Kıbrıs Türk Otelciler Birliği'nin Nitovikla tesisi ile ilgii açıklaması

"Ülkemizin eko turizm gibi doğaya duyarlı turizm çeşitlerinin gelişmesi konusunda büyük avantajları olduğu, mukayeseli üstünlüğe sahip olduğu konu ile ilgili örgütler, paydaşlar tarafından dile getirildi.

Ancak bugüne kadar gelen tüm Hükümetler bu konuda söylemlerde bulunmuş olsa da ülkemize uygun bir model yaratamama yanında kırsal alanlarda "Bed and Breakfast "diye de bilinen pansiyon tipi küçük konaklama tesisi yaratılması konusunda da yanlış bir yaklaşım izlemiştir.

Geçişte Ülkemizde otel olarak anılan konaklama tesislerinin turist girişinin az olması nedeniyle yaşadıkları düşük doluluklar nedeniyle faizle aldıkları kredi borçlarını ödeyemediği bilinmekte idi. Ancak bu gerçek dikkate alınmadan eko turizm yapmak için yola çıkan, az sayıda odası olan küçük tesislerin de yapılması için faizli kredi veriliştir. Bu bilinenin herkesçe gözardı edilmesiydi. Bu tesisler bu kadar az oda ve bu kadar az turist ile bu borçları ödeyemeyeceklerdi.

Tabi ki sonunda beklenen oldu, bu tesisler borç sarmalı içerisinde kapılarına gelecek haciz memurlarını bekler oldu. Hükümetlerimizin yaptığı özetle şudur: hem ülkemize uygun bir eko turizm modeli yaratılamamış, hem bu tesisler desteklenmemiş yalnız bırakılmış, hem de büyük bir borç batağına itilmişler eko turizm yapma konusundaki motivasyonlarını yitirmelerine sebebiyet verilmiştir.

Nitoviklanın yaşadığı bilinenin yaşanması olmuştur. Bu örneğin sadece Nitoviklaya değil Ülkemizin Sürdürülebilir turizmine, sürdürülebilir kalkınmasına da olumsuzluklar getireceği bilinmelidir. Hükümetin bu kapsamda gerekli çalışmaları yapmasını bekliyoruz.

KITOB olarak bizler, ülkemizin yerel kültürünü temsil eden bir yatırımcısının her ne nedenle olursa olsun düştüğü bu tablonun yanlışlığını vurgulamak isteriz. Yatırım ihtiyacı içinde olan bir ada ülkesinde yaşadığımız gerçeğinden hareketle sürekli halı altına süpürülmekten kronik bir hal alan Kalkınma Bankası kredi sorunlarına bir an once çözüm bulma yanında, kalitesizliğe, kolaycılığa yani günübirlik politikalara mahkum edilen turizmdeki bu yaklaşıma artık bir son verilmesi çağrısını yapmak isteriz."