SAĞLIK
okuma süresi: 23 dak.

Savaşan: "Gülle'nin açıklamaları iyi niyetten yoksun"

Savaşan: "Gülle'nin açıklamaları iyi niyetten yoksun"

YDÜ Hastanesi Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Savaşan, Sağlık Bakanı Ahmet Gülle'nin bir televizyon programına katılarak Sağlık Bakanlığı ile YDÜ Hastanesi arasında yaşanan Protokol sorunu ve ayrıca organ nakli ile ilgili yaşanan gelişmelerle ilgili yaptığı açıklamaların kamuoyunu yanıltmaya yönelik ve iyi niyetten yoksun olarak nitelendirdi.

Yayın Tarihi: 28/08/14 08:21
okuma süresi: 23 dak.
Savaşan: "Gülle'nin açıklamaları iyi niyetten yoksun"
A- A A+

Yakın Doğu Üniversitesi (Near East Universty Nicosia Cyprus) Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre; YDÜ Hastanesi Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Savaşan'ın katıldığı bir televizyon programında Sağlık Bakanı Ahmet Gülle'nin Sağlık Bakanlığı ile YDÜ Hastanesi arasında yaşanan Protokol sorunu ve ayrıca organ nakli ile ilgili yaşanan gelişmelerle ilgili yaptığı açıklamaları kamuoyunu yanıltmaya yönelik ve iyi niyetten yoksun olarak nitelediği belirtildi.

Savaşan; Gülle'nin timsah göz yaşı dökercesine yaptığı açıklamaları gerçekleri çarpıtmaya yönelik...

Savaşan "Dün televizyon programınızda sayın sağlık bakanının tabiri caiz ise timsah gözyaşları dökercesine yaptığı açıklamalarını hayretler içinde izledik. Hayretle izledik diyorum çünkü sayın bakanın geçtiğimiz bir haftalık süreçte öfkeli ve sinirli olarak yaptığı talihsiz açıklamalarını dün yine tv ekranlarında daha yumuşak bir üslup ile tekrarlaması bu açıklamaların sadece talihsiz değil iyi niyetten yoksun olduğunu da bizlere göstermiştir"dedi.

YDÜ Hastanesi, 2010 yılından bu yana sağlıkta dışa bağımlılığı ortadan kaldırmıştır...

"Sağlıkta 2010 yılına kadar yaşadıklarımızı ve 2010'dan sonraki süreci bir hatırlayalım. YDÜ Hastanesi'nin kuruluşundan yani 2010 yılından önce başta kanser ve kalp hastalıkları olmak üzere pek çok sağlık alanında Rum'a ve yurt dışına bağımlıydık" diyen Savaşan "sağlıkta yaşadığımız bu bağımlılık ve zorunluluk hali ülke insanımızın hem devletine karşı soğumasına hem de devlet aidiyetini sorgulamasına neden olmuştur" dedi.

Ahmet Savaşan "Kurucu Rektörümüz Dr. Suat Günsel'in ülke insanımızı sağlıkta yurt dışına bağımlılıktan kurtarmak ve ailelerinin yanında kendi vatanlarında, devletlerinin çatısı altında ihtiyaç duydukları bütün sağlık hizmetlerini alabilmelerine yönelik olarak 2010 yılında YDÜ Hastanesi'ne can vermesi, insanımızın vatanına ve devletine olan inancını da arttırmıştır. YDÜ'nün ülkemize kazandırdığı uluslararası bu hastane ile sadece hasta olanlara şifa verilmemiştir, hepimizin sevdiklerimiz ve ailelermiz ile birlikte adamızda güven içinde uyumamıza ve yaşamamıza da vesile olunmuştur. Bu kapsamda son dört yılda başta kanser hastalarımız olmak üzere hiç bir insanımız mecbur olduğundan yurt dışına gitmek zorunda kalmamıştır" diye konuştu.

Güneş balçıkla sıvanmaz...

