SAĞLIK
okuma süresi: 6 dak.

Andrieu: "Türkiye ve Kuzey Kıbrıs'ta kanser görülme sıklığı giderek artıyor"

Andrieu: "Türkiye ve Kuzey Kıbrıs'ta kanser görülme sıklığı giderek artıyor"

Yakındoğu Üniversitesi Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Meltem Nalça Andrieu, 1-7 Nisan Kanser Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada, önümüzdeki birkaç yıl içerisinde tüm dünyada kanserin ölüm sebepleri arasında birinci sıraya çıkacağını belirterek Türkiye'de ve Kuzey Kıbrıs'ta da kanser görülme sıklığının giderek arttığını söyledi.

Yayın Tarihi: 03/04/14 13:33
okuma süresi: 6 dak.
Andrieu: "Türkiye ve Kuzey Kıbrıs'ta kanser görülme sıklığı giderek artıyor"
A- A A+

Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkilerDairesi Müdürlüğünden yapılan açıklamada, Sağlıklı ve doğal beslenme, düzenli egzersiz, alkol ve özellikle sigaradan uzak durmak gibi önlemleri içeren sağlıklı bir yaşam tarzının kanser olasılığını azalttığını vurgulayan Prof. Dr. Meltem Nalça Andrieu, erken tanı için gereken tarama ve kontrol programlarının düzenli şekilde yapılmasının da çok önemli olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Meltem Nalça Andrieu genel olarak tüm kanserlerde, erken evrede tanı konulduğu taktirde, tedavi ile elde edilen sonuçlar tümörün büyük ve yayılmış olduğu ileri evrelere göre çok daha iyi olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Meltem Nalça Andrieu, erken evre kanseri olan birçok hastanın doğru ve etkili tedavi yöntemleri kullanılarak tamamen iyileştiğini veya uzun yıllar hastalıksız olarak yaşayabildiğini söyledi. Bu nedenle, kanserin erken yakalanması yaşamsal önem taşıdığının altını çizen Prof. Dr. Andrieu, erken tanı için gerekli olan faktörlerden birisinin kişinin kendisinde fark ettiği normal dışı bulguları önemseyerek izlemesi ve kısa sürede düzelme olmazsa mutlaka doktora başvurması olduğunu belirtti.

Bu bulguların, tümörün bulunduğu yere göre değişiklik gösterebildiğini, örneğin baş ağrısı, çift görme, kaslarda güçsüzlük, bayılma, yutma güçlüğü, ses kısıklığı, sırt ağrısı, kanlı balgam gelmesi, karın ağrısı, dışkılama alışkanlığında değişiklik, idrar yaparken zorlanma veya kanlı idrar yapma, kadınlarda genital kanama gibi yakınmalar ile ortaya çıkabildiğini aktardı.

Prof. Dr. Meltem Nalça Andrieu, normal dışı tüm bulguların konunun uzmanı bir doktor tarafından araştırılması ve nedeninin ortaya çıkarılması gerekli olduğunu ve erken tanıda önemli ikinci faktörün ise kişide hiçbir bulgu ya da yakınma olmadığı halde yapılması gereken tarama ve kontrol programlarının aksatılmaması olduğuna değindi.

Her kanser türüne yönelik muayene ve tetkikler ile kanseri başlangıç aşamasında yakalamak mümkün olmakla birlikte, bazı kanserlerde, yapılan tetkiklerle tümörün erken tanısına bağlı olarak o kanser için ölüm oranlarının kontrol edilmeyen kişilere göre azaldığı saptanmıştır diyen Prof. Dr. Meltem Nalça Andrieu, kanserlerde oluşturulan tarama programları ile erken tanı oranlarının ve hasta yaşam sürelerinin arttırılması hedeflenmekte olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Meltem Nalça Andrieu Tarama programı uygulanan kanserleri şöyle sıraladı:

  1. Meme Kanseri: Genç erişkinlikten itibaren kendi kendini muayene, her 1-3 yılda bir doktor tarafından yapılan meme muayenesi ve 40 yaşından itibaren her yıl mamografi yapılması önerilmektedir. Ayrıca meme ultrasonografisi de meme yapısına ve yaşa göre bunlara eklenebilir. Meme kanserlerinin yaklaşık %10'u hiçbir bulgu vermeksizin sadece mamografi ile saptanmaktadır. Bu tarama programı ile meme kanserine bağlı görülen ölüm oranlarında erken tanı nedeniyle %20-35 azalma görülmektedir.

  1. Kalın Bağırsak (rektum) Kanseri: Bağırsakta bulunan bazı prekanseröz iyi huylu tümörler zamanla kansere dönüşebilirler. İşte hem bu lezyonları fark etmek , hem de bulgu vermeyen küçük tümörleri yakalamak için 50 yaşından itibaren her yıl dışkıda gizli kan bakılması, her 5 yılda bir sigmoidoskopi veya baryumlu çift kontrast radyografi ve her 10 yılda bir kolonoskopi yapılması önerilmektedir.

  1. Prostat Kanseri: Amerikan Üroloji Derneği, 50 yaşın üzerinde olup en az 10 yıllık yaşam beklentisi olan kişilerde her yıl rektal tuşe (DRE) ve kanda total PSA değerleri ile tarama yapılmasını önermektedir. Yapılan çalışmalarda tarama programı uygulanan kişilerde, tümörün erken yakalanması nedeniyle prostat kanserine bağlı ölümlerde %20 ila 36 oranında azalma görülmüştür.

  1. Rahim Ağzı (serviks) Kanseri: 21-29 yaş arasında her 2 yılda bir, 30 yaş üzerinde ise arka arkaya yapılan üç test de (-) gelmiş ise her 3 yılda bir jinekolojik muayene ve PAP Smear alınması önerilmektedir.

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Meltem Nalça Andrieu, bu kanserler için kişilerin, prekanseröz lezyonların varlığı, ailesel ve genetik faktörler gibi bazı nedenlerle yüksek risk grubunda kabul edilmişlerse, tarama programlarına daha genç yaşlarda başlanıp daha sık yapılmasının gerektiğinin altını çizdi. Prof. Dr. Meltem Nalça Andrieu yaptığı açıklamada, Japonya'da yapılan mide kanseri taramalarında esas alındığı üzere bazı bölgelerde lokal nedenlerle bir kanser türü çok sık görülüyorsa, özel bir tarama programı da oluşturulabilir dedi. Ayrıca "Bu tarama programlarını oluşturmak, halka duyurmak ve önemini vurgulamak biz doktorların görevi olmakla birlikte her bireyin bu uyarıları ciddiye alarak gerekeni yapması kanser tedavi sonuçlarını iyileştirmek açısından önemli olduğunu vurgulayarak, kanser tarama programlarının önemini bir kez daha vurguladı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.