SAĞLIK
okuma süresi: 13 dak.

Yrd. Doçent Dr. Özdoğanoğlu, uyku apne hastalığı hakkında önemli açıklamalarda bulundu

Yrd. Doçent Dr. Özdoğanoğlu, uyku apne hastalığı hakkında önemli açıklamalarda bulundu

Yrd. Doçent Dr. Özdoğanoğlu'nun horlama ve tıkayıcı uyku apne hastalığı hakkındaki açıklamaları şöyle:

Yayın Tarihi: 23/07/15 11:48
okuma süresi: 13 dak.
Yrd. Doçent Dr. Özdoğanoğlu, uyku apne hastalığı hakkında önemli açıklamalarda bulundu
A- A A+

Uykuda görülen Solunum bozukluklarının en hafifi horlama hastalığı, en ağır şekli de tıkayıcı uyku apnesidir. Normal erişkin inanların en az %10'unda ve çocukların % 12'sinde horlama görülmektedir. 60 yaş üzerinde bu oran % 40-50 civarına yükselmektedir.

Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi Müdürlüğü'ne açıklamalarda bulunan YDÜ Tıp Fakültesi Hastanesi KBB ve Baş & Boyun Cerrahisi Anabilim Dalından Yrd. Doç. Dr. Tunis Özdoğanoğlu, "Horlama ve Tıkayıcı Uyku Apne Hastalığını"'nın nedenleri, olumsuz etkileri, sebepleri ve Tedavisi hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Yrd. Doç. Dr. Özdoğanoğlu şöyle devam etti; Horlama problemi erişkinde en sık orta yaşlı, kilolu erkeklerde görülür ve yaş ilerledikçe görülme sıklığı artar. Charles Dickens 1830'lu yıllarda Pickwick Klübü üyelerini tariflerken kullandığı bulgular şişman, kırmızı yüzlü, oturduğu yerde uyuklayan erkek ve kadınlar aslında horlama ve uyku apneli hastaların tanımlarıdır. Burdan esinlenerek oluşan Pickwick Sendromu ise artık yediği besini yakamayacak kadar yorgun ve uyukusuz halde olup zamanla kilo artışına neden olan durumdur. Alınan kilo ise yine uyku apnesini artırarak hastanın çıkmaz bir döngüye girmesine neden olmaktadır: Kilo uyku apnesini artırıyor è kalitesiz uyku gün içi uykusuzluğa neden oluyor è hareketsizlik ve güçsüzlük è obezite è uyku apnesinde artış.

Horlama Nedir?

Uyku sırasında burun ve dilin arkasındaki hava yolunun daralmasıyla ve buradaki küçük dilin veya yutak seviyesindeki yapıların titreşimleriyle ortaya çıkan sese horlama denir. Bademciklerin büyümesi, dilin arka 1/3'ü dil kökü bademciği büyümesi, yumuşak damakta sarkma, küçük dil uzaması ve sarkması, geniz eti veya kistleri, gırtlak ve yutak bölgelerindeki hava yolunun herhangi bir nedenle daralması öncelikle horlamaya daha sonraları ise horlama ve uyku apnesine neden olmaktadır. Bu bölgede daralma olduğunda özellikle küçük dil ve yumuşak damak uyku esnasında Solunum çabasının artmasıyla birlikte titreşmekte ve horlama ortaya çıkmaktadır.

Horlama Ve Uyku Apnesi Sebepleri Aşağıdaki Gibi Özetlenebilir;

  1. Sedatif ilaç veya uyku ilacı alımı, alkol kullanımı gibi durumlarda küçük dil, yumuşak damak, dil ve boğaz kaslarının tonusu azalmaktadır. Gevşemiş kaslar sırt üstü yatınca dilin ve küçük dilin boğaz arkasına doğru kaymasına neden olur bu tıkanıklık ise horlama ve daha ileri evrelerde tıkayıcı uyku apnelerine yol açar.
  2. Aşırı kilo Aşırı kilolu kişilerde yutak civarında yağ birikimi.
  3. Küçük dil, yumuşak damak, bademcikler, dil kökü ve civarındaki yapıların normal boyutlarından büyük olmaları veya sinirsel mekanizmalar ile gerginliklerinin azalması.
  4. Büyük bademcikler ve geniz etinin çocuklarda horlama ve uyku apnesi sebebi olması şart değildir. Normal büyüklükteki bademcik ve geniz etinin de horlama ve apnelere sebep olduğu görülmektedir bu durumlarda ek patolojiler de aranmalıdır.
  5. Kronik bademcik iltihabı sonrası veya bademcik ameliyatı sonrası dilkökü bademciklerinin büyümesi nedeniyle boğaz ve gırtlak arasındaki en dar yerde oluşan tıkanıklıklar.
  6. Bazı çocuklar uyku apnesi açısından yüksek risk grubundadırlar. İki yaş altındaki çocuklar, yakın zamanda üst Solunum yolu enfeksiyonu geçirmiş olanlar, allerjisi olanlar, geniz eti olanlar, kraniofasiyal anomalisi olanlar, nöromüsküler hastalığı olanlar, prematür, aşırı şişman ve kardiak problemleri olan çocuklar bu gruba dahildir.
  7. Şişman insanlarda boyun çapının normalden daha fazla olması sebep olarak gösterilir.
  8. Üst Solunum yolunun kist ve tümörlere bağlı olarak tıkanması horlama ve uyku apnelerine sebep olur.
  9. Burun tıkanıklığı olan kişilerde de horlama görülmektedir. Bu kişilerde uykuda havayı almak için yapılan Solunum çabası ile genizde negatif basınç oluşarak boğazdaki dokular hava yoluna doğru çekilirler. Sonuçta burun açık iken horlamayan kişide herhangi bir nedenle tıkalı olduğu durumlarda horlama görülmeye başlar. Bu durum neden bazı kişilerin sadece alerjik dönemlerde veya grip, sinüzit olduğu zamanlarda horladığını izah etmektedir. Burun orta bölmesindeki eğrilikler (deviasyon), burun polipleri, büyümüş konkalar (burun eti), burun ve genizdeki tümörler, bu tip burun tıkanıklığına neden olan horlama sebepleri içinde sayılırlar.

