yeniden Yapılandırılması yasasını kullandığını anlatan İktisat Bankası Genel Müdür Yardımcısı Tayfun Balıkcı, yargının sapla samanı ayıramadığını dünyanın hiçbir yerinde olmayan anapara borcun dahi sıfırlanma noktasına geldiğini söyledi…

Yasa nedeniyle tahsilat kabiliyetinin tamamen ortadan kalktığını kaydederek bu anlamda siyasileri de uyaran Balıkçı, sorun diye anlattıkları dertlerinin bireysel vatandaş kredileri ile ilgisi olmadığını, 10 tane firma ile uğraştıklarını ama şimdi de mevcut yasanın yetmemesi gerekçesiyle "yeniden yapılsın" kampanyası başlatıldığını iddia etti.

Balıkçı, "İhtisas mahkemeleri de yok. Hangi hukuk siteminde ana-para borç sıfırlanabilir. Hangi hukuk sisteminde? Yanlış iş mi yapıldı ceza ver bankaya… Faiz mi çok, sil… Anapara bizim değil ki. Mevduat… 'Yalan beyânın' cezası yok. İcra-İnkâr Tazminatı denen bir şey var dünyada… Biz de o da yok. 'Ben o gün burada değildim, yurtdışındaydım' dedin mi bitti. Milyonlarca kredi çekenlerden söz ediyorum ve bu güçlü kişilerin güçlü avukatları 'abi ben yasayı iyi okudum 10 yıl oyalarım' diyerek işleri yürütüyor" diye konuştu.

"BELLİ ÇEVRELER BİR ORGANİZASYONA GİRİŞTİ…"

Balıkçı şöyle konuştu; "Tahsili Gecikmiş Alacaklar'ın ülke genelindeki verilerini okuma biçimleri var. Son günlerde, vatandaş borcunu ödemiyor, denerek belli çevreler bir organizasyona girişti. Ve siyasiler de buradan kendilerince siyasi mesajlar üretmeye başladılar. Bir gurup, borcu nedeniyle kötü durumdayım diyor; bir gurup da kötü niyetli olduğundan bu durum bir mağduriyet edebiyatına dönüştürülüyor. Sapla samanı ayırmak lazım… Biz, halktan topladığımı mevduatları veriyoruz. Konuştuğumuz şey halkın tasarrufu… 80 Bin müşterimiz var. On binlerce mevduat yatıran da müşterimiz var. Bir ülkenin büyüklüğü tasarrufları ile ölçülür…"

"BORÇLA İLİŞKİLİ 'MAĞDURİYET' KAVRAMI YERLEŞTİRİLDİ…"

"Borçla ilişkili 'mağduriyet' kavramı yerleştirildi. Borcu olan mağdur değildir. Borçlu olana üstelik 'mağdur' denemez. Borçlu olana 'boçlu' denir. Söz gelimi sen bana 10 Bin TL ver ve ben biraz mağdur olayım… Yok, böyle bir şey… Kavramları düzgün konuşalım: Bankaların fonksiyonlularından biri tasarrufu olanların parasını alır, ihtiyacı olup, başvurana verir. Bir ev alınacaksa kredi alınır… Bu para kimin parası? Fazla parası olanların parası… Paranın sisteme dönmemesi demek, tasarruf sahiplerinin parasının takip edilmemesi demek…"

"TAHSİLİ GECİKMİŞ ALACAKLARIN SÜRESİ YOK… TAM ANLAMIYLA LİMİTSİZ, UÇSUZ, EMSALSİZ"

"Biz dedik ki borçlar yapılandırılabilir… Bunun dünyada olağanüstü durumlarda da örnekleri vardır. Sel olur deprem olur, büyük ekonomik kriz olur yapılandırılır. Ama bu herkese yönelik yapılmaz. Ödeme niyeti olan insanlara yapılır ve süresi, kriteri olur. Örneğin 2013'te çıkan bu mevcut kanunun, Tahsili Gecikmiş Alacakların bir süresi yok… Tam anlamıyla limitsiz ve uçsuz… Yani derseniz ki, ben şu tarihte gecikmeye düştüm, senin bana bu krediyi vermemen gerekiyordu, hiçbir şey alınamıyor… Malum basında da yer aldı bir dosya: 3,5 Milyon poundluk borçlu biri, 1 Milyon poundluk alacaklı çıktı bu kanun nedeniyle... Yani bu kanun borcun sıfırlanmasına neden olacak bir noktaya geldi… Bu yasadan esasen halk da biz de mağduruz"

"HİÇBİR BİREYLE MAHKEMELİK DEĞİLİZ…"

"Vatandaş, yani bireysel kredi borcu olan borcunu ödeyemiyor' söylemi ve algısı veriler nezdinde bütünen yanlış… Bu kalemde azalma var. Sorun büyük kredilerde, küçük bir gurupta. Biz bankacı olarak bunların isimlerini açıklayamıyoruz. Ama bu kişilerin bir adı açıklansa günlük hayatta ülkenin itibar ettiği, saygı duyduğu ve varlıklı insanlar olduğu görülür.

