EKONOMİ & FİNANS
okuma süresi: 7 dak.

FED Başkanı Yellen'in Cuma günkü konuşması faiz artırım beklentisini bir kademe daha artırdı

FED Başkanı Yellen'in Cuma günkü konuşması faiz artırım beklentisini bir kademe daha artırdı

Son dönemlerde ABD cephesinden gelen göreceli güçlü verilerin yarattığı faiz artırım beklentileri ve bizzat bir çok FED Başkanı tarafından da söz konusu beklentinin son haftalarda yüksek sesle dillendirilemesine paralel gözler, Cuma akşamı, Harvad Universiteside konuşan ve en yetkili isim olan FED Başkanı Yellen'e çevrilmişti. Yellen'in de diğer FED Başkanları gibi yeni bir faiz artışının yakın zamanda gerçekleşebileceği sinyalini vermesiyle beraber doların yeniden değer kazanmaya başladığını görüyoruz.

Yayın Tarihi: 30/05/16 09:27
okuma süresi: 7 dak.
FED Başkanı Yellen'in Cuma günkü konuşması faiz artırım beklentisini bir kademe daha artırdı
A- A A+
Son dönemlerde ABD cephesinden gelen göreceli güçlü verilerin yarattığı faiz artırım beklentileri ve bizzat bir çok FED Başkanı tarafından da söz konusu beklentinin son haftalarda yüksek sesle dillendirilemesine paralel gözler, Cuma akşamı, Harvad Universiteside konuşan ve en yetkili isim olan FED Başkanı Yellen'e çevrilmişti. Yellen'in de diğer FED Başkanları gibi yeni bir faiz artışının yakın zamanda gerçekleşebileceği sinyalini vermesiyle beraber doların yeniden değer kazanmaya başladığını görüyoruz. Yellen'in konuşmasında, ekonomik büyümenin toparlanma göstermesi ve istihdamın gelişmeye devam etmesi durumunda FED'in önümüzdeki aylarda faiz artırımına gitmesinin muhtemelen uygun olacağını söylemesi ile (YELLEN: FED RATE HIKE IN COMING MONTHS MAY BE APPROPRIATE) yaz aylarına yönelik beklentinin de tırmanıdığına şahit oluyoruz. Özellikle, 23 Haziran tarihinde yapılacak ve AB'nin Avrupa Birliği içinde kalıp kalınmayacağını oylanacağı kritik referandum öncesinde FED'in bekle ve göre stratejisi izleyerek Temmuz ayında devreye girmesini bekliyoruz.

Aslında, her bültende olduğu üzere, FED'in yine nerdeyse ilk parakraftaki yerini kimseye kaptırmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Dünyayı saran 2008 ekonomik krizi ardından faiz oranlarını hızla indiren ve parasal genişlemeyi giden FED, ekonominin ivme kazanması ile devam ettirdiği ultra gevşek para poliitkasından Ekim 2014 ayında çıkması ile ilk faiz artışını da Aralık 2015 yılında gerçekleştirmişti. Aralık ayında neredeyse 9-10 sene ardından gelen bu faiz artışının devamı nitelğinde piyasalar bir sonraki faiz artışının ne zaman olacağını cevabını devamlı aradılar. Haliyle, ilk faiz artışı ardından FED'in yayımladığı politika metni ve FED yetkililerinin beklentilerini yansıtan projeksiyonlarda 2016 yılı için 4 kez olmak suretiyle faiz artışı ön görüldü. Ocak ayında Çin ve devamında Avrupa birliği ekonomik durgunluğu gibi önemli gelişmelere paralel geri adım atan FED, faiz artırım beklentilerini de bu yıl 2 kere faiz artırımına değiştirdi. Piyasa ile FED arasından her daim açık olan faiz artırım beklentilerine paralel, piyasa bu yıl FED'in hiç faiz artıramayacağı beklentisinden 2 kere faiz artıracağı beklentisine kadar devamlı ayın sorunun etrafında döndü dolaşt. Hatta bir çok ekonomist ve analisti, FED'in bile önünü göremediği bir ortamda yorum yapmanın ne kadar güçlendiğini defalarca vurguladı. Özellikle, Avrupa ve Japonya Merkez Bankalarının 2016 yılında ekonomilerini bir kez daha toparlamak adına işe soyulması ardından FED'in de zaman kazandırmak adına faiz artışını kabaca 6 ay daha ötelemesi ardından yavaş yavaş tekrar faiz artırım beklentisinin ısıtılarak önümüze konulduğunu görüyoruz. Son dönemlerde ABD cephesinden gelen ve FED'in yakından takip ettiği büyüme, istihdam ve enflasyon kalemlerinin de istenilen doğrultuda yürümesi sonrası FED faiz oranlarını daha da normalleştirerek Haziran veya Temmuz ayında artırmasını bekliyoruz. FED'in özellikle 2 veya 3 kere olmak üzere yılın geriye kalanında artırımına gitmesi, özellikle dış kaynak ihtiyacına muhtaç, 2016 yılında oldukça sönük geçmesi beklenen turizm sezonunun gelir kaybı ve cari açıktaki iyi gidişatı artık desteklemeyecek olan petrol fiyatlarında görülen yükselişin de ortak paydası ile yılın ikinci yarısı için pek de iyimser konuşamıyoruz.