Tıkayıcı Uyku Apnesi Nedir?

En basit tanımıyla uyku apnesi uyku esnasında Solunumun durmasıdır. Hastada uyku esnasında şiddetli horlama ile birlikte yumuşak damak, küçük dil ve dilin arkasındaki hava yolunda daralma veya tıkanıklık meydana geliyorsa tıkayıcı uyku apnesi var demektir. Tıkayıcı uyku apnesi her 100 kişiden en az 5'inde görülmektedir. Özellikle aşırı kilolu orta yaşdaki erkeklerde bu oran daha da yükselmektedir. Çocuklarda ise tıkayıcı uyku apnesinin görülme sıklığının %10-12 olduğu bildirilmiştir.

Uyku Apnesi Sağlığımızı Nasıl Etkiliyor?

Sağlıklı bir yaşam için gece uykusunun iyi bir şekilde alınması şarttır. Gece uyku düzeninin tıkayıcı uyku apnesi ile bozulması sonucunda dinlenilmeden geçirilen geceler söz konusu olacaktır. Tıkayıcı tipte horlama hastalığı olan kişiler uykularının çok az bir kısmında derin uyku fazına geçebilmektedirler. Derin uyku fazı gerçek dinlenme için tek yoldur. Dinlenmeden geçirilen ve huzursuz bir gecenin ertesinde uykulu, yorgun ve verimsiz bir gün başlayacaktır. Önceleri televizyon seyrederken veya yemek sonrasında hafif uyuklamalar görülürken, daha sonra apnenin şiddetinin artmasıyla beraber daha ciddi sorunlar ortaya çıkacaktır. Araba kullanırken ya da iş başında uyuklamalar görülebilecektir.

Hastada horlamanın en ağır şekli olan "tıkayıcı uyku apnesi" oluştuğunda yaşamı ciddi şekilde tehdit edici sorunlar ortaya çıkmaya başlar. Gece uykusu sırasında apneler saatte 100-200 defa olabilecek sayılara ulaşabilirler. Apneler sırasında kan oksijen düzeyi düşer ve buna bağlı olarak kalp kanı daha hızlı pompalamak zorunda kalır. Buna bağlı olarak kalp ritmi bozulur, akciğer kan basıncı artar, yıllar içinde yüksek tansiyon ve kalp büyümesi görülebilir. Uyku apnesi sırasında oksijen seviyesinin düşmesiyle tetiklenen adrenalin deşarjı ritim bozukluklarından kalbin aşırı yüklenmesinden ve düşük oksijen seviyesinde kalbin performansında artış olamaması gibi durumlar ani kalp krizlerine ve uykuda ani ölümlere bile neden olabilmektedir.

Çocuklarda uyku apnesi daha çok okul öncesi dönemde görülmektedir. Farkına varılmazsa gelişme geriliği, çocukta boy ve kilonun yaşıtlarından geri kalması, okul başarısızlığı ve zihinsel gelişimde aksaklıklar gibi çok ciddi problemler ortaya çıkabilmektedir. Bunlara ilave olarak davranış bozuklukları, hiperaktivite, geceleri yatağa işeme, kalp ve ritim bozuklukları görülebilir.

Horlama Ve Uyku Apnesi Nasıl Tanınır?

Horlama veya apneler kişinin ailesi veya yakını tarafından uyku sırasında gözlenmesi ile anlaşılabilir. Bu durumda mutlaka bir doktora başvurulmalı ve sebebi ortaya konmalıdır. Horlayan çocuklar mutlaka tarayıcı testlerden geçirilmelidirler. Doktorunuzun burun, boğaz ve boyunda yapacağı muayeneler sonunda durumun basit bir horlama mı yoksa tıkayıcı uyku apnesi mi olduğu ortaya çıkarılır ve gerekli görülürse bir uyku merkezinde inceleme yapılması söz konusu olur.

Tedavide Neler Yapılıyor?