Bu anlamda hodri meydan diyorum: Bu yasadan yararlanmış yani borcunu yapılandırmış, meselesini çözmüş ve mesut olan tek bir kişi var ise eğer çıksın ve açıklasın. Yoktur… Biz bir adet bile bilmiyoruz. Yani bireysel vatandaşla bizlerin bir sorun yok… Kimseyle de mahkemelik değiliz…"

"98'DEN BERİ ALAMADIĞIMIZ ALACAKLAR VAR. ÜLKEDE İCRA TAKİBİ YOK…"

Genel Müdür Yardımcısı Balıkçı sözlerine şöyle devam etti; "98'den beri alamadığımız alacaklar var. Ülkede icra takibi yok… Yargı da iyi ile kötü niyetlileri, sapla-samanı ayıramıyor… Size her gün mahkemede ne ile uğraştığımızı söyleyeyim: Yapılandırma yasası kapsamında geliyor, bir şekilde yasanın içerisine sokuyor kendisini ve mahkemede sadece 'bu imza benim değil' diyerek süreç uzadıkça uzuyor.

Yani 'yalan beyanın' tüm dünyada olan cezası da bizde yok. İcra-İnkâr Tazminatı denen bir şey var dünyada… Bizde 'ben o gün burada değildim, yurtdışındaydım' dedin mi bitti. Bir sonraki oturumda bakılsın. Yalan serbest… Her gün bunlarla uğraşıyoruz ve hiçbir şey tahsil edemiyoruz. Bir kovaya devamlı su doldurursan ve boşaltmazsan taşar…"

"VATANDAŞ BORCUNU ÖDÜYOR. AMA BİR GURUP Kİ, BUNLAR YAKLAŞIK YÜZ ETKİLİ, İŞLERİ GÜÇLERİ YERİNDE KİŞİLER"

"Ülkenin varlıklı ve kötü niyetli olan ama ticaretini sürdüren, halkın verdiği paralarla imalat makinası alarak sosyal medya hesaplarından da yurt dışı gezilerinden kareler paylaşan, adı sanı şöhretli ve çok az sayıda olan kişiler, piyasada bu işin artık suyunu çıkarttı… Ve bunlar vatandaşı da kullanarak bir 'mağdur edebiyatı' yaptırtarak siyasetçiyi de, bankayı da halkı da kandırıyor. Arada da ufak borcu olan bireysel vatandaş da bunu ilk anda göremediğinden 'ben de mağdurum' diyor ve bir manada bu kötü niyetliler, iyileri de üzerimize salınıyor, yönlendiriliyor Biz de vatandaşa diyoruz ki: bu kötü niyetli adamlar sana yüz, bana bin takmış… Ve hukuk adalet sistemi de bunu ayıklayamıyor… Vatandaş borcunu ödüyor. Ama bir gurup ki, bunlar yaklaşık yüz etkili, işleri güçleri yerinde kişiler- bu alacakların yüzde ellisini teşkil ediyor. Yeniden yapılandırma yasası yoluyla halkın parasını, yani bankalardaki mevduatını emiyor. Yani meselenin bireysel vatandaş kredileriyle ilgisi yok. 10 tane firma ile uğraşıyoruz öyle söyleyeyim. Ama devasa bir borçtan söz ediyoruz. Bu Yeniden Yapılandırma yasası da bunları koruyor. Ayrıca İhtisas mahkemeleri de yok. Yargıç da anlamıyor… Hangi hukuk siteminde ana-para borç sıfırlanabilir. Hangi hukuk sisteminde bu olabilir? Yanlış iş mi yapıldı ceza ver bankaya… Faiz mi çok: sil… Ana-para nasıl sıfırlanabilir. Bu para bizim değil ki. Mevduat… Bu adamlar arka planda icabında siyasilerle… Ve şimdi yeni bir kampanya ile bu yasa da yetmiyor yenisini yapalım deniyor…"

"BUNLAR PAHALI İŞLER VATANDAŞLA İLGİSİ YOK…"

"Çağrımız şu: Acilen tahsil kabiliyetinin artırılması gerekiyor. Sadece bankalar içinde değil… Kişiler de alacakların 5-10 yılda alamıyor. Dünya ortalaması bir yıldır. Geç gelen adalet değildir. Borcum varsa canını yaktı isem bir yıl içinde işlerin çözülmesi lazım… Bu iş şu durumda dahi geldi: Bunlar pahalı işler vatandaşla ilgisi yok. İyi bir avukat bunlara diyor ki 'abi bence ödeme, ben bu yasayı okudum. Ben seni on yıl idare ederim. Zaten süreçte taksit de ödemiyorsun'. Böyle dönüyor… Villalar, jipler devam…"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.