USD/TL kurunda 200 günlük ortalamaların geçtiği 2,88 seviyesinin üzerinde tutunma devam ediyor

Brexit sonrası İngiltere'de siyasi bunalımın hızlı atlatılması ve İçişleri Bakanı Theresa May'in bugün yeni Başbakan olarak atanması öncesinde Sterlin'de kısmi toparlanma görülüyor

Küresel mali piyasalarda risk iştahı hız kesmeden devam ediyor. Dünyanın en büyük ekonomilerinde teşviklerin artırılacağına ilişkin beklentilerin son günlerde yeniden tırmanması ile risk iştahında ciddi anlamda artış var.

Japonya Başbakanı Abe'nin seçim zaferi ardından ekonomi bakanına yeni bir teşvik paketi hazırlanması yönünde verdiği talimat, İngiltere Merkez Bankası'nın Brexit ardından gevşeme yönünde yeni adımlar atması ve beklenen faiz indirimi dahası FED'i buluttan nem kaparcasına faiz artırım isteğini devamlı ötelemesine paralel sistemde var olan aşırı ve ucuz likidite getiri arayışına soyundu. Brexit ile zirve yapan riskten kaçış eğilimi ile değer kazanan güvenli limanaların dün bir bir terk edildiğini gördük. 100 seviyesinin altını test eden USD/JPY paritesi güvenli liman arayışının azalması ile 104 seviyesini aşarken, % 1,30 seviyelerine kadar gerileyen ABD 10 yıllık devket tahvilinmin getirisi de yeniden % 1,5 seviyesine yaklaştı.

Benzer bir şekilde altının ons fiyatının 1,330 dolar seviyesine doğru geri çekildiğini görüyoruz. Getiri arayışında olan paranın 11 trilyon doları negatif getirili tahvillere basması ardından kalan kısmı ile nerden para kazanırım arayışına girdi. Japonya borsası son 3 günde % 7 değer kazanırken, ABD borsaları tüm zamanların zirvesine yükseldi. İçerde bayram tatili nedeniyle ötelenen döviz alım ihtiyaçlarının realize olması ile USD/TL kuru 2,88 – 2,90 bandında salınımaya devam ediyor. Peki bu kadar iyimselik için gerçekten elle tutulur bir sebep var mı? Piyasaların hızla Brexit öncesi seviyelere dönmesinin altını ne ile doldurmak gerekiyor? Tek cevap her koşulda imdada yetişen küresel ve önde gelen merkez bankaları.

Halbuki, dünya ticareti bu kadar bol paraya rağmen artmıyor. % 18 tahsili geçikmiş alacak oranı ve 360 milyar EUR'yu bulan tutarı ile (normal kabul edilen oran % 2 civarı) İtalyan Bankacılık sektörü büyük bir sermaye enjeksiyonu istiyor.

Öte yandan, birkaç aydır sessizliğini koruyan anacak büyük borcunu düşen ihracatı ile nasıl çevireceğini bilemeyen Çin tam tamına olduğu yerde duruyor. Brexit riskini piyasaların oldukça hafife aldığını görüyoruz. Therasa May'in hızlı bir şekilde tek aday olarak bugün Başbakan koltuğuna oturacak olması bir miktar moralleri toparlasa da, İngiltere konut fiyatlarında sert düşüş beklentisi, yatırımların bekle ve göre nedneiyle askıya alınması ile ekonomik anlamda beklenen daralma ve dahası AB'yi siyasi ve bütünlük anlamında nasıl bir gelecek bekleyeceğini henüz hesaplıyamıyoruz. Yine de, bol, ucuz ve devamı gelecek olan paranın sıcaklığı ile yüksek getiri sunan Türk Lirası gibi enstrümanlar cazibesini korumaya devam ediyor. Dün bankacılık sektörü öncülüğünde Borsa Istanbul nerdeyse en iyi kazandıran borsalar arasında yerini alırken, başarılı geçen ihalelere paralel faiz cephesinde de gerileme görülüyor.

USD/TL kurunda yukarda da belirttiğimiz üzere, bayram tatili nedeniyle erlenenen kurumsal döviz alımlarının devam etmesi nedeniyle USD/TL kuru daha aşağı seviyelere gidemedi. Bu bağlamda 200 günlük ortalamalarını geçtiği 2,88 seviyesi takip edilebilir.

Seneye negatif başlayan, FED'in 4 kere faiz artıracağı endişesi ile sarsılan, akabinde küresel gelişmelerin endişesi ile faiz artış ihtimali kaybolan, İtalya ve belki de Avrupa Bankacılık sektörüne yönelik endişelerin ötesinde Brexit ile duvara çarpan piyasalar her gün farklı bir eğilime bürünüyor. Ya da piyasa davranışının da hızla değiştiğini görüyoruz. FED'in bile önünü göremediği bir ortamda uzun vadeli peojeksiyonlar veya trendlerden söz etmek pek mümkün değil. Bu görüşe paralel, yatırımcıların sanal mutluluklara kapılmadan, çok da aşırı defansif pozisyolara girmeden, yönetilebilir boyutta pozisyonlar alarak kar ve zarar kesme yöntemlerini sağlıklı bir şekilde dengelemek ve karlarını realize etmeleri gerektiğini düşünüyoruz.

Yeni gün başlangıcında iyimser havanın Asya piyasalarında korunduğunu görüyoruz. Gösterge endeks Tokyo borsası% 1'e yakın artış kaydederken, iyimserlik genele yayılmış durumda. Bugün veri takvimine baktığımızda gündem hafif görünüyor. Yarın Brexit kararı ardından İngiltere Merkez Bankası'nın olağan faiz toplantısını takip edeceğiz. Temkinli iyimser havanın devam etme ihtimali korunuyor.

GBP/TL KURUNDA 3,8500 SEVİYESİNE DİKKAT ETMEKDE FAYDA VAR

Brexit kararı ardından sert değer kaybeden Sterlin, politik cephede yaşanan gelişmelerin yapıcı etkisi, Lizbon anlaşmasını 50 maddesinin 2017 senesine kalacağı ve görüşmelerin uzayacağı yönünde beklentilerle son 2 günlük zaman diliminde toparlanma kaydetti. GBP/USD paritesinin 1,28 seviyelerinden 1,33 seviyelerine toparlanmasına paralel, GBP/TL kuru da kritik bir seviye olarak gördüğümüz 3,85 seviyesine kadar yükseliş kaydetti. 3,8500 seviyesinin aşılması durumunda, yukarı yönlü istek biraz daha devam edebilir. Yükselişlerin sterlin satış yönünde değerlendirilmesi gerektiğini düşünmeye devam ediyoruz.