2010 yılından buyana sağlık alanında pek çok ilklerin yapıldığını ve ülke insanının ailesinin yanında ihtiyaç duyduğu bütün sağlık hizmetlerini aldığını tekrarlayan Ahmet Savaşan bütün bu gerçekler ortadayken ve YDÜ Hastanesi Dört yıldan bu güne yapılan protokoller kapsamında Dünya ve ülkemizde ölümlerin en çok yaşandığı hastalıklar olan kanser, kalp ve travmalar başta olmak üzere pek çok ciddi hastalıkla boğuşan on beş binden fazla sevkli insanına ve ayrıca da ikiyüz elli binden fazla özel hastasına, en son teknolojiye sahip tıbbi cihazlar ile uluslararası standartta ve konforda konusunun uzmanı hekimleriyle hizmet ve şifa dağıtması ne kadar ard niyetli olunursa olunsun gölgelenemeyecek kadar büyük bir hizmettir dedi. Savaşan yaşananları en güzel ifade eden atasözünün "güneş balçıkla sıvanmaz" olduğunu da sözlerine ekledi..

Gülle, kendi insanını YDÜ Hastanesi'nde ailesinin yanında, vatanında sağlık hizmeti almaktan mahrum etmiştir...

Savaşan bunun yanında Sayın Gülle'nin protokolün işlerliği ile ilgili sıkıntılar var tespitinin doğru ve fakat içeriğinin kendisinin belirttiğinden farklı olduğunun bilinmesinde büyük fayda vardır diyerek "Meselenin aslı; sayın Gülle'nin, Kurucu Rektörümüz Dr. Suat İ.Günsel'in ülke insanımızı sağlıkta dışa bağımlılıktan kurtarmak ve ailelerinin yanında tedavi olmalarını sağlamak amacıyla KKTC'ye kazandırdığı uluslararasıstandartlarda hizmet veren YDÜ Hastanesi'nden kendi insanını mahrum etmesidir" şeklinde konuştu.

Faturalar ile ilgili bilgi kirliliği yaratılıyor, YDÜ Hastanesi TC Hastanelerinden daha düşük fiyat sunuyor...

Fatura konusuyla ilgili bilgi kirliliği olduğunu anlatan Savaşan "Sayın Gülle'ye hatırlatmak isteriz ki Sağlık Bakanlığı'na YDÜ Hastanesi tarafından uygulanan mevcut fiyatlar, Ankara, İstanbul, Adana hastanelerinin katsayılarının ortalamasından 2 puan daha düşüktür. Daha açık bir ifadeyle fiyatlar daha uygundur. Ayrıca hesaplarda bizim açımızdan da herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır" dedi. Savaşan buna ek olarak Sayın Gülle'nin "Bakanlığımıza herhangi bir fatura ibraz olmamıştır"söylemi de doğruları yansıtmamakla birlikte insanımızın aklının karıştırılmasına yönelik bir manevradır şeklinde konuştu.

Uzlaşı çağrılarımıza Sağlık Bakanlığı'ndan olumlu yanıt alamadık...

Savaşan "bunun yanında Sayın Gülle'nin yazısında belirtilenin tersine, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi olarak bir çok kez bakanlığın sorun diye ifade ettiği konuların çözümlenmesine yönelik olarak bizlerin çağrıda bulunduğumuzun fakat bu çağrılara hiç bir cevap alamadığımızın da bilinmesini isterim" dedi.

Hastalarımıza hiç bir zaman faturalardan ötürü zorluk yaşatılmadı...

Savaşan ayrıca bugüne kadar Sağlık Bakanlığı tarafından YDÜ Hastanesi'ne sevki yapılan 15,000'den fazla hastaya gerekli bütün sağlık hizmetlerinin en iyi şekilde verildiğini ve hiçbir zaman onlara Bakanlıkla aralarında yaşanan problemlerin yansıtılmadığını anlattı.

Sağlık Bakanlığından olan 80 Milyonluk alacak YDÜ ile hükümet arasında bir meseledir...

