Anastasiadis: "Uluslararası yatırımcıların güvenini yeniden tam olarak sağlama rayına oturdu"

"Kıbrıs Cumhuriyeti" Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis, New York'ta Capital Link tarafından çarşamba günü düzenlenen 'Kıbrıs'ta Yatırım' konulu forumda, uluslararası yatırımcıların güvenini yeniden tam olarak sağlamada doğru yolda olduklarını söyledi.

Kıbrıs, Yunanistan, ABD ve diğer ülkelerden onlarca yatırımcı ve iş adamının katıldığı forumda konuşan Anastasiadis, sürdürülebilir büyüme, yatırımın ve ekonomik fırsatların kolaylaştırılması yolunda Kıbrıs'ın sağlam kalmak için hükümetin çalışmaya devam edeceğine yönelik güçlü taahhüdünü vurguladı.

Noble ve şimdi enerji devi ExxonMobil'in Kıbrıs'ın Münhasır Ekonomik Bölgesi'nde (MEB) Kıbrıs hükümetiyle hidrokarbon kaynaklarının işletilmesi için ortak çalışma yapmasından duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Anastasiadis şöyle konuştu:

"Vizyonumuz Doğu Akdeniz'i, enerji kaynakları ve yolları çeşitliliğiyle bölgenin istikrarına katkıda bulunacak bir enerji merkezine dönüştürmektir. ABD iş çevrelerine Kıbrıs'ın güvenilir bir ortak, önemli uluslararası iş merkezi ve yatırım ülkesi olarak kalacağına güvence veririm."

"Kıbrıs ve ABD arasında daha akılcı ekonomik ve yatırım ilişkileri geliştirmek için güçlü bir şekilde çalışmaktayız. Ekonomik işbirliği, özellikle Kıbrıs'ta ABD yatırımları bakımından ikili ABD-Kıbrıs diyaloğu gelişmektedir. Son yıllarda Kıbrıs'ta önemli ABD yatırımları gördük. Amacımız bunları daha da artırmaktır. Hükümetim her türlü yardımı, gerekli her türlü kolaylığı sağlamaya hazırdır."

Nikos Anastasiadis Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak da, karşı karşıya kalınan zorluklara rağmen Kıbrıs Rum tarafının ve şahsen kendisinin bıkıp usanmadan çalışmaya devam etmeye, tüm Kıbrıslıların yararına olacak kalıcı ve uygulanabilir bir çözüme varmaya kararlı olduklarını; ABD'nin Kıbrıs sorununa bir çözümün sadece Kıbrıs için değil, bölge ve uluslararası topluma da faydalarının farkında olduğuna, Türkiye'ye müzakere sürecine olumlu katkı için baskı yapacağına şüphesi olmadığını vurguladı.

Anastasiadis, ABD ve Kıbrıs arasındaki diplomatik ilişkinin ikili, bölgesel ve çok taraflı, mükemmel bir düzeyde olduğunu ifade etti; "Bankacılık ve finans, deniz ticareti ve ulaşım, enerji ve turizm gibi ana ekonomik alanlarda işbirliğimizi daha da artırmak için ortaklığımızı daha da güçlendirmeyi arzuluyoruz" şeklinde konuştu.

Kıbrıs ekonomisinin durumu konusunda da Cumhurbaşkanı, ağır durgunluk ve ağır mali krizin geride kaldığını, Kıbrıs'ın Avrupa Birliği içerisinde, şimdi GSYH'ya göre %3 biraz altında en hızlı büyüyen ekonomilerden biri olduğunu kaydetti.

Bankacılık sektöründe, ABD'den tanınmış yatırımcılar dâhil yabancı yatırımcıların varlığının önemine işaret eden Nikos Anastasiadis, bundan büyük memnuniyet duyduklarını ve desteklediklerini ifade etti. Tüm bu olumlu ekonomik gelişmelerin açık bir şekilde bağımsız derecelendirme kuruluşlarının Kıbrıs ekonomisinin uluslararası kuruluşlarının başarılı değerlendirmelerini gösterdiğini, son değerlendirmenin Kıbrıs'ın şu an için yatırım notunun sadece bir not gerisine yerleştirdiğini anlattı.

Göreve gelmeden önce ekonomimizin yatırım notunun 12 not geride olduğu dikkate alındığında, izledikleri yolda açık olmamız gerektiğini ihmal etmeden gururla Kıbrıs'ın uluslararası yatırım toplumuna güven tam olarak yeniden sağlama yolunda olduğunu söyleyebileceğini ifade eden Cumhurbaşkanı, bu başarının, ihtiyatlı makroekonomik yönetimle, siyasi partilerin yapıcı desteğiyle ve her şeyden öte fedakârlıkta bulunan, çok çalışan Kıbrıs halkına, hükümete ve Maliye Bakanı'na atfedilmesi gerektiğini bildirdi.

Anastasiades, "Ekonomimiz sunduğu avantajlar ve öncellikle turizm, deniz nakliyatı ve lojistikte, iş ve mali hizmetlerde önemli potansiyelin henüz ABD tarafından tam olarak uygun şekilde karşılanmamıştır. Kıbrıs'ın önemli rol oynayabileceği, Fon Sanayi'nin gelişmesi, Enerji Sanayi ve ilgili yan hizmetler dâhil yeni sektör beklentileri vardır" dedi.