Amerikan Pediatri Akademisi'nin 2012 yılında yayınlanan guideline raporunda:" Horlayan tüm çocuklar uyku laboratuvarında değerlendirilmelidir. Bademcik ve geniz eti büyüklüğü olan bademcik ve geniz eti ameliyatı endikasyonu bulunan tüm tıkayıcı uyku apneli çocukların cerrahi ilk tedavi seçeneği olmalıdır" denmektedir. Yine aynı raporda bademcik ve geniz eti ameliyatının çocuklar şişman olsalar bile horlama ve apneyi %75-%100 oranında iyileştirdiği belirtilmektedir. Herhangi bir sebeple geniz ve bademcik ameliyatı olamayan çocuklarda nazal CPAP (burundan uygulanan basınçlı hava tedavisi) ve diğer tedaviler uygulanmaktadır. Hafif ve orta seviyede apnesi olan çocuklara nazal steroid denenmektedir, fakat sık takip önerilmektedir.

Erişkinlerde burundan bir maske yardımıyla verilen pozitif basınçlı oksijen tedavisi tıkayıcı uyku apnesinin iyi bir tedavisidir. Hastanın durumuna göre değişebilen basınçlarda gönderilen hava ile tıkanıklık aşılarak hastalık tedavi edilmeye çalışılır. Fakat yüzlerinde maske ile uyumak gibi bir durumları söz konusu olduğu için hastalar uzun süre bu duruma uyum gösterememektedirler. Ağız içi apereyler bazı hafif seviyeli apnelerde veya basit horlamada faydalı olabilmektedir.

Erişkinlerde horlayan kişilerin özellikle dikkat etmeleri gereken bazı durumlar vardır. Aşağıdaki önerilere uyulmalıdır.

  1. Alınan fazla kilolar verilmeli ve iyi bir adale tonusu kazanmak için sportif bir yaşam biçimi seçilmelidir.
  2. Alkol alımı kısıtlanmalıdır.
  3. Uyku ilaçları, sakinleştirici ve antihistaminik denilen alerji ilaçlarının kullanımına apneyi arttırabileceğinden dolayı dikkat edilmelidir.
  4. Uykudan 3-4 saat önce ağır yemeklerden kaçınılmalıdır.
  5. Aşırı yorgunluktan sakınılmalıdır.
  6. Sırtüstü pozisyonda uyuma yerine yana yatarak uyuma tercih edilmelidir.

Horlama ameliyatı diye bilinen ve 1980'li yıllarda ilk uygulamalarının yapıldığı uvulopalatofarengoplasti ameliyatı (UPPP) doğru hasta seçimi ile genellikle başarılı sonuçlar vermektedir. Daha sonraları lazer ışınının kullanıldığı laser-yardımlı uvulopalatoplasti (LAUP) ameliyatları geliştirilmiştir. Sonuçları iyi olsa da ağrılı bir yöntem olduğundan daha az kullanılmaktadır. Son yıllarda dokulara minimal hasar verilerek yapılan bir başka başarılı ameliyat şekli de uvulopalatal flep (UPF) operasyonudur. Yine son zamanlarda geliştirilen radyofrekans enerji uygulaması horlamaya neden olan hava yolu daralmalarına lokal anestezi altında yapılabilen bir başka müdahaledir. Tüm bunlara ilaveten dil arkası hava yolunun genişletilmesinin gerektiği hastalara yönelik olarak yapılan, çene ve boyun kemikleri ile ilgili ameliyat teknikleri vardır ve uygun hastalarda iyi neticeler vermektedir. Cerrahinin riskli olduğu veya hasta tarafından istenilmediği durumlarda boğaza basınçlı hava veren maske takılarak uygulanan CPAP tedavisi önerilmektedir.

Sonuç olarak şunları söyleyebiliriz:

  1. Uykuda devamlı horlayan her çocuk Kulak Burun Boğaz Hastalıkları uzmanı tarafından detaylı olarak muayene edilmelidir. Bademcik ve geniz eti ameliyatının gerekli olduğu durumlarda cerrahi müdahale çocuk sağlığına ve gelişimine çok önemli yararlar sağlayacaktır.
  2. Prematür, gelişme geriliği olan, şişman, kalp problemleri bulunan, kraniofasiyal anomalili, nöromüsküler hastalığı olan ve yakın zamanda üst Solunum yolu enfeksiyonu geçirmiş olan çocuklar yüksek risk grubundadırlar. KBB tarafından değerlendirilip gerekli tedavi uygulanmalı gerekli görülen durumlarda takibe alınmalidir.
  3. Kilolu, horlayan, sedanter hayatı olan orta yaşlı erkekler risk grubundadırlar.
  4. Tıkayıcı uyku apnesi olanlar dikkat gerektiren işlerde ve uzun yolculuklarda taşıt kullanırken çok dikkatli olmalıdırlar.
  5. Ani ölümlere bile yol açabilen bir durum olan uyku apnesinin küçümsenmemesi ve tedaviye geç de olsa bir şekilde başlanılması hayat kalitesini artırmakta ve hatta yaşam süresini artırmaktadır.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.