"Bakanlıktan alacağımız 80 Milyon TL seviyelerine gelmesine rağmen, bu alacak meselesinin üniversitemiz ile bakanlık arasında çözülecek bir sorun olarak gördüğümüzün herkes tarafından bilinmesi gerekmektedir" diyen Savaşan "ayrıca hastanemize sevki yapılan hastalarımıza öne sürülen bu sorunlardan ötürü gerekli olan sağlık hizmetlerinin hiç bir şekilde kesintiye uğramadan verildiğini ve bundan sonra da verileceğini Kıbrıs Türk Halkı'na bir kez daha iletmek isterim" diye konuştu.

Protokolün yenilenmemesi Kanser hastalarımızı yeniden Güney Kıbrıs'a muhtaç edecektir...

Bakanlığın protokolü yenilememe kararının, ülkemizin kanayan yarasıhaline gelen kanser hastaları ve daha pek çok diğer hastayı Güney Kıbrıs'a yeniden muhtaç edecektir diyen Savaşan " bu karar fevkalade yanlış ve büyük mağduriyetler ve mutsuzluklar yaratan bir karar olmuştur" diye konuştu.

Dün Bakan Gülle tarafından "uçağa binemediğinden" ötürü 14 yaşında bir çocuk kalp hastası YDÜ Hastanesi'ne gönderilmiştir...

Dün akşam YDÜ Hastanesi'ne onlu yaşlarda önemli kalp rahatsızlığı yaşayan ve devlet hastanelerimizde tedavisi yapılamayan bir çocuğumuz tıbbi ve insani tariften yoksun bir ifade ile "uçağa binemez, masrafları tarafımızdan karşılamacaktır" denerek hastanemize gönderildiğinin ve bu çocuğumuza zamanında müdahale edilerek hayatının diğer pek çok vakada olduğu gibi kurtarıldığının da bilinmesinde fayda görüyorum.

Bakan Uzun'un döneminden kalan 22 milyon TL'den de haber yok...

Savaşan "sevkli hastalara verdiğimiz sağlık hizmetlerinden kaynaklanan 80 milyon TL'ye ulaşan alacağımız yanısıra Ahmet Uzun'un bakanlık döneminden kalan hemşirelerimizin okul ücretleri, yemek ve konaklama hizmetlerinden kaynaklanan 22 Milyon TL'den de herhangi bir haber yoktur ve ödemesi de alınmamıştır" diye konuştu.

Adama sormazlar mı elinizdeki faturaları neden ödemediniz diye...

Sağlık Bakanı'nın anlattıklarının yani kendilerinde olan faturaların toplamının 10 milyon olduğunu bir an kabul ettiğimizi düşünelim adama sormazlar mı diyen Savaşan " üç yıl sizden önceki bakanlar döneminde, bir yıl da sizin döneminizde YDÜ Hastanesi'ne sevk ettiğiniz hastaların sizin elinizde olduğunu iddea ettiğini faturaların ödemesini niye yapmadınız? Ve ayrıca da çarpık diye nitelendirdiğiniz bu ilişkide bir yıl boyunca neden hasta göndermeye devam ettiniz de şimdi vazgeçmeye karar verdiniz?" ifadelerini kullandı.

Sağlık Bakanının Niyeti apaçık ortada...

Bakan tarafından kamuoyunda konuşulan konuların aslında detay ve laf cambazlığı olduğunu anlaran Savaşan "niyet açıktır ve ortadadır. Yapılan bu uygulama ile Kıbrıs'ta yaşayan insanlarımız Güney'e ve yurt dışına gitmeye zorlanıyor. Taktir halkımızındır" diye konuştu.

Bizim Devletimiz veye kurumları ile herhangi bir sorunumuz olamaz...

