Nevhiz Özer: "Donör sayısını artırarak umut olalım"

Deniz ABİDİN

Özer, donör sayısının artmasının gerekliliğine dikkat çekerek, herkesin duyarlı olmasını istedi ve "donör sayısını artırarak umut olalım" dedi.

Ülkemizde 59 çocuk kanserle mücadele ediyor. Son on yılda kanser teşhisi konulan çocuk sayısı 104 olarak belirtildi. 58 çocukta lösemi ve lenfoma en çok görülen tür olarak kaydedildi. Son on yılda 20 çocuk ise kanserden hayatını kaybetti.

Kıbrıs Postası'na çocukluk çağı kanserleri farkındalık ayı nedeniyle açıklamalarda bulunan Kemal Saraçoğlu Lösemili Çocuklar ve Kanserle Savaş Vakfı Başkanı Nevhiz Özer, vakıf ve çalışmaları hakkında bilgi verdi. Dünya Kemik İliği havuzunda Kıbrıs'tan kayıtlı 108 bin donör olduğunu belirten Özer, bunun 22 bininin Kıbrıslı Türk'lere ait olduğunu söyledi. Özer, bugüne kadar 42 Kıbrıslı Türk'ün dünyada bilmediği 42 kişiye ilik vererek ikinci bir yaşam şansı tanıdığını söyledi. Özer, donör sayısının artmasının gerekliliğine dikkat çekerek, 18-45 yaş arası herkesi gönüllü Kıbrıs Kemik İliği Donör Bankası aracılığıyla Dünya Kemik İlik Havuzu'na kayıt yaptırmaya davet etti.

Ülkemizde 59 çocuğun kanserle mücadele etmekte olduğunu dile getiren Özer, son on yılda kansere yakalanan çocuk sayısının 104 olduğunu söyledi. Özer, lösemi ve lenfoma teşhisi konulan çocuk sayısının 58, beyin tümörü teşhisi konulan çocuk sayısının 11, kemik ve kemik üzeri doku tümörü teşhisi konulan çocuk sayısının 8, diğer çeşitli kanser türü hastalığa yakalanan çocuk sayısının ise 27 olduğunu söyledi. Verilere göre, son on yılda ise 20 çocuk kanserden hayatını kaybetti.

Özer: "Bu yıl 8 kişi donörünü vererek umut oldu"

Özer, bu yıl üç kişinin donörünü vererek başka üç kişiye umut olduğunu belirterek, beş kişinin ise ilik nakli gerektiren kişilere ikinci kez donörünü verdiğini söyledi. Özer, vakıf olarak bugün 59 kanser teşhisi konulan çocuğa destek sağladıklarını ifade ederek, vakfın işlerinin yürüyebilmesi için maddi desteğin önemine değindi. Özer, vakfın yapılan bağışlarla ayakta durduğunu vurguladı. Bazı kanser türlerinin tedavisi için Türkiye'ye gidilmesi gerektiğini söyleyen Özer, çocukların ve ailelerin sıkıntı çekmemesi için maddi ve manevi destek sağladıklarını belirtti.

"Devletin hasta sevki zaman alıyor"

Devletin kanser hastalarının tedavisini üstlendiğini dile getiren Özer, devletin Türkiye'deki hastanelere hasta çocukları sevk etmesinin biriken borcu nedeniyle uzun süre aldığını anlattı. Özer, Kıbrıs'ta yapılamayacak tedaviler için Türkiye'deki hastanelere çocukları daha hızlı sonuç alabilmek için vakıf olarak sevk ettiklerini, daha sonra maliyetini devletten talep ettiklerini söyledi. Özer, tedavisi devam eden çocukların okula gidemediğine dikkat çekerek, hastanede ve evde eğitim almalarını sağlamak için son dört yıldır Eğitim Bakanlığı ile işbirliğinde gönüllü öğretmenlerle bunu sağladıklarını belirtti.

"Gönüllü öğretmenlerle çalışıyoruz"

Gönüllü yapılan bu eğitimin çok uzun süreceğini vakıf olarak sanmadıklarını ifade eden Özer, her yıl bu nedenle Bakanlığı ziyaret ettiklerini, her yeni gelen Bakana da bunu tekrar anlatmak zorunda kaldıklarını belirtti. Özer, kanser teşhisi konulan 3 çocuğun eğitiminin, Eğitim Bakanlığı ve sendikalar yardımıyla evde sürdürüldüğünü dile getirdi. Çocukların yılsonunda devlet himayesinde bir karneye ihtiyacı olduğunu ifade eden Özer, Bakanlığın bunu bir tüzük haline getirmesi gerektiğini ve bu sorumluluğu üstlenmesi gerektiğini söyledi. Devlet Hastanesi Çocuk Onkoloji servisinin tüm ihtiyaçlarının yine vakıf tarafından karşılandığını belirten Özer, "50+" projesi ile ünlü kişilerin özel eşyalarının satışa sunulacağını ve gelirle yeni yapılacak olan Onkoloji Çocuk Servisi'nin eşyalarının karşılanmasının planlandığını söyledi. Vakıf olarak moral vermek adına, hasta çocukları aileleriyle birlikte yılda bir kez yurtiçi tatile çıkarttıklarını söyleyen Özer, doğum günleri ve yeni yılın da unutulmadığını belirtti.

"Maddi manevi desteğimiz sürüyor"

Özer, "Vakfımız tarafından eğitim destek bursu verdiğimiz çocuklarımız var. Dershane yanında okul masraflarını karşıladığımız çocuklarımız var. Tedavi için yurt dışına giden çocukların ailelerinin kalabilmeleri için ev kiralarını vakfımız karşılıyor. Çocuklara ve ailelere vakfın psikoloğu tarafından ücretsiz hizmet veriliyor" dedi.

Nevhiz Özer, vakıf olarak, sadece farkındalık ayında değil, yıl içine yayılan projeleri ve düzenledikleri etkinlikler olduğunu anlattı. Özer, vakıf çerçevesinde kesintisiz devam eden seminerler olduğunu söyleyerek, 2002 yılından bu yana geleneksel olarak toplumu bilinçlendirmek adına düzenledikleri afiş ve slogan yarışması olduğunu belirtti. Özer, yılda bir kez vakfın faaliyetlerinin anlatıldığı "Martı" isimli dergi yayımladıklarını anlatarak, hastalığın son aşamasına gelmiş çocuklara vakıf olarak evde bakım hizmeti sağladıklarını kaydetti. Güney'deki Karastakio Vakfı ile işbirliği içinde olduklarını söyleyen Özer, kök hücre bulunması için çalışmalar yaptıklarını belirtti.