Rum siyasi parti başkanları Dış Rumlar toplantısında konuştu

Simerini "Teşekkür ve Tekrar... Siyasi Parti Başkanları Dış Rumlardan Övgüyle Söz Etti" başlıklı haberinde Güney Kıbrıs'ın Kıbrıs sorunu ve ekonomi nedeniyle kritik zamanlar geçiriyor olmasının siyasi parti başkanlarının konuşmalarındaki ortak noktayı oluşturduğunu yazdı.

Habere göre siyasi parti başkanları Dış Rumların, yaşadıkları ülkelerde "Kıbrıs sorununun uluslararası alanda canlı tutulması" konusunda yaptıkları katkılardan ve mücadelelerinden övgüyle söz ederek onlara teşekkür etti.

Habere göre DİSİ Başkanı Averof Neofitu, Dış Rumların da seçmen olduklarına işaret ederek Güney Kıbrıs'ın ekonomide doğru yolda olduğunu ancak sonuç alınması için zaman gerektiğini belirterek "tam da 1974'te yaptığımız gibi iki ayağımız üzerinde durmayı başaracağımıza inanıyoruz" dedi.

Neofitu konuşmasının Kıbrıs sorunuyla ilgili bölümünde, "çevremizdeki jeopolitik değişimler, vatanımızı yeniden birleştirecek doğru bir uzlaşı umudumuzu güçlendiriyor. Çağdaş dünyada, çözülmemiş bir Kıbrıs sorununun yeri yoktur. Kıbrıs sorununun çözümü vizyonumuz ve arzumuz, kabul edilemez çözümü kabul etmek niyetinde olduğumuz anlamına gelmez, bu şeklinde algılanmamalıdır" ifadesini kullandı.

AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu Kıbrıs sorunundaki hedeflerini, "çözüm ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nin, uluslararası toplumla ve Kıbrıs Türk toplumuyla bunca yıldır uzlaştıklarımız temelinde yeniden birleşmesidir" sözüyle açıkladı ancak "yaşanan çoğu olumsuz gelişmede sorumluluğun büyük bölümünün Kıbrıs Türk tarafında olduğunu, Türk tarafının olguları, konfederasyona veya taksime götürmek istediğini" iddia etti.

DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos partisinin 11 Şubat 2014 tarihli Ortak Açıklama metninin içeriğine itiraz ettiğine vurgu yaparak "O zamandan bugüne 6 ay geçti, maalesef olgular ve belirginleşen çıkmaz partimizin değerlendirmelerini doğruluyor ve izlenmekte olan stratejinin başarısız olduğunun altını çiziyor" dedi. Papadopulos "Eroğlu-Anastasiadis anlaşmasından ve Downer belgesinden kurtulmamız ve Kıbrıs'ın AB üyesi olma sıfatını, ülkemizin hidrokarbonlar nedeniyle yükselen jeostratejik rolünü ve bölgedeki istikrar olma unsurunu değerlendirmemiz şarttır" ifadesini kullandı.

EDEK Başkan Yardımcısı Marinos Sizopulos "bugüne kadarki olgular ve Türk tarafının tavrı dikkate alındığında "kısa zamanda işleyebilir ve sürdürülebilir çözüm perspektifi konusunda gerçekçi bir değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı" iddiasında bulundu.

Türkiye'nin garantörlük ve müdahale haklarını elinde tutacağını açıkça ortaya koyduğunu, hedefinin ise Kıbrıs'ı ve Doğu Akdeniz bölgesini tam siyasi-askeri kontrolüne almak olduğunu savunan Sizopulos, Rum tarafının çözüm ilkeleri stratejisini derhal gözden geçirip Rum Ulusal Konseyi'nin Eylül 2009'da oy birliğiyle yaptığı açıklamayla yeni stratejik ve enerji olguları temelinde şekillendirmesi gerektiği görüşünü ortaya koydu.

Ekologlar ve Çevreciler Hareketi Genel Sekreteri Yorgos Perdikis, EURO.KO Başkanı Dimitris Şilluris ve Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lİllikas da Sizopulos'la aynı frekansta konuşmalar yaptı.

TAK