Savaşan "Bizlerin Ne Devletimiz ne de kurumları ile herhangi bir sorunu olamaz. Dün olduğu gibi bizler Sağlık Bakanlığımızın bizlere sevk ettiği bütün hastalara en iyi hizmeti vermek için çalışıyoruz ve çalışacağız" diye konuştu. Alacak meselesi üniversitemiz ile mevcut hükümetler arasındadır ve mutlaka çözülecektir. Çözüleceğine inanıyoruz. Onun için biz bu konuyu mesele etmiyoruz. Biz bu konuyu alacaklı taraf olmamıza rağmen mesele etmezken sayın bakanın çıkıp bundan yakınması bundan şikayet etmesi insanı hayrete düşürmektedir. Yani hani onların alacağı olsa biz ödemesek anlayalım ama alacaklı taraf biziz sağlık hizmeti vermeye devam ediyoruz, şikayetimiz de yok, bi şekilde çözülecek diyoruz, buna rağmen siz bunu çıkıp başka başka noktalara çekmeye çalışmanız acaba niyetiniz nedir sorusunu da beraberinde getiriyor" dedi.

Hiç kimsenin insanımızı sağlıkta geriye götürme hakkı yoktur...

"Bütün bu yaşananlar ortada iken yapılan uygulamlar ile insanımız dört yıl geriye yani YDÜ Hastanesi'nin olmadığı dönemlere götürülmeye çalışılıyor. Bunu kimsenin anlamasını beklemeyin" diyen Ahmet Savaşan "zaten ne biz ne de halkımız bu ısrarı anlamış değildir" diye konuştu. Savaşan hiç kimsenin insanımızı sağlıkta geriye götürme hakkının olmadığını vurguladı.

Sözüm ona "kanser hastalarını mağdur etmeyeceğiz" söylemi hastalarla alay etmektir...

Kanser teşhis veya takibinde Rum tarafında da da olmayan ve YDÜ Hastanesi'nde bulunan PETCT çekimleri için bile ki bu işlem 3-4 saat sürüyor, kanser hastalarımızı yurt dışına göndermeye çalışan bir zihniyetin sözüm ona "kanser hastalarımızı mağdur etmeyeceğiz" demesi bu yüreklerine ateş düşmüş insanlarımız ile en hafif ifadeyle alay etmektir" dedi.

YDÜ Hastanesi Sağlık Bakanlığı'nın izni ile kurulmuş ve onun denetimindedir...

Savaşan "Devlet Hastaneleri ile bizlerin arasında bir rekabet varmış gibi davranmak ve bizlere zarar vermek için çeşitli davranışlar içine girmek ülke insanına zarar vermektedir. Tekrar ediyorum biz böyle anlamsız bir tutum içinde olmadık olamayacağız. YDÜ Hastanesi Sağlık Bakanlığı'nın izni ile kurulmuş ve onun denetiminde bir hastanedir, devletin hastanesidir" dedi.

Bu sorun Sağlık Bakanlığı'nı aşmış, hükümet meselesi haline gelmiştir...

Bu sorunun Sağlık Bakanlığı'nı aştığını ifade eden Savaşan "bu sorun bütün ülkeyi ilgilendiriyor, yani bu sorun artık hükümetin çözmesi gereken bir hal almıştır" dedi. "Eğer bugün bir hükümet var ise iktidar var ise ülkemizde tekrardan kanamaya başlayan bu yaranın bir an önce sarılması, insanımızın tekrardan kendi ülkesinde sağlık hizmeti alınmasının önünün açılması için gereken yapılmalıdır" diye konuştu.

Bakana özel ile Üniversite Hastanesi'nin farkını birilerinin hatırlatması şart oldu...

Bakan Gülle'yi dün tekrardan tv'de izlediğini ifade eden Ahmet Savaşan, Gülle'nin ısrarla YDÜ Hastanesi'ne özel hastane dediğini, üniversite hastanesi demekten kaçındığını belirterek "Bakana özel ile Üniversite Hastanesi farkını birilerinin hatırlatması şart oldu" diye konuştu.

Bizler ülke insanımızın hastane ve hekim seçme hakkı olmasını savunuyoruz...

