GÜNEY KIBRIS
okuma süresi: 10 dak.

"Anayasaları Kıbrıslı Türk ve Rum hukukçular yazacak"

"Anayasaları Kıbrıslı Türk ve Rum hukukçular yazacak"

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis'in merkezi hükümetin ve iki oluşturucu devletin anayasalarını hazırlayacak teknokratlar grubunun Kıbrıslı Türk ve Rum hukukçulardan oluşması konusunda anlaştığı öne sürüldü.

Yayın Tarihi: 14/02/16 12:45
okuma süresi: 10 dak.
"Anayasaları Kıbrıslı Türk ve Rum hukukçular yazacak"
A- A A+

Haftalık Kathimerini "Anayasaların Yazımını Kıbrıslı Türk ve Rum Hukukçular Üstleniyor" başlıklı haberinde liderlerin 29 Ocak'taki görüşmelerinde, çözümün Kıbrıs aidiyetini korumak için yani Kıbrıs devletinin anayasalarının yabancılar karışmadan, Kıbrıslılar tarafından yazılmasının kritik öneme sahip olduğu konusunda anlaştığını yazdı. Haberde liderlerin; çözüm olması halinde yetki boşluğu olmaması, çözümün ilk günü öngörülen bütün devlet organının, kurumların ve hukuki çerçevenin, yeni durumu devralmaya hazır olması için teknik ve/veya siyasi düzeydeki hazırlıkların derhal başlaması kararı uyarınca hukukçular grubunun çok yakında işe başlamasının beklendiği kaydedildi.

MERKEZİ HÜKÜMET VE OLUŞTURUCU DEVLETLER İÇİN ÜÇ ANAYASA

Rum tarafının halen, olası bir çözümde yeni federal devleti oluşturacak üç anayasayla ilgili çeşitli alternatif senaryolar üzerinde çalıştığı, bunlardan en baskın olanının, merkezi hükümet yapısının oluşturucu devletlerin yapısından farklı olması senaryosu olduğuna işaret eden gazete özetle şunları yazdı:

"Federal hükümet başkanlık sisteminde olacaksa oluşturucu devletler parlamenter sistemi benimseyecek veya tam tersi olacak. Ancak sistem her ne olursa olsun iki oluşturucu devletin kendi anayasal düzenini izleyeceği ön şart olmalı.

ANASTASİADİS'İN KIRMIZI ÇİZGİLERİ

Başkan Anastasiadis meclis kürsüsünden, muhatabı Kıbrıslı Türkler, Rumlar ve Kıbrıs dışındakiler olan; gelecekteki anlaşmanın içerisinde hareket edeceği ve aşılması halinde sürdürülmekte olan müzakere prosedürünü çökertecek şu on kırmızıçizgiyi tayin etti:

1-Çözümün değişmez zemini iki bölgeli iki toplumlu, Güvenlik Konseyi'nin ilgili kararında ve Doruk Anlaşmalarında belirtildiği şekliyle siyasi eşitliğe sahip federasyondur, siyasi hakların kullanılması dışında AB'nin temel ilke ve değerlerini değiştiremez.

2-Devletlerin ayırt edici özelliği olan üç nitelik: tek egemenlik, tek vatandaşlık ve tek uluslararası temsiliyetin güvence altına alınması.

3-Olası çözümden ortaya çıkacak yeni düzen Kıbrıs Cumhuriyeti'nin dönüşümü olacak.

4-Referandumda onaya sunulacak çözüm kapsamlı olmalı, boşluklar ve belirsizlikler içermemeli, Kıbrıs halkının endişelerine cevap vermeli ve ilk gün itibarıyla uygulanabilir olmalı.

5-Ortaya çıkacak anlaşma yeni düzenin ekonomik sürdürülebilirliğini güvence altına almalı.

6-Geçiş düzenlemeleri mutlaka gerekenler olmalı, somut olmalı olabildiğince kısa süreli olmalı.

7-Garanti sistemi AB üyesi devlet sıfatına uymaz, her halükarda uzlaşılacak güvenlik sistemi toplumlardan birine sağlanacak korumanın öteki toplum tarafından tehdit olarak algılanmaması gerektiği ilkesine cevap vermeli.