Özetle, FED cephesinde yeniden tırmanışa geçen beklentilere paralel doların güçlenmeye başladığı bir haftaya başlıyoruz. Japonya dışındaki Asya Pasifik borsalarınıda gerileme görülürken, Japon Yen'in dolar karşısında değer kaybetmesi ve ihracat odaklı ekonomisi nedeniyle ihracat odaklı şirketlerin önderliğinde gösterge endeks olarak kabul edilen Japonya borsası Nikkei ise bültenimizi yazdığımız saatlerde % 1,3 yukarda işlem görüyor.

Yurtdışı piyasalarda yaşanan gelişmelere ayrıdığımız ilk 3 parakraf ardından biraz da iç taraftaki gelişmeler bakmakta yarar görüyoruz. 65. Hükümetin güven oyu olarak göreve başladığını not edelim. Siyasi risk priminin artması ile Mayıs ayında satış baskısına maruz kalan TL ve TL cinsi yatırım araçlarının performansı bundan sonraki dönemde elbette içerde özellikle ekonomi anlamında atılacak ve kalıcı büyümenin önünü açacak reform sürecine çevrilecektir. TCMB'nin son 3 toplantıda faiz kordironun üst bandını % 10,75 seviyesinden % 9,50 seviyesine çekmesinin bir devamı niteliğinde Haziran toplantısı için bir beklentinin olmadığını söylemek gerekiyor. TCMB'nin yapmış olduğu iletişimide, şartların el verişli olması durumunda faiz koridorunu daha da daraltma isteğinin devam edeceği anlaşılıyor. Bu bağlamda asimetrik olan faiz koridorunun daha da simetrik bir hal alması ve devamında ise politika faizinin ağırlıklandırılmış ortalama fonlama maliyetine olan % 8'li seviyelere çekilme isteği devam edecektir. FED'in devreye girmesi beklentisinin her geçen gün ağrılık kazanmasına paralel içerde faiz indirimlerinde ısrarcı olunması, TL ve TL cinsi yatırım araçlarında ilave satış baskısı kurabilir.

Bugüne döndüğümüzde ise, makroekonomik veri takviminin pek de yoğun olmadığını görüyorzuz. Öğle saatlerinde Avrupa Bölgesi için açıklanacak bir dizi veri ve devamında TSİ 15:00'de Almanya'da açıklanacak enflasyon verileri göz ucuyla takip edilebilir. ABD ve İngiltere piyasaları tatil nedeniyle kapalı konumda olacak. İşlem hacminin düşük kalmasını bekliyoruz.

Geride bıraktığımız hafta belirttiğimiz üzere, teknik anlamda önemli bir seviye olarak görülen 1,1140 seviyesinin Yellen'in faiz artırımına ışık tutan sözleri ardıdan aşağı yönlü geçildiği ve 1,11 seviyesinin hemen altının test edildiğini görüyoruz. 1,1140 seviyesinin altında teknik bir bakış açısı ile 1,1060 seviyesi radar menzilinde olacaktır.

Perşembe günkü bültenimzide de belirttiğimiz üzere, siyasi risk priminin artması ile 2,79 seviyesinden hızlıca 3,0120 seviyesine kadar tırmanan USD/TL kuru, Başbakan Yardımcısı Şimsek'in koltuğunun koruduğunun anlaşılması ardından hızlı bir düzeltme ile 200 günlük ortalamalarının geçtiği 2,9250 seviyesine kadar geri çekildi. 2,9250 seviyesinden gelen tepme hareketi ile 2,97 seviyelerine yeniden yükselindiği ve önümüzdeki günlerde 3 seviyesinin yeniden radar menzilinde olacağını düşünüyoruz.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.