Savaşan "buradan çok önemli bir noktanın daha altını çizmek istiyorum. Bizler ülke insanımızın hekim ve hastane seçme şansı olmasını istiyoruz. Türkiyemiz 70 milyonda bu sorunu Dünya'ya örnek olacak şekilde çözmüştür. Bizler de bu sorunu bir an önce çözmeli ve KKTC vatandaşlarının da hastane ve hekim seçme hakkını kendilerine vermemiz gerekmektedir" dedi.

YDÜ Hastanesi'nin nakilleri başlatmaktaki amacı başta kendi insanları yanısıra ihtiyaç duyan bütün hastalara şifa vermektir...

Savaşan yine son haftalarda gündemi başka bir konu kalmamış gibi meşkul eden bir diğer konunun organ nakli olduğunu belirterek "bizim amacımız, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde ileri tedavi yöntemi olan organ nakillerini yaparak, başta kendi insanımız olmak üzere ihtiyaç duyan bütün hastalarıiyileştirmek, yaşama sürelerini uzatarak hayatlarını daha nitelikli sürdürmelerine olanak yaratmaktır" dedi.

YDÜ Hastanesi KKTC Sağlık Bakanlığı'ndan 2012 yılında, 3/2012 sayılı yazı ile "Organ Nakli Yapılabilir" iznini almıştır...

YDÜ Hastanesi'nin açılışı ile birlikte KKTC'de yapılamayan pek çok özellikli ameliyat ve tedavinin ilk defa büyük başarılar ile gerçekleştirilmeye başladığını anlatan Savaşan "Hastanemiz karaciğer, böbrek, kalp, kemik iliği, kök hücre nakilleri ile yapay kalp işlemleri yapabilmek için hazırlıklarını uzun zaman önce tamamlamıştır" diye konuştu. Savaşan, gerekli bütün hazırlıkların tamamlanması ve bakanlık tarafından denetimlerin yapılmasının ardından YDÜ Hastanesi'nin 2012 yılında KKTC Sağlık Bakanlığı'ndan, 3/2012 sayılı yazı ile"Organ Nakli Yapılabilir" iznini de aldığını yineledi.

Nakilleri yapacak konusunda uzman hekimler yanısıra eğitilmiş hemşire, teknisyen ve diğer sağlık çalışanları da hazır...

YDÜ Hastanesine verilen bu izne bağlı olarak Organ ve Doku Nakil Merkezi'nin kurulduğunu anlatan Savaşan, hastane bünyesinde gerek tam gerekse de yarı zamanlı çalışan organ ve ilik nakli yanı sıra yapay kalp nakillerini de yapabilen konusunda uzman hekimlerin bulunduğunu söyledi. Savaşan, bu hekimler ile çalışacak hemşireler yanı sıra diğer sağlık personelinin de söz konusu nakiller ve işlemler için eğitimli olduğunu sözlerine ekledi.

YDÜ Hastanesi'ne Sağlık Bakanlığı tarafından Böbrek ve yapay kalp nakilleri için sevkler yapılmıştır...

Geçtiğimiz yıl YDÜ Hastanesi'ne Sağlık Bakanlığı tarafından böbrek nakli yanı sıra yapay kalp nakili yapılması için sevklerin yapıldığını anlatan Savaşan iki sevkli iki de özel hastamıza yaptığımız suni kalp nakilleri son derece başarılı olmuştur. Böbrek nakli konusunda ise hastanemizde gerekli bütün test ve hazırlıkların tamamlamasına rağmen vericinin böbreğini vermekten vazgeçmesi nedeniyle söz konusu nakl yapılamamıştır" diye konuştu.

"Ülkemizde böbrek yetmezliği bulunan hastalara nakil gerekiyor"...

Organ nakli için araştırma ve hazırlık döneminin yerli halka göre daha büyük bir sorun olduğunu vurgulayan Savaşan, "Biz tüm bu çalışmaları başlatırken ve organ naklini hedeflerken düşündüğümüz kendi ülkemizde 170'e yakın bulunan böbrek yetmezliği hastalarıydı. Bu 170'e yakın hastanın büyük bir kısmına da nakil gerekmektedir. Bunun yanında ülkemiz akrabalık bağlarını çok kolay tespit edebilen bir yerdir, biz bu başlangıcı yapıp hastalarımıza yolu açmayı hedefledik" diye konuştu.