8-Mülkiyet ve çözümün maliyetiyle bağlantılı olan toprak düzenlemeleri özlü görüşülmeden ve kesin düzenleme yapılmadan çözüm mümkün değildir.

9-Toprak düzenlemelerinin tabi olacağı kriterlerden bazılarıyla ilgili açık ve taviz verilmez tezler vardır (Bu ifade 100 bine kadar Rum göçmenin Rum idaresi altında geri dönmesine olanak tanıyacak toprak düzenlemesine göndermede bulunuyor).

10-Çözüm muteber bir uzlaşının sonucu olmalı, kazananı ve kaybedeni olmamalı ve çoğunluğun azınlığa veya azınlığın çoğunluğa tahakkümü olmadan karşılıklı saygı şartlarını yaratmalı."

ANLAŞMAZLIKLARIN AZALTILMASINA VURGU

Alithia "Anlaşmazlıkların Azaltılmasına Vurgu Yaptılar" başlıklı haberinde Şubat ayının ilk liderler görüşmesinin dün gerçekleştiğini belirtti ve Rum Yönetimi Sözcüsü Nikos Hristodulidis'in, iki buçuk saat süren görüşmeyle ilgili açıklamasına yer verdi.

Habere göre liderlerin, bugün bulunan nokta ve bundan sonra atılacak adımlarla ilgili genel bir görüş alış verişinde bulunduğunu belirten Hristodulidis "İki müzakereciye (Özdil Nami ve Andreas Mavroyannis) görüş ayrılıklarının azaltılmasına vurgu yaparak yapmaları gereken çalışmayla ilgili direktif verdiler" dedi.

Gazete devamla Anastasiadis'in, Rum meclisi kürsüsünden yaptığı ve televizyon kanallarınca canlı yayınlanan bilgilendirmesi sırasında dile getirdiği anlaşmazlık noktalarını hatırlattı.

Aynı gazete Anastasiadis'in dün Pirgo'da düzenlenen "Barış İçin Dans Ediyorum" isimli iki toplumlu yeniden yakınlaşma etkinliğinde Fotis Fotiu tarafından okunan konuşmasında "bugünkü fiili durumun hiçbir vatandaşın diğer bütün AB vatandaşlarının yararlanmakta olduğu özgürlüklerden ve refah düzeyinden yararlanmasına müsaade etmediğine" işaret ettiğini yazdı.

Habere göre kendisinin, Cumhurbaşkanı Akıncı'nın ve büyük bir müzakere heyetinin çözüm için işbirliği yaptığına dikkat çeken Anastasiadis müzakere masasındaki çabanın iyi gitmesi ne kadar önemliyse vatandaşlar ve toplum içerisinde birlikte yaşama eğitiminin yerleşmesinin, Kıbrıs'ta iki toplumunun ortak geleceği olabileceği duyarlılığının işlenmesinin de o kadar önemli olduğuna vurgu yaptı.

Politis dünkü liderler görüşmesiyle ilgili haberini "Genel Seçimlerden Sonra Süratlendirme… 4 Başlıktaki Görüşmeler Yakınlaşmalarla Tamamlanıyor… Toprak ve Garantilerdeki Anlaşmazlıkların Daraltılması Çabası Yoğunlaştırılıyor… Mayıs'taki Genel Seçimlerden Sonra Hızlandırma ve Anlaşma" başlık ve spotlarıyla manşete çekti.

Haberde liderlerin"büyük al-ver ışığı altında, somut ve bazı durumlarda küçük anlaşmazlıklar bulunan dört başlıktaki müzakerelerin (başlıkların) daraltılması ve hatta kapatılması hedefiyle hızlandırılmasını yoluna koydukları" belirtildi.

