Sözcü: "müzakereler iki liderin yetkisindedir"

Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodoulidis, iki toplum lideri arasındaki yeni görüşmenin muhtemelen 4 Ekim Salı günü gerçekleştirilmesinin beklendiğini ve bu görüşmenin yeni yoğun müzakere sürecinin başı olacağını açıkladı.

Hristodoulidis, Kıbrıs Üniversitesi Hukuk Bölümü tarafından gerçekleştirilen "Cezanın Amaçları" adlı uluslararası seminer çerçevesinde Kıbrıs konusunda açıklamalarda bulundu.

New York'ta yapılan üçlü görüşmede, BM Genel Sekreterine ulaştırılacak mesaj konusunda, iki lider arasında bir anlaşma olup olmadığı sorusuna, Sözcü, "böyle bir anlaşma yoktu. Bundan dolayı Nikos Anastasiadis'in her hangi bir anlaşmayı çiğnediği söylenemez" dedi.

Sayın Akıncı bu konuda yalan mı söylüyor? Sorusuna, " iki lider arasında, Sayın Akıncı'nın değindiği şekliyle bir anlaşma yoktu" yanıtını tekrarladı.

Akıncı'nın neden bu tür açıklamalarda bulunduğu sorusuna Hristodoulidis, "Sayın Akıncı'nın nedenlerini bilemem. Ancak Devlet Başkanı tarafından şunu söyleyebilirim. Her iki taraf arasında farklı görüşler, yaklaşımlar olması çok normal. Ama bunları halk arasında çözemeyiz. Tüm bunlar iki lider arasında önümüzde yapılacak görüşmede tartışılacak" dedi.

Tüm bunların arkasında Eide mi bulunuyor sorusuna yine, "Sadece Eide değil, ama diğer Özel Danışmaların da, müzakere masasındaki durum konusunda farklı görüşler ortaya koydukları durumlar da olmuştur." Yanıtını veren Sözcü devamla, "Bunun dışında önemli ve kesin olan şey, bu, Kıbrıs sahipliği olan bir süreçtir ve bundan dolayı BM'in rolü çok kısıtlıdır. Müzakereler BM himayesinde gerçekleştirilmektedir; ancak tekrar ediyorum, müzakere masasında tartışılan tüm konular ve işlemler sadece iki liderin sorumluluğu ve yetkileri altında bulunmaktadır".

"Bugüne kadar gerçekleştirilen müzakerelerde, Eide'nin müdahalelerinin çok değerli ve yardımcı olduğu anlar da oldu. Ancak hiç bir zaman, ne bir tarafa, ne de diğer tarafa kendi sözlerini geçirmeye çalıştı. Bundan dolayı, bunun tamamen bir Kıbrıs sahipliği olan süreç olduğunu ve BM'in rolü çok kısıtlı olduğunu anlamakta yarar var" diye konuştu.

Eide'nin sonu açık işlemlerin sonuçlu olmadığı konusundaki açıklamalarına da değinen Sözcü, "BM Genel Sekreterinin Özel Danışmanı kendi fikirlerini açıklayabilir ama müzakerelerin ve sürecin özü tamamen iki liderin yetkileri arasında bulunmaktadır" dedi.

Bazı partilerin istediği gibi Devlet Başkanı'nın Eide konusunu gündeme getirip getirmediği sorusuna Hristodoulidis, "Eide konusunda bir olay yaşanmadı. Sadece yapılan bazı açıklamalar Anastasiadis'te bazı soru işaretleri yaratmıştı. Eide ile temasa geçerek bunlara netlik getirmesini istemiş, Eide ise açıklamalarının yanlış anlaşıldığını belirtmişti" dedi.

Kıbrıs Rum tarafının Camp David benzeri bir görüşmeyi kabul edip etmeyeceği sorusuna Hükümet Sözcüsü, "Akıncı'nın da açıklamalarından belli olduğu gibi, artık toprak konusunun güvenlik ve garantiler konusundan bağımsız olarak tartışılması gereği ortaya çıkmış bulunuyor. Bunun, doğru yönde bir karar olduğuna inanıyoruz. Bunun, nerede, nasıl ve ne zaman tartışılacağı iki lidere bağlıdır".

Kuzey Kıbrıs'ta muhtemelen yılsonu öncesi, vatandaşlıklar verilmesi konusundaki bir soruyu yanıtlayan Sözcü, "bu konunun Kıbrıs Türk gazetelerinde son döneme kadar yayımlanmaya devam ettiğini gördük. Sayın Anastasidis'in bu konuyu Sayın Akıncı'nın önüne koyduğunda, Türk Lider bu konuda bir yakınlaşma olduğunu tekrarladı. Yani şu an böyle bir sorun söz konusu değil. Devlet Başkanı, önümüzdeki görüşmede muhtemelen bunu yeniden ortaya koyacaktır".

İki lider arasındaki görüşmenin ne zaman yapılması beklendiği sorusuna Hristodoulidis, "tarihlerin yarın netlik kazanması beklenmektedir. Pazartesi her iki tarafın başka mecburiyetleri olduğu için, görüşme muhtemelen salıya sarkacak. Ancak liderler BM aracılığıyla yeni müzakere sürecinin ne zaman başlayacağına karar vereceklerdir".

Görüşmelerin günlük temelde mi gerçekleşeceği sorusuna "müzakerelerin daha da yoğunlaştırılmasına karar verilmiştir. Kanımca görüşmeler haftada üç dört defa yapılacak" yanıtını verdi.