Cumhurbaşkanımız Eroğlu'nun huzurunda niyetimizi ülkemize ve Dünya'ya duyurduk...

YDÜ Hastanesine böbrek nakli olmak amacıyla geçtiğimiz hafta iki yabancı uyruklu hastanın başvurduğunu anlatan Savaşan, "bizler de nakil yapmaya yetkili bir hastane olarak, yasalar, uluslararası kurallar ve etik değerler çerçevesinde hastalarımıza önümüzdeki günlerde böbrek nakli yapılması için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Nakiller, KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Dr. Derviş Eroğlu'na yaptığımız ziyarette ülkemiz ve Dünya kamuoyuna duyurduğumuz gibi, yasalara, uluslararası kurallara ve etik değerlere uygun olarak Sağlık Bakanlığı ve diğer ilgili kurumlar ile iş birliğinde yapılacaktır. YDÜ olarak bizler mevcut yasanın da üzerinde davranarak akrabalık şartını da arayacağımızı belirmiştik. Ayrıca aldığımız bu akrabalık belgelerini de TC'de de onaylatarak gerekli bütün mercilere de gönderdiğimizin herkes tarafından bilinmesinde büyük fayda vardır" dedi.

Sağlığın hem kamu hem de özel ayağını birbirinden ayrı düşünmek söz konusu olamaz" diyen Gülle adeta toplumla alay ediyor...

Sayın Gülle'nin sık sık "sağlığın hem kamu hem de özel ayağını birbirinden ayrıdüşünmek söz konusu olamaz" diye başladığı mektubunda vurguladığı bu çok önemli hususun uygulamada tam tersinin yapılması Sayın Gülle'nin niyetini göstermesi bakımından büyük önem arz etmektedir diyen Savaşan "Kamuoyunda Bakan ve malum çevreler tarafından dillendirilen ve devletimizin adının "organ mafyası" ile anılmasına sebep olan o talihsiz açıklamalarda Bakan'ın "oy birliği ile geçirdik" diyerek övündüğü ve Cumhurbaşkanı'mız tarafından Meclis'e geri gönderilen söz konusu yasada nakillerin beş yıl süre ile Devlet Hastanesi tarafından yapılması öngörülmektedir. Daha açık bir ifade ile gerek Bakanın gerekse de ilgili komitenin bu konuda eşitlik ilkesini göz ardı ettiği ve ayrıca Sayın Bakanın her fırsatta söylediğinin tersine kamu ile özel ayırımı yapıldığı gün gibi ortadadır. Sayın Gülle bu tavrı ile adeta toplum ile alay etmektedir" dedi.

"Açıklamalar tarihe utanç verici bir şekilde yazıldı"...

Savaşan, ikinci sorunun ise organ nakli ile ilgili olduğuna dikkat çekerek, Sağlık Bakanı ağzından dünyaya Kıbrıs'ta "organ mafyasının kol gezdiği" duyurulmuştur. Bu açıklama talihsiz olduğu kadar, Kıbrıs Türk tarihine de utanç verici bir tavır olarak geçmiştir. Siz eğer bir devletin bakanıysanız yüzde 100 emin olmadan kendi ülkenize ve kendi ülkenizin saygın bir üniversitesine bu çamuru atmazsınız ve atmaya çalışanlara da izin vermezsiniz. Hal böyleyken sayın bakanın ve ilgili çevrelerin daha hastaları hastanemizde kabul etmeden önce, organ nakli yapma noktasına geldiğimizi açıklamamız ve bu konudaki gelişmeleri de devletin diğer kurumlarına da bu konuda bilgi vermemizin ardından malum açıklamaların yapılması art niyetten başka bir şey değildir. Bu açıklamalar KKTC'nin yani ülkemizin ve devletimizin adına leke düşürücü çok vahim ve talihsiz bir söylemdir" dedi.