Geriye kalan ve detaylı görüşülmemiş Toprak, Garantiler ve Güvenlik başlıklarında uzlaşı sağlanması için harcanan çabaların tabi olması gereken belirli ilke ve kriterlerin de ele alındığına işaret eden gazete özetle şunları yazdı:

BAŞLIKLAR İÇİ VE BAŞLIKLAR ARASI GAYRI RESMİ PAZARLIK

"Liderler; halen görüşülenlerde ve özellikle büyük anlaşmazlıklar (mülkiyet) bulunan ilk dört başlıkta havada kalanların kapatılması ve Toprak, Güvenlik gibi zor konularda anlaşmazlıkların daraltılması için çalışmaya devam edilmesi kararına vardı. Diğer bir deyişle iki taraf süratlenmeden söz ediyor ancak detayların ve masadaki zor konuların görüşülmesini Mayıs'taki genel seçimlerden sonraya havale ediyor. Bu her iki liderin de işine geliyor çünkü o zaman müzakereler seçim kampanyalarından etkilenmeyecek.

İki taraf alenen al-ver'den söz etmese de en azından Mart ayı içerisinde, başlıklar içinde ve başlıklar arasında gayrı resmi bir pazarlık olacak. Çünkü Rum tarafı nihai müzakerenin Mülkiye ile Toprak (özet, Omorfo'ya (Güzelyurt) karşılık mülkiyette uzlaşılacakların uygulanmasıyla ilgili maddeler) ve Yönetim ile Güvenlik (özet, garantilere karşılık dönüşümlü başkanlık) arasında olacağını düşünüyor. Kıbrıs Türk tarafının yaklaşımı, garantilerde uzlaşı karşılığında Rum tarafının bütün başlıklarda taviz vermesini istese de pratikte, Rum tarafı benimsemediği sürece uygulanamaz."

Fileleftheros haberi "Bir Sonraki Adım Anlaşmazlıkların Azaltılması" ve Haravgi "Akıncı ve Anastasiadis'ten Anlaşmazlıklara Vurgu… İki Müzakereciye yarın Görüşme Talimatı Verdiler" başlığıyla okurlarına aktardı.

"DÖNÜŞÜM DEĞİL TASFİYE"

Fileleftheros "Dönüşüm Değil Tasfiye… Flaş: Ankara'nın AB'ye Yönelik Talepleri Resmi Nitelik Kazanıyor" başlıklı manşet haberinde Ankara'nın AB'ye Kıbrıs 'ta iki eşit kurucu devletin yeni ortaklığı olmasını isteğini ilettiğini yazdı.

Türk tarafının AB'ye mesajlarının, çözümün iki bölgelilik niteliğini güvence altına almak gerekçesiyle yüksek tonda (Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından) ve artık resmi talep niteliğinde olduğuna dikkat çeken gazete özetle şunları yazdı:

"AB merkezinden bilgiler, Türkiye'nin AB'ye yüksek tondan; 2016 içerisinde ayrı referandumlarda iki halk tarafından onaylanması muhtemel çözümün –Türk tarafının beyan edilmiş yerleşim hakkına getireceği kısıtlamaların AB mahkemelerine götürülememesi hedefiyle- AB'nin birincil hukuku haline gelmesi gerektiğini vurguladığı yolunda. Bilgilere göre konunun tartışılmakta olduğu Brüksel çevreleri 'geçiş dönemlerinin' daha çok daimi sapma olarak işleyecek şekilde zamana yayılmasını savunuyor."

"TAKVİMSİZ ÖZLÜ MÜZAKERE"

Kathimerini "Takvim Olmadan Özlü Müzakere… Yahudi Lobisi'nden, ABD'nin Baskı Yapmamasına Destek" başlıklı haberinde ABD'deki Yahudi Lobisi ve Amerikan Kongresi'ndeki "Kıbrıs'ın Dostları"nın Washington'un bu sefer, 2004'te Annan Planı'nın kabul edilmesi için yaptığı baskı ve tehditleri yapmayacağının güvence altına alınmasını istediklerini yazdı.

Rum tarafının, takvimlere dayalı değil özlü müzakereler hedeflediğini, gelişmelerin doğal ritmine girmesini şart koşan Anastasiadis'in politikasının da aynı çizgide olduğunu belirten gazete bunun, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide'yi ve Kıbrıs sorununun çözüm zamanıyla ilgili aşırı iyimser söyleminin frenlenmesini sağladığını yazdı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.