SAĞLIK
okuma süresi: 7 dak.

Cengiz, çocuklarda dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunu anlattı

Cengiz, çocuklarda dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunu anlattı

1900'lerden bu yana minimal beyin hasarı, minimal beyin disfonksiyonu, hiperkinetik çocuk gibi isimler alan sorun, bugün Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olarak tanımlanmaktadır.

Yayın Tarihi: 29/07/15 14:17
okuma süresi: 7 dak.
Cengiz, çocuklarda dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunu anlattı
A- A A+

Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi Müdürlğü'ne açıklamalarda bulunan YDÜ Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı Uzman Dr. Yeliz Cengiz, günümüzde çocuk ve ergen psikiyatrisi polikliniklerine en sık başvuru nedeni olan Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) akademik sosyal ve psikiyatrik sorunlara yol açabilen ve olumsuz etkileri yaşam boyu sürebilen nörogelişimsel bir rahatsızlıktır dedi.

Uzman Dr. Yeliz Cengiz şöyle devam etti; Temel özelliği, kalıcı ve sürekli olan dikkat süresinin kısalığı, engellemeye yönelik denetim eksikliği nedeniyle ortaya çıkan hareketlilik ve dürtüselliktir.

DEHB BELİRTİLERİ NELERDİR?

DEHB temel üç belirtiden oluşan bir sorundur.

Dikkat eksikliği: Ailelerin genellikle Sesleniyorum sanki beni dumuyor! Hiç dinlemiyor! Bedeni burda ama aklı sanki başka yerde! En ufak bir ses dikkatini dağıtıyor! Ödev yapmak çok uzun sürüyor! Başladığı işi yarım bırakıyor! Cümlelerle belirttikleri yakınmalar dikkat eksikliği belirtileridir.

DEHB olan çocukların, dikkat süreleri diğer çocuklardan kısadır.

Çocukta dikkat kusuru özellikle eğitim hayatının başlamasıyla belirgin hale gelir. Okul öncesi dönemde de her şeyden çabuk sıkılan ve bıkan bu çocuklar, oyuncaklardan dahi sıkılabilirler. Okulun başlamasıyla birlikte öğrenmeye karşı ilgisizdirler. Anne/baba ve öğretmenin zoruyla ödev yaparlar. Ödevleri yapmakta hayli zorlanırlar. Masanın başına oturamaz, otursalar dahi çeşitli bahaneler uydurarak (tuvalete gitme, su içme gibi) sık sık masa başından kalkarlar. Anne /babayı ders çalışırken sürekli yanlarında isterler. Üzerine aldıkları bir işi sürekli bitirmekte zorlanır, bir işi bitirmeden hemen diğerine geçerler. Kendileriyle konuşulduğunda sanki konuşanı dinlemiyormuş görüntüsü verirler. Bir komutu birkaç defa söyledikten sonra yerine getirirler.

Sınıfta dersi takip etmedikleri gözlenir. Dışarıdan gelen uyarılarla hemen dikkatleri dağılır. Ders dışı işlerle fazlaca ilgilenir, elindeki kalem, defter ve oyuncak gibi malzemeyle uğraşır, dersi takip edemezler. Derste sıkılmaları nedeniyle sınıfın dikkatini ve huzurunu bozacak davranışlar sergileyebilirler (derste konuşma, arkadaşlarına laf atma ve garip asker çıkarma gibi). Okuma ve yazma kaliteleri yaşıtlarından kötü, defter düzeni ve yazıları bozuk olabilir. Okurken sık hata yapabilir ve cümlenin sonunda kelime uydurmalarına rastlanabilir. Unutkandırlar. Sınıfta sık eşya kaybetme yanında, iyi öğrendiklerini düşündüğünüz bir bilgiyi de çabuk unutabilirler. Kendilerine uygun bir çalışma düzeni ve sistemi geliştiremezler. Okuma ve yazmayı genellikle sevmezler. Ders kitabı okumanın yanında hikaye ve roman türü kitapları okumaya karşı da isteksizdirler.

Sınavlarda dikkatsizce hatalar yapabilirler. Sabırsızlıkları nedeniyle soruları hızlıca okuma, tam okumama ve yanlış okumalara sık rastlanır. Bu nedenle çok iyi bildikleri bir soruyu dahi yanlış cevaplayabilirler. Test sınavlarında çeldiricilere kolaylıkla kanarlar.

Ev içinde günlük yapmaları gereken işler konusunda sorumluluk almak istemezler. Genellikle dağınıktırlar ve kurallardan hoşlanmazlar.

Aşırı Hareketlilik (Hiperaktivite) ve Dürtüsellik: Aslında her çocuğun hareketli olması beklenir. Çocuk koşar, düşer ve gürültü çıkararak oynar. Bunların hepsi doğal karşılanabilir. Ancak DEHB'da ise çocuğun hareketliği aşırıdır, ve yaşıtlarıyla kıyaslandığında farklılık hemen anlaşılır.

Genellikle bu çocuklar bir motor takılmış gibi sürekli hareket halindedirler. Bitmek tükenmek bilmeyen bir enerjileri vardır. Yükseklere tırmanır, koltuk tepelerinde gezer, ev içinde koşuşturur ve dur sözünden anlamazlar. Sakin bir şeklide oynamayı beceremezler. Oturmaları gereken durumlarda ise elleri ayakları kıpır kıpırdır. Çok konuşur, iki kişi konuşurken sık sık lafa girerler. Masanın başında oturamazlar. Sıralarını bekleyemez ve söz keserler.

Tedavi

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), tedavisi tıp biliminde en çok araştırılmış konulardan birisidir. Bu konuda yapılmış bilimsel araştırmaların sonucunda bugün gelinen noktada DEHB'nin genetik ve biyolojik nedenli bir bozukluk olduğu ve temel tedavi yönteminin ilaç tedavisi olduğu bilinmektedir. Tüm dünyada Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunun ortalama % 5-10 arasında görüldüğü bilinmektedir. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu'nun tedavisiyle ilgili yapılan binlerce araştırmadan elde edilen verilerden oluşturulan "tedavi kılavuzları"nda da gösterildiği üzere; DEHB'de en etkin tedavi yöntemiilaç tedavisi ya da ilaç tedavisinin davranışçı tedavilerle birlikte kullanıldığı kombine tedavidir. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu tedaviye çok iyi yanıt veren bir psikiyatrik bozukluktur; öte yandan tedavi edilmemiş DEHB çok önemli sorunlara yol açabilir. Tedavi edilmemiş DEHB olan çocuklarda kaza-yaralanma, sigara–alkol-uyuşturucu kullanımı, yasal problemler ve yaşam süresinin kısalması, okulu bırakma ve sınıfta kalma gibi riskler tedavi edilmiş DEHB'si olan çocuklara göre daha yüksektir. Aynı zamanda tedavi edilmemiş DEHB olgularına davranım bozukluğu, karşıt olma karşıt gelme bozukluğu, major depresyon, kaygı bozukluğu gibi eş tanılar daha çok gözlenebilir. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olan çocuklarda herhangi bir madde kullanım bozukluğu riskinin 1.5 kat; nikotin bağımlılığının 3 kat arttığı bilinmektedir. Bilimsel çalışmalar göstermiştir ki; DEHB tedavisinde kullanılan ilaçlar madde kullanım bozukluğu riskini arttırmaz ve DEHB'nin etkin tedavisi madde kullanım bozukluğu sıklığını azaltır ve madde kullanım bozukluğundan çocukları koruyan bir faktördür.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.