"Yeni yasaya bizlerde katkı koyduk"

1991 yılında geçmiş olan ve pek çok eksiği bulunan mevcut yasanın yürürlükte olduğuna dikkat çeken Savaşan, "Bu yasa yürürlüktedir ve biz de bir hukuk devletiysek mevcut olan yasaya uymak durumundayız. Hal böyle olmasına rağmen YDÜ Hastanesinin profesörleri Sağlık Bakanının yeni yasa diye övündüğü söz konusu yeni yasaya katkı koymuştur. Uluslararası kuralların bu yasa içerisinde yer almasına ve güncellenmesine bizler de yardımcı olduk. Buna rağmen Hükümet yasayı son dakikada eklediği bir madde ile KKTC'de organ ve doku naklinin 5 yıl boyunca Devlet hastanesinde yapılabileceği şeklinde sınırlamıştır. Geçmiş hükümetin YDÜ Hastanesi'ne verdiği iznin şimdiki hükümet tarafından yasa marifeti ile alınması ve şu an itibarı ile gerek alt yapısı gerekse de diğer eksikliklerinden ötürü yapamayacak devlet hastanesine bu yetkinin verilmesi iyi niyetten ve ülke ihtiyaçlarının karşılanması noktasında fevkalade noksandır. Yapılan bu manevra ile ülkemizde organ nakli bekleyen başta böbrek hastaları yanındaki pek çok hastamızı da mağdur eden bu girişimden vaz geçilmesini temenni ediyoruz.

Niyetimiz şevfaflıktan yana olmasaydı Suat Hocamızın öz halasına çoktan böbrek nakli yapardık...

Niyetlerini her platforumda anlattıklarını ifade eden Ahmet Savaşan " niyetimiz ve tutumumuz dürüstlük, şevfaflık olmasaydı ve sadece mevcut yasaya göre davranmak isteseydik, akrabalık bağı aramaksızın şu anda gündemde olan iki turist hastadan önce uzun süreden beri böbrek yetmezliği ile boğuşan Suat Hocamızın öz halasına yabancı bir vericiden böbrek nakli yapardık. Bizler bu yola gitmedik, ve gitmeyeceğiz" dedi.

Sağlık Bakanlığı'nın YDÜ Hastanesi'ni denetlemeye izin verilmedi söylemi tamamen yalan ve maksatlıdır. Arzu edenler kamera kayıtlarından gerçeği görebilirler...

Sağlık Bakanlığı ile tabipler Birliği'nin YDÜ Hastanesi'ne alınmadığı ve denetime de izin verilmediği hususu tamamen yalan ve maksatlı olarak kullanılan bir argüman olduğunu vurgulayan Savaşan arzu edenlerin üniversitenin ftp adresinden Bakanlık heyetinin ki bakanlık müdürü başkanlığında 5 avukat eşliğinde YDÜ Hastanesi yöneticileri, doktorlar ve diğer ilgililerin de dört beş saat boyunca refakat ettiği denetimin kamera kayıtlarını da görebileceklerini söyledi. Savaşan ayrıca bu denetimler esnasında bakanlık heyetine nakiller başta olmak üzere her konuda kendileri ile iş birliği yapmaktan büyük mutluluk duyacağımızı belirtmemize rağmen bunların tersinin söyleniyor olmasını da halkımızın taktirine bırakıyorum diye konuştu.

Makamlar geçicidir, YDÜ Hastanesi Kalıcı...

Bütün makamların geçici olduğunu vurgulayan Ahmet Savaşan YDÜ Hastanesi'nin ülke insanına ait olduğunu söyleyerek "hepimize ve bizden sonraki nesillere de hizmet edecek olan YDÜ Hastanesi'nin kalıcı olduğunun herkes tarafından bilinmesinde fayda vardır şeklinde konuştu.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.