Kıbrıs'ta mali hizmetler sektörünü zenginleştirmesi ve ekonomiyi büyütmesi beklenen yatırım fonu sektörünün yasal çerçevesini güçlendirmede nihai aşamada olduklarına işaret eden Nicos Anastasiades, Kıbrıs'ın ABD ile ortaklığının bölgesel ve küresel anlamda stratejik derinliği bulunduğu şekilde değerlendirildiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı şöyle devam etti:

"İlişkilerimiz ortak taahhüdümüzle, terörizm, yasadışı uyuşturucu, kitle imha silahlarının azaltılması ve nükleer silahların gelişimi gibi asimetrik tehditlerle mücadele alanında oldukça gelişmiştir. Bu bağlamda, yeni ABD yönetimiyle, işbirliğinde faydalı olacak yeni alanlarda yakın çalışma fırsatından yararlanacağımızı, ülkelerimizin ve halklarımızın karşılıklı yararına olacak var olan ortaklığımızın daha da derinleşip artacağını düşünüyorum."

"Arzumuz ve dileğimiz her yönde yatırım ve karşılıklı ticareti teşvik etmek ve desteklemektir. Kıbrıs boyutu bakımından küçük bir ülke olmasına rağmen uluslararası işletmelerin büyük bir merkezi, aynı zamanda bölgesel piyasalara yolların bağlanabileceği bir üstür."

Anastasiades, AB üyeliği, Anglosakson yasal çerçevesi, faydalı vergi rejimi ve yüksek kaliteli iş gücüyle Kıbrıs'ın bir yatırım ülkesi olmasına katkıda bulunmakta, sadece Avrupa piyasalarına değil, Kuzey Afrika, Yakın ve Orta Doğu'ya, Körfez Bölgesi ve Asya'ya kolay erişim ve önemli fırsatlar sunmakta olduğunu belirtti.

Konuşmasında enerji sektöründen de söz eden Nikos Anastasiadis, Noble ve şimdi enerji devi ExxoMobil'in Kıbrıs'ın Münhasır Ekonomik Bölgesi'nde (MEB) Kıbrıs hükümetiyle hidrokarbon kaynaklarının işletilmesi için ortak çalışma yapmasından duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Enerji alanında işbirliğinin bölgenin siyasi sorunlarının çözümü için rehber doktrin olabileceğini, barış ve güvenlik koşullarına katkıda bulunabileceğini kaydeden Cumhurbaşkanı, Kıbrıs'ın jeo-stratejik rolünün sadece enerjiyle ilgili konularda güçlenmediğini kaydetti.

Sinerjilerin kullanımı, kaynak gelişiminin en uygun şekilde kullanımı, devletler arası karşılıklı ve bölgesel işbirliğinin kurulmasıyla gelişen dış politikada biz, istikrarlı, barışçı ve refah içinde bir Doğu Akdeniz vizyonuyla ilgili anlayışı paylaştıklarını ifade eden Anastasiades, konuşmasında, İsrail, Filistin, Mısır, Ürdün, Bahreyn, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt gibi Kıbrıs'ın komşu ülkelerinin hemen hemen bütün hükümet başkanlarını ziyaretinden veya adaya gelişlerinden söz etti.

Bu ziyaretlerin sadece önemli karşılıklı anlaşmaların imzalanmasıyla geleneksel tarihi bağların güçlendirilmesine yol açmadığını aynı zamanda ortaklıklarının stratejik yeniden yönlendirilmesine de katkıda bulunduğunu anlatan Nikos Anastasiadis, Kıbrıs-Mısır-Yunanistan ve Kıbrıs-Yunanistan-İsrail arasında, söz konusu üç ülkenin ekonomik, enerji, deniz taşımacılığı turizm bağları, ayrıca ortak sıkıntılarda diplomatik koordinasyonun daha da gelişmesini sağlayacak bölgesel düzeyde, üçlü bölgesel işbirliği mekanizmaları kurduklarını bildirdi.

Lefkoşa-Beyrut-Atina ve Lefkoşa-Amman-Atina arasında üçlü diyaloglar başlatıldığını, hükümet başkanları düzeyinde toplantılar yapılacağını duyuran Cumhurbaşkanı, Kıbrıs sorununda bir çözüme ulaşılması çabalarıyla ilgili olarak da Kıbrıs sorununun çözmenin bölgedeki rollerini daha da artıracağını, bölgedeki çoklu sıkıntıları çözmek için ortak çabalarda daha olumlu ve güvenilir şekilde katkılar sağlayacağını belirtti.

Anastasiades, "Bu bağlamda, Sayın Jonathan Cohen'e, Amerika Birleşik Devletleri'nin Kıbrıs sorunun bir çözümün sadece Kıbrıs için değil, bölge ve uluslararası toplum için de faydalı olacağını anladıklarından ve Türkiye'ye müzakere sürecine olumlu katkıda bulunan somut sözlü taahhütler için baskı yapacağından şüphe duymadığımı söyleme fırsatı buluyorum" dedi.

Ekonomi, Enerji ve Ulaşım Bakanları Haris Georgiades, George Lakkotrypis ve Marios Demetriades, diğer yetkililer ve iş adamları da forumda birer konuşma yaptılar.

ABD Müsteşar Vekili Jonathan Cohen yaptığı konuşmada, ekonomisinin iyileştirilmesi konusunda Kıbrıs'ın başarılı olduğunu, Kıbrıs sorununun, sadece Kıbrıs'a değil, Avrupa ve Doğu Akdeniz bölgesine da faydalı olacağını ifade etti.

Kıbrıs'ın Münhasır Ekonomik Bölgesi'ndeki hidrokarbon kaynaklarının stratejik kullanımının bölgedeki herkes için faydalı olacağını, siyasi işbirliği artıracağını, Doğu Akdeniz'e istikrar getireceğini ve refahı artıracağını belirten Cohen, ABD'nin stratejik ortağı olan Kıbrıs'la ilişkileri her alanda güçlendirmeyi istediğini vurguladı.