FED toplantısından beklenildiği üzere faiz değişim kararı çıkmadı; kafalar yine net değil

Çarşamba günü başlayan ve dün akşam sonuçlanan Amerika Merkez Bankası (FED) toplantısından beklenildiği üzere herhangi bir faiz değişim kararı çıkmazken, toplantı ardından yayımlanan FOMC (Federal Piyasa Açık Komitesi) metninde kullanılan tonun az da olsa şahin bir uslüp taşıdığını görüyoruz. Deniz aşırı ekonomilerde görülen zayıf seyir, AB ekonomilerinde yıllardır devam eden sancılı sürece Brexit riskinin de eklenmesi, yüksek kapasitesi olan Çin'in ihracat yolu ile büyümede zorluk çekmesi ve düşük talep nedeniyle borcunu çevirme konusunda yaşadığı sıkıntılara paralel para birimi devalüe etme isteği derken, FED'in faiz oranlarında herhangi bir değişikliğe gitmediği, verdiği mesajlarında da net birşey ifade etmediği bir geceyi daha atlatmış olduk.

Daha derin bir analiz yaptığımızda ise, FOMC metninde, ABD ekonomisine dair kısa vadeli risklerin azaldığının altını çizerek, bu yılın ilerleyen dönemlerinde para politikasında sıkılaşmaya gidilmesi için açık kapı bırakıldığını görüyoruz.

"Ekonomik görünüme dair yakın vadeli riskler azaldı" görüşüne metinde yer verilmesi ile ABD tahvil faizlerinde görülen düşük seviyelere sözlü de olsa müdahale edilmek istendiğini düşünüyoruz. Enflasyon cephesine yönelik değerlendirme ise "dengede" olduğunun altı çizildiğini görüyoruz. Birçok FED yetkilisi, enflasyonun hedeflenen % 2'lik seviyeye yükseldiğine dair somut kanıtlar elde edilene kadar faizlerin artırılması konusunda temkinli olunması gerektiği görüşünü yenilediğini görüyoruz.

FED toplantısı ardından opsiyon piyasaları, FED'in Eylül ayında devreye girmesine % 20 şans tanırken, Aralık 2016'da ise faizlerin artırılmasına % 50 ihtimal veriliyor. Nazik dünya ekonomik toparlanmasına ve deniz aşırı ülkelerde yaşanan sorunlara paralel, FED'in tıpkı 2015'de olduğu üzere Aralık ayında bir kez daha 25 baz puan faiz artıracağına ihtimal veriyoruz.

FED toplantısının genel anlamda net sinyaller içermemesi ve Eylül ayına yönelik bir artırım heyecanını yansıtmamasına paralel piyasalarda gece geç saatlerde kısmı toparlanmanın yaşandığını görüyoruz. Mesela, dün gün boyunca 3,04 civarında salınan USD/TL kuru, FED ardından ön plana çıkardığımız önemli teknik seviye olan 3,02 aşağı yönlü geçerek 3,0150 seviyelerine kadar gevşemiş. 3,02 seviyesinin altında bir sonraki hedefimizin 2,98 olduğunun altını bir kez daha çizelim. Öte yandan, zayıf dolara paralel parite ve emita piyasalarında da ılımlı bir seyir görüyoruz.

Altının ons fiyatı 1,320 seviyelerinden 1,340 seviyesine dayanırken, gün içinde 1,0960 seviyesini test eden EUR/USD paritesinin 1,1080 seviyesine varan bir yükseliş kaydetti. EUR/USD cephesinde 1,1140 seviyesi aşılmadan anlamlı bir yorum yapmak zor görünüyor. Sterlin cephesinde şimdilik sular biraz durulsa da, çok da uzun soluklu bir sessizlik olmayacağını düşünüyoruz. Brexit kararı ardından Lizbon Antlaşmasının 50. Maddesinin (AB'den çıkış yönündeki madde) önümüzdeki sene parlementoya geleceği, öte yandan İngiltere Merkez Bankası'nın olağan Temmuz toplantısında faiz oranlarını değiştirmeyerek Ağustos ayını işaret etmesine parlel GBP/USD paritesi 1,31'li seviyelerde salınmaya devam ediyor. Sterlin cephesinde 1,3050 seviyesinin aşağı yönlü kırılması durumunda 1,28'li seviyelerin yeniden hedef alanına gireceğini düşünüyoruz. Sterlin cephesinde gerek dolara gerekse TL'ye karşı yükselişlerin satış fırsatı yaratacağını düşünmeye devam ediyoruz.

FED toplantısı ardından yukarda da belirttiğimiz üzere tek net olan konu faiz artırım konusunda kafaların net olmadığı.

ABD borsaları FED kararı ardından geceyi yatay tamamlarken, yeni gün başlangıcında ise Asya piyasalarında hafif çapta satış baskısı oluşmuş.

Cuma günü sonuçlanacak Japonya Merkez Bankası (BoJ) toplantısı öncesinde, dün, YEN'in değer kaybedip, Japonya borsası Nikkei'nin değer kazandığını görmüştük. Bu sabah ise tam tersi bir durum var. USD/JPY paritesi 104'lü seviyelere gerilerken, hisse cephesinde ise % 1'e yakın düşüş görülüyor. Gün içerisinde dalgalı bir seyir görülebilir.

İç tarafta ise darbe girişimi ardından Türk Mali piyasalarında normalleşme isteği devam ediyor. TCMB'nin dün likidite yönetimi kapsamında atmış olduğu adım mutlak surette piyasalara iyimser bir şekilde yansıyacaktır. FED kararı ardından piyasalar Japonya Merkez Bankasını bekliyor. İyimserliğin tırmanacağını; USD/TL kurunun gevşeyeceğini, hisse senedi piyasasının ise yükseleceğini düşünüyoruz. Benzer bir şekilde faiz cephesinde de gerilemenin sürmesini bekliyoruz.