Eylül ayı faiz artırım ihtimali küresel risk iştahını bir miktar bozdu

30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle dün kapalı olan Türk mali piyasaları, bugün gündemi ısıtan FED'in yeniden faiz artırma yada beklentiyi canlı tutma girişimi ile güne hafif de olsa satıcılı başlıyor. Hatırlancağı üzere, 2008 yılında patlak veren konut sektörü odaklı finansal krizin üzerinde geçen 8 seneye rağmen, FED 2015 yılının Aralık ayında bir kez faiz artırabilirken, küresel bazda önde gelen merkez bankaları ise faiz indirimi, parasal gevşeme ve bunun yanında negatif faiz ile sıkışan ekonomilerini kurtarmaya çalıştı.

ABD cephesinde, rezerv paranın yarattığı güç ile ekonomide toparlanma deniz aşırı ülkelere nazaran daha güçlü gerçekleşirken, istihdam hariç, enflasyon ve büyüme konusunda hedeflenen seviyelerin uzağında kalındığı görülüyor. Bu çerçeveden bakıldığında, FED'in şu anda uçağı uçuran tek motora daha da yüklenmesi doların daha da değer kazanımına sebebiyet vererek neticede itibarı ile ABD ekonomisine de zarar verebileceğinden gündem bugüne kadar sıcak tutularak faiz artırım beklentisi yüksek tutulmaya çalışıldı.

Gelinen noktada, yada daha doğrusu bu konjonktürde, FED'in sıcak tutmaya çalıştığı beklenti ile piyasa öngörüsü zıt taraflara doğru açılmasının bir neticesi olarak "FED faiz artırmaz görüşü" ile ABD hisse senedi endeksleri rekor tazelerken, FED'in piyasa inandırıcılığı da git gide azaldı. Bir merkez bankası açısından en büyük riskin kredibilite ve inandırıcılığını kaybetmesi endişesi ile çeşitli FED başkanları değişik platformlarda FED'in faiz artırımına yakın olduğu mesajını vererek piyasaları dengede tutmaya ve yeni balonları şişirmeye çalıştıklarının görüyoruz.

Bu bağlamda, Jackson Hole toplatısında FED Başkanı Yellen'in vermiş olduğu faiz artırım yönünde mesaja FED'in iki numarası Stanley Fischer'in de en az bir faiz artırımı ile eşlik etmesi ardından Amerikan Doları değer kazanırken, değeri dolar ile ölçülen emtialar ve gelişmekte olan ülke para birimleri değer kaybetti. Özellikle, ABD seçimlerine haftalar kala, FED'in faiz artırımını sıcak tutmaya devam edeceğini ancak 20 Eylül tarihinde başlayacak ve 21 Eylül'de sonuçlanacak olağan FOMC toplantısından faiz artırım yönünde bir karar çıkmayacağını düşünüyoruz.

Jackson Hole toplantısından çıkan faiz artırım yönünde mesaja istinaden haftanın ilk gününde başlayan dolar yönlü piyasa eğiliminin devam ettiğine şahit oluyoruz. EUR/USD paritesi 1,13 seviyelerinden 1,1140'a kadar gerilerken, benzer bir şekilde son günlerde iyi makroekonomik verilere olumlu cevap veren ve 1,33 seviyesine dayanan GBP/USD paritesi de 1,3060'lı seviyelere kadar geriledi.

Haliyle, dolar endeksinde yaşanan toparlanma gelişmekte olan ülke para birimlerine de yansıdı. 15 Temmuz hain darbe girişimi ile negatif ayrışan USD/TL kuru, 2,91'li seviyelerden gelen kademeli yükselişle dün Türk Mali piyasalarının kapalı ama elektronik işlemlerin açık olduğu günde 2,97 seviyesine dayanan bir yükselişe şahit olduk. Teknik bir bakış açısı ile USD/TL kurunda 2,9750 seviyesini takip etmekte fayda görüyoruz.

Jeopolitik kapsamda ise Cerablus cephesinde IŞİD'e karşı girişilen operasyonda YPG ile çatışma konusunun yarattığı tedirginlik, PYD/YPG güçlerinin Fırat nehrinin doğusuna çekilmesi yönünde devam eden talepler, ABD'nin konuya yaklaşımı, Türkiye'nin Rusya ve İran ile Suriye konusunda yapacağı görüşme ve temaslar yakında gelecekte takip edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Mali piyasaların gündeminde bugün ABD'de açıklanacak özel sektör istihdam verisi, Cuma günü ABD Çalışma Bakanlığı tarafından yayımlanacak resmi istihdam raporu öncesinde takip edilecektir. Bugün Ağustos'un son günü olması bağlamında ay sonu işlemleri nedeniyle piyasalarda hafif dalgalı bir seyir görülebilir.

Doların FED toplantısına kadar güçlü kalması muhtemel görünüyor. Bu bağlamda, EUR/USD paritesi teknik olarak önemli bir bölge olan 1,1040 seviyesinde kadar geri çekilebilir. Sterlin cephesinde halen daha yükselişlerin satış fırsatı yaratacağını düşünüyoruz. USD/TL kurunda 2,9750 seviyesine doğru bir hareket ihtimali kartları arasında yer alsa da, üzerine bir hareket beklentimiz şimdilik bulunmuyor.