SAĞLIK
okuma süresi: 10 dak.

Evde eğitim için tüzük hala askıda

Evde eğitim için tüzük hala askıda 

Kemal Saraçoğlu Lösemili Çocuklar ve Kanserle Savaş Vakfı Koordinatörü Gediz İnan, kansere yakalanan çocukların evde eğitim görebilmeleri için bir tüzük oluşturulması gerektiğini vurgulayarak, "Daha önce tüzük için Eğitim Bakanı Arabacıoğlu ile görüşmüştük, fakat bu isteğimiz hala askıdadır" dedi.

Yayın Tarihi: 23/10/14 10:15
okuma süresi: 10 dak.
Evde eğitim için tüzük hala askıda 
A- A A+
Kıbrıs Postası - Eniz ORAKCIOĞLU

Kemal Saraçoğlu Lösemili Çocuklar ve Kanserle Savaş Vakfı tarafından hazırlanan ve gazetemiz Kıbrıs Postası'na sunulan verilere göre, son on yılda kanser hastalığına yakalanan 0-21 yaş arası çocuk sayısı 104. Bu verilere göre, lösemi ve lenfoma olan çocukların sayısı 58, beyin tümörü teşhisi konulanların sayısı 11, kemik ve kemik üzeri yumuşak doku tümörü 8, diğer çeşitli kanser hastalıklarına yakalanan çocuk sayısı ise 27. Yine verilere göre çocukluk çağlarında kansere yakalanıp hayatını kaybedenlerin sayısı 20.

"Maddi destek çok önemli"

Kemal Saraçoğlu Lösemili Çocuklar ve Kanserle Savaş Vakfı Koordinatörü Gediz İnan, yaptıkları işin yürüyebilmesi için maddi desteğin çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Çocukların her türlü ihtiyacını, elimizden geldiğince ve vakfın bütçesi yettiği sürece karşılamaya çalışıyoruz. Bunun yanında bazı kanser türleri Türkiye'de tedavi gerektiriyor olmasından kaynaklı, onların sıkıntı çekmemesi için en süratli şekilde maddi destekte bulunuyor ve çocukların eğitimlerine destek veriyoruz. Vakfın yaptığı maddi desteğin ötesinde en önemli olanda manevi desteği çocuklarımıza hissettirmektir ve biz bu aile ortamını kurduğumuza inanıyoruz" şeklinde konuştu.

"Hareket etme kabiliyetimizle maddi gücümüz orantılıdır"

Devletin kanser hastalarının tedavisini üstlendiğini belirten İnan, "Türkiye'de devletin anlaşmalı olduğu hastanelere hastaları sevk ederek tedavileri sağlanıyor. Fakat tedavinin çok pahalı olması nedeniyle bu hastanelerde ülkenin yaşadığı maddi sıkıntılardan dolayı borçlar birikiyor ve böyle olunca da Türkiye'den temin edilmesi gereken bazı ilaçları almakta zorluklar yaşıyoruz. Bunun yanında son dönemlerde ilik nakli gereken çocuklarımızın Türkiye'de olmayan ilaçlarını vakıf olarak biz temin ediyoruz. Tabi ki temin ettiğimiz bu ilaçlara gerçekten çok yüksek miktarlar veriyoruz ve anında bu parayı ödemek zorunda kalıyoruz. Bu ilaçların anında temin edilmesi konusunda zamanla yarışıyorsunuz ve devlet eliyle temin edilmesini beklemek bir hayli zaman geçmesine ve tedaviye geç kalınmasına neden olacağı için bu görevi biz üstleniyoruz. Tabi ki bizim tarafımızdan karşılanan ilaçlar daha sonra devletten talep ediliyor, çünkü bizim anında hareket etme kabiliyetimizle maddi gücümüz orantılıdır. Devletten talep edilen ilaç paraları ise geç ödeniyor ve hala daha temin ettiğimiz ilaçların parasını bekliyoruz" dedi.

"Tüzük oluşturulmalı"

KTÖS'ün geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada lösemi hastası 2 çocuk için gönüllü olarak onlara evlerinde ders verebilecek öğretmenlere ihtiyaç duydukları çağrısında bulunması üzerine İnan şunları söyledi; "Çocuklara psikolojik desteğimizin yanında eğitimlerine de desteğimiz oluyor. Tedavi sebebi ile hasta olan çocukların eğitimden bir hayli geri kalma sorunları oluşabiliyor. Genele baktığımızda biz gönüllü eğitimin çok uzun sürmeyeceği inanıyoruz. Haziran ayında evde eğitim görmesi gereken iki çocuk ve genelde bu sorunu yaşayan ve yaşayacak olan çocuklar için bir tüzük hazırlanması için Eğitim Bakanı Arabacıoğlu ile görüşmüştük, fakat bu isteğimiz hala bugün askıdadır. Her sene aynı sorunu yaşayarak Eğitim Bakanlığındaki yetkililerin inisiyatifi veya iyi niyetiyle bu sorunu aşmaya çalışıyoruz, ama artık her seferinde gidip konuşup, ricada bulunarak bu sorunu çözmeye çalışmanın yerine bir tüzükle sorunun tamamen ortadan kaldırılması gereklidir."

"Öğretmenlerin maaşını vakıf ödeyecek"

Gediz İnan, lösemili iki çocuğun eğitimiyle ilgili olarak KTÖS'le sorunu birlikte aşmaya çalıştıklarını söyleyerek, "Bu iki çocuk tedavilerinden dolayı okula gidip eğitim göremiyorlar. Defter ve kitaplarını hazırlayarak eğitim almayı bekliyorlar. Gelinen son noktada Eğitim Bakanlığıyla son görüşmemizde sendikayla birlikte geçici bir öğretmen bulunması ve öğretmenlerin maaşlarının da vakıf tarafından ödemesi kararı alındı. Tabi ki buradaki sorun öğretmen bulmaktan ziyade, karne verme yetkisi olan ve eğitim Bakanlığının tanıyacağı bir öğretmen olmasıdır" diye konuştu.

"Eğitim desteği veriyoruz"

İnan, üye çocuklar için yapılanları da şu şekilde sıraladı; "Çocuk onkoloji bölümünün tüm ihtiyaçları vakıf tarafından giderilmekte ve servis tümden vakıf tarafından yenilenmiştir. Bunun yanında çocuklarımız ve aileleri için tatil organizasyonları, çocukların doğum günü kutlamaları, yılbaşı yemeği organizasyonlarda vakıf tarafından gerçekleştirilmektedir. Eğitim anlamında da elimizden geldiğince çocuklarımıza katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Örneğin; 3 üniversite öğrencimize eğitim destek bursu, dershaneye giden çocuklarımıza maddi destek, maddi sıkıntıda olan öğrencilerimize kantin harcamaları ve okul masrafları karşılanmaktadır. Maddi sıkıntıda olan aileleri ziyaret ederek ve eksikleri temin ettik. 18 yaşını dolduran gençlerinize işe girmeleri için bakanlık düzeyinde çalışma yaptık. Vakıf psikoloğu tarafından ücretsiz hizmetin yanında birçok ihtiyaca da el uzattık"

"Güneydeki donör bankasından yararlanıyoruz"

Ülkemizde kemik iliği donör bankasının bulunmamasının dezavantaj olmadığını anlatan Gediz İnan, "Bilindiği üzere, vakfımız bu doğrultuda güneyde bulunan Karaiskakio Vakfı tarafında yönetilmekte olan ve Kıbrıs adasında bulunan tek kemik iliği bankası olan 'Kıbrıs Kemik İliği Donör Bankası' bünyesinde uzun yılardır çok başarılı bir ilişki yürütülmektedir. Nakil gereken hastalarımızın aile, yerel ve dünya havuzu taramalarını bütün masraflarını üstlenerek yapıyorlar. Bu ilişki çerçevesinde, vakfımız kemik iliği donörü olmak için gönüllü olan tüm Kıbrıslı Türkleri Kıbrıs Kemik İliği Donör Bankası'na kaydedilmesi sağlamaktadır" dedi.

"Kan kampanyaları düzenliyoruz"

Hastalara yönelik olarak hızlı bir şekilde uygun donörün bulunmasını sağlamak için aynı soydan gelmiş olan yüksek sayıda donörü bulunduran bir kemik ilik havuzunun oluşturulması gerektiğini vurgulayan İnan, bu havuza yeni donörlerle takviye edilmesi gerektiğini anlattı. "Bunun sürdürülebilir bir şekilde devam etmesini sağlayacak her türlü mekanizma ülkemizde lösemi farkındalığının ve insanlarımızın bu hastalık ile mücadele eden insanlara karşı duyarlılıklarının artmasını sağlayacak faaliyetler ve de bu faaliyetleri destekleyecek donör kayıt kampanyalarının düzenli olarak organize edilmesini içermelidir. Vakfımız kurulduğu günden bu yana kanser konusunda toplumumuzu bilinçlendirme çalışmaları yapmakta ve donör artırma amacı ile de düzenli olarak imkânlarımız çerçevesinde küçük kan kampanyaları düzenlemektedir. Böylelikle, yaşlanma sonucu kemik iliği donör havuzundan çıkarılan tüm donörlerin yerine, yeni donörlerin eklenmesi amacına da hizmet etmektedir."

"Dünya Kemik İlik Havuzuna kayıt yaptırın"

İnan, sözlerine şu şekilde devam etti; "İki vakıf bir birine gereken desteği vererek yıllardır iyi ilişkiler içinde çalışıyoruz, çünkü bu olay din, dil ve ırk geçersiz olduğu bir nokta olmakla birlikte, insanlıkla ilgilidir. Şimdiye kadar 42 tane Kıbrıslı Türk dünyada bilmediği 42 insana 2'nci bir yaşam şansı verdi. 7 Kasım'da da her yıl yaptığımız donörlerimizin onuruna yemek düzenleyerek, yaptıkları bu değeri biçilmez şey için onları bir araya getiriyoruz. 18 – 45 yaş arası herkesi gönüllü kemik iliği donörü olarak kayıt yaptırmaya çağrıda bulunarak, KKTC vatandaşı her bireyin Kıbrıs Kemik İliği Donör Bankası aracılığı ile "Dünya Kemik İlik Havuzuna" kayıt yaptırması, özelde ülkemiz hastalarımız genelde ise tüm dünyadaki lösemi hastalarına bir umut olacaktır."

"Hastalara palyatif bakım yapıyoruz"

Kemal Saraçoğlu Lösemili Çocuklar ve Kanserle Savaş Vakfı Palyatif Bakım Birimi Hemşiresi Servet Özeralp, Palyatif bakımın kanser hastalarının biten tedavilerinden sonra evdeki bakımlarını içeren bir bilim olduğunu belirterek, "Doktor, psikolog ve hemşireden oluşan bir ekip çalışmasıdır. Hastaların evlerinde aileleriyle birlikte yapılır. Daha çok bakımları kapsamaktadır. Vakfımız adına hemşire olarak daimi çalışan ben ve psikolog Selen Üstüner ve Gönüllü olarak çalışan Dr. Mustafa Gazi ile palyatif bakımı hastalarımıza sunuyoruz" şeklinde konuştu.

"Karaiskakio Vakfı yetişkin hastaların tahlilerini yapıyor"

Özeralp, ülkemizde bulunan 500'e yakın yetişkin kanser hastası tetkiklerinin de Karaiskakio Vakfı tarafından yapıldığını belirterek, "Hastalarda belirtiler ortaya çıktıktan sonra kemik iliği ve kan yoluyla alınan tetkiklerin sonuçlanması ve teşhisin konmasıyla ilgili tahliller bizim aracılığımızla güneye Karaiskakio Vakfına gönderilir ve ücretsiz olarak yapılır" şeklinde